Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Tatar: Limasol Direnişi, mücadele tarihine 2. Plevne Savunması olarak geçen bir direniş öyküsüdür

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Limasol Direnişi’nin Türk Mukavemet Teşkilatı öncülüğünde gerçekleşen ve mücadele tarihine 2. Plevne Savunması olarak geçen bir direniş öyküsü olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesi yıllarında, 10-13 Şubat 1964 tarihlerinde Limasol’da verilen direniş ve bu direnişte şehit düşenlerle ilgili mesaj yayımladı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 13 Şubat Limasol Şehitleri’nin 61’inci yıl dönümü nedeniyle yayımladığı yazılı mesajda, Limasol Direnişi’ni “fevkalade efsanevi bir direniş öyküsü” olarak niteledi.

Tatar, mesajında şu ifadelere yer verdi:

“13 Şubat sabahının ilk ışıklarıyla zırhlandırılmış dozerler öncülüğünde yüzlerce Rum, Limasol’un Türk bölgesine karşı taarruza geçti. Türk mevzileri tank ve roketatar mermileriyle harabeye çevrildi ancak mücahitlerimiz direnişini sürdürdü.

Direniş esnasında 5 mücahidimiz şehit düştü, Rum zırhlı aracı tahrip edildi. Başarıya ulaşamayan Rumlar, ‘ateş-kes’ anlaşmasını imzaladı.Sonrasında Rumlar, Limasol Sancağına bağlı Piskobu, Bağlarbasi, Aşagi Binatlı, Evdim ve Çanakkale Türk yerleşim yerlerine yönelik saldırılarda bulundu.

Mücahitlerimiz Rumlara geçit vermedi. Bu direnişlerde ‘Limasol’un Sesi’ radyosunun yayınları Mücahitlerimize büyük bir moral güç kaynağı oldu.Bu mücadele sırasında TMT’nin ve Şago gibi kahraman mücahitlerin direnişi efsanevi duruşunu en iyi şekilde gösterdi.

Limasol Direnişi, Türk Mukavemet Teşkilatı öncülüğünde gerçekleşen ve mücadele tarihine 2. Plevne Savunması olarak geçen fevkalade efsanevi bir direniş öyküsüdür.”

-“Rum tarafının bu hakimiyetçi tutumu da asla kabul edilemez”

1960’ta kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’ni “Enosis sıçrama tahtası” olarak değerlendiren Rumların hedefinin Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamak, anayasa değişikliğiyle Kıbrıs Türk halkını bir azınlık statüsüne indirgemek ve adada yok etmek olduğunu belirten Tatar, “Kıbrıs Türk halkını ‘azınlık’ gören bu zihniyete göre halkımızın siyasi eşitliği, egemenliği yoktur. Bu zihniyete göre halkımız azınlık haklarına razı olmalı, Türkiye’nin garantörlüğü kalkmalı, Türk askeri Kıbrıs’tan uzaklaştırılmalıdır. Bunları geçmişte reddettik, şimdi de reddediyoruz.” dedi.

Kıbrıs’ta Türk varlığı olduğu sürece de Rum-Yunan ikilisinin bu hayallerinin gerçekleşmesinin imkanı da olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs’ın ikinci bir Girit asla olmayacağını belirtti.

Kıbrıs sorununa çözüm bulabilmek amacıyla uzun yıllardan beri sürdürülen müzakere süreçlerinin de Rum-Yunan ikilisinin uzlaşmaz ve olumsuz tutumları nedeniyle bir sonuca ulaşamadığını kaydeden Tatar, “Müzakere sürecinin başladığı günden beri Rum-Yunan ikilisi adil ve kalıcı bir anlaşmayı reddederken, halkımızın siyasi eşitliğini, egemenliğini ve tüm meşru haklarını da yok saymaktadır. Rum tarafının bu hakimiyetçi tutumu da asla kabul edilemez.” ifadelerini kullandı.

-“Egemen iki ayrı devlete dayalı çözüm modeli için uğraşımız devam edecek”

Uzun yıllardan beri gündemde bulunan federasyona dayalı çözüm modelinin, Annan Planı referandumu, Mont Pelerin ve Crans Montana görüşmelerinde çöktüğünü ve bunun mümkün olmadığının gözler önüne serildiğini belirten Tatar, “Türk tarafının haklılığı bir kez daha görülmüştür.” dedi.

Tatar, şöyle devam etti:

“Bu gelişmeler sonrasında egemen iki eşit devlete dayalı çözüm modeli tarafımızdan gündeme getirilirken, Türkiye de bu görüşümüze destek vermiş, halkımız da bunu Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde onaylamıştır. Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘federasyon bitmiştir, tek çözüm yolu iki ayrı devlettir’ açıklaması da dünyaya önemli bir mesaj olurken, bizlere de büyük bir güç vermiştir.  Bu yolda halkımızdan ve Türkiye’den aldığımız güç ve destekle kararlılıkla yürümeye devam edeceğiz.

Egemen iki ayrı devlete dayalı çözüm modeli için uğraşımız devam edecek ve bu yoldan geri adım atmayacağız. Temennimiz, Rum-Yunan ikilisinin tahriklerine ve gerginlik yaratma çabalarına son vermesi ve diyalog çağrılarımıza olumlu yanıt vermesidir. Çünkü, Kıbrıs ve bölge için en gerçekçi ve kalıcı çözüm şekli egemen iki ayrı devlete dayalı çözüm modelidir ve bu görüşümüz de uluslararası alanda da destek görmeye başlamıştır.

Kıbrıs Türkü’nün varoluş mücadelesinde canlarını feda eden 13 Şubat Limasol Şehitlerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anıyoruz. Onların gösterdiği cesaret ve fedakârlık, bizlere bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin kutsallığını hatırlatmaktadır.

Vatan uğruna verilen bu büyük mücadele, hiçbir zaman unutulmayacak ve gelecek nesillere aktarılarak yaşatılacaktır. Aziz şehitlerimizin ruhları şad olsun.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Ulusal Mücadele Vakfı Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’ın anıt mezarını ziyaret etti

Published

on

By

Ulusal Mücadele Vakfı Mütevelli Heyeti üyeleri Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın anıt mezarını ziyaret etti.

Ulusal Mücadele Vakfı’ndan yapılan açıklamaya göre, Aziz Gülbahar başkanlığındaki heyet, anıt mezarda saygı duruşunda bulundu ve son günlerde ortaya çıkan bazı yayınlara yönelik tepkisini ortaya koydu.

Ulusal Mücadele Vakfı Başkanı Aziz Gülbahar, Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’ın ömrünü halkına adamış örnek bir lider olduğunun altını çizerek, “O’na karşı yapılan her saygısızlık ve saldırı Kıbrıs Türk halkına yapılmış sayılır.” dedi.

“Ne yazık ki bir kez daha Kıbrıs Türk halkının maneviyatına ve değer yargılarına yönelik bir saldırıyla karşı karşıyayız.” diyen Gülbahar, bu saldırıların hedefine ulaşamayacağının altını çizdi.

Denktaş’a yapılan saldırıyı Kıbrıs Türk halkına yönelik bir saygısızlık olarak değerlendiren Gülbahar, “Bu fiil doğrudan hepimize yönelik bir hadsizlikten öteye geçemez. Ortada bir kitap ya da ifade özgürlüğü değil, doğrudan bu ülkenin lideri konumundaki Kurucu Cumhurbaşkanımıza ve hepimize yönelik bir suç bulunmaktadır. Söz konusu hadsizliği kınarken, adli makamlarımızı yasalar çerçevesinde gerekli işlemleri yapmaya davet ederiz.” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Gardiyanoğlu: Kalıcı ve günün koşullarına cevap verecek bir asansörler denetim tüzüğü hedefliyoruz

Published

on

By

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu, Kıbrıs Türk Makine Mühendisleri Odası (KTMMO) Başkanı Ayer Yarkıner ve beraberindeki heyetle bir araya geldi. Görüşmede, Asansörler Denetim Tüzüğü ve ilgili mevzuatın güncellenmesine yönelik iş birliği konuları ele alındı.

Görüşmede konuşan Kıbrıs Türk Makine Mühendisleri Odası Başkanı Ayer Yarkıner, Asansörler Denetim Tüzüğü’nün ve ilgili yasal mevzuatın yenilenmesi konusunda gereken teknik desteğin verilmesi için Oda olarak işbirliğine hazır olduklarını kaydetti.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu ise, mevcut Asansörler Denetim Tüzüğü ve ilgili yasal düzenlemelerin artık günün ihtiyaçlarını karşılamadığını belirterek, bu durumun Çalışma Dairesi Teknik Müfettişlerinin denetim çalışmalarında çeşitli zorluklara yol açtığını söyledi.

“21 bin işyeri ve 160 bin çalışanın bulunduğu bir ülkede, sadece 11 müfettişle iş sağlığı ve güvenliği ile kaçak işçi denetimi yapmak kolay değil” diyen Gardiyanoğlu, Bakanlığa bağlı Sosyal Hizmetler Dairesi Teşkilat Yasası’nı güncellediklerini ve kadro sayısını artırdıklarını belirtti. Aynı şekilde, Çalışma Dairesi Teşkilat Yasası’nın güncellendiğine işaret eden Gardiyanoğlu, kadro sayısının güçlendirildiğini ifade etti.

Gardiyanoğlu, Çalışma Dairesi teknik müfettişleri ve Makine Mühendisleri Odası temsilcilerinin ortak çalışması ile, kalıcı sürdürülebilir ve günün koşullarına cevap verecek bir tüzük oluşurmayı ve çalışma yaşamındaki mağduriyetleri gidermeyi hedeflediklerini önemle vurguladı

Devamını Oku

Kıbrıs

Dinçyürek, Sağlık Bakanlığı eski müsteşarlarından Asaf Şenol’un vefatı nedeniyle mesaj yayımladı

Published

on

By

Sağlık Bakanı Dr. Hakan Dinçyürek, Sağlık Bakanlığı eski müsteşarlarından Asaf Şenol’un vefatı nedeniyle mesaj yayımladı.

Bakan Dinçyürek, şu ifadelerde bulundu;

Sağlık Bakanlığı eski müsteşarlarından Asaf Şenol’un vefatını derin bir üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayım. Kendisine Allah’tan rahmet, kederli ailesine, yakınlarına başsağlığı diliyorum.

Devamını Oku

Trending

Reklam