Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Meclis’te güncel konuşmalar yapılıyor

Published

on

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda milletvekillerinin güncel konuşma istemlerine yer veriliyor.

Bu çerçevede ilk olarak CTP Milletvekili Devrim Barçın, “Hükümetin Yasaya Aykırı Yaptığı ve Sn. Ersin Tatar’ın da Onayladığı Siyasi Atamalar, İşe Gitmeden Maaş Alanlar ve İstatistik Kurumu Verileri” konulu güncel konuşma istemi ile söz aldı.

-Barçın

CTP milletvekili Devrim Barçın, UBP DP ve YDP hükümetinin kamu kaynaklarını yasaya aykırı kullandığını, halkın vergilerini yine yasaya aykırı ve belirli zümrelere çıkar sağlamak için faaliyete soktuğunu, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın da bu yöndeki faaliyetlere imzasıyla katkı koyduğunu savunarak, bunu belgelerle ortaya koyacağını iddia etti.

Barçın, “Hiçbir kişiyle şahsi sorunum yok, çoğunu da tanımıyorum, derdim; kamu kaynaklarının, halkın vergilerinin yasaya aykırı şekilde belirli zümrelere, kişilere peşkeş çekilmesidir.” dedi.

26 Eylül 2023’te Bakanlar Kurulu’nun Devlet Planlama Örgütü’nde yatırım danışmanlığı yapmak üzere sözleşmeli bir personel istihdam ettiğini, bu kişinin UBP Parti Meclisi üyesi olduğunu söyleyen Barçın, söz konusu kişinin işe gitmediği halde maaş aldığını savundu.

Söz konusu şahsın mesai saatleri içinde haftalık TV programı yaptığını, Kamu Görevlileri Yasası’na karşın herhangi bir izin doldurmadan, izinsiz ve özürsüz şekilde devletten maaş çekerek işe gitmediğini savunan Barçın, DPÖ yatırım danışmanı sıfatı ile bir kamu çalışanının mesai saatleri içinde TV programı yapmasının kabul edilemeyeceğini söyledi.

“Herkesin ifade özgürlüğü var, isteyen istediğini istediği şekilde eleştirebilir.” diyen Barçın, söz konusu kişinin sürekli hakaret ettiğini, devamı halinde yasal hakkını arayacağını da ifade etti.

DPÖ yatırım danışmanı sıfatı taşıyan bir kişinin televizyon programı yaptığını kaydeden Barçın, “Bir kamu çalışanının mesai saatinde haftalık rutin televizyon programı yapması kabul edilemez.” dedi.

Barçın, sözleşmesi biten personele sözleşmesi bittiğinde ödeme yapılmadığını ancak bahse konu şahsın 1 Ekim 2024’ten itibaren sözleşmesi bitmesine ve DPÖ’ye gitmemesine rağmen Maliye Bakanlığı tarafından 5 aydır maaş ödemesi aldığını belirterek, suç duyurusunda bulundu.

Barçın, İçişleri İskan ve Rehabilitasyon Dairesi Müdürü’nün üçlü kararname ile görevden alınarak Harita Dairesi’ne müdür atandığını bu kişinin Harita Dairesi Müdürlüğünde aranan niteliklere haiz olmadığını söyledi. Barçın, Cumhurbaşkanı Tatar’ı bu atamaya araştırmadan, sormadan imza attığı gerekçesiyle eleştirdi ve işin peşini bırakmayacaklarını söyledi.

Cezaevi’nde müdür muavini olmadığını belirten Barçın, tüzüğe aykırı şartlı tahliye yapıldığını vurguladı. Müdür muavinliği kadrosunun münhal ilan edilmemesini eleştiren Barçın, şartlı tahliyelere ilişkin Savcılığı göreve çağırdı.

İstatistik Kurumu’na yapılan atamanın yasal ancak liyakatsız olduğunu söyleyen Barçın, İstatistik Kurumu’nun hata yaptığının CTP’li ve UBP’li vekiller tarafından kayıt altına alındığını söyledi. İstatistik Kurumu’na da liyakatı olmayan atama yapıldığını kaydeden Barçın, yasal ama liyakatsız atamanın sonucu olarak seyrüsefer ücretlerinin hayat pahalılığına yansımadığını kaydetti. Başbakan Ünal Üstel’in hayat pahalılığının düşük çıkması için talimat verdiğini savunan Barçın, “Çalışanın cebine elinizi atmaktan vazgeçin.” dedi.

-Berova

Maliye Bakanı Özdemir Berova, söz alarak Devrim Barçın’a yanıt verdi.

Devlete sözleşmeli personel alımının Bütçe Yasası içine konduğunun ve burada nereye ne kadar personel alınabileceğinin yazıldığını kaydeden Berova, 2018 öncesinde sözleşmeli olarak alınacak personelin uzmanlık alanı konusunun master veya daha yüksek bir diplomaya sahip olması gerektiğini belirtti. Berova, dörtlü hükümet döneminde bu kuralda değişikliğe gidildiğini kaydetti.

Barçın’ın bir sözleşmeli personelle ilgili iddiaları üzerine Berova, sözleşmede ikinci iş yapmasına ilişkin bir kural olup olmadığına bakacağını söyledi. Berova, ilgili müdürü çağırarak işin aslını öğreneceğini ve fazla ödeme yapılmışsa geri ödemesi için gerekli işlemleri yapacağını kaydetti.

Barçın’ın “liyakat uzmanlığı” yaptığını ve atanan kişileri rahatça liyakatsız ilan ettiğini söyleyen Berova, İstatistik Kurumu’nda verilerin Avrupa Birliği standartlarında yapıldığını da belirtti.

En büyük eksikliğin; 5 yılda bir revize edilmesi gereken hayat pahalılığı endeksinin revize edilmemesi olduğunu kaydeden Berova, Başbakan Üstel’e iftira atıldığını kaydetti.

-Oğuz

İçişleri Bakanı Dursun Oğuz da söz alarak, Harita Dairesi Müdürlüğü ataması ile ilgili iddiayı yanıtladı.

Harita Dairesi’nin bir yıldır müdürü olmadığını, oraya müdür olabilecek bir kişi olduğunu ancak emekliliğine dokuz ay kaldığı için uygun görmediklerini anlatan Oğuz, partizanca birini atamaya meraklı olsalardı pozisyonu bir yıl boş bırakmayacaklarını söyledi.

Şartlı tahliyeden herkesin yararlanamayacağını belirten Oğuz, başvuruların bir kısmının şartlı tahliyeden yararlanabileceğini, cinsel içerikli suçlular ile katillerin şartlı tahliyeden yararlanamadığını aktardı.

-Barçın

Devrim Barçın yeniden söz alarak, Harita Dairesi Müdürlüğü’ne ilişkin yasanın hangi niteliklere haiz olması gerektiğini yazdığını belirterek, gerekli niteliklere haiz olmayan atama yapılması ile ilgili Sayıştay’ın derhal soruşturma başlatmasını istedi. Barçın, Bakan Oğuz’un bahse konu kişinin aranan niteliklere haiz olmadığını kabul ettiğini de söyledi.

-Baybars

Bağımsız Milletvekili Ayşegül Baybars, “Sigortacılık Sektörünün Sigortası Attırılmaya mı Çalışılıyor?” konulu güncel konuşma istemi ile söz aldı.

Konuşmasının başında Devrim Barçın’ın konuşmasının ibret verici olduğunu kaydeden Baybars, verilen yanıtlarda halkın yetkililerin nasıl yasaları hiçe saydığını gördüğünü söyledi.

UBP-DP-YDP Hükümeti’nin sigortacılık sektörünü de rant kapısı haline getirdiğini kaydeden Baybars, sigorta şirket sayısının son bir buçuk yılda arttığını belirtti.

Sigorta şirketi kurulmasındaki koşullara işaret eden Baybars, verilen sigorta izinleri içinde genel müdürü olmayan şirketler olduğunu söyledi.

Sigorta şirket sayılarının nüfusa oranla fazla olduğunu da belirten Baybars, bu işteki en büyük rant kapılarından birinin sınır kapılarındaki sigortalar olduğunu söyledi. Kapılardan elde edilen sigortanın aylık 10-15 milyon euro civarında olduğunu söyledi. İç piyasada herhangi bir sigortacılık yapmayan sadece sınır kapılarında olan sigorta şirketlerinin türediğini anlatan Baybars, hükümetin yandaşlarına rant sağladığını savundu.

Ayşegül Baybars, hükümeti “sigortacılığı rant kapısı haline getirmek ve sektörün ayağına kurşun sıkmakla” suçladı.

Devlet eliyle kamu kaynaklarının birer birer tüketildiğini, ülkenin kayba uğratıldığını savunan Baybars, yıllardır 31 olan sigorta şirketi sayısının bir buçuk yılda nasıl 45’e çıktığını kimsenin açıklayamayacağını söyledi.

“Sakın bize ‘yasal kriterlere uyan herkese sigorta izni veririz’ savunması yapmayın.” diyen Ayşegül Baybars, hukuksuz bir düzen yaratılarak ülkenin perişan hala getirildiğini de savundu.

Baybars, ekonomik istikrarı sağlayan, kalkınmaya aracı olan, işletmeleri ve bireyleri korumaya yönelik hizmet veren bu sektörün ayakta kalması için hem düzenleme hem de denetleme yapılması gerektiğini kaydetti.

“Bu sektörü siyasi ranttan uzaklaştıracaksınız.” diyerek sigortacılık için yapılması gerekenleri sıralayan Baybars, şeffaflığa, liyakate ve kurumsallığa işaret etti.

Baybars, sigorta şirketi izinlerinin kimlere verildiğinin isimleri ile açıklanmasını da istedi.

-Solyalı

Solyalı ise “Sigortacılık Sektöründe Yaratılan Çarpıklık” konulu konuşma yaptı.

Sigortacılık ile ilgili Ayşegül Baybars’ın gündeme getirdiği konunun son zamanlarda sosyal medya ve basında da gündem olduğunu kaydeden Solyalı, sigortacılarla konuştuklarını belirterek, sigortacıların konuyla ilgili uyarıları olduğunu belirtti.

Sigorta Hizmetleri Yasası’nın temel amacının 3’üncü maddede belirtildiğini belirterek maddeyi okuyan Solyalı, 6’ncı maddede belirtilen müdür görevlerini de okudu.

Bu dönemde 10 tane sigortacılık izni verildiğini, ancak bunlarının hiçbirinin kurulmadığını belirten Solyalı, verilen izinlerin Resmi Gazete’de yayımlanan kararlarını istedi.

Para Kambiyo Dairesi’nin üç tane denetmeni olduğunu ancak sigorta şirketi sayısının 45’e çıktığını anlatan Solyalı, dünyadan nüfus ve sigorta şirketi oranlarından örnekler paylaştı. Solyalı, “Maliye siyasi bir risk alıyorsa bunu topluma mal edemez.” dedi.

Aynı insanların farklı şirketlerde direktör göründüğünü de belirten Solyalı, bunun şaibeli olduğunu kaydetti.

-Berova

Maliye Bakanı Berova, yeniden söz alarak sigortacılık sektörüne ilişkin konuştu.

Baybars’ın “yandaşlarınıza sigorta şirketi izni veriyorsunuz” iddiasına Berova, dönemi içerisinde başvuru yapanların yasal gereklilikleri yerine getirmiş olanlara izinlerin verildiğini vurguladı.

Açık ve şeffaf davrandıklarını belirten Berova, hem birlik ile hem acentecilerle görüştüklerini ve ilgili yasayı ağustos ayında Meclis’e sevk ettiklerini söyledi.

Sigortacılar Yasası’nın öncelikli yasa olarak görüşülmesini rica ettiğini aktaran Berova, bazı sigorta şirketlerinin bundan rahatsız olabileceğini ancak bunun önemi olmadığını söyledi.

Şeffaflıktan hiçbir zaman taviz vermediğini söyleyen Berova, sigorta şirketi ön izni için gerekli belgeleri saydı, yasal gerekliliklerin yerine getirildiğini belirtti.

Hayat grubu için 30 milyon TL’lik bir sermayenin söz konusu olduğunu aktaran Berova, yeni yasa ile bunu 40 milyon TL’ye çıkardıklarını belirtti.

Yasal mevzuat ne ise onun yapıldığını yineleyen Berova, risk analizi yapılacak deniyorsa, yapıldığını söyledi.

“Bize başvuran, yasal gereklilikleri yerine getirenleri geri çevirebilmemiz doğru olan bir konu değildir.” diyen Berova, “Bu alanda başvuran ve başvuru gerekliliğini yerine getirenlere bu izinler verilmiştir.” ifadesini kullandı.

Berova, yeni yasanın yürürlüğe girmesi ve sermaye oranlarının da artırılmasıyla birlikte konunun daha da düzene gireceğini kaydetti.

Sınır kapıları ile ilgili konunun sıkıntılı bir konu olduğunu kaydeden Berova, sınır kapılarında sıra ile nöbetleşe girme uygulamasının kaldırılması gerektiğini söyledi.

-Solyalı

CTP Milletvekili Ürün Solyalı yeniden söz alarak, kürsüye çıktı. Verilen izinlerin Resmi Gazete’de yayınlanmadığını belirterek, bu nedenle şirketlerin kurulmamış sayıldığını söyledi.

Çeteleşme resminin ortaya çıktığını savunan Solyalı, sektörün aklıyla dalga geçildiğini kaydetti. Solyalı, “Adınıza da, toplum adına da üzgünüm.” dedi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Erenköy’de gerçekleştirilecek törene katılacak basın mensupları için ulaşım ve katılıma ilişkin detaylar açıklandı

Published

on

By

Şanlı Erenköy Direnişi’nin 61’inci yıl dönümü ve Erenköy Şehitlerini Anma Töreni, 8 Ağustos Cuma günü saat 10.00’da Erenköy’de yapılacak.

Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı, törene katılacak basın mensupları için ulaşım ve katılımla ilgili bilgileri paylaştı.

Buna göre, basın mensupları için 8 Ağustos sabahı saat 05.30’da Lefkoşa’daki Girne Kapısı’ndan Gemikonağı’na servis aracı kaldırılacak.

Kendi araçlarıyla gelecek basın mensuplarının ise saat 06.20’de Gemikonağı’ndaki 2’nci Piyade Alay Komutanlığı nizamiyesinde hazır bulunmaları gerekiyor. Erenköy’e hareket edecek araç saat 06.30’da yola çıkacak.

– İsim bildirimi için son tarih 31 Temmuz Perşembe

Töreni izlemek isteyen basın mensuplarının, isimlerini en geç 31 Temmuz Perşembe günü saat 10.00’a kadar [email protected] mail adresi üzerinden Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Lefkoşa Basın Bürosu’na bildirmesi gerekiyor.

Devamını Oku

Kıbrıs

Maliye Bakanlığı, Gazilik Beratı ve Gazilik kartlarını takdim etti

Published

on

By

Maliye Bakanlığı, Mücahitlerin Tazmini ile Gazilerin Hak ve Menfaatlerinin Belirlenmesi Yasası çerçevesinde hak sahiplerine “Gazilik Beratı” ve “Gazilik Kartı” takdim etti.

Cumhurbaşkanlığı Mavi Salonda yer alan törene, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Başbakan Ünal Üstel, Maliye Bakanı Özdemir Berova, milletvekilleri, diğer yetkililer ve gaziler ile aileleri katıldı.

Saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasıyla başlayan törende, mücahitlerle ilgili kısa video gösterimi yapıldı.

-Berova: “Devletin kurulmasında büyük emeğiniz var”

Maliye Bakanı Özdemir Berova, törende yaptığı konuşmada, anlamlı törene katılan gazilere teşekkür ederek, KKTC’nin kolay şartlar altında kurulmadığına işaret etti.

Gazilerin, şehitlerin, ailelerin bu yolda büyük emeği ve gayreti olduğunu vurgulayan Berova, canını vatan için çekinmeden veren şehitleri andı, gazilere şükranlarını iletti.

Berova, gazilerle ve ailelerle birlikte olmaktan gurur duyduklarını ifade ederek, yasa çerçevesinde gazilerin beratlarını ve kartlarını alacağını kaydetti.

Milletvekilleri Ahmet Savaşan ile Oğuzhan Hasipoğlu’nun büyük katkılarıyla hazırlanan yasa ile ilgili gazilere bilgi veren Berova, yasada yapılan düzenleme ile gazilere belgeleri verebilmenin önünün açıldığını söyledi.

Gaziler ve şehitler sayesinde Kıbrıs Türk halkının Türkiye Cumhuriyeti’nin de destekleriyle devletine kavuştuğunu, bugün özgür bağımsız yaşadığını ifade eden Berova, devlete katkılarından dolayı şehitleri andı, gazilere uzun ömürler diledi.

Gazilerin kartlarla Türkiye’deki haklar gibi haklardan yararlanacağını, THY ile indirimli uçacağını anlatan Berova, bunun yanında gazilerin onurlandırıldığını, gurur duyduklarını kaydetti.

-Üstel: “Bugün devlet çatısı altında özgür yaşıyorsak, bunu gazi ve şehitlerimize borçluyuz”

Başbakan Ünal Üstel de, bugün özgür devlette, bayrağının altında yaşıyorlarsa gazilere, şehitlere borçlu olduklarını söyledi.

Üstel, Kıbrıs Türk halkının milli mücadele yıllarında çok şehit verdiğini, vatanını toprağını koruduğunu, Türkiye Cumhuriyeti’nin destekleriyle de devletini kurduğunu anlattı.

Kıbrıs Türk halkının liderleri Denktaş ve Küçük’ü rahmetle anan Üstel, 20 Temmuz Barış Harekatı’na kadar yaşanan saldırıları anlattı, Kıbrıs Türk halkının asla geri adım atmadığını kaydetti.

Türkiye Cumhuriyeti’nin o dönemki yetkililerini de anan Üstel, bugün Gazze’de yaşananlara işaret etti ve o dönemde Kıbrıs’ta yaşananların aynısının orada yaşandığını kaydetti.

Kıbrıs Türk halkının devlet çatısı, bayrağı altında, Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle yaşadığını ifade eden Üstel, ancak Rum tarafından baskıların, ambargoların bugün de sürdüğünü, iş insanları, turizme yönelik saldırılar olduğunu anlattı.

Üstel, Rumların, ülkeye Güney’den gelen turistlere yönelik baskılar yaptığını, bu çerçevede THY ve A jet ile anlaşmalar yaptıklarını ve bu sıkıntıyı aşmak için çalıştıklarını söyledi.

İstanbul ve Londra’dan Ercan’a uçuşlarla ilgili sıkıntıyı aşacaklarına inanç belirten Üstel, bütün bunları yaparken amaçlarının Rum baskısından vatandaşları kurtarmak olduğunu kaydetti.

Hükümet olarak sağlık alanına verdikleri öneme vurgu yapan Üstel, Karpaz’dan Lefke’ye tüm sağlık alanında Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle yatırım yaptıklarını ifade etti.

Üstel, Maraş Sağlık Merkezi”ni açtıklarını, Lefkoşa Hastanesi’nin temelini attıklarını, Güzelyurt Hastanesi”nin 15 Kasımda açacaklarını, Pamuklu’da ve Dikmende gerekli adımların atıldığını ifade etti.

Ülkede eşit dağılım yapmak amacıyla her sektöre önem verdiklerini, kadınlara yönelik destekler sağladıklarını, prim destekleri verdiklerini ifade eden Üstel, dışarıda çalışanların da bu sayede ülkesine geri döndüğünü kaydetti.

Üstel, gençlere yönelik kırsal kesim arsası ve sosyal konut projeleri başlattıklarını ifade ederek, “Adaletli olacağız, hiç bir yatırımı, evi olmayanlara vereceğiz.” dedi.

Siyasi istikrar sayesinde bugün bunları yapabildiklerini ifade eden Üstel, bu yöndeki çalışmalara devam edeceklerini belirtti.

İlaç konusunda bazı söylemler olduğunu ifade eden ve bunu eleştiren Üstel, emeklilerden vergi alınacağı söylemlerinin de doğru olmadığını, hükümet olarak emekliler, gaziler ve vatandaşların refahı için çalıştıklarını anlattı.

Üstel, gazilerin Türkiye Cumhuriyeti”nde de aynı haklardan yararlanması için protokol hazırladıklarını ifade ederek, gazileri selamladı.

-Tatar: “Türkiye’nin tam desteğiyle iki devlet siyasetini devam ettireceğiz”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da, gazileri, aileleri yeni Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi’nde ağırlamaktan onur duyduğunu ifade ederek, yerleşke ile ilgili bilgiler verdi ve Türkiye Cumhuriyeti’ne teşekkür etti.

Tatar, devletin büyüdüğünü, geliştiğini, yeni yerleşke ihtiyacının da buradan oluştuğunu, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın desteğiyle de hızlı bir şekilde tamamlandığını anlattı.

6 Şubat depreminde işin durduğunu, deprem bölgesine gidildiğini ifade eden Tatar, Şampiyon Melekler’i de rahmetle andı.

Gazilere verilen değere işaret eden Tatar, şehitlere rahmet diledi, aileleri saygıyla selamladı.

Tatar, Gazi Kıbrıs Türk halkına gereken vefanın gösterildiğini ifade ederek, yasanın hayat bulması için katkı koyan milletvekillerine teşekkür etti.

Cumhurbaşkanlığı görevi süresince Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle iki devlet siyasetini sürdürdüğünü ifade eden Tatar, bugüne kadar katıldığı tüm uluslararası platformlarda da bunu anlattığını söyledi.

Kıbrıs Türk halkının maruz kaldığını saldırılar ve sonrasında kurduğu devletten vazgeçmelerinin söz konusu olmadığını ifade eden Tatar, devletin önemini vurguladı.

Bu noktadan geriye dönüş olmaması gerektiğini söylediğini ifade eden Tatar, egemenlik vurgusu yaptı ve Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’ı andı.

Kıbrıs’ta egemenlik temelinde bir çözüm gerektiğini, federasyon tezine geçilmesi durumunda müzakerelerin “sıfır asker sıfır garanti” ile başlanacağını ifade eden Tatar, bunun kabul edilmesinin mümkün olmadığını, Erdoğan’ın da bunu her yerde söylediğini, iki devlete, KKTC’nin tanınması gerektiğine işaret ettiğini dile getirdi.

Erdoğan’ın, her platformda KKTC ve Kıbrıs Türk halkının sesi olduğunu beliren Tatar, Kıbrıs Türk halkının devleti çatısı altında, Rumlarla eşit bir şekilde yan yana iki devletin iş birliğinde yer aldığını ve bu şekilde çalışabileceğini belirtti.

Tatar, bu siyaseti devam ettirmek durumunda olduklarını, Erdoğan’ın da desteğinin tam olduğunu ifade ederek, federasyon görüşmeleriyle masaya oturmanın Kıbrıs Türk halkına yakışan bir hareket olmayacağını vurguladı.

Tatar, hükümete gazilere verdiği önemden dolayı teşekkür etti.

Konuşmaların ardından gazilere belgeleri takdim edildi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Öztürkler: TMT halkın kendi kaderini tayin etme iradesinin kendisidir

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Türk Mukavemet Teşkilatı Mücahitler Derneği’ne gerçekleştirdiği ziyarette yaptığı açıklamada, TMT’nin Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık ve egemenlik mücadelesindeki rolünü anlattı.

Ziyarette konuşan Öztürkler, “Ben bir GKK komutanının oğlu olarak bu teşkilatın kuruluşunu selamlıyorum. TMT sadece bir savunma teşkilatı değildir; o, bir halkın kendi kaderini tayin etme iradesinin ta kendisidir. EOKA gibi terör örgütleriyle aynı kefeye konulması asla kabul edilemez ve bunu yüksek tonda kınıyorum” ifadelerini kullandı.

Öztürkler, sözlerine şöyle devam etti:

“Bugün masada topraklarımızı, devletimizi, bayrağımızı ve geleceğimizi konuşabiliyorsak bu, TMT’nin ve kahraman Kıbrıs Türk halkının verdiği mücadele sayesindedir. Bu gerçekler görmezden gelinemez..”

Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’a yönelik bir kitapta yer alan hakaret içerikli ifadeleri değerlendiren Öztürkler, söz konusu söylemleri “ahlaksızlık” ve “gayet amaçlı bir saldırı” olarak nitelendirdi.

“Bu tür çabalar, Denktaş’ın şahsında tüm milli değerlerimize yapılmış bir saldırıdır. Kimse tarihimizi ayaklar altına alamaz,” şeklinde konuşan Öztürkler, TMT’nin bugünkü siyasi temsilcisi olarak da Ulusal Birlik Partisi’ni gösterdi.

“TMT ruhu hâlâ yaşıyor. Bu ruh, birliktir, mücadeledir, devlettir” diyen Öztürkler, sözlerini TMT mücahitlerine olan minnet duygusuyla tamamladı:

“Bu topraklarda şehitlerimizin kanı var. Gazilerimizin cesareti var. Bizler bu tarihi sorumluluğu taşımaya devam edeceğiz. TMT’nin ruhu bu milletin damarlarında akmaya devam ediyor.”
Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar da, “TMT sayesinde bu adada Türkler hayatta kaldı, TMT olmasaydı Kıbrıs çoktan Yunanistan’a bağlanmış olurdu” dedi.

Devamını Oku

Trending

Reklam