Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Yıl kurak geçiyor, ocak son 50 yılın en yağışsız ayı oldu… “Sıcak bir yaz bizi bekliyor”

Published

on

Meteoroloji Dairesi Müdürü Sinan Güneş, küresel iklim değişikliğinin etkilerinin ülkede de son derece çok hissedildiğini belirterek, bu yılın Ocak ayının, son 50 yılın en yağışsız ayı olduğunu açıkladı.

Üç aylık değerlendirmelere göre kurak bir yıl geçirildiğini belirten Güneş, “Sıcak bir yaz bizi bekliyor.” dedi.

“2024, çeşitli rekorların kırıldığı bir yıl oldu. 2025 Ocak ayında, normallerin eksi 92 oranındaki yağış azlığı da bir rekordu. Martta yaşanan en düşük sıcaklıklar da kayıtlarımıza gelen ölçümler de rekor düzeydeki değişikliklerdi.” diyen Güneş, meteorolojik verilerde son birkaç yıldır rekor üstüne rekor kırıldığını kaydetti.

Dairenin çalışmaları, meteoroloji balonları, “rasat parkları”, “Deprem İzleme ve Değerlendirme Merkezi” ve tozlu havalar konusunda da bilgiler aktaran Güneş, dairenin en büyük eksikliklerinden birinin meteoroloji radarı olduğunun altını çizdi.

– “Gökyüzünün meteorolojik röntgenini çekiyoruz… Hava tahminlerinde önemli rol oynuyor”

23 Mart Dünya Meteoroloji Günü nedeniyle Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) konuşan Meteroloji Dairesi Müdürü Güneş, meteoroloji balonlarının hava tahminlerinde önemli rol oynadığını belirtti.

Meteoroloji balonlarının yaklaşık 35 kilometre yüksekliğe kadar çıkarak üst atmosferdeki hava olaylarını, hava akımlarını ve meteorolojik parametreleri topladığını kaydeden Güneş, “Bu veriler, uydu aracılığıyla merkezimizde bulunan bilgisayarlara gönderilir. Diyagram halinde veya dijital ortamda elde edilen veriler, daha sonra görevli kişiler tarafından bunlar analiz edilir. Bunlar teknik analizlerdir.” diye konuştu.

Meteoroloji balonlarının “balon ve radyosonde cihazı” olmak üzere iki parçadan oluştuğunu kaydeden Güneş, cihaz üzerindeki çeşitli sensörler tarafından toplanan verilerin merkeze gönderildiğini belirtti.

Meteoroloji balonlarının atmosferin her bir katmanından sıcaklık, nem, basınç, rüzgarın hızı ve yönüne ilişkin verileri anlık olarak Hava Tahmini Merkezi’ne bildirerek, hava tahmini oluşturulmasında önemli rol oynadığını ifade eden Güneş, “Adeta, gökyüzünün meteorolojik röntgenini çekiyoruz.” dedi.

Güneş, Türkiye Cumhuriyeti Meteoroloji Genel Müdürlüğü ile imzalanan protokol çerçevesinde “balon ve cihazın” hibe olarak temin edildiğini de dile getirdi.

– “Meteoroloji balonları, “Greenwich saati” baz alınarak bırakılıyor”

Meteoroloji balonlarının dünya genelinde “Greenwich saati” baz alınarak bırakıldığını belirten Güneş, salındığı andan itibaren balonlardan yükseldikçe veri akışı sağlanmaya başlandığını ifade etti.

Balonların Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’nın arka bölümünde bulunan Ravinsonde İstasyonu’nun bulunduğu noktadan bırakıldığını dile getiren Güneş, “Burada bir istasyonumuz var. Biz günde bir kez gerçekleştiriyoruz. Normalde her istasyon hem gündüz hem de gece olmak üzere günde iki sefer atar. Ancak Güney Kıbrıs’ta da aynı işlem yapıldığı için onlar da biz de günde bir kez yapıyoruz. Onlar gündüz atıyor, biz gece atıyoruz.” ifadelerini kullandı.

– “Cihazların üzerinde bilgilendirici yazılar yer alıyor”

“Basınç sebebiyle bu balonlar belirli noktada patlıyor ve yeryüzüne düşüyor. Kimi zaman çiftçilerimiz, kimi zaman hayvancılarımız veya vatandaşlarımız tarafından bulunuyor. Ne işe yaradığını bilmeyen vatandaşlar, polise haber veriyor ve onlara teslim ediyor.” diyen Güneş, cihazların üzerinde bilgilendirici yazıların yer aldığını dile getirdi.

-Veriler Dünya Meteoroloji Teşkilatı’nın harikatlarında da yer buluyor

Meteoroloji Dairesi’nin tüm dünyada hizmet veren küresel meteoroloji alanının bir parçası olduğunu kaydeden Güneş, “Lefkoşa, Girne, Gazimağusa, Güzelyurt ve Ercan Havalimanı olmak üzere personelli 5 istasyonumuz var. Toplamda ise 43 otomatik istasyonumuz mevcuttur. Bunlar, saat başı yapılan rasatla önce Türkiye’ye ardından Dünya Meteoroloji Teşkilatı’na çok hızlı bir şekilde iletilir. Özellikle attığımız balon verileri ise Dünya Meteoroloji Teşkilatı’nın yayımladığı haritalarda yer bulur. İsteyen yararlanabiliyor. Güney Kıbrıs da isterse, bu verilerden yararlanabiliyor.” dedi.

– Rasat parkları… Klimatolojik veriler elde ediliyor

Balonların hava tahminlerde kullanılan unsurlardan sadece biri olduğu dile getiren Güneş, “Aktüel haritalarımız var, uydu görüntülerimiz var… Bütün bunların içinde bir de, balonla elde ettiğimiz veriler var. Bunların hepsi analizler sonucunda harmanlanır ve en sonunda bir rapor ortaya çıkar.” ifadesini kullandı.

Personel tarafından işletilen istasyonların tamamında mekanik aletlerin bulunduğu rasat parklarının yer aldığını kaydeden Güneş, klimatolojik verilerin buralardan temin edildiğini belirtti.

– “Dairemizin büyük eksikliklerinden bir tanesi meteoroloji radarı…”

Meteoroloji Dairesi’nin en büyük eksikliklerinden birinin meteoroloji radarı olduğunu belirten Güneş, özellikle erken uyarı sistemlerinde çok önemli bir yere sahip olduğunu vurguladı.

Güneş, “bir sistem yaklaştığı zaman hangi noktaya ne kadar şiddette, ne kadar miktarda, ne kadar süreyle ve hangi tür yağışın alınacağı” konusunda meteoroloji radarlarının çok önemli bir işlevi olduğunu söyledi.

“Meteoroloji radarına sahip olmadığımız için ‘sarı, turuncu, kırmızı’ şeklinde uyarılar çıkamıyoruz”

Değişen iklim koşullarında bunun son derece ihtiyaç olduğunu belirten Güneş, şöyle devam etti:

“İklim değişimleri nedeniyle yağışlar kısa süreli ve şiddetli…. Azalan yağışlar da kısa süreli ve şiddetli olmaya başladı. Bu da doğal afetlere ve çeşitli zararlara neden olan yağışlar haline geldi. Güney Kıbrıs, uyarı ihbarlarında renkli uyarıları kullanıyor; ‘sarı, turuncu, kırmızı’ şeklinde… Onların renklendirilmiş alarmları var. Bu da Meteoroloji radarına sahip olmalarından kaynaklıdır. Meteoroloji radarına sahip olmadığımız için ‘sarı, turuncu, kırmızı’ şeklinde uyarılar çıkamıyoruz. Ancak bu konuda Bakanlığımız aracılığıyla girişimlerimiz oldu. Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, Türkiye Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ile yaptığı görüşmede bu konu gündeme getirildi. Türkiye Meteoroloji Genel Müdürlüğü, konuyla ilgili şu anda bir takım çalışmalar yaptı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü ile online toplantılarımız oldu. Dolayısıyla fizibilite çalışmaları devam etmektedir.”

– “Deprem İzleme ve Değerlendirme Merkezi”

1986’dan bu yana ilki Alevkaya Deprem İstasyonu olmak üzere toplamda 7 deprem istasyonunun bulunduğunu kaydeden Güneş, çalışmalarını Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ile yaptıklarını belirtti.

“Dairemizde, ‘Deprem İzleme ve Değerlendirme Merkezi’ mevcuttur.” diyen Güneş, ada ve etrafındaki sismik faaliyetlerin tamamının personelleri tarafından çözümlendiğini dile getirdi.

– “Küresel iklim değişikliği…Üç aylık değerlendirmelere göre, kurak bir yıl geçiriyoruz”

Küresel iklim değişikliğinin ülkede de etkilerinin son derece hissedilidğini ifade eden Güneş, 2025 Ocak ayında ekstrem değerlere ulaştıklarını ve son 50 yılın en yağışsız ocak ayı olduğunu söyledi.

“2025 Ocak’ta eksi yüzde 92’lik az yağışlı bir durum gerçekleşti. Şubat ayı yağışı normaline yakındı.” diyen Güneş, üç aylık değerlendirmelere göre kurak bir yıl geçirdiklerini belirtti.

Bu durumun iklim değişikliği ve kuraklık endişelerini arttırdığını kaydeden Güneş, “Çok az yağışlı bir süreç geçiriyoruz. Dolayısıyla bu ülkemiz açısından da ciddi bir handikap olacak, üreticimiz açısından…” ifadelerine yer verdi.

– En az ve en çok yağış alan bölgeler

Kasım 2024 ile Şubat 2025 tarihlerinde en az ve en çok yağış alan bölgelere de değinen Güneş, “Kasım 2024’te en az doğu sahil, en çok Karpaz, Aralık 2024’te en az Orta Mesarya, en çok Karpaz, Ocak 2025’te en az doğu sahil, en çok Batı Mesarya, Şubat 2025’te en az doğu sahil ve en çok kuzey sahil bölgesi yağış aldı.” dedi.

– “Sıcaklık rekorları ve kuraklıkları yaşanması neden olan etken küresel iklim değişikliği”

Sıcaklık rekorları ve kuraklıkların yaşanması neden olan etkenin küresel iklim değişikliği olduğunu ifade eden Güneş, bu alanlarda çalışma yapan kuruluşların yayımladığı raporlarda da açık açık ifade edildiğini dile getirdi.

“Küresel iklim değişikliğinin etkilerini maalesef fazlasıyla yaşıyoruz. En çok etkilenecek bölgelerden ve coğrafyalardan birinde yaşıyoruz. Hem sıcaklıklarda hem yağış rejimlerindeki değişiklikler ile bunu fazlasıyla yaşıyoruz.” şeklinde konuşan Güneş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Maalesef son yıllarda, küresel şartlardaki iklim değişimleri bizim coğrafyamızda çok önemli etkiler göstermeye başladı. 2024 ise çeşitli rekorların kırıldığı bir yıl oldu. 2025 yılına başladığımızda, ocak ayındaki normallerin eksi 92 oranındaki yağış azlığı da bir rekordu. Mart ayında yaşanan en düşük sıcaklıklarda kayıtlarımıza gelen ölçümler de rekor düzeydeki değişikliklerdi. Son birkaç yıldır rekor üstüne rekor kırıyoruz esasında…”

– “Sıcak bir yaz bizi bekliyor”

“Sıcak bir yaz bizi bekliyor.” diyen Güneş, “Suyu çok iyi yönetmemiz ve israfı minimize edecek tedbirler alınması gerekiyor. Bunları, devletimizin kurum, kuruluşları ve belki de odalarla birlikte oturarak planlayabilmemiz lazım…” ifadelerini kullanarak kişisel düşüncelerini paylaştı.

Güneş, mevcut kaynakların uygun bir şekilde yönetilmesi gerektiğini düşündüğünü söyledi.

– Toz taşınımı…

KKTC’de geçen yıllarda da toz hadiseleriyle karşılaşıldığını belirten Güneş, ancak bu hadiselerin son yıllarda daha uzun süreli olmaya başladığını dile getirdi.

“Önceki yıllarda birkaç gün içinde gelip geçerdi. Ancak son yıllarda 3 gün, 5 gün ve hatta bir hafta boyunca, maalesef bu tozun etkisine maruz kalıyoruz. Dolayısıyla bundan sonra da yine iklim koşullarındaki değişikliğe bağlı olarak devam etmesini bekliyoruz. Bundan son derece etkilenen vatandaşlarımız var.” diyen Güneş, vatandaşların yayımladıkları uyarıları takip etmelerini ve gerekli tedbirlerini almalarını istedi.

Bu yıl 23 Mart Meteoroloji Günü etkinliğini düzenlemeyi düşünmediklerini kaydeden Güneş, “Geçen yıl, güzel bir etkinlik programı hazırlamıştık. Bu yıl bunu pas geçeceğiz. Önümüzdeki yıla daha iyi bir hazırlık yaparak hazırlanmayı düşünüyoruz.” dedi.

-“7 gün 24 saat esasına göre çalışmalar yaparak vatandaşlara hizmet veriyoruz”

70 personeli bulunan Meteoroloji Dairesi’nin 7 gün 24 saat esasına göre çalışmalar yaparak vatandaşlara hizmet vermeye devam ettiğini belirten Güneş, vatandaşların Meteoroloji Dairesi’nin özellikle uyarı ve ihbarlarını takip etmelerini istedi.

“Dairemiz, 24 saat telefonları açık olan bir dairedir… Her vatandaşımız, her türlü bilgiye erişim için dairemize ulaşabilir.” Diyen Güneş, ayrıca Meteoroloji Dairesi’nin internet sayfasının sürekli güncellenerek halkın hizmetinde olduğunu belirtti.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Kasaplar Birliği, kasaplık büyükbaş hayvan fiyatlarında yüzde 50’lik artış olduğunu savunarak, hükümetten acil çözüm talep etti.

Hem canlı büyükbaş hayvan bulmakta zorlandığını hem de hayvancıların yüksek fiyat talepleriyle karşı karşıya kaldığını savunan Kasaplar Birliği, ete makul fiyatlarla ulaşabilmesi için ülkeye ithal et getirilmesi, durumun piyasa koşullarına ve ihtiyaca göre planlanması gerektiğini ifade etti.

Kasaplar Birliği, yazılı açıklamasında, bu konuyu Başbakan Ünal Üstel ve Ekonomi Bakanı Olgun Amcaoğlu ile de görüştüğünü, aldıkları davet üzerine katıldıkları Bakanlar Kurulu toplantısında sorunları dile getirdiklerini ve konuyla ilgili Bakanlar Kurulu üyelerine detaylı bilgi verdiklerini ifade etti.

2 aydan bu yana büyükbaş canlı hayvan fiyatlarında yüzde 50 civarında artış olduğu savunan Kasaplar Birliği, bunun et fiyatlarına da yansıdığı belirtti.

Süte yönelik anaç büyükbaş hayvanların sayısında artış, kasaplık hayvan sayısında ciddi düşüş olduğunu; plansızlık ve sistemsizliğin pahalılığı artırarak yemeği, konaklamayı ve birçok alışverişi Güney Kıbrıs’a kaydırdığını savunan Kasaplar Birliği, “batma noktasına” geldiklerini söyledi.

Tosun fiyatını kilo başına 200 TL olarak ortak karara bağlamalarına rağmen Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği’nin 2 Ağustos’ta canlı tosun fiyatını 240 TL olarak açıkladığını belirten Kasaplar Birliği, 1 ay içinde fiyatın 300 TL’yi bulduğunu kaydetti.

Hükümetin şu ana kadar bu konuda hiçbir adım atmadığını, kendilerine bilgi verilmediğini ve yaşanan “fırsatçılığa” seyirci kalındığını iddia eden Kasaplar Birliği, “Biz kasaplar olarak vatandaşımıza kaliteli ve uygun fiyata et sunmak istiyoruz. Hükümetimiz konunun ne kadar ciddi ve ivedi olduğunu farkına varsın, vatandaşını Güney’e muhtaç etmesin” ifadelerine yer verdi.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı, Demokrat Parti Genel Başkanı Fikri Ataoğlu, Zirve Kıbrıs Web TV’de Bala Kayadelen’in hazırlayıp sunduğu “Gündemin Zirvesi” programına konuk oldu.

Bakan Ataoğlu, Başbakan Ünal Üstel’in “30 yılın işini 3 yıla sığdırdık” sözlerine destek vererek, hükümetin uzun süreli istikrarının büyük projelerin hayata geçirilmesine olanak sağladığını belirtti.

“Bütün bakanlıkların önemli projeleri var. Bunların hayata geçmesi hükümetin uzun soluklu olmasından kaynaklanıyor. Bu başarı övünülmesi gereken bir konudur” dedi.

Eleştirilere de değinen Bakan Ataoğlu, “Olumlu görüşler kadar olumsuz eleştiriler de gelebiliyor. Ama ben her zaman diyorum ki; bir fikri, projesi ya da tespit ettiği eksiklik varsa gelsin, oturup konuşalım ve birlikte hayata geçirelim. Bizim kapımız her zaman açıktır” ifadelerini kullandı.

“Demokrat Parti erken seçime hazır”

Olası erken genel seçimlere yönelik değerlendirmelerde bulunan Demokrat Parti Genel Başkanı Fikri Ataoğlu, Demokrat Parti olarak her koşula hazır olduklarını vurguladı:

“Geçmiş dönemde çizdiğimiz yol haritasını yeniliyoruz. 18 belediye var ve 18 belediye başkan adayımız, ayrıca 18 belediye meclis üyesi adayımızla yola çıkacağız. Sonuç ne olursa olsun kimseyi suçlamayacağız. Çünkü ne ekerseniz, onu biçersiniz. Bizde ne ektiysek onu biçeceğiz ve kimseyi suçlamayacağız..” dedi.

“AdaKıbrıs bu adanın çocuğu oldu”

AdaKıbrıs Projesine de değinen Bakan Ataoğlu, AdaKıbrıs projesi tüm adanın ortak değeri haline geldiğini ifade ederek, “AdaKıbrıs bizim için çok önemliydi ama artık bizden çıktı, adanın oldu. Biz doğurduk ama bugün bu adanın çocuğu oldu” dedi.


Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, federasyon defterinin bir daha açılmamak üzere kapatıldığını ve Kıbrıs sorunun çözümüne yönelik iki devletli vizyonunun halkın iradesinden doğduğunu vurguladı.

Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Tatar, “Federasyon artık bitmiştir. Halkımız Rum’un iradesine teslim olmayacaktır. 2020’de halkımız yeni siyasetimizi onayladı ve bana bu görev için yetki verdi. İşte bu yeni paradigma Rum’un on yıllardır süren oyununu bozdu. Özden gelen haklarımız, egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüz asla pazarlık konusu yapılamaz” dedi.

Rum Tarafının Zihniyeti Hep Aynı

Cumhurbaşkanı, Annan Planı ve Crans Montana süreçlerindeki başarısızlıkları hatırlatarak bu dönüm noktalarında yaşananların Rum tarafının değişmeyen zihniyetini açıkça gösterdiğini belirtti.

“2004’te Annan Planı’na halkımız evet dedi, Rum tarafı reddetti. Uluslararası taraflar ‘siz evet deyin, Rum hayır derse izolasyon kalkacak’ diye sözler verdiler. Bu sözlerin hiçbiri tutulmadığı gibi sayın Talat ve ekibi Annan Planı’ndan da fazla taviz verecekleri bir sürece girdiler. Sayın Talat 1960 ortaklık devletinde dahi olmayan bir taviz vererek Rumlara Kıbrıs Türk liderinin seçiminde oy hakkı vermiştir. Bu çapraz oy olarak bilinir. Nihayetinde bu süreç de çökmüştür.”

“2017’de Crans Montana’da masayı terk eden yine Rumlar oldu. ‘Sıfır asker, sıfır garanti’ diyerek güvenliğimizi yok saymak istediler. Zihniyetleri değişmedi. Federasyon için son deneme olan Crans Montana’da yaşanan başarısızlıktan sonra bu model resmi olarak tüketilmiştir.”

Türkiye’nin Garantörlüğü Bir Tercih değil Zorunluluktur

Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin Kıbrıs Türk halkı için yaşamsal öneme sahip olduğunu söyleyen Tatar, “Anavatan Türkiye bizim en büyük güvencemizdir. Güvenlikte, ekonomide, kısacası her alanda yan yana yürümek bir tercih değil, zorunluluktur. Hiçbir güç bunu değiştiremez. Anavatanla bu dönemde en iyi seviyeye getirdiğimiz kardeşlik dayanışması geleceğimizin teminatıdır” ifadelerini kullandı.

Rum Tarafı Sınır Kapılarını Kullanarak Siyasi Şantaj Peşinde

Sınır kapıları konusuna da değinen Cumhurbaşkanı, Rum tarafının taleplerini siyasi manevra olarak niteledi:

“Biz Haspolat ve Akıncılar sınır kapılarının açılması için defalarca girişimde bulunduk. Halkımız için kolaylık sağlamak istedik. Ancak Rum tarafı Erenköy veya Kiracıköy’den geçiş isteyerek ara bölgede toprak talebine kapı aralamak istedi. Amaç ne? Erenköy’e bizim kutsalımıza girecekler. Kiracıköy’de de hem askeri hem de sınır olarak asla gerçekleşmeyecek kazanım elde etme hayalindeler. Rum tarafı yeni kapıları açmayarak, dahası geçişleri zorlaştırarak siyasi şantaj yapıyor.”

Metehan kapısındaki yoğunluklara da değinen Tatar, “Bizde üç şerit var, karşı taraf hala tek şeritte çalışıyor. Halkı yoran da budur” dedi.

Rum Tarafının Silahlanması Ciddi Tehdit Boyutuna Ulaştı

Güney Kıbrıs’ın artan silahlanma faaliyetlerini değerlendiren Cumhurbaşkanı Tatar, “İngiliz üsleri, ABD, Fransa ve artık İsrail her türlü askeri donanımıyla burada. Rum lideri bu güçlere teslim olmuş durumdadır. Sürekli silahlanarak farklı hayaller peşinde koşmaktadırlar. Tehditlere asla boyun eğmeyeceğiz. Bölgedeki gelişmeler tehlikeli bir noktaya gelmiştir. Biz de Anavatan Türkiye ile birlikte gerekli önlemleri almaktayız” dedi.

İzolasyonlar En Büyük Hak İhlali

Tatar, Kıbrıs Türk halkına yönelik uygulanan haksız ve hukuksuz izolasyonun kabul edilemez olduğunu belirterek, “Bizi ekonomik, sportif, sosyal dahası yaşamın her alanında izole ederek yıldırmak istiyorlar ama başaramadılar. Bu izolasyon en büyük insan hakkı ihlalidir, artık son bulmalıdır” dedi.

Enerjide İş Birliği Çağrısı

Enterkonnekte elektrik sisteminin tek gerçekçi yolunun Türkiye üzerinden bağlantı olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı, bunun sadece ekonomik değil stratejik bir zorunluluk olduğuna da dikkat çekti.

Tatar, ada etrafındaki doğal kaynaklar konusunda bir bilgi kirliliği yaratılmaya çalışıldığını ifade ederek, “1-8 Temmuz 2022 tarihinde kazan-kazan anlayışıyla iş birliği önerileri verdim. Bunlar sanki yapılmamış gibi bir tablo çizilmeye çalışılıyor. Yapılan, çok net somut ve detaylı önerilerde, hidrokarbon kaynakları, elektrik enterkonnekte sistemi, temiz enerjiye geçişe yönelik güneş enerjisini etkin kullanma ve adanın su kaynaklarının ortak işletilmesi konularında iş birliği vardı. İlaveten düzensiz göç ve adanın tüm mayınlardan arındırılması da vardı. Bu öneriler BM Genel Sekreteri aracılığıyla Anastasides’e iletildi. Rum ne yaptı bir anda sessizleşti. Kendi Halkının ihtiyaçlarının hilafına yanıt dahi veremediler. O yüzden inisiyatif alınmadı şeklinde boş laflara karnımız tok. Bu dönemde BM Genel Sekreteri’nin ev sahipliğinde yapılan üç zirvede de bu konular gündeme gelmiştir. Ancak karşısındaki muhatabını tanımayan veya bel altı siyasetini kendine ilke edinmiş biri bu türden gerçeklerden uzak bir söylem geliştirebilir” dedi.

“Cumhurbaşkanı Dememek Öncelikle Seçilmiş İradeye, Yani Halka Saygısızlıktır”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’ın da aralarında bulunduğu muhalefet çevrelerinin kendisine ‘Cumhurbaşkanı’ demediklerini belirterek, bunun halka saygısızlık olduğunu söyledi.

Tatar, “Ben 2020 seçimlerinde ilk turda yüzde 32 oy aldım, ikinci turda yüzde 52 ile Cumhurbaşkanı seçildim. Tufan Erhürman da adaydı, yüzde 20 aldı ve ilk turda elendi. Mustafa Akıncı ikinci turda yüzde 48 aldı. Halkın yarısından fazlası bana oy verdi. Buna rağmen hala ‘Cumhurbaşkanı’ demiyorlar. Erhürman da demiyor. Bana Cumhurbaşkanı dememek aslında halka saygısızlıktır” dedi.

Tatar sözlerini şöyle sürdürdü:

“Beni hedef aldıklarını sanıyorlar ama aslında halkın iradesini yok sayıyorlar. Bulunduğumuz makamlar seçimle gelinen halkın iradesiyle belirlenen makamlardır. Doğrudan halkımızın iradesini temsil ederiz. Böyle bir saygısızlık öncelikle halkımıza ve onun iradesine karşı saygısızlıktır. Halk sizi seçerse iyi, bizi seçerse kötü olabilir mi? Ağzından demokrasiyi, hukuka saygıyı, hoş görüyü düşürmeyenlerin hali gerçekten ibret vericidir. Daha önemlisi bu zihniyetin asıl karakteri hakkında da hepimize bir gerçeği göstermektedir.” dedi.

New York’ta Hristodulidis’le Görüşeceğiz

Önümüzdeki hafta New York’ta önce BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve heyetiyle ikili ertesi gün de yine BM Genel Sekreteri’nin ev sahipliğinde Rum lider Nikos Hristodulidis’in de yer alacağı üçlü görüşmeye katılacağını açıklayan Tatar, “Ortak zeminin olmadığı raporlara geçmiş bir gerçek. Biz yapıcıyız vizyonumuzu da kararlılıkla savunacağız. İki tarafın faydasına olacak iş birliklerine açığız. Bu ilkeler çerçevesinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.

Devamını Oku

Trending

Reklam