Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, İngiltere’nin Kıbrıs’ı çok iyi tanımasına rağmen, Kıbrıs Türkü’ne beklenen tarafsızlık ve yakınlığı göstermediğine dikkat çekti; ” İki devletli çözüm, Kıbrıs’ta adil ve sürdürülebilir bir çözüm için tek seçenektir” dedi.

İngiltere’nin Kıbrıs konusundaki tutumunu eleştiren Cumhurbaşkanı Tatar, İngiltere’nin son yıllarda Güney Kıbrıs ile ilişkilerini geliştirmesinin Kıbrıs’taki eşitsizliği daha da derinleştirdiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, İngiltere’nin Avrupa ve Kuzey Amerika’dan Sorumlu Devlet Bakanı Stephen Doughty’i kabul etti.

Cumhurbaşkanlığı’nda saat 16.45’te başlayıp yarım saat süren görüşmede, Cumhurbaşkanı Özel Temsilcisi Güneş Onar ile Cumhurbaşkanlığı’ndan diğer bazı yetkililer ve Bakan Stephen Doughty’nin heyeti yer aldı.

Cumhurbaşkanı Tatar, görüşmenin ardından basına açıklama yaptı.

Tatar, Doughty’nin Kıbrıs’ı ziyareti kapsamında Kuzey Kıbrıs’a geçerek kendisiyle bir araya geldiğini ve bu görüşmenin özellikle Cenevre görüşmeleri öncesinde Kıbrıs Türk tarafının tutumunu öğrenmek amacıyla yapıldığını belirtti.

-“Kıbrıs Türk tarafı olarak Cenevre’ye yapıcı bir şekilde gideceğiz”

Kıbrıs Türk tarafının Cenevre’ye “yapıcı bir şekilde” gideceğine vurgu yapan ve son dört yıldır dile getirdikleri “egemen eşitlik” ve “uluslararası eşit statülerin” teyidiyle ancak resmi müzakerelere başlanabileceğini ifade eden Tatar şöyle devam etti:

“İletişim, diyalog ve iki halk arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi için geçiş kapıları da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda iş birliğinin artırılması, dolayısıyla nihai bir çözüm bulunana kadar Kıbrıs’ın gerçeklerine bağlı kalınarak bu iş birliğinin artırılması bizim temennimiz ve arzumuzdur.”

Tatar açıklamasında, Kıbrıs Türk halkına uygulanan izolasyonlar ve ambargoların hala devam ettiğini de belirterek, bu konuda İngiltere’den bekledikleri desteği bulamadıklarını dile getirdi.

İngiltere’nin Kıbrıs konusundaki tutumunu da eleştiren Cumhurbaşkanı Tatar, “Son 60 yıldır İngiltere, Kıbrıs’taki gerçeği tam anlamıyla yansıtan bir yaklaşım sergileyememiştir” ifadelerini kullandı.

– “İngiltere’nin tutumu Kıbrıs’taki eşitsizliği derinleştiriyor”

Özellikle, İngiltere’nin Güney Kıbrıs ile ilişkilerini son dönemde daha da pekiştirmesinin Kıbrıs’taki eşitsizliği artırıcı bir etki yaptığına işaret eden Tatar, “İngiltere’nin son yıllarda Güney Kıbrıs ile ilişkilerini geliştirmesi, özellikle Gazze Savaşı sonrasında yaşanan ilişkiler Kıbrıs’taki iki taraf arasındaki dengesizliği ve eşitsizliği daha da üst seviyeye çıkaran yaklaşımlar olmuştur. İngiltere’nin bu tutumu Kıbrıs’taki eşitsizliği derinleştiriyor” şeklinde konuştu. Tatar, bu durumun Kıbrıs Türk halkı için kabul edilemez olduğunu da dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Tatar, İngiltere’nin sorumluluklarının büyük olduğunu ancak bu sorumlulukları yerine getirme noktasında Güney Kıbrıs’ın etkisi altında kaldığını belirterek, “Brexit sonrası İngiltere’nin Avrupa’dan ayrılmasıyla eşitlik temeline dayalı bir ilişki biçiminin gelişmesi temennisi içerisindeydik” dedi.

-“İki devletli çözüm, Kıbrıs’ta adil ve sürdürülebilir bir çözüm için tek seçenektir”

Açıklamasının sonunda, Kıbrıs’ta artık iki devletli çözümün kaçınılmaz olduğunu ve bu çözümün “adil, kalıcı ve sürdürülebilir” bir çözüm olacağına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Tatar, “Federasyon temelinde bir çözüm anlayışının artık geride kaldığını, Kıbrıs’ın gerçeklerine dayalı bir çözüm olan iki devletli çözümün, Kıbrıs’ta adil ve sürdürülebilir bir çözüm için tek seçenek olduğunu kendisine net bir şekilde ifade ettik.” dedi. Tatar, bu konuda İngiltere’nin de Kıbrıs’ın gerçeklerini göz önünde bulundurarak, tutum sergilemesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, İngiltere’nin Avrupa ve Kuzey Amerika’dan Sorumlu Devlet Bakanı Stephen Doughty ve beraberindeki heyetle görüştü.

CTP Basın Bürosundan yapılan açıklamada, Stephen Doughty’ye İngiliz Yüksek Komiseri Michael Tatham’ın eşlik ettiği belirtildi. Görüşmede, CTP MYK Üyesi Muhittin Tolga Özsağlam da hazır bulundu.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinlikleri çerçevesinde, “Mücadele’nin Kadınları” başlıklı söyleşi gerçekleştirildi.

Lefkoşa Yunus Emre Enstitüsü’nde yer alan etkinlikte, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin varoluş mücadelelisinde fedakarlıkları ile iz bırakan kadınların hikayeleri anlatıldı.

Etkinlikte konuşan Emekli Polis Genel Müdürü Pervin Gürler, 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı sonrasında gösterilen direnişin önemini vurgulayarak, Kıbrıs Türk halkının yaşadığı zulümleri anlattı.

Gürler, “Kin duymayalım, ancak tarihimizi bilelim. Bütün mücahitlerimize, hayatını kaybeden halkımıza rahmet diliyorum. İyi ki anavatanımız Türkiye var. Bugünlerin kıymetini bilmemiz gerekiyor” dedi.

Güler, şiddet görmeden huzur ve barış içerisinde yaşamayı temenni etti.

Emekli Öğretmen Birsen Şemsettin de lise mezuniyeti yıllarında Dr. Fazıl Küçük ile kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın konuşmalarını dinlediğini belirterek, öğretmenlik yılları anılarını paylaştı.

“Tarihimizi bilmek hepimizin görevi” vurgusu yapan Emekli öğretmen, Kıbrıs Türk mücadelesini anlatan ders kitaplarının müfredata girmesi gerektiğini söyledi.

Emekli Büyükelçi Doç. Dr. Hasibe Şahoğlu ise, Kıbrıs Türk tarihinde kadınların rolüne dikkat çekerek, 1963 saldırılarında kadınların büyük görevler üstlendiğini ifade etti.

Şahoğlu, “ O dönemdeki savaş, düzenli bir savaş değildi. Malzemeler çok azdı ve biz kadınlara savaş döneminde büyük görevler düşmüştü… ” dedi.

Prof. Dr. Ulvi Keser de, “Kıbrıs Türk Mücadelesinde Kadın” adlı sunum yaptı.

Sunumunda, Kıbrıs tarihinde kadınların mücadelesinin unutulmaması gerektiğine vurgu yapan Keser, “KKTC’de erkekler cephede, kadınlar ise her yerde savaştı. Tarihimizi bilmekte, öğrenmekte ve unutmamakta fayda var” dedi.