Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Yaşlılar Haftası…Hatice Jenkins: “Yaş aldıkça insan hakları azalmıyor”

Published

on

Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği Başkanı Hatice Jenkins, yaşlıların sağlıklı yaş almalarının önemine işaret ederek, “Yaş aldıkça insan hakları azalmıyor. Bu insanlar ne kadar hayata bağlanırsa, sosyalleşirse, o kadar da üretken oluyorlar.” dedi.

Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği Başkanı Hatice Jenkins, 18-24 Mart Yaşlılar Haftası’nda, ülkede bakıma ihtiyaç duyan yaşlıların karşılaştıkları zorlukları, yaşlı bakımevlerinin durumu ve bu alanda yapılması gerekenleri Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) anlattı.

Yaşlılık algısının ülkede çok iyi olmadığını belirten Jenkins, insanların yaşlandıkları zaman genellikle yaşlarını söylemek istemediklerini çünkü kendilerini “işe yaramayan, artık üretemeyen, sevilmeyen, güzel olmayan kişiler” olarak algıladıklarını söyledi.

Toplumun yaşlılara yönelik “baskıcı” bir yaklaşımı olduğunu da belirten Jenkins, “Yaşlılar en çok bir torun bakıyor, üniversiteye gitmeye çalışsa 60’ında üniversitede ne işin var diyebilecek çocukları olabiliyor. Bu yaklaşımı Avrupa’da göremezsiniz. Orada yaşlılar için hayat durmuyor, öğrenme durmuyor, gezme durmuyor, eğlence durmuyor.” dedi.

-“Derneğin başlarda 15 üyesi vardı ancak şu anda 330 üyeye ulaştık”

Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği’ni bir grup gönüllüyle birlikte 2018 yılında kurduklarını kaydeden Jenkins, Mağusa’da kurulan derneğin başlarda 15 üyesi bulunduğunu ancak şu anda 330 üyeye ulaştıklarının altını çizdi.

Jenkins, derneğin çalışmaları hakkında da konuşarak, dernek olarak her şeyden önce sektörü analiz ettiklerini belirterek, şöyle konuştu:

“Ülkede var olan bakımevi sektörünün çok da gelişmemiş olduğunu, yasalarının olmadığını, binaların yetersiz olduğunu, buralarda çalışan bakıcıların ise gerekli eğitim almadıklarını, hatta birçoğunun eğitimsiz olduğunu fark ettik.”

Dernek olarak yaşlı bakımı konusunda seminerler düzenlemeye başladıklarını çünkü yaşlıların bakımını üstlenen kişilerin aslında bu konuda yeterli bilgisi olmadığını fark ettiklerini belirten Jenkins, yaşlı bakımı, yaşlı psikolojisi, ruh sağlığı, yatak yarası gibi konularda ücretsiz seminer organize ettiklerini kaydetti.

Jenkins seminerler yanı sıra bakımevlerine ziyaretler düzenlediklerini de söyleyerek, ülkedeki bakımevlerinin durumlarını iyi bulmadıklarını ifade etti.

Eskiden kadınların evde olmaları nedeniyle yaşlıların bakımlarını üstlendiklerini aktaran Jenkins, ancak günümüzde kadınların çoğunlukla çalıştıklarını, yani ülkede değişen bir kültürel yapı ve aile yapısı olduğunu anlattı.

Kültürel ve aile yapısındaki bu değişimi dolduracak bir yapılanmanın ise ülkede oluşmadığına işaret eden Jenkins, günümüzde bakımevlerinin şart olduğunu, bakımevi olmaması durumunda alternatif olarak gündüz bakımevleri yapılması gerektiğini söyledi.

Jenkins, ülkede iki tane devletin ve dört tane de özel olmak üzere altı bakımevi bulunduğunu ama bunların da yetersiz olduklarını ve yeni bakımevlerinin yapılması gerektiğini belirtti.

-“Bakımevi yasasının bir an önce Meclis’ten geçirilmesi önemli”

Bakımevleri yanı sıra halen daha bakımevlerinin yasasının tamamlanmadığını da söyleyen Jenkins, altı yıldır uğraştıklarını ancak yasanın halen daha Meclis’ten geçmediğini hatırlattı.

Jenkins, yasanın bir an önce Meclis’ten geçirilmesinin önemini işaret ederek, yasanın geçmesi durumunda artık bakımevlerinin denetlenebileceğini, şu anda bakımevleri denetlense dahi herhangi bir kurumun yaptırım gücü olmadığından ihmaller karşısında ceza kesilemediğini aktardı.

Yasanın geçmesi durumunda bu konuda standartların belli olacağını da ifade eden Jenkins, hasta bakıcıların eğitiminden, binaların nasıl olması gerektiğine kadar her şeyin belirli standardı olacağını kaydetti.

Jenkins, sadece yasanın geçirilmesinin önemli olmadığını, asıl amacın yasanın uygulanabilir olması olduğunu ifade ederek, “O yasa uygulanamayacak şekilde çıkarsa hepimiz yandık. Yasayı sadece bürokratlar yapmasın. Bu sektörün içinden gelen insanlar da katkı koysun, uygulanabilecek bir yasa olsun.” dedi.

Jenkins, yasanın uygulanabilir olabilmesi için bir mali rapor hazırlanmasının önemli olduğunu aksi halde bakımevlerini işletecek olanların özel sektörden gelecekleri için bunun sürdürülebilir olamayacağı hatırlatmasında bulundu.

-“Sınırüstü’ndeki bakımevi halen daha açılmadı”

Hatice Jenkins, ülkedeki bakımevlerinden biri olan Sınırüstü’ndeki bakımevini anımsatarak, devletin Sınırüstü’ndeki bakımevinin tamiratı için sponsor bulduğunu ve bakımının yapıldığını ancak halen daha kullanıma açılmadığını dile getirdi.

“Ülkedeki en büyük sıkıntının siyasetteki isimlerin sürekli değişmesi olduğunu” söyleyen Jenkins, “Kıbrıs’ta hükümet değişmese de bakanlar çok sık değişiyor. Ben 6 yıl içinde 7 tane çalışma bakanı, 7 tane de belki sağlık bakanıyla çalıştım. Her gelene sektörün sıkıntılarını yeniden anlatıyoruz.” ifadesini kullandı.

Jenkins, bakımevleriyle ilgili yasanın hızlıca geçmesi ve ülkedeki bakımevlerinin sayısının artırılması gerektiğini söyleyerek, yaşanan ekonomik sıkıntılar nedeniyle çalışan kişilerin yaşlılarına bakıcı tutma imkânları çoğunlukla olmadığını dolayısıyla bakımevlerinin sayısının artırılmasının önemli olduğunu vurguladı.

En ucuz bakımevi fiyatının 35-40 bin olduğunu ve 50-60 bine kadar ulaştığını söyleyen Jenkins, evde bakımın ise ilacıyla, mutfak masrafıyla, 100 bini bulduğunun altını çizdi.

İnsanların özellikle de asgari ücretli kişilerin bu miktarı karşılamalarının zor olduğuna dikkat çeken Jenkins, devletin desteğine ihtiyaçları olduğunu vurguladı.

Jenkins, belediyelerin halka en yakın hizmet noktaları olduklarını dolayısıyla dernek olarak da belediyelerle işbirliği içinde olduklarını da dile getirerek, Mağusa, Lefkoşa, Gönyeli ve Değirmenlik Belediyeleriyle işbirlikleri olduğunu kaydetti.

-“Gündüz bakımevi bir tek Değirmenlik Belediyesi altında bulunuyor”

Belediyelerle birlikte gündüz bakımevi açma çalışmaları olduğunu açıklayan Jenkins, gündüz bakımevinin bir tek Değirmenlik Belediyesi altında Meriç’te bulunduğunu ve bu uygulamayı diğer belediyelerin de başlatması için uğraş verdiklerini aktardı.

Jenkins, sadece belediyelerin bu sorumluluğun altından kalkamayacaklarını, devletin onlara destek olması gerektiğini belirtti.

-“Yaşlanmamak için öğrenmeye ve sosyalleşmeye devam etmemiz gerekiyor”

Belediyeler yanı sıra dernek olarak üniversitelerle de ortaklaşa çalışmalar yapmak için uğraştıklarını kaydeden Jenkins, yaşlılar için “60’larda üniversite” uygulamasını başlatmaya çalıştıklarını söyledi.

Bugün Girne’de “60 artı yaş tazeleme üniversitesi” bulunduğunu söyleyen Jenkins, bu uygulamanın sosyal sorumluluk projesi olarak diğer üniversitelerde de başlatılmasını istediklerini kaydetti.

Jenkins, bu gibi ortamlarda yaşlıların okumaya, öğrenmeye devam ettiklerini ayrıca yeni bir şeyler öğrenmek yanında akranlarıyla sosyalleşme fırsatları olacağını da kaydederek, “Yaşlanmamak için öğrenmeye ve sosyalleşmeye devam etmemiz gerekiyor.” şeklinde konuştu.

Hatice Jenkins, yaşlı bakımının bir zincir gibi düşünülebileceğini, o zincirde el ele verilirse başarılabileceğini söyleyerek, “üniversitelerimizden tutun da hastanelerimize, belediyelerimize, bakanlıklarımıza, sivil toplum örgütlerine kadar hepimiz bir bütün olmalıyız. Herkes üstüne düşen görevi yaparsa, yük tek bir kişinin üstünde kalmaz.” dedi.

Yaşlıların sağlıklı yaş almalarını istediklerini aktaran Jenkins, “Yaş aldıkça insan hakları azalmıyor. Bu insanlar ne kadar hayata bağlanırsa, sosyalleşirse, o kadar da üretken oluyorlar.” ifadesini kullandı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Başbakanı Ünal Üstel, ülke insanının kalkınmaması için hep baskı yapıldığını, Türkiye’nin büyük destekleriyle her geçen gün daha da ileriye gideceklerini belirterek, “Bizim isteğimiz şu: En azından tatil yapacağınız zaman KKTC’yi birinci tercih edin. Konut alacaksanız ülkemizi tercih edin. Yapacağınız katkı, KKTC ekonomisine büyük katma değer katacaktır.” dedi.

KKTC’de yatırım fırsatlarının ele alındığı “Kuzey Kıbrıs’ta Yatırım Avantajları” etkinliği, Başbakan Üstel’in katılımıyla dün İstanbul’da gerçekleştirildi.

Etkinliğin açılışında konuşan Başbakanı Üstel, “Kıbrıs Türkü zulme, baskıya, ekonomik ambargoya sabretti ama her zaman yanında olan bir güvencesi vardı; ana vatanımız Türkiye Cumhuriyeti. Türkiye sayesinde her türlü baskıya her türlü mücadeleyi verdik.” diye konuştu.

Üstel, Türkiye ile ilişkilerinin üst seviyede ve kardeşlik bağı içerisinde olduğunu dile getirerek, “Türkiye Cumhuriyeti ağladığı zaman biz de ağlıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin sevinci bizim sevincimiz.” ifadesini kullandı.

Kıbrıs Türkünün ekonomik, sosyal ve diğer alanlarda iyi noktaya geldiğini belirten Üstel, Kıbrıs Adası’nın bir turizm adası olduğunu anımsattı.

Üstel, bu adada ulaşımın önemine dikkati çekerek, “İki deniz limanımız var. Bir de Ercan Devlet Havalimanı. Oralardan gelen yolcularımız adayla buluşuyor. Bizim adamızda 10 ay sıcak var. Bu doğrultuda yeşil ile mavinin buluştuğu güzel atmosferi var. İş insanlarımız ve turizmcilerimiz, KKTC’ye yaptığı yatırımlarla adamızın ekonomisini kalkındırıyor. Diğer şirketler yaptıkları inşaatlarla hem Türkiye Cumhuriyeti’ne hem de üçüncü dünyaya açılarak Kıbrıs ekonomisine büyük katma değer katıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

KKTC ekonomisinin her geçen gün ilerlediğini, ekonomik özgürlüklerine kavuşarak çağdaş dünyayı yakaladıklarını kaydeden Üstel, KKTC’nin eğitim ve üniversiteler adası olduğunu söyledi.

Üstel, iki lokomotif sektörün yanında üçüncü lokomotifin de inşaat olduğuna işaret ederek, “İnşaat sektörümüzü çökertmek için her türlü zulmü, baskıyı yapıyorlar. Bütün bunları yapmalarına rağmen bizim insanımız kendi çabalarıyla gerek Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan insanlarımıza gerekse üçüncü ülkelerde yaşayan insanlarımıza adamızın güzelliklerini anlatarak hepsini KKTC’ye çekiyor.” şeklinde konuştu.

Ercan Devlet Havalimanı’nın ambargoya maruz kaldığı için uluslararası şirketlere kapalı olduğuna ve turizmlerini baltalamak için Rum tarafının üçüncü ülkeden gelen turistlere yönelik çeşitli uygulamaları devreye aldığına değinen Üstel, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bizim insanımız kalkınmasın diye hep baskı yapıyorlar. Biz hepsini göğüslüyoruz çünkü karşımızda 86 milyon gibi bir nüfusa sahip güçlü Türkiye Cumhuriyeti var. Sizler gibi değerli iş insanları var. Sizlerin büyük destekleriyle biz her geçen gün daha da ileriye gideceğiz. Bizim isteğimiz şu: En azından tatil yapacağınız zaman KKTC’yi birinci tercih edin. Konut alacaksanız ülkemizi tercih edin. Yapacağınız katkı, KKTC ekonomisine büyük katma değer katacaktır. Bizim iş insanlarımıza büyük moral ve motivasyon olacaktır.”

“TÜRK DÜNYASININ KALKINMASINA BİRLİKTE İMZA ATALIM”

Baştaşlar İnşaat ev sahipliğinde düzenlenen etkinlikte söz alan Devlet Planlama Örgütü (DPÖ) Müsteşarı Durali Güçlüsoy da KKTC’nin stratejik konumuna dikkati çekerek, ülkenin Türkiye, Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’nın kesişim noktasında doğal yatırım ve ticaret köprüsü olduğunu anlattı.

KKTC’nin sadece turizm destinasyonu değil, aynı zamanda büyük ekonomik potansiyele sahip dinamik ve gelişen bir ülke olduğunu vurgulayan Güçlüsoy, KKTC’nin yatırımcılara sunduğu avantajlardan bahsetti.

Güçlüsoy, “Kurumlar vergisi yüzde 10 gibi rekabetçi bir düzeyde, Katma Değer Vergisi (KDV) genel olarak yüzde 16 olsa da bazı sektörlerde daha düşük oranlar uygulanmaktadır. Gelir vergisi ise çalışanlar için kademeli olarak düzenlenmiştir. Bu yapılar iş gücü ve yatırım verimliliğini artıran önemli unsurlardır. KKTC’de yatırımcıları mali yüklerden koruyan çeşitli muafiyetler ve indirimler de mevcuttur. Örneğin yatırımlarda kullanılan makine, tesisat ve inşaat malzemeleri, gümrük vergisi ve fonlardan muaftır.” açıklamasını yaptı.

KKTC’de turizm, eğitim, enerji, tarım, gayrimenkul, inşaat ve bilgi teknolojileri gibi birçok alanda yerel ve uluslararası yatırımcılar için fırsatlar bulunduğunu ifade eden Güçlüsoy, sözlerini şöyle sürdürdü:

“KKTC, küçük ama hızlı büyüyen, keşfedilmemiş yatırım alanlarıyla dolu potansiyele sahiptir. Yabancı yatırımcılara ayrımcılık yapmayan yasal düzenlemeler, yatırımcının güvende hissetmesini sağlamaktadır. Cömert teşvik paketleri, düşük ofis ve yaşam maliyetleri, genç ve İngilizce bilen iş gücüyle destekleyici hükümet politikaları bu cazibeyi güçlendirmektedir. Teknoloji bölgeleri, üniversiteler ve modern iletişim altyapımız, dijital ekonomiye hazır bir ortam sunmaktadır. KKTC, vizyoner yatırımcıların bir adım öne çıkabileceği yeni merkez olmaya adaydır.”

“Bizler uluslararası arenada çoğu zaman ambargolarla ve görünmez duvarlarla mücadele ediyoruz ancak Türk dünyasından ve özellikle Anadolu’dan gelen her işbirliği mesajı, bu duvarlara karşı inşa edilen bir köprü, umut ve direnç sembolüdür. ” diyen Güçlüsoy, yatırımcılara şu çağrıda bulundu:

“Siz değerli iş insanlarını KKTC’nin bu dinamik yapısında yer almaya, yatırımlarınızla geleceği birlikte inşa etmeye davet ediyoruz. DPÖ olarak sizlere her aşamada rehberlik etmeye ve destek sunmaya hazırız. Yatırım, üretim, istihdam odaklı her türlü projeye KKTC’nin stratejik ortağınız olabileceğini bir kez daha vurgulamak isterim. Gelin birlikte üretelim, birlikte büyüyelim ve Türk dünyasının kalkınmasına birlikte imza atalım.”

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Lefkoşa Polis Müdürlüğü’ne bağlı Cürümleri Önleme Şube Amirliği ekipleri tarafından dün Demirhan’da gerçekleştirilen “Hayalet Zırhı Operasyonu” kapsamında, bir adet 7.65 mm çapında tabanca ile tabancaya ait iki adet şarjör ve 7.65 mm çapında 7 adet canlı mermi ele geçirildi.

Polisten verilen bilgiye göre, operasyon kapsamında bir kişi zanlı olarak tutuklandı.


Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Eczanelerin kış dönemi çalışma ve nöbet saatleri belli oldu.

Eczacılar Birliği’nden yapılan açıklamaya göre, 12 Eylül 2025 tarihli, 183 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 22 Eylül 2025 – 27 Eylül 2026 dönemi Lefkoşa, Mağusa, Girne, Güzelyurt, Lefke, Karpaz, Mesarya ve İskele bölgesinde bulunan eczanelerin nöbet çizelgeleri ve çalışma saatleri şöyle:

Lefkoşa, Mağusa, Girne, Güzelyurt bölgesi saatleri;

22 Eylül 2025 tarihinden – 3 Mayıs 2026 tarihine kadar:

Hafta içi 08.00 – 17.30 (Pazartesi-Salı-Çarşamba, Perşembe ve Cuma), Cumartesi: 08.00 – 13.30 arası açık olacak. Nöbetçi Eczaneler: 08.00 – 00:00 saatlerinde hizmet verecek.

4 Mayıs 2026 tarihinden 27 Eylül 2026 tarihine kadar hafta içi: 08.00 – 17.30 (Pazartesi-Salı-Çarşamba ve Cuma) Perşembe 08.00-13.30 açık. Öğleden sonra kapalı olacak. Cumartesi 08:00 – 13.30 arası açık olacak.

Nöbetçi Eczaneler: 08:00 – 00:00 saatlerinde hizmet verecek.

Mesarya bölgesinde bulunan eczanelerin kış dönemi çalışma saatleri de şöyle:

22 Eylül 2025 tarihinden 3 Mayıs 2026 tarihine kadar hafta içi 08.00 – 19.00 (Pazartesi-Salı-Çarşamba, Perşembe ve Cuma ), Cumartesi 08.00 – 13.30 saatleri arası açık olacak. Nöbetçi Eczaneler Cumartesi 13.30 – 19.00 saatleri arası, Pazar günleri, bayramlar ve resmi tatillerde 08.00 – 19.00 saatlerinde hizmet verecek.

4 Mayıs 2026 tarihinden – 27 Eylül 2026 tarihine kadar hafta içi 08:00 – 19.00 (Pazartesi-Salı-Çarşamba ve Cuma), Perşembe 08.00-13.30 öğleden sonra kapalı, Cumartesi 08.00 – 13.30 açık olacak. Nöbetçi Eczaneler 08.00 – 19.00 saatlerinde hizmet verecek.

Karpaz bölgesinde bulunan eczaneler 22 Eylül 2025 tarihinden – 27 Eylül 2026 tarihine kadar hafta içi 08.00 – 17.30 arası, Cumartesi 08.00 -13.30 açık olacak.

Nöbetçi Eczaneler hafta içi 08.00 – 20.00 saatleri arasında, Cumartesi: 08.00-20.00 saatleri arasında, Pazar günleri, bayramlar ve resmi tatillerde 08.00 – 20.00 saatlerinde hizmet verecek.

Lefke bölgesinde bulunan eczaneler 22 Eylül 2025 tarihinden – 3 Mayıs 2026 tarihine kadar hafta içi 08.00 – 17.30 (Pazartesi-Salı-Çarşamba, Perşembe ve Cuma), Cumartesi 08.00 – 13.30 arası çalışacak.

Nöbetçi eczaneler 08.00 – 22.00 saatlerinde açık, 22.00 – 00.00 saatleri arasında ON-CALL hizmet verecek. Pazar günleri, bayramlar ve resmi tatillerde 08.00 – 22.00 saatlerinde açık olacak, 22.00 – 00.00 saatleri arasında ON-CALL sistemi uygulanacak.

4  Mayıs 2026 tarihinden – 27 Eylül 2026 tarihine kadar hafta içi 08.00 – 17.30 (Pazartesi-Salı-Çarşamba ve Cuma), Perşembe 08.00-13.30 açık. Öğleden sonra kapalı olacak. Cumartesi 08.00 – 13.30 arası çalışacak.

Nöbetçi eczaneler 08.00 – 22:00 saatlerinde açık 22.00 – 00.00 saatleri arasında ON-CALL sistemi uygulanacak. Pazar günleri, bayramlar ve resmi tatillerde 08.00 – 22.00 saatlerinde açık 22.00 – 00.00 saatleri arasında ON-CALL hizmet verecek.

İskele bölgesinde bulunan eczaneler 22 Eylül  2025 tarihinden – 3 Mayıs 2026 tarihine kadar hafta içi 08.00 – 17.30 (Pazartesi -Salı- Çarşamba, Perşembe ve Cuma) açık olacak. Cumartesi 08.00 – 13.30 arası çalışacak. Nöbetçi eczaneler hafta içi 08.00 – 22.00 saatlerinde, Pazar günleri, bayramlar ve resmi tatillerde 0800 – 22.00 saatlerinde açık olacak.

4 Mayıs 2026 tarihinden – 27 Eylül 2026 tarihine kadar hafta içi 08.00 – 17.30 (Pazartesi -Salı- Çarşamba ve Cuma), Perşembe: 08.00-13.30 açık. Öğleden sonra kapalı olacak. Cumartesi 08:00 – 13.30 arası açık olacak.

Nöbetçi eczaneler hafta içi 0800 – 2200 saatlerinde, Pazar günleri, bayramlar ve resmi tatillerde 0800 – 2200 saatlerinde açık olacak.

Nöbet bölgesinde olmayan eczanelerin çalışma saatleri 22 Eylül 2025 tarihinden – 27 Eylül 2026 tarihine kadar hafta içi 08.00 – 19.00 olarak belirlendi.

Cumartesi 08.00 – 16.00 arası açık, Pazar günleri, bayramlar ve resmi tatillerde kapalı olacaklar.

Devamını Oku

Trending

Reklam