Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Almanya’da Türk avukatın adres bilgileri meclis üyeleriyle paylaşıldı

Almanya’da yaklaşık 3 yıldır tehdit mektupları alan Türk avukat Seda Başay Yıldız’ın gizli kalması gereken ikametgah ve kızının gittiği kreşin adresinin meclis üyeleri ile paylaşıldığı ortaya çıktı.

Published

on

Frankfurter Rundschau gazetesinin haberinde Kassel valisi Walter Lübcke cinayetini araştıran eyalet meclis komisyonu belgelerinde Seda Başay Yıldız’ın adresi ile kızının gittiği kreşin adres bilgileri bulunduğu açıklandı.

Haberde böylece Seda Başay Yıldız’a ait gizli kalması gereken bilgilerin aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partili üyeler tarafından da öğrenilmiş olduğu vurgulandı.

Türk avukat tepki gösterdi

Seda Başay Yıldız da konuya ilişkin yaptığı açıklamada 3 yıldır tehdit mektubu almasına rağmen Almanya gibi bir ülkede böyle bir olayın vuku bulabilmiş olmasına tepki gösterdi.

Kendisinin de bu durumu gazete haberinden öğrendiğini aktaran Seda Başay Yıldız, “Daha önceleri bize ‘adresiniz yakın çevrenizden yayılmış olabilir’ denmişti. Ancak bugün görüyoruz ki gizli kalması gereken benim ve ailemin tüm adres bilgileri eyalet meclis üyelerinde var. Demek ki çevremden yayılan bir bilgi yok” dedi.

Seda Başay Yıldız, 2019 yılında ırkçı bir Alman tarafından öldürülen Vali Walter Lübcke cinayetiyle hiçbir ilgi ve alakası olmamasına rağmen isminin araştırma komisyonunda geçmesine şaşırdığını ve bunun hangi gerekçeyle yapıldığını bilmediğini bu konuyu araştıracağını bildirdi.

Seda Başay Yıldız’a yönelik tehditler

Almanya’da 2000-2007 arasında 8’i Türk toplam 10 kişiyi katleden NSU terör örgütü davasının müdahil avukatlarından Seda Başay Yıldız’a ilk kez Ağustos 2018’de faksla “NSU 2.0” imzasıyla ırkçı ve tehdit içerikli bir yazı gönderilmiş, bunun üzerine başlatılan inceleme kapsamında avukatın nüfus bilgilerine Frankfurt polis karakolundaki bir bilgisayardan bakıldığı tespit edilmişti.

Avukatın kimlik bilgilerine bakıldığı sırada bilgisayara erişimi bulunan polis memurlarının, internet üzerinden oluşturdukları grupta birbirlerine gamalı haç ve Hitler’in fotoğrafları ile yabancı düşmanlığı içeren mesajlar gönderdiği belirlenmiş, hakkında soruşturma başlatılan 6 polis, geçici olarak görevden alınmıştı.

Yıldız’a “NSU 2.0” imzasıyla tehdit mektubu gönderdiği öne sürülen bir kişi mayıs ayında Berlin’de tutuklanmıştı. Zanlının, Yıldız’ın adres bilgilerine nasıl ulaştığının tespit edilemediği açıklanmıştı.

Seda Başay Yıldız, Münih’te görülen NSU terör örgütü davasında, 2000’de öldürülen Enver Şimşek’in ailesinin avukatlığını yapmıştı.

TRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Gazze’ye yardım için yola çıkan gemiye saldırı İstanbul’da protesto edildi

Published

on

By

Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği üyeleri, Özgürlük Filosu Koalisyonunun (Freedom Flotilla Coalition-FFC) Gazze’ye insani yardım ulaştırma hedefiyle yola çıkan gemisine Malta yakınlarında insansız hava aracıyla saldırı düzenlenmesini protesto etti.

İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını sona erdirmek için dünyanın farklı yerlerinden kampanya ile inisiyatiflerin bir araya gelmesiyle oluşturulan ve olası tehlikelere karşı gizli tutulan FFC yardım gemisinin Malta yakınlarındaki uluslararası sularda insansız hava araçlarının saldırısına uğramasına tepki amacıyla İsrail’in İstanbul Başkonsolosluğu önünde gösteri düzenlendi.

Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından gruptakiler, ellerindeki pankartlarla İsrail aleyhine slogan attı.

– Dernek başkanı Songür gemiden canlı bağlantıyla yaşananları anlattı

Saldırıya uğrayan gemide bulunan Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği Başkanı Beheşti İsmail Songür, protestoya canlı bağlantıyla katılarak, gemide yaşananları aktardı.

Gemiye tekrar bir saldırı yapılmasını beklediklerini kaydeden Songür, protestocu gruba, “Orada İsrail’e karşı göstereceğiniz destek bizler için koruma kalkanı olacak.” dedi.

Songür, Gazze’ye destekten vazgeçmediklerini, gerekirse aylarca limanlarda kalacaklarını, denizin ortasında yatacaklarını ve bu gemileri İsrail’in sınırlarına yığacaklarını belirtti.

Derneğin Medya ve Halkla İlişkiler Koordinatörü Ekrem Kubilay Karadeniz ise yalnızca sivil aktivistlerin bulunduğu ve amacı Gazze’deki ablukayı kırmak, bölgede yaşanan insan hakları ihlallerine dikkati çekmek olan gemiye, İsrail tarafından iki ayrı dron saldırısı düzenlendiğini söyledi.

Karadeniz, “Gemi limandan ayrılmadan önce, elektrik sistemine ve iletişim altyapısına yönelik saldırılar gerçekleştirilmiş, geminin dünyayla bağlantısı kesilmeye çalışılmıştır.” bilgisini verdi.

Saldırının uluslararası kamuoyunda geniş yankı bulduğunu ifade eden Karadeniz, “Tıpkı Mavi Marmara’da olduğu gibi, İsrail bu saldırısıyla bir kez daha kendi ayağına sıktı. Dünya, İsrail’in hukuk tanımaz ve saldırgan tutumunu bir kez daha görmüş oldu.” diye konuştu.

Özgürlük Filosu’nun, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de yaşanan sivil kayıplara dikkati çekmek ve insani yardım ulaştırmak amacıyla Tunus’tan yola çıktığını anımsatan Karadeniz, geminin Malta Limanı’ndan katılacak yeni aktivistlerle Akdeniz’e açılacağını aktardı.

Grup, daha sonra konsolosluk önünden ayrıldı.

Devamını Oku

Dünya

Guterres’ten yapay zekanın basın özgürlüğü için ciddi riskler oluşturduğu uyarısı

Published

on

By

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, yapay zekanın basın özgürlüğü açısından ciddi tehditler barındırdığı uyarısında bulundu.

Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla X’teki hesabından açıklama yapan Guterres, basın özgürlüğünün benzersiz bir tehdit altında olduğunu belirtti.

Guterres, paylaşımında “Yapay zeka, ifade özgürlüğünü destekleyebilir ya da bastırabilir. Önyargılı algoritmalar, açık yalanlar ve nefret söylemleri internetin mayınlarıdır.” ifadelerini kullandı.

Guterres, dijital tehditlerle mücadelenin en etkili yolunun doğrulanmış gerçeklere dayanmak olduğunu vurgulayarak, doğruluk ve tarafsızlık ilkesine bağlı haberciliğin önemine dikkati çekti.

BM tarafından 1993 yılında alınan kararla 3 Mayıs, Dünya Basın Özgürlüğü Günü olarak kutlanmaya başlandı.

Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nün bu yılki teması ise “Cesur Yeni Dünyada Habercilik: Yapay Zekanın Basın Özgürlüğüne ve Medyaya Etkisi” olarak belirlendi.

Devamını Oku

Dünya

Prens Harry, ailesiyle barışmak istediğini söyledi

Published

on

By

İngiltere Kralı 3. Charles’ın oğlu Sussex Dükü Prens Harry, ailesiyle barışmak istediğini belirtti.

Kraliyet Ailesiyle yaşadığı sorunların ardından ABD’de yaşamaya başlayan Prens Harry, kendisine sağlanan polis koruması seviyesinin düşürülmesi kararını taşıdığı mahkemenin karar duruşması ardından BBC’ye açıklamalarda bulundu.

Prens Harry, ailesiyle olan ilişkilerine yönelik değerlendirmelerde bulunarak, “Bazı aile üyelerimle aramda çok sayıda anlaşmazlık vardı.” ifadelerini kullandı.

Prens, Kraliyet Ailesi’ni affettiğini ancak 2023’te yazdığı anılar yüzünden ailesinin kendisini affetmediğini söyledi.

Prens Harry, “Ailemle barışmak istiyorum. Kavgayı sürdürmenin bir manası yok. Hayat çok değerli. Babamın (Kral Charles) ne kadar ömrü kaldığını bilmiyorum ama bu koruma meselesi yüzünden benimle konuşmuyor. Barışmak iyi olurdu.” ifadelerini kullandı.

– “Memleketimi çocuklarıma gösteremeyecek olmaktan dolayı üzüntü duyuyorum”

Kendisine sağlanan polis korumasının kaldırılması ve güvenlik seviyesinin düşürülmesini taşıdığı mahkemeyi kaybetmesinin kendisi açısından üzücü olduğunu aktaran Prens Harry, “Şu an ailemi İngiltere’ye güvenli şekilde getirmem imkansız. Eşimi ve çocuklarımı İngiltere’ye getirebileceğim bir dünya göremiyorum.” dedi.

İngiltere’yi özlediğini anlatan Sussex Dükü, “Memleketimi çocuklarıma gösteremeyecek olmaktan dolayı üzüntü duyuyorum.” diye konuştu.

Prens Harry, Başbakan Keir Starmer ve İçişleri Bakanı Yvette Cooper’dan kararı gözden geçirmesini isteyeceğini de kaydetti.

Eşiyle ABD’ye taşınma kararı almalarının ardından koruma seviyesinin düşürüldüğünü hatırlatan Prens Harry, bu kararın Kraliyet Ailesine geri dönmeleri için alındığını savundu.

Prens Harry, “Hükümet de olsanız, Kraliyet Ailesi de olsanız, babam ya da ailem de olsanız tüm farklılıklara rağmen güvende olduğumuzdan emin olmak istemez misiniz?” diye sordu.

Sussex Dükü Prens Harry ve eşi Meghan Markle, 2020 yılında Kraliyet Ailesiyle yaşadıkları sorunları öne sürerek kraliyet görevlerinden ayrılmış ve ABD’ye taşınmaya karar vermişti.

Dük ve Düşese verilen yüksek düzeyli polis koruması seviyesi düşürülmüştü.

Devamını Oku

Trending

Reklam