Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Solyalı: Kadın kooperatifçiliği bu ülkede bir fark yarattı

Published

on

“Birlik olmazsak, birlikte hareket etmezsek yok olacağız” diyerek, dört gönüllü kadının öncülüğünde yola çıkan Lefke bölgesi kadınlarının kurduğu 4K Kooperatifi, bugün yaklaşık 40 üyeyle üretim faaliyetlerini sürdürüyor.

4K Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Solyalı, 4K’nın KKTC’deki ilk kadın kooperatifi olduğuna işaret ederken, kooperatiflerin kırsal ile kent arasında köprü görevi üstlendiğini, işletmeleri güçlendirdiğini ve kadınları cesaretlendirdiğini kaydetti.

“Toplum 4K Kooperatifi’ni sahiplendi ve kadın kooperatifçiliği ülkede bir fark yarattı” diyen Solyalı, yürüttükleri çalışmaları, yaşadıkları zorlukları ve ileriye dönük projelerini Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) anlattı.

-4 gönüllü kadın ve 20 kurucu ortak

4K Kooperatifi’nin kuruluş sürecini anlatırken, Lefke bölgesindeki kadınların, “Birlik olmazsak, birlikte hareket etmezsek yok olacağız” kaygısıyla kooperatifleşme talebiyle bir araya geldiklerini belirten Solyalı, “Onların bu kararlılığına teknik destek sağlayarak, projelerini hayata geçirmelerine yardımcı olduk.” dedi.

Dört gönüllü kadının öncülüğünde yirmi kurucu ortakla kooperatifi hayata geçirdiklerini ve bunun “ilk kadın kooperatifi” olduğunu dile getiren Solyalı, belirledikleri yol haritasını “kırsal kalkınma ve kadın istihdamı için önemli bir adım” olarak nitelendirdi.

Kırsal bölgelerde kooperatifleşmenin önündeki engellere de dikkat çeken Solyalı, “Teknik bilgi eksikliği ve yasal prosedürlerin zorluğu nedeniyle çoğu girişim hayata geçirilemiyor. İnsanları ikna etmek için somut örnekler ortaya koymak ve uygulanabilir projeler geliştirmek gerekiyor” diye konuştu.

– “En büyük gücümüz bölgenin güçlü, üretken, inançlı ve toprağına sahip çıkan kadınları”

“Kooperatifin en büyük gücü, bölgenin güçlü, üretken, inançlı ve toprağına sahip çıkan kadınlarıdır” vurgusu yapan Solyalı, üretimin yanı sıra imalat süreçlerine de odaklanacaklarını belirterek, ilerleyen dönemde kırsal kalkınmanın önemli bir parçası olan kırsal turizme de yoğunlaşacaklarını ifade etti.

Solyalı, kalkınmanın kırsaldan ve kadından başlaması gerektiği görüşünü de dile getirdi.

Kuruluş sürecinde büyük zorluklar yaşadıklarını ve başlangıçta toplantılarını kurucu üyelerden birinin bahçesinde yaptıklarını anımsatan Solyalı, kurumsallaşmak adına Yeşilyurt’taki âtıl bir kooperatif binasını kiralayarak yeniden işlevsel hale getirdiklerini anlattı.

Tarım Bakanlığı’nın Türkiye Cumhuriyeti desteğiyle yürüttüğü hibe programından yararlanarak, binayı restore ettiklerini ve soğuk hava deposu kurarak üretimi sürdürülebilir hale getirdiklerini söyleyen Solyalı, “Ürünlerin katma değerini artırmak ve rekabet avantajı sağlamak için alternatif çözümler geliştirilmesi gerekiyor.” ifadelerine yer verdi.

-Kooperatifin şu anda yaklaşık 40 üyesi bulunuyor

Kooperatifteki iş bölümü ve üretim planlamasına ilişkin bilgi veren Deniz Solyalı, “4 kadınla yola çıkan kooperatif, bugün 40’a yakın kadınla üretim faaliyetlerine devam ediyor.” diyerek, bölgenin kalkınmasına katkı sağlamak ve bu yolda ilerlemekten büyük bir gurur duyduklarını ifade etti.

Yedi kişilik yönetim kurulu tarafından yönetilen kooperatifin, dış denetim, satış ve pazarlama gibi alanlarda da destek aldığını belirten Solyalı, üretimde sürdürülebilirliği sağlamak için iş bölümü yapıldığını ve planlı üretim modeliyle arz sürekliliğinin korunduğunu ifade etti.

-“Kadın kooperatifçiliği bu ülkede önemli bir fark yarattı”

Kadınların iş gücüne katılımının önemine değinen Solyalı, “Nüfusun yarısını oluşturan kadınlar kırsal kalkınmada kritik bir rol üstleniyor” dedi.

“Kadın kooperatifçiliği bu ülkede önemli bir fark yarattı” diye konuşan Solyalı, 2021’de kurulan 4K kooperatifinin ardından bugün kadın kooperatifi sayının beşe ulaştığını söyledi.

Solyalı, “Kadınların azmi sayesinde kooperatifçilik daha görünür hale geldi, güven arttı” ifadelerine yer vererek, kooperatiflerin kırsal ile kent arasında köprü görevi üstlendiğini, işletmeleri güçlendirdiğini ve kadınları cesaretlendirdiğini kaydetti.

– KKTC’nin ilk sanayi tipi meyve kurutma tesisi…

Süreç içerisinde Türk İş Birliği Koordinasyon Ajansı (TİKA) ile yollarının kesiştiğini ve TİKA’dan büyük bir destek aldıklarını ifade eden Solyalı, bu desteklerle ülkenin “ilk sanayi tipi meyve kurutma tesisini” kurduklarını dile getirdi.

Solyalı, kurutma tesisi hakkında da bilgi vererek, her türlü meyve ve sebzeyi kurutma imkânına sahip olduklarına dikkat çekti; çilek, portakal, mandalina gibi ürünlerin yanı sıra farklı ürünleri de kuruttuklarını ve piyasanın talebine göre tesisi çalıştırdıklarını söyledi.   

Solyalı, kadınların üretime daha fazla katılımı için bu tür tesislerin yaygınlaşması gerektiğini de sözlerine ekledi.

-Ülke genelinde meyve sebze üretiminin yüzde 35’i Lefke bölgesinde…

Lefke’nin tarihi, doğası ve tarımsal üretimiyle büyük bir potansiyele sahip olduğunu dile getiren Solyalı, “Ülkenin meyve-sebze üretiminin yüzde 35’i burada karşılanıyor. “Çileğin yüzde 90’ı, kolakasın ise tamamı Lefke bölgesinde üretiliyor ve bu ürünlerin standartlara uygun üretilmesi ile pazara yönelik geliştirilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

-Üzüm sucuğu, tarhana ve molehiya kurutulan ürünler arasında…

Tüm ürünlerin bölgedeki kadınların emeğiyle üretildiğinin altını çizen Solyalı, kurutma makinesinde üzüm sucuğu, tarhana, molehiya gibi ürünlerin de başarıyla kurutulduğunu söyledi.

Daha büyük tesislerin kurulması ve sürecin kooperatifler aracılığıyla yürütülmesi gerektiğine inandığını belirten Solyalı, böylece yerel işletmelerin ürünlerinin daha verimli değerlendirilebileceğine dikkat çekti.

Kurutma makinelerinin günlük 100 kilo kapasiteye sahip olduğunu ancak kullanılan ürün grubuna göre elde edilecek miktarın değiştiğini belirten Solyalı, “Sürdürülebilir tarımı destekleyen bu modeli genişletmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

Solyalı, tüm sürecin oldukça meşakkatli bir iş olduğunu, en iyi ürünü elde edebilmek için 8 ay boyunca denemeler yaptıklarını ve gelinen aşamada iç piyasaya ürün tedariğine başladıklarını söyledi.

-İthal ürünlere alternatif yerli üretim

Kuzey Kıbrıs’ta meyve kurutmanın genellikle ithal ürünlerle yapıldığını belirten Solyalı, yerli üretimi destekleyerek istihdam yaratılması ve ithal ürünlere karşı rekabet gücünün artırılması gerektiğini ifade etti.

“Bu projenin kırsal kalkınma için bir model olacağına ve daha büyük yatırımların önünü açacak önemli bir adım niteliği taşıdığına inanıyorum.” diyen Solyalı, TİKA desteğiyle kurulan kurutma tesisinin, kadın üreticilere daha fazla imkân sağlayacağı ve onların üretim süreçlerinde daha aktif rol almasını mümkün kılacağı görüşünü belirtti.

Solyalı, “Bu proje kırsal kalkınma planlarının ve kooperatifçilik politikalarının bir çıktısıdır. Tüm üretim kadınlarımızın emeğiyle yapılıyor ve kooperatif ekonomik ve sosyal anlamda güçleniyor.” şeklinde konuştu.

-Ürünler, 14 saatlik kurutma sürecinden sonra paketleniyor

Solyalı, kurutma tesisindeki üretim süreçleri hakkında da bilgi vererek, kooperatifin doğal ve organik üretime verdiği öneme dikkat çekti.

Kooperatif üyelerinin yanı sıra bölge halkının ürettiği ürünleri kullandıklarına vurgu yapan Solyalı, “Tedarik edilen ürünler sırasıyla ayıklama, yıkama ve doğrama işlemlerinden geçiyor, ardından 14 saatlik kurutma sürecinin tamamlanmasıyla paketliyoruz ve ürünler Lefkoşa’daki satış merkezine gönderiliyor” diye konuştu.

-Ürünler Lefkoşa’da satışa sunuluyor

Lefkoşa’da haftanın beş günü ürün satışı yapıldığını aktaran Solyalı, günlük olarak hasat edilen taze sebze ve meyvelerin yanı sıra, kurutulmuş gıdaların ve diğer yerel ürünlerin de ilgi gördüğünü söyledi.  

 “Tüketiciler taze ürünlere yoğun ilgi gösteriyor ve toplum kadın üreticileri destekleyerek 4K markasını sahiplenmeye devam ediyor” diyen Solyalı, ürün yelpazelerinde Kıbrıs mandalinalarından ürettikleri limonatanın da yer aldığını ve bunu 4K markasıyla tüketiciye sunduklarını belirtti.

-“Kooperatifçiliğin gelişimi için destek şart”

Solyalı, kooperatifçiliğin gelişebilmesi ve kurumsal sürdürülebilirliğini sağlayabilmesi için finansal desteğin yanı sıra istihdam ve altyapı desteğinin de kritik olduğunu belirterek, yalnızca kalkınma planlarında yer almanın yeterli olmadığını, özellikle kuruluş aşamasında sağlanacak desteklerin üretimin devamlılığı açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.

Kooperatiflerin uzun vadeli başarısı için kurumsallaşma sürecinin desteklenmesi gerektiğini de ifade eden Solyalı, devlet desteğinin kooperatifçiliğin güçlenmesi ve sürdürülebilirliği için önemli olduğunu, bu nedenle kamu kurumlarından sürekli destek talepleri ilettiklerini söyledi.

-“Kooperatifler arası iş birliği güçleniyor”

Yeni noktalar açmak yerine mevcut kadın kooperatifleriyle iş birliği yapmayı tercih ettiklerini belirten Solyalı “Bölgelerdeki mevcut kadın kooperatiflerini destekleyerek, onların da güçlenmesini sağlamak daha sürdürülebilir bir model olacaktır” derken, “Her bölgede kendi kooperatiflerinin kurulması ve birbirleriyle dayanışma içinde olması en doğru kalkınma modelidir” diye konuştu.

Ürünlerin daha geniş kitlelere ulaşması için pazarlama kooperatifleriyle iş birliği yapmaya başladıklarını da belirten Solyalı, kurutulmuş ürünlerin marketlere dağıtımı konusunda, 60 satış noktasına sahip çatı kooperatif Esnaf, Zanaatkâr ve Üreticiler Pazarlama Kooperatifi (EZKOOP) ile iş birliği içerinde olduklarını söyledi.

– “En büyük sıkıntılarımızdan biri lojistik”

Bu süreçte bazı sorunlarla karşılaştıklarını ve kooperatifin en büyük sıkıntılarından birinin lojistik olduğunu belirten Solyalı, “Özellikle yaş meyve ve sebzelerin pazara hızlı erişimi çok önemli, çünkü bu ürünlerin hasat edildikleri anda tüketiciye ulaşması gerekiyor” dedi.

Bu sorunu çözmek için kamu kurumlarıyla görüşmeler yaptıklarını ancak henüz sonuç alamadıklarını belirten Solyalı, “Adım adım ilerleyerek, üreticiden tüketiciye daha hızlı ve güvenilir bir zincir kurmayı hedefliyoruz” diyerek, toplum ve ilgili kuruluşların desteğine ihtiyaç duyduklarını dile getirdi.

-“Yerelden kalkınma için kırsal turizme ve sertifikalı üretime öncelik vereceğiz”

İleriki dönemde kırsal turizmi geliştirmek ve ürünlerin marka değerini artırmak için yeni projelere odaklanacaklarını da belirten Solyalı, “Tüm ürünleri sertifikalı üretime geçirip, coğrafi tescil sürecini tamamlamayı hedefliyoruz” diye konuştu.

Bölgenin turizm potansiyelini artırmak için yeni destinasyonlar oluşturacaklarını, ziyaretçilere üzüm bağları gezisi, doğa yürüyüşleri ve tarihi ziyaretler sunacaklarını belirten Solyalı, çevre temizliği, altyapı yatırımları ve güvenli yürüyüş yolları için Lefke Belediyesi ve yerel yönetimlerle iş birliği içinde olduklarını ifade etti.

-“Genç nüfusu tarıma kazandırmak önemli”

Bölgedeki göç sorununa da değinen ve gençlerin bölgede kalmasını teşvik edecek projelerin hayata geçirilmesi gerektiğini belirten Solyalı, “Genç nüfusun tarıma ilgisinin azalması ciddi bir sorun ve tarım sektöründe nesilden nesile devam edecek bir yapı oluşturulmalı. Gıda arz güvenliği de en az savunma sanayi kadar kritik bir konu. Dünyada kırsalda yaşayan insanlar desteklenerek şehirlerden uzaklaşmaları önleniyor. Bu bölgelerde barınmayı cazip hale getirmek için özel teşvikler sağlanıyor. Bizim de yerelden kalkınmayı esas alan projeleri desteklememiz gerekiyor.” şeklinde konuştu.

-“Yapamazsınız’ dedikleri her şeyi başardık”

Birleşmiş Milletler’in 2025’i “Dünya Kooperatifçilik Yılı” ilan ettiğini hatırlatan Solyalı, kooperatifçiliğin sosyal bir kalkınma modeli olduğunu ifade ederek, “Bize ‘Yapamazsınız’ dedikleri her şeyi başardık. Kadın emeğini görünür kılmaya ve kırsaldan başlayarak kalkınmayı sağlamaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Maliye Bakanlığı, Gazilik Beratı ve Gazilik kartlarını takdim etti

Published

on

By

Maliye Bakanlığı, Mücahitlerin Tazmini ile Gazilerin Hak ve Menfaatlerinin Belirlenmesi Yasası çerçevesinde hak sahiplerine “Gazilik Beratı” ve “Gazilik Kartı” takdim etti.

Cumhurbaşkanlığı Mavi Salonda yer alan törene, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Başbakan Ünal Üstel, Maliye Bakanı Özdemir Berova, milletvekilleri, diğer yetkililer ve gaziler ile aileleri katıldı.

Saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasıyla başlayan törende, mücahitlerle ilgili kısa video gösterimi yapıldı.

-Berova: “Devletin kurulmasında büyük emeğiniz var”

Maliye Bakanı Özdemir Berova, törende yaptığı konuşmada, anlamlı törene katılan gazilere teşekkür ederek, KKTC’nin kolay şartlar altında kurulmadığına işaret etti.

Gazilerin, şehitlerin, ailelerin bu yolda büyük emeği ve gayreti olduğunu vurgulayan Berova, canını vatan için çekinmeden veren şehitleri andı, gazilere şükranlarını iletti.

Berova, gazilerle ve ailelerle birlikte olmaktan gurur duyduklarını ifade ederek, yasa çerçevesinde gazilerin beratlarını ve kartlarını alacağını kaydetti.

Milletvekilleri Ahmet Savaşan ile Oğuzhan Hasipoğlu’nun büyük katkılarıyla hazırlanan yasa ile ilgili gazilere bilgi veren Berova, yasada yapılan düzenleme ile gazilere belgeleri verebilmenin önünün açıldığını söyledi.

Gaziler ve şehitler sayesinde Kıbrıs Türk halkının Türkiye Cumhuriyeti’nin de destekleriyle devletine kavuştuğunu, bugün özgür bağımsız yaşadığını ifade eden Berova, devlete katkılarından dolayı şehitleri andı, gazilere uzun ömürler diledi.

Gazilerin kartlarla Türkiye’deki haklar gibi haklardan yararlanacağını, THY ile indirimli uçacağını anlatan Berova, bunun yanında gazilerin onurlandırıldığını, gurur duyduklarını kaydetti.

-Üstel: “Bugün devlet çatısı altında özgür yaşıyorsak, bunu gazi ve şehitlerimize borçluyuz”

Başbakan Ünal Üstel de, bugün özgür devlette, bayrağının altında yaşıyorlarsa gazilere, şehitlere borçlu olduklarını söyledi.

Üstel, Kıbrıs Türk halkının milli mücadele yıllarında çok şehit verdiğini, vatanını toprağını koruduğunu, Türkiye Cumhuriyeti’nin destekleriyle de devletini kurduğunu anlattı.

Kıbrıs Türk halkının liderleri Denktaş ve Küçük’ü rahmetle anan Üstel, 20 Temmuz Barış Harekatı’na kadar yaşanan saldırıları anlattı, Kıbrıs Türk halkının asla geri adım atmadığını kaydetti.

Türkiye Cumhuriyeti’nin o dönemki yetkililerini de anan Üstel, bugün Gazze’de yaşananlara işaret etti ve o dönemde Kıbrıs’ta yaşananların aynısının orada yaşandığını kaydetti.

Kıbrıs Türk halkının devlet çatısı, bayrağı altında, Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle yaşadığını ifade eden Üstel, ancak Rum tarafından baskıların, ambargoların bugün de sürdüğünü, iş insanları, turizme yönelik saldırılar olduğunu anlattı.

Üstel, Rumların, ülkeye Güney’den gelen turistlere yönelik baskılar yaptığını, bu çerçevede THY ve A jet ile anlaşmalar yaptıklarını ve bu sıkıntıyı aşmak için çalıştıklarını söyledi.

İstanbul ve Londra’dan Ercan’a uçuşlarla ilgili sıkıntıyı aşacaklarına inanç belirten Üstel, bütün bunları yaparken amaçlarının Rum baskısından vatandaşları kurtarmak olduğunu kaydetti.

Hükümet olarak sağlık alanına verdikleri öneme vurgu yapan Üstel, Karpaz’dan Lefke’ye tüm sağlık alanında Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle yatırım yaptıklarını ifade etti.

Üstel, Maraş Sağlık Merkezi”ni açtıklarını, Lefkoşa Hastanesi’nin temelini attıklarını, Güzelyurt Hastanesi”nin 15 Kasımda açacaklarını, Pamuklu’da ve Dikmende gerekli adımların atıldığını ifade etti.

Ülkede eşit dağılım yapmak amacıyla her sektöre önem verdiklerini, kadınlara yönelik destekler sağladıklarını, prim destekleri verdiklerini ifade eden Üstel, dışarıda çalışanların da bu sayede ülkesine geri döndüğünü kaydetti.

Üstel, gençlere yönelik kırsal kesim arsası ve sosyal konut projeleri başlattıklarını ifade ederek, “Adaletli olacağız, hiç bir yatırımı, evi olmayanlara vereceğiz.” dedi.

Siyasi istikrar sayesinde bugün bunları yapabildiklerini ifade eden Üstel, bu yöndeki çalışmalara devam edeceklerini belirtti.

İlaç konusunda bazı söylemler olduğunu ifade eden ve bunu eleştiren Üstel, emeklilerden vergi alınacağı söylemlerinin de doğru olmadığını, hükümet olarak emekliler, gaziler ve vatandaşların refahı için çalıştıklarını anlattı.

Üstel, gazilerin Türkiye Cumhuriyeti”nde de aynı haklardan yararlanması için protokol hazırladıklarını ifade ederek, gazileri selamladı.

-Tatar: “Türkiye’nin tam desteğiyle iki devlet siyasetini devam ettireceğiz”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da, gazileri, aileleri yeni Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi’nde ağırlamaktan onur duyduğunu ifade ederek, yerleşke ile ilgili bilgiler verdi ve Türkiye Cumhuriyeti’ne teşekkür etti.

Tatar, devletin büyüdüğünü, geliştiğini, yeni yerleşke ihtiyacının da buradan oluştuğunu, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın desteğiyle de hızlı bir şekilde tamamlandığını anlattı.

6 Şubat depreminde işin durduğunu, deprem bölgesine gidildiğini ifade eden Tatar, Şampiyon Melekler’i de rahmetle andı.

Gazilere verilen değere işaret eden Tatar, şehitlere rahmet diledi, aileleri saygıyla selamladı.

Tatar, Gazi Kıbrıs Türk halkına gereken vefanın gösterildiğini ifade ederek, yasanın hayat bulması için katkı koyan milletvekillerine teşekkür etti.

Cumhurbaşkanlığı görevi süresince Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle iki devlet siyasetini sürdürdüğünü ifade eden Tatar, bugüne kadar katıldığı tüm uluslararası platformlarda da bunu anlattığını söyledi.

Kıbrıs Türk halkının maruz kaldığını saldırılar ve sonrasında kurduğu devletten vazgeçmelerinin söz konusu olmadığını ifade eden Tatar, devletin önemini vurguladı.

Bu noktadan geriye dönüş olmaması gerektiğini söylediğini ifade eden Tatar, egemenlik vurgusu yaptı ve Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’ı andı.

Kıbrıs’ta egemenlik temelinde bir çözüm gerektiğini, federasyon tezine geçilmesi durumunda müzakerelerin “sıfır asker sıfır garanti” ile başlanacağını ifade eden Tatar, bunun kabul edilmesinin mümkün olmadığını, Erdoğan’ın da bunu her yerde söylediğini, iki devlete, KKTC’nin tanınması gerektiğine işaret ettiğini dile getirdi.

Erdoğan’ın, her platformda KKTC ve Kıbrıs Türk halkının sesi olduğunu beliren Tatar, Kıbrıs Türk halkının devleti çatısı altında, Rumlarla eşit bir şekilde yan yana iki devletin iş birliğinde yer aldığını ve bu şekilde çalışabileceğini belirtti.

Tatar, bu siyaseti devam ettirmek durumunda olduklarını, Erdoğan’ın da desteğinin tam olduğunu ifade ederek, federasyon görüşmeleriyle masaya oturmanın Kıbrıs Türk halkına yakışan bir hareket olmayacağını vurguladı.

Tatar, hükümete gazilere verdiği önemden dolayı teşekkür etti.

Konuşmaların ardından gazilere belgeleri takdim edildi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Öztürkler: TMT halkın kendi kaderini tayin etme iradesinin kendisidir

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Türk Mukavemet Teşkilatı Mücahitler Derneği’ne gerçekleştirdiği ziyarette yaptığı açıklamada, TMT’nin Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık ve egemenlik mücadelesindeki rolünü anlattı.

Ziyarette konuşan Öztürkler, “Ben bir GKK komutanının oğlu olarak bu teşkilatın kuruluşunu selamlıyorum. TMT sadece bir savunma teşkilatı değildir; o, bir halkın kendi kaderini tayin etme iradesinin ta kendisidir. EOKA gibi terör örgütleriyle aynı kefeye konulması asla kabul edilemez ve bunu yüksek tonda kınıyorum” ifadelerini kullandı.

Öztürkler, sözlerine şöyle devam etti:

“Bugün masada topraklarımızı, devletimizi, bayrağımızı ve geleceğimizi konuşabiliyorsak bu, TMT’nin ve kahraman Kıbrıs Türk halkının verdiği mücadele sayesindedir. Bu gerçekler görmezden gelinemez..”

Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’a yönelik bir kitapta yer alan hakaret içerikli ifadeleri değerlendiren Öztürkler, söz konusu söylemleri “ahlaksızlık” ve “gayet amaçlı bir saldırı” olarak nitelendirdi.

“Bu tür çabalar, Denktaş’ın şahsında tüm milli değerlerimize yapılmış bir saldırıdır. Kimse tarihimizi ayaklar altına alamaz,” şeklinde konuşan Öztürkler, TMT’nin bugünkü siyasi temsilcisi olarak da Ulusal Birlik Partisi’ni gösterdi.

“TMT ruhu hâlâ yaşıyor. Bu ruh, birliktir, mücadeledir, devlettir” diyen Öztürkler, sözlerini TMT mücahitlerine olan minnet duygusuyla tamamladı:

“Bu topraklarda şehitlerimizin kanı var. Gazilerimizin cesareti var. Bizler bu tarihi sorumluluğu taşımaya devam edeceğiz. TMT’nin ruhu bu milletin damarlarında akmaya devam ediyor.”
Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar da, “TMT sayesinde bu adada Türkler hayatta kaldı, TMT olmasaydı Kıbrıs çoktan Yunanistan’a bağlanmış olurdu” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Sahil Güvenlik İhbar Hattı Alo 158’de arıza

Published

on

By

,

Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın 158 ihbar hattında bakım çalışması yapılacağı bildirildi.

Yapılan duyuruda, 29 Temmuz 2025 Salı günü saat 11.30 ile 16.30 arasında gerçekleştirilecek planlı bakım çalışmaları nedeniyle 158 ihbar hattının geçici olarak devre dışı kalacağı belirtildi.

Acil durumlarda vatandaşların mağduriyet yaşamaması adına, bu süre zarfında ihbarların 0533 863 08 76 numaralı telefon hattı üzerinden yapılması istendi.

Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı, bakım çalışmalarının ardından 158 ihbar hattının yeniden hizmet vermeye devam edeceğini bildirdi.

Devamını Oku

Trending

Reklam