Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Yeni giyilebilir cihaz: Sanal dünyaları “hissetmeyi” sağlıyor

Published

on

Mühendisler tarafından geliştirilen yeni nesil giyilebilir cihaz, titreşim, basınç ve dönme hareketleriyle kullanıcılara dokunsal deneyimler sunuyor.

Northwestern Üniversitesi’ndeki bir mühendis ekibi, cilde doğrudan temas eden ve çeşitli duyusal hisler sunabilen yeni bir giyilebilir cihaz geliştirdi. İnce ve esnek bir yapıya sahip olan bu cihaz, oyun ve sanal gerçeklik (VR) deneyimlerini daha gerçekçi hale getirmekle kalmayıp sağlık alanında da devrim niteliğinde çözümler sunabilir.

Örneğin, görme engelli bireyler bu cihaz sayesinde çevrelerini “hissedebilir” veya protez kullananlar için daha hassas geri bildirimler sağlanabilir. Çalışma, saygın bilim dergisi Nature’da yayımlandı.

Bu yeni teknoloji, 2019 yılında Northwestern Üniversitesi’nden biyomedikal mühendisi John A. Rogers liderliğinde geliştirilen “epidermal VR” sisteminin gelişmiş bir versiyonu. Cihaz, cilt üzerinde titreşimlerle dokunma hissi oluştururken kablosuz bağlantı sayesinde anlık geri bildirim verebiliyor.

Daha güçlü ve hassas algılama mekanizması
Rogers, yeni cihazın önceki versiyonlara kıyasla daha gelişmiş bir dokunsal geri bildirim sunduğunu belirtti:

“Önceki modellerde basit titreşim mekanizmaları kullanıyorduk. Ancak bu yeni mini motorlar sayesinde daha geniş frekans aralıklarında kontrollü kuvvetler iletebiliyoruz. Üstelik, sürekli enerji tüketmeden uzun süre sabit basınç uygulayabiliyorlar. Yeni bir versiyon ise, cilt yüzeyine hafif bir dönme hareketi ekleyerek daha gerçekçi dokunsal hisler yaratıyor.”

Bu cihaz, sadece oyun ve sanal gerçeklik uygulamalarında değil, tıbbi rehabilitasyon, protez kullanıcıları için duyusal geri bildirim ve engelliler için yardımcı teknoloji olarak da büyük bir potansiyel taşıyor.

Enerji verimliliği: Cildin kendi esnekliğinden faydalanıyor
Cihaz, Bluetooth bağlantısıyla akıllı telefonlardan gelen verileri işleyerek kullanıcıya basınç, titreşim ve dönme hareketiyle dokunsal geri bildirim sağlıyor. Cihazın en dikkat çekici özelliklerinden biri ise enerji verimliliği.

Giyilebilir cihaz, derinin doğal elastikiyetinden faydalanarak enerji tasarrufu sağlıyor. Sistemin geliştirilmesinde görev alan araştırmacılardan Matthew Flavin, bu mekanizmayı şöyle açıkladı:

“Bir lastik bandı gerdiğinizde enerji depolanır. Biz de aynı prensibi kullanarak ciltte enerji depolayıp, ihtiyaç duyduğumuzda geri salınmasını sağlıyoruz. Böylece cihaz, sürekli enerji harcamak yerine yalnızca hareket değiştiğinde enerji tüketiyor.”

Bu yenilikçi enerji tasarruf yöntemi, cihazın tek bir şarjla uzun süre çalışmasını sağlıyor.

Görme engelliler için “Dokunarak görme” mümkün olabilir
Araştırma ekibi, cihazı test etmek için gözleri bağlanmış bireylerin etraflarındaki nesneleri fark edip edemediğini inceledi.

Deneyde, bir deneğin engellerle dolu bir yolda yürümesi sağlandı. Cihaz, kullanıcının bir nesneye yaklaştıkça dokunsal uyarılar gönderdi. Kullanıcı engellere yaklaşınca his yoğunluğu arttı ve uyarılar cihazın merkezine doğru ilerledi.

Kullanıcılar, kısa bir eğitim sürecinden sonra cihazın geri bildirimlerine göre hareketlerini anlık olarak değiştirmeyi başardı.

Flavin, bu deneyimin görme engelliler için yeni bir umut olabileceğini belirterek şunları söyledi:

“Cihaz, aslında bir beyaz baston gibi çalışıyor. Ancak, geleneksel bir bastondan daha fazla bilgi aktarabiliyor.”

Northwestern Üniversitesi’nden Nikole Lewis, sistemin görme engelliler için bir çeşit “dokunarak görme” imkanı sunduğunu ifade etti:

“Bu teknoloji, çevredeki nesnelerin 3D haritasını çıkaran akıllı telefonların LiDAR sensörleriyle entegre edilebilir. Böylece cihaz, göz yerine dokunma duyusunu kullanarak görme engelli bireylerin çevresini algılamasına yardımcı olabilir.”

Gelecekte daha gelişmiş kullanım alanları
Bilim insanları, bu teknolojinin yalnızca sanal gerçeklik ve sağlık alanlarında değil, askeri simülasyonlar, robot kontrol sistemleri ve eğitim alanlarında da kullanılabileceğini düşünüyor.

Northwestern Üniversitesi’nden Emily First, gelecekte bu teknolojinin daha da geliştirileceğini belirtti:

“Daha önce ötegezegen araştırmalarında kullandığımız modelleme teknikleri, şimdi insan duyularını geliştirmek için kullanılabilir. Bu teknoloji, sanal ortamlarla fiziksel dünyayı daha önce hiç olmadığı kadar birleştirecek.”

Bu gelişmeler, giyilebilir teknoloji ve sanal gerçeklik alanında devrim niteliğinde yeniliklerin habercisi olabilir.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Yapay zeka şirketi CEO’su uyardı: Yapay zeka, kitlesel işsizliğe yol açabilir

Published

on

By

Dünyanın önde gelen yapay zeka şirketlerinden Anthropic’in CEO’su Dario Amodei, yapay zekanın birkaç yıl içinde iş gücü piyasasını dramatik biçimde sarsabileceği konusunda uyarıda bulundu. Amodei’ye göre, hükümetler ve şirketler bu dönüşüme hazır değil.

Amodei, “Yapay zeka neredeyse tüm zihinsel işlerde insanlardan daha iyi hale geliyor” dedi. Bu gelişmelerin, sıradan beyaz yaka işler de dahil olmak üzere birçok meslek grubunu tehdit ettiğini belirtti.

Yüzde 20 işsizlik riski
Amodei’nin Axios’a verdiği demeçte, yapay zekanın önümüzdeki 1 ila 5 yıl içinde tüm giriş seviyesi beyaz yaka işlerin yarısını ortadan kaldırabileceğini ve ABD’de işsizliği yüzde 20’ye kadar çıkarabileceğini öne sürdü. Bu oran, pandemi dönemindeki zirveye yaklaşan seviyelere işaret ediyor.

Bu öngörü, daha önce akademisyenlerin ve ekonomistlerin yaptığı uyarıları teyit eder nitelikte. Ancak farkı, bu kez uyarının doğrudan sektörün içinden, güçlü bir yapay zeka şirketinin başından geliyor olması.

Yüksek vasıflı işler de risk altında
Geçmişte teknolojik değişimler genellikle düşük vasıflı işleri otomatikleştirirken, insanların daha iyi maaşlı işlere yönlendirilebileceği düşünülüyordu. Ancak Amodei’ye göre bu kez durum farklı: “Yapay zeka, yıllarca eğitim gerektiren uzmanlık işlerini de ortadan kaldırabilir.” Bu da eğitimli iş gücünün kolayca yeniden konumlandırılamayabileceği anlamına geliyor.

Halihazırda otomasyon kullanımı artıyor
Anthropic, kullanıcılarının yüzde 60’ının yapay zekayı iş gücünü desteklemek için, yüzde 40’ının ise tamamen insan emeğinin yerine koymak için kullandığını belirtiyor. Ancak bu oran hızla otomasyon lehine değişiyor.

Geçen hafta Anthropic, tek başına 7 saat boyunca çalışabilen yeni bir model tanıttı. Amodei, sıradan vatandaşlara şunu tavsiye etti: “Yapay zekayı kullanmayı öğrenin.”

“AI vergisi” önerisi
Amodei, yapay zekanın ürettiği büyük ekonomik değerin yalnızca teknoloji şirketlerinde toplanmaması için AI şirketlerine özel vergi konulmasının değerlendirilmesini önerdi:

“Bu benim ekonomik çıkarıma uygun değil, ama yine de konuşmamız gereken bir şey.”

Yeni bir dönem: Hızlı, yaygın, zor adapte olunan
Amodei, bu teknolojik değişimin öncekilere kıyasla çok daha hızlı, yaygın ve uyum sağlaması zor olduğunu vurguladı. Microsoft ve Meta gibi dev şirketlerin de personelinin büyük bölümünü kod yazmada AI’dan faydalandığına dikkat çekti.

Her iş değil, bazı görevler otomatikleşebilir
Bazı uzmanlar, AI’nin tüm işleri değil ama belirli görevleri otomatikleştireceğini düşünüyor. Bu da insanlara daha yaratıcı, karmaşık görevlerde zaman kazandırabilir. Ancak Virginia Üniversitesi’nden Prof. Anton Korinek, uyarıyor:

“Geçmişte yeni işler ortaya çıkardı, ama bu kez o işleri de makineler bizden hızlı öğrenebilir.”

Devamını Oku

Dünya

Hakan Fidan, AB Yüksek Temsilcisi Kallas ile görüştü

Published

on

By

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ile telefon görüşmesi yaptı.

TC Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Bakan Fidan’ın Kallas ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde Ukrayna ile Rusya arasındaki savaşı sona erdirmek amacıyla atılan adımlar ele alındı.

Fidan, hafta başında Rusya’da yaptığı görüşmeler ve Ukrayna’ya gerçekleştirmekte olduğu ziyaretle ilgili değerlendirmelerini paylaştı.

Devamını Oku

Dünya

Hristodulidis SAFE Tüzüğü ile Baf ve Mari’deki hava ve deniz üslerini geliştireceklerini açıkladı

Published

on

By

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis Avrupa Genel İşler Konseyi’nin onayladığı Avrupa savunmasıyla ilgili “SAFE Tüzüğü”nü kullanarak Baf’taki “Andreas Papandreu Hava Üssü” ile Mari’deki “Evangelos Florakis Deniz Üssü”nü geliştireceklerini açıkladı.

Rum radyosuna göre, Hristodulidis Rum Bakanlar Kurulu toplantısı girişinde yaptığı açıklamada ilk aşamada, Genel İşler Konseyi’nin onayladığı şekliyle belirlenen hedeflerin hayata geçirilmesi için kendi (Hristodulidis) başkanlığında bir eşgüdüm komitesi kurulacağını söyledi.

Rum yönetimi olarak SAFE Tüzüğü’nü tam olarak değerlendirmeleri gerektiğini söyleyen Hristodulidis, tüzük çerçevesinde 150 milyar euroluk bir finans aracının AB üyesi ülkelere yönlendirileceğini hatırlattı.

Hristodulidis, Rum yönetimi olarak Avrupa Yatırım Bankası’nın artık savunma, altyapılar ve diğer konuları kredilendirme yaklaşımındaki değişikliği değerlendirmeleri gerektiğini belirterek, “ABD’nin, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Amerikan askeri teçhizatına erişimiyle ilgili kararıyla birlikte görmemizi istiyorum.” dedi.

Rum Dışişleri, Savunma, Adalet bakanlıklarıyla bir toplantı yapıldığını ve bazı ihtiyaçların kaydedildiğini hatırlatan Hristodulidis “Bunları görüşelim ve AB programlarına katılan ve başka savunma bakanlıklarıyla iş birliği de yapan çok sayıda Kıbrıs şirketi olduğu bağlamında görelim. Biz de ihtiyaçlarımızı dikkate alarak altyapılar meselesini de değerlendirmeliyiz.” dedi.

Hristodulidis altyapılar derken; “Andreas Papandreu Hava Üssü ve Evangelos Florakis Deniz Üssü’nün ve Rum yönetiminin caydırıcılık gücünü yükseltmek için savunma alanlarının geliştirilmesini” kast ettiğini açıkladı.

Devamını Oku

Trending

Reklam