Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

GAÜ’de “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” etkinliği

Published

on

Girne Amerikan Üniversitesi’nde “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” nedeniyle etkinlik düzenlendi.

GAÜ İletişim Fakültesi ve GAÜ Eğitim Fakültesi işbirliğinde düzenlenen “8 Mart Dünya Emekçi Kadınları Günü” anma paneli GAÜ Spectrum Uluslararası Kongre Merkezi’nde yer aldı.

Panelde, gazeteci ve programcı Sevilay Sadıkoğlu, eski milletvekili ve iş insanı Gülşah Sanver Manavoğlu ile Türk Ajansı Kıbrıs Müdürü Dr. Fehmi Gürdallı konuşmacı olarak yer aldı.

– Ertuğruloğlu: Ülkede bu mücadeleyi yalnızca kadınların değil tüm toplum vermeli

GAÜ Rektör Yardımcısı ve Eğitim Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Oya Ertuğruloğlu, açılış konuşmasında, kadınların haklarının savunulmasının bir gün değil, sürekli bir çaba gerektirdiğine vurgu yaparak, bugün dünya çapında birçok kadın, erkek ve toplumsal hareketin, kadın hakları için mücadele etmeye devam ettiğini anımsattı.

Kadın hakları mücadelesinin, sadece kadıların haklarını savunmakla kalmayıp, aynı zamanda tüm toplumu daha adil, eşit ve barışçıl bir hale hale getirmeyi amaçladığını vurgulayan Ertuğruloğlu, ülkede de bu mücadeleyi yalnızca kadınların değil tüm toplum olarak kadın-erkek herkesin üstlenerek daha iyi bir gelecek için katkıda bulunacağı, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama adına önemli adımlar atılacağı ve güçlü kadın güçlü toplum bilinciyle hareket edileceği günler diledi.

– Yurtsever: Amacımız kadınların ekonomik toplumsal ve akademik hayattaki yerini daha güçlü bir şekilde vurgulamak

GAÜ Rektörü Prof. Dr. Serdar Yurtsever de, panelin, kadınların ekonomik toplumsal ve akademik hayattaki yerini daha güçlü bir şekilde vurgulamak amacıyla düzenlendiğini belirterek, 8 Mart’ın sadece bir kutlama günü değil kadınların eşit hak mücadelesinin emeklerinin ve başarılarının takdir edildiği özel bir gün olduğunu ifade etti.

Tarih boyunca kadınların eğitimde, bilimde, sanatta, iş dünyasında ve daha birçok alanda büyük başarılara imza atarak, toplumsal kalkınma ve ilerlemenin en önemli aktörlerinden olduğunu dile getiren Yurtsever, Atatürk’ün Cumhuriyet kadınlarının, her alanda, üstlendikleri sorumluluklarla toplumsal ilerleme ve refaha öncülük ettiğini kaydetti.

– Saygılı: 8 Mart emekçi kadınların hak mücadelesinin anıldığı bir gün

Panel moderatörü İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Neriman Saygılı da 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününün tarihçesi hakkında bilgi vererek, 8 Mart’ın bir anma tarihi olduğunu vurguladı.

– Manavoğlu: Yapay zeka konusundaki gelişmeler kadınlar için büyük bir fırsat

Panelde “Yapay Zeka Devrimiyle Birlikte Kadının Gücü” konulu konuşma yapan eski Milletvekili ve İş İnsanı Gülşah Sanver Manavoğlu, yapay zeka konusundaki gelişmelerin kadınlar için büyük bir fırsat sunduğunu belirterek, kadınların bu fırsatı değerlendirmek için hep birlikte çalışması gerektiğini ifade etti.

Yapay zekanın, sadece bir teknoloji değil, toplumu yeniden şekillendirecek bir güç olduğunu vurgulayan Manavoğlu, kadınların bu dönüşümde aktif rol almasının, geleceğin daha adil, kapsayıcı ve eşitlikçi olmasını sağlayacağını ifade etti.

– Sadıkoğlu: Bir kadın kimseye bağlı, manevi borçlu olmadan kendi ayakları üzerinde durabilmeli

Panelde, “Kadın Olmak “başlıklı bir konuşma yapan gazeteci ve programcı Sevilay Sadıkoğlu, bir kadın, çocukları, eşi ve ailesi hatta arkadaşları için özveriyle hareket ederken önce kendisini sevmesi gerektiğini vurgulayarak, kendini sevmeyen, kendine saygı duymayan bir kadının , etrafındaki insanlara güven, mutluluk ve huzur veremeyeceğini ifade etti.

İnsanın kendi değerlerinden ödün vermeden ve toplumu karşısına almadan bir yaşam sürdürmeyi başarmasının zor olduğunu dile getiren Sadıkoğlu, “Bir kadın kimseye bağlı manevi borçlu olmadan kendi ayakları üzerinde durabilmeli. Her şeyden önce güçlü olmalıdır kadın. Dünyanın sizi bekleyen çeşitli hallerine göğüs germek ve kendimize saygı duymakla başlar. Şartlar ne olursa olsun bir kadın mutlu olmayı zorundadır. Önce kendisi, sonra çocukları, ailesi ve onu sevenler için ..” diye konuştu.

Gürdallı: Kadın hakları sadece kadınların değil, erkeklerin de derdi olmalı

Türk Ajansı Kıbrıs Müdürü Dr. Fehmi Gürdallı da, panelde, “Atatürk ve Kıbrıs Türk Kadını “konulu konuşma yaptı.

Kadının toplumda her alanda daha fazla yer almasının ve bu yolda verilecek mücadelenin sadece kadınların değil, erkeklerin de derdi olması gerektiğini vurgulayan Gürdallı, Atatürk devrimlerinin, büyük ölçüde kadınların da toplumda daha aktif rol alması, evlerden çıkması, eğitimlerinin, okuma yazma oranlarının yükselmesi için yapıldığını anımsattı..

Sadece Türk kadınının değil, Kıbrıs Türk kadınının da bugün geldiği noktanın en büyük etkeninin Mustafa Kemal Atatürk olduğunu kaydeden Gürdallı, Kıbrıs Türk halkının en başından beri her zaman Atatürk’ün devrimlerini takip ettiğini söyledi.

“Bir Kıbrıslı Türk olarak övündüğüm noktalardan biri; Atatürk devrimlerinin Kıbrıs’ta hiçbir zorlama olmadan çok hızlı bir şekilde tüm kesimler tarafından benimsenmiş olmasıdır.” diyen Gürdallı, Atatürk‘ün hangi siyasi görüşten olursa oldun tüm Kıbrıslı Türklerin ilk lideri olduğunu vurguladı.

Gürdallı, ülkede birçok meslek grubunda kadınların sayısında ciddi bir üstünlük olmasına rağmen, karar alma mekanizmaları ve siyasette kadın sayısının arzu edilen noktada olmadığını kaydetti.

Ülkede 50 milletvekilinin yüzde 22’sinin kadın olduğunu, bu rakam Güney Kıbrıs’ta yüzde 14, Avrupa Birliği ortalamasının ise, yüzde 33 olduğunu anımsatarak, ülkede bu oranın yüzde 30-40’lara ulaşması gerektiğini söyleyen Gürdallı, siyasette kadın varlığının artmasının önemine dikkat çekti.

Gürdallı, “Bize düşen görev, Atatürk’ün sağladığı imkanları, olanakları daha da ileriye götürmek için mücadele etmektir.” dedi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Yapay zeka destekli kameralar tartışılmaya devam ederken; Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Arıklı, kameraların hız ihlallerine ceza kestiğini anımsattı, yeni yasal düzenlemelerin yolda olduğunu açıkladı.

Yüzde 30, 50 ve 100… Trafik cezalarının kademeli olarak yansıtılması için yasal düzenleme hazırlığı yaptıklarını ifade eden Arıklı, “Sürücü ilk kez ceza aldığında cezanın yüzde 30’unu, ikincisinde yüzde 50’sini üçüncüsünde cezanın tamamını ödeyecek.” dedi. Arıklı, ceza puanlarının bir miktar düşürüleceğini söyledi.

Elektronik sigara çalışması… Araçta sigara kullanımının yasak olduğunu anımsatan Erhan Arıklı, “Trafik Komisyonu’na ‘elektronik sigaralar serbest bırakılabilir mi?’ noktasında bir teklif götüreceğim. Sigaranın yangınlara yol açma gibi tehlikesi var, normal sigarada tolerans söz konusu değil.” diye konuştu.

“Birikmiş cezalar gönderiliyor”… Arıklı, bütçede yeterli para olmadığı için gönderimi yapılmayan cezalar olduğunu söyleyerek, cezaların dağıtımına başlandığını ifade etti. Arıklı, bunların tamamlanmasıyla (şubat ayı öngörülüyor) yeni radarların cezalarının da gönderilmeye başlayacağını kaydetti.

Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nde geçtiğimiz günlerde Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’nın bütçesi görüşülürken, yapay zekâ destekli yeni nesil kameralar yeniden gündeme geldi.

CTP Milletvekili Salahi Şahiner, trafik kameralarının aylardır sessiz sedasız devrede olduğunu ve tam kapasite çalıştığını belirterek, “Her ay yaklaşık 10 bin ceza kesiliyor. Şu anda vatandaşa gönderilmek üzere sistemde bekleyen en az 50 milyon TL tutarında ceza var” demişti.

Bunun üzerine “Kameralar devrede mi, her şeyi mi çekiyor?” soruları kamuoyunda merak uyandırırken, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, KIBRIS muhabirine yaptığı açıklamada konuya netlik getirdi.

“Kameralar başından beri aktif”

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, yapay zekâ destekli yeni nesil trafik kameralarının devreye alındığı ilk günden itibaren hız ölçümü yapmaya devam ettiğini vurgulayarak şöyle konuştu:

“Kameralar konulduğu andan itibaren sürat ölçmeye devam ediyor. Yani eski kameralar değiştiği andan itibaren hız tahdidini ölçüyor ve aşanlara ceza kesmeye devam ediyor. Bunu en başından beri defalarca söyledik. Yapay zekâ destekli kameraların sadece diğer özelliklerini henüz kullanmaya başlamadık. Bunlar arasında kemer, seyrüsefer ve sigorta denetimleri var. Bu özellikler için Bakanlar Kurulu’nda karar alındıktan sonra kullanımına geçilecek. Ama hız tahdidi ölçümü hiçbir zaman gündemden düşmedi; en başından beri aktif.”

“Rakamlar poliste var”

Muhalefet milletvekili Salahi Şahiner’in açıkladığı ceza rakamlarını “uçuk” olarak nitelendiren Arıklı, eleştirileri sert bir dille yanıtladı:

“Salahi Bey’in rakamlarla bir problemi var herhalde. Hiçbir istatistiksel veriye dayanmayan son derece uçuk ve hayali rakamlardan bahsediyor. Gerçekten şaşırıyorum. Kulaktan dolma bilgilerle insanları kışkırtıyor.”

Bakan Arıklı, gerçek ceza sayılarına dair soruyu da yanıtlayarak bu bilgilerin poliste bulunduğunu belirterek “Onu bizim bilmemiz mümkün değil. Kaç tane vatandaşın kameralarda hız tahdidine takıldığını ancak polis bilebilir. Bu konuda açıklamayı polis yapar.”

Kameraların “sessiz sedasız devreye alındığına” ilişkin söylemlere de değinen Arıklı, “Biz bilmiyorduk” söylemlerini kesin bir dille reddetti:

“Biz hiçbir zaman kamaraların devre dışı kaldığını söylemedik. Hatta bunu söyleyen arkadaşlara da “sıkıysa bas geç” esprisini de yaptık. Geçmişte kameralar hangi oranda ceza kesmeye devam ediyorsa yine kesmeye devam ediyor. Ben dahil bu suçu işleyen herkes cezasını çekmeli.”

Ceza gönderimi başladı mı?

Bakan Arıklı, sürat ihlali yaptığı yeni kameralarca tespit edilen sürücülere ceza gönderiminin yapılmaya başlanıp başlanmadığı ile ilgili soruya da şu şekilde yanıt verdi:

“Henüz daha ona sıra gelmediğini düşünüyorum çünkü geçmişten kalan 2 yıllık bir birikme vardı. Bütçemizde para olmadığı için ihaleye çıkamamıştık. Ceza gönderimleri ihale ile yapılıyor, ihaleyi alan firma dağıtıyor bunları. 2024’ün sonuna kadar olan geçmişte birikmiş olan cezalar vardı sırayla geçmişten bugüne kadar onlar dağıtılıyor. Ceza gönderimlerinde 2025’in ortalarına kadar geldiğini düşünüyorum. Zannediyorum ki yeni cezalar da ocak-şubat sonu gibi gönderilmeye başlanır.”

“Başbakan’ın açıklaması hız ihlalleri dışındaki tespitlerle ilgiliydi”

Bakan Arıklı, Başbakan Ünal Üstel’in 1 Ekim 2025 tarihinde yapay zeka destekli hız tespit kameralarının eğitim ve devreye alma süreci ile ilgili yaptığı açıklamada “1-2 Ekim 2025 tarihlerinde kullanıcı eğitimleri gerçekleştirilecek, ardından kamuoyu ayrıntılı şekilde bilgilendirilecek ve kameralar aktif olarak görev yapmaya başlayacaktır. İhlallere yönelik cezalar da bu bilgilendirme tarihinden itibaren uygulanacaktır. Vatandaşlarımız kapsamlı bir şekilde bilgilendirilmeden ve uyarıcı levhalar tamamlanmadan ceza yazma süreci başlamayacaktır” ifadelerine yönelik de “O açıklama diğer özelliklerle alakalıdır. Hız tahdidi ile ilgili Sayın Başbakan’ın öyle bir açıklaması yok.” dedi.

“Yeni kameraların hız ölçüm mesafesini Trafik Komisyonu belirleyecek”

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, yapay zekâ destekli yeni nesil trafik kameralarına ilişkin teknik detayları ve uygulanacak prosedürü anlatarak yeni kameraların hız ölçüm sistemiyle ilgili olarak şu bilgileri paylaştı:

“Yeni kameralar hız tahdidini, eski kameralar hangi mesafeden ölçüyorsa o mesafeden ölçmeye devam etti. Şimdi bu konuda bir değerlendirme sürecine giriyoruz. Önce konuyu Trafik Komisyonu’nun bilgisine getireceğiz. Komisyonun görüşlerini aldıktan sonra Bakanlar Kurulu’nda durumu değerlendireceğiz. Mevcut kameralar 200 metreden çekiyor, eski kameralar ise şimdiye kadar 50 metreden çekiyordu. O yüzden yeni kameralar da şu an 50 metreden çekiyor. Bu mesafenin 200 metreye çıkarılıp çıkarılmayacağına Trafik Komisyonu karar verecek ve bize bildirecek.”

“IQOS gibi elektronik sigaralar için teklif götüreceğim”

Bakan Arıklı, yapay zekâ kameralarının hız dışında tespit edeceği diğer ihlallerin Trafik Komisyonu tarafından onaylandığını belirtti:

“Trafik Komisyonu, yapay zekâ kameralarının hız tahdidi dışında tespit edeceği diğer ihlaller konusunda da onay verdi. Araç içindeki yolcuların fotoğraflanması meselesinde ise biz görüntülerin flu olmasını önermiştik; Komisyon ‘hayır, karartılsın’ şeklinde karar aldı.”

Arıklı, trafik güvenliği açısından yeni bir düzenleme ihtiyacına da dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

“Trafik Komisyonu’na IQOS gibi elektronik sigaraların acaba serbest bırakılabilir mi noktasında bir teklif götüreceğim. Çünkü sigaranın yangınlara yol açma gibi birkaç yönden ciddi tehlikesi var. Normal sigara konusunda herhangi bir tolerans söz konusu değil.”

“Yasal düzenleme hazırlığındayız”

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

İskele Kaza Mahkemesi’nde yargılanan iki Kıbrıslı Rum sanık A.K. (E-60) ve A.K. (K-60), dün yeniden mahkemeye çıkarıldı. İki Kıbrıslı Rum sanığın hakkındaki dava 9 Aralık’a ertelendi.

Geçmiş duruşmalarda savcılık, beş sanık aleyhine getirilen “mülke tecavüz” ve “genel rahatsızlık” suçlamalarına ilişkin davayı geri çekmiş; sanıklar söz konusu suçlamalardan serbest kalmıştı.

“Kişisel Verileri Koruma Yasası’nı ihlal” ve “özel hayatın gizliliğini ihlal” suçlamalarıyla yargılanan iki sanık hakkındaki dava ise dün de devam etti.

Öte yandan, “askeri yasak bölgeyi ihlal” suçlamasıyla Lefkoşa Askeri Mahkemesi’nde yargılanan sanıkların beraat ettiği belirtildi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Hür-İş ve Kamu-İş Başkanı Ahmet Serdaroğlu, yaptığı açıklamada ülkede hayat pahalılığı artmadan, piyasadaki zamlar durdurulmadan asgari ücrete hayat pahalılığı oranının eklenmemesini beklemenin “egoistlik” olduğunu belirtti.

Serdaroğlu, Avrupa’nın 14 ülkesinden yüksek asgari ücret verildiğinin söylenmesinin doğru bir karşılaştırma olmadığını ifade ederek, bu değerlendirmelerde alım gücü, enflasyon ve fiyat seviyelerinin göz ardı edildiğini vurguladı.

Serdaroğlu, “Hayat pahalılığı Avrupa’dan yüksek, alım gücü Avrupa’dan düşükse rakamın büyük olması kimseye fayda sağlamaz. Önemli olan asgari ücretin kaç Euro olduğu değil, o ücretle pazar filesinin doldurulup doldurulamadığıdır.” dedi.

Açıklamada, ülkede hayat pahalılığının Avrupa’dan daha hızlı arttığı, enflasyonun Avrupa’nın 5–6 katına ulaştığı ve temel ürün fiyatlarının birçok Avrupa ülkesinden daha yüksek olduğu belirtildi. Serdaroğlu, bu şartlarda rakamların yüksek görünmesinin çalışanın alım gücünü artırmadığını, tam tersine daha da erittiğini kaydetti.

Gerçek bir karşılaştırma yapılacaksa aynı sepetteki ürünlerin fiyatlarına, kiralara, enflasyon farklarına ve çalışanın ay sonunda cebinde kalan paraya bakılması gerektiğini ifade eden Serdaroğlu, “Mesele yüksek maaş vermek değil, hayatı yaşanabilir kılmaktır.” dedi.

Serdaroğlu, hayat bu kadar pahalıyken asgari ücrete hayat pahalılığı oranının eklenmemesini istemenin çalışanı yok saymak olduğunu dile getirdi.

Devamını Oku

Trending

Reklam