Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

KTOEÖS ile KTÖS’ten Başbakan’a çağrı: “Mesele öğretmenlerin değil toplumun meselesidir”

Published

on

Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) ile Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Disiplin Tüzüğü değişikliği ile gündeme gelen konunun sadece öğretmenlerin değil, toplumun meselesi olduğunu kaydederek, Başbakan Ünal Üstel’e toplumsal uzlaşıyı dikkate alma çağrısı yaptı.

Sendikalar, konunun bugün akşamüzeri KTOEÖS’te yapılacak toplantıda ele alınacağını da açıkladı.

Disiplin Tüzüğü, Başbakan Ünal Üstel’in davetiyle hükümet ortakları, öğretmen sendikaları, Barolar Birliği ve ana muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) ile ikinci kez görüşüldü.

Cumhuriyet Meclisi’nde saat 12.30’da başlayan toplantıya, Başbakan Üstel’in yanı sıra Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı, DP Genel Başkanı Fikri Ataoğlu, Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Ana Muhalefet CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, YDP Lefkoşa Milletvekili Talip Atalay, Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) ve Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Yürütme Kurulu üyeleri, KTOEÖS adına Avukat Öncel Polili ve Barolar Birliği Başkanı Avukat Hasan Esendağlı katıldı. CTP milletvekili Ürün Solyalı ile Milli Eğitim Bakanı Müsteşarı Aytunç Şirket de toplantıda yer aldı.

Başbakan Ünal Üstel’e,  Ortaokullar ile Ortaöğretim Kurumları İçinde ve Dışında Uyulacak Kurallar ve Disiplin Tüzüğü (Disiplin Tüzüğü) ile ilgili sivil toplum örgütlerinin de imza koyduğu ortak metni ileten KTOEÖS ile KTÖS, toplantıdan ayrıldı. Öğretmen sendikaları basına açıklama da yaptı.

İlk sözü alan KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, bugün konuşulanın kıyafet değil hak meselesi olduğunu kaydetti.

Çocukların dini sembollerle tanımlanamayacağını, henüz gelişimini tamamlamamış çocukların ideolojik tercihle yönlendirilemeyeceğini söyleyen Maviş, “12 yaşındaki bir çocuğun başörtüsü takması gerçek özgürlük mü yoksa yönlendirilmiş bir uyum mu?” ifadelerini kullandı.

Kamusal alan olan devlet okullarında herkes için eşitlik ve tarafsızlığın esas olduğunu kaydeden Maviş, “Laiklik inançsızlık değil, her inanca eşit mesafedir. Tek bir sembole ayrıcalık tanımak diğer inançları dışlamak demektir” dedi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin de bunu işaret ettiğini kaydeden Maviş, “Laik eğitimde dini sembollere sınır getirmek çocukları korumak için meşrudur. Bu mesele sadece din ve vicdan özgürlüğü meselesi değildir. Bu çocuk hakkıdır, kamusal eğitimin geleceğidir ve biz biliyoruz ki çocuk kapanmaz.” dedi.

KTOEÖS Başkanı Selma Eylem, eğitime müdahalenin yeni olmadığını savunarak, “Laik eğitime, laik toplum yapısına, bizim yaşama biçimimize ve irademize yapılan saldırılardan vazgeçilmeli” dedi.

Eylem, Disiplin Tüzüğü değişikliği ile toplumun kutuplaştırıldığını, gerildiğini savunarak, bazı basın organları  ve troller aracılığıyla öğretmenlere saldırıların hat safhaya ulaştığını söyledi.

Toplantıda Disiplin Tüzüğü konusunda “uzlaşı komitesi” kurulmasının önerildiğini ifade ederek bunu eleştiren Selma Eylem, sivil toplum örgütlerinin imzasını taşıyan ortak metnin Başbakan’a iletildiğini aktardı.

Eylem, “Mücadelemiz sürecek. Anayasaya, Milli Eğitim Yasası’na, Atatürk ilke ve inkılaplarına, yasalara aykırı hiçbir uygulamaya taviz vermeyeceğiz. Eğitim Bakanı’nın istifa etmelidir”  dedi.

KTOEÖS Genel Sekreteri Tahir Gökçebel, hazırlanan bilimsel metne, federasyonlarla onlara bağlı sendikaların da yer aldığı 50’ye yakın sivil toplum örgütünün imza koyduğunu, toplumsal uzlaşının olduğu bu metnin Başbakan’a iletildiğini söyledi.

Gökçebel, ülkede nüfusla ilgili politika olmadığını, kültürün, dilin, dinin, ekonominin yağmalandığını,  bütünlüklü çözüm gerektiren gerçek sorunlarla ilgili çözüm üretilmediğini savundu.

Konunun din olmadığını, toplumun hassasiyetleri ve değerleriyle oynanmak istendiğini iddia eden Gökçebel, ortaokullarda ve ilkokullarda başörtüsü tartışmalarından sonra kız çocuklarının 9 yaşında evlendirip evlendirilemeyeceğinin mi tartışılacağını sordu.

Gökçebel, “Kara çarşafı 1930’larda sökerek atan, Atatürk’e bağlığını gösteren, çağdaş medeniyet yolunda gitmeye çalışan toplumu bu zoraki, dayatma tartışmalara çekmeye çalışıyorlar. Hükümet, bu toplumsal uzlaşıyı görmeli” diye konuştu.

Bilimsel, laik, dini, etnik sembollerden uzak, Anayasa ve Milli Eğitim Yasası çerçevesinde kamusal eğitimden yana olduklarını ifade eden Tahir Gökçebel, “Hükümet, çocukların, velilerin ve öğretmenlerin üzerinden bu yükü almalı” dedi.

Tahir Gökçebel, Eğitim Bakanı’nı da istifaya çağırarak, “ Bu ülkenin insanı aydın, bilinçli, değerlerine bağlı, düşüncelerini ifade edebilen, eylemsel olarak da bunu hayata geçirilen insanlardır. Biz uyuz, uyuşuk bir toplum değiliz. Çok dayatma gördük, hepsiyle de mücadele ettik. Bu sorunu gerginlik yaratarak ya da ‘uzlaşı tiyatrosuyla’ çözemezsiniz” diye konuştu.

KTÖS Genel Başkanı Mustafa Baybora ise, bu filmi daha önce gördüklerini kaydederek Türkiye’de demokrasinin, insan hak ve özgürlüklerinin, yasama, yürütme ve yargının tek elde olduğunu iddia etti.

Öğretmenlerin laiklikten ödün vermeyeceğini de vurgulayan Baybora, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı’nın neden bu toplantılara katılmadığı sordu.

Baybora, Arıklı’yı “etnik köken ve din üzerinden oy devşirmekle ve toplumu kutuplaştırmakla” da suçladı.

Şura yapmayan Eğitim Bakanı’nın bugünkü toplantıda çalıştaydan söz ettiğini de söyleyen Baybora, Çavuşoğlu’nun “tavşana kaç, tazıya da tut” dediğini ileri sürdü.

Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nu da istifaya çağıran Baybora, “Laik yaşam tarzından ödün vermeyeceğiz” dedi.

Baybora, “Bilimsel temelde, Anayasa temelinde konu net ve sarihtir. 18 yaşına kadar herkes çocuktur ve çocuklar siyasi sembollerle okula gönderilemez” dedi.

Toplantıdan katılan Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı da önerilerini Başbakan’a yazılı olarak ilettiklerini, tarafsız ve bilimsel bir komite önerileri olduğunu kaydetti.

Başbakan’a iletilen metne imza koyan siyasi parti ve örgütler ise şöyle açıklandı:

“Arif Hasan Tahsin Vakfı, Bağımsızlık Yolu, Baraka Kültür Merkezi, Barış Derneği, Barış ve Demokrasi İnsiyatifi, BASIN-SEN, BES, Biyologlar Derneği, BKP, ÇAĞ-SEN, DAÜ-BİRSEN, DAÜ-SEN, DEV-İŞ, EL-SEN, GÜÇ-SEN, HAKSEN, Hava Trafik Kontrolörleri Sendikası, HÜR-İŞ, Kadın Eğitimi Kolektifi, Kamu-Sen, Kıbrıs Sanatçı ve Yazarlar Birliği, Kıbrıs Türk Diş Tabipleri Odası, Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası, Kıbrıs Türk Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Derneği, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği, Kıbrıs Türk Tabipleri Odası, KİEF, KKTC Alevi Kültür Merkezi, Koop-Sen, KTAMS, KTMMOB, Maliye-Sen, Sol Hareket, TDP, TÜRK-SEN, Vergi-Sen, YKP ve Yurtsever Kıbrıslılar Hareketi.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Çavuşoğlu, Azerbaycan’da KKTC üniversiteleri mezunlarıyla buluştu

Published

on

By

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Azerbaycan’da çeşitli görevlerde bulunan KKTC üniversiteleri mezunlarıyla bir araya geldi.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre Çavuşoğlu, Azerbaycan temasları kapsamında, hukuk, mimarlık, işletme ve ekonomi gibi bölümlerden mezun olup Azerbaycan’da çeşitli görevlerde bulunan Azerbaycanlı mezunlarla buluştu. Çavuşoğlu, iki ülke arasındaki iş birliğinin önemine dikkat çekti.

Çavuşoğlu, KKTC ile Azerbaycan arasındaki ilişkilerin daha da güçlendirilmesi gerektiğini ve bu bağlamda özellikle eğitim alanındaki temasların artırılacağını söyledi.

Türk dili ve edebiyatı mezunu olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, geçmişte Kiril alfabesini öğrenerek Azerbaycan edebiyatına ait bazı eserleri okuduğunu belirtti.

Çavuşoğlu, KKTC’den mezun olan öğrencilere hitaben yaptığı konuşmada, “Azerbaycan’da kendimi evimde gibi hissediyorum. Azerbaycanlı soydaşlarımızı kendimizden ayrı görmüyoruz. KKTC’de dostluklar, arkadaşlıklar edindiniz. Sizler de KKTC’ye geldiğiniz zaman kendinizi evinizde gibi hissedeceksiniz. Bu bağları güçlendirmek için çalışmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Azerbaycan Bilim ve Eğitim Bakanlığı ile yapılan görüşmeler kapsamında, Azerbaycanlı öğrencilerin KKTC’de eğitim almasının önünü açmak adına “önemli adımlar” atıldığını açıklayan Çavuşoğlu, “Doğu Akdeniz Üniversitesi 25, Lefke Avrupa Üniversitesi 25, KKTC Milli Eğitim Bakanlığı olarak 20 Azerbaycanlı öğrenciye burs vereceğiz” dedi.

Çavuşoğlu, Azerbaycan Bilim ve Eğitim Bakanlığı’nın da kendi değerlendirmesinin ardından burs katkısında bulunmasıyla, toplamda yaklaşık 100 Azerbaycanlı öğrencinin burslu olarak KKTC’de eğitim görmesinin planlandığını belirtti.

KKTC üniversitelerinin Azerbaycan’da daha görünür hale gelmesi için tanıtım ofisleri açıldığını açıklayan Çavuşoğlu, yapılan bu çalışmalarla iki ülke gençliği arasında yakınlaşmayı artırmayı hedeflediklerini söyledi.

Azerbaycan’da görev yapan başarılı mezunlarla gurur duyduğunu belirten Çavuşoğlu, “Buraya gelişimizin sebebi birlikteliğimizi yeniden hatırlamak ve Türk yurdunu, Türk milletini birlikte yüceltmek için burada olduğumuzu söylemektir” ifadelerini kullandı.

“Geleceği birlikte şekillendirmek için yola devam ediyoruz” diyen Çavuşoğlu, KKTC ile Azerbaycan arasındaki kardeşlik köprülerinin eğitim alanında daha da pekiştirileceğini kaydetti.

Bakan Çavuşoğlu’na temaslarında KKTC Bakü Temsilcisi Büyükelçi Ufuk Turganer, Milli Eğitim Bakanlığı Yükseköğrenim ve Dış İlişkiler Dairesi Müdürü Behçet Çelebi, Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Rektörü Prof. Dr. Hasan Kılıç ve  Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Ali Yükselen eşlik etti.

TAK/BRT

Devamını Oku

Kıbrıs

TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Bayar’dan TMT’ye yönelik sosyal medya paylaşımlarına tepki

Published

on

By

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Türk Mukavemet Teşkilatı’na (TMT) yönelik bazı sosyal medya paylaşımlarına tepki göstererek, “TMT kurulmasaydı ve TMT’ciler olmasaydı bugün Kıbrıs’ta bir tek Türk kakmayacaktı ve ada Yunanistan’a bağlanmış olacaktı” ifadesini kullandı.

Bayar ayrıca, “Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) Kıbrıs’taki Türkleri yok etmek için Rumların kurduğu EOKA’ya karşı Türkleri savunmak için kuruldu” dedi.

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) Başkanı Mehmet Harmancı ile Harper Orhon tarafından yapılan sosyal medya paylaşımlarında Türk Mukavemet Teşkilatı’na ilişkin bazı ifadelere tepki gösterdi.

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Bayar, Orhon’un paylaşımıyla ilgili, “TMT saflarında görev yapmış, 55. Bölük Komutanı, eski Mukavemetçi, omuz omuza birlikte savaştığımız Şehit Ecvet Yusuf’un oğlu, Harper Orhon’un Facebook’taki paylaşımını görünce, orada ima ettikleri yalan yanlış, kin dolu, TMT’cilere saldırılarından ve suçlamalarından dolayı şiddetle kınıyoruz. Bu vesile ile Şehidimiz Ecvet Yusuf’u rahmetle anıyoruz. Ruhu şad olsun.” dedi.

Bayar, “Harper Orhon’a TMT kurulmasaydı ve TMT’ciler olmasaydı bugün Kıbrıs’ta bir tek Türk kakmayacaktı ve ada Yunanistan’a bağlanmış olacaktı. Önce bunu hatırlatırız! Harper Orhon da bugün bu paylaşımları yapıyorsa TMT sayesinde paylaşıyor ve TMT sayesinde kendisi de hayattadır. TMT camiasını bu tür suçlamalarından dolayı tekrar tekrar şiddetle kınıyoruz.” ifadelerini kullandı.

– Bayar’dan Harmancı’ya: “TMT Kıbrıs’taki Türkleri yok etmek için Rumların kurduğu EOKA’ya karşı Türkleri savunmak için kuruldu”

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Lefkoşa Türk Belediye (LTB) Başkanı Mehmet Harmancı’nın sosyal medya paylaşımına da tepki göstererek, “LTB Belediye Başkanı Mehmet Harmancı’yı Facebook’taki ‘Güneyde EOKA, kuzeyde TMT birer yeraltı örgütüdür ve kanun dışıdır.’ açıklamalarından dolayı şiddetle kınıyoruz” dedi.

Bayar, açıklamasında, “TMT saflarında görev yapmış Mukavemetçi Mücahit Hüseyin Harmancı’nın oğlu, Lefkoşa Türk Belediye Başkanı Mehmet Harmancı’yı Facebook’taki ‘Güneyde EOKA, kuzeyde TMT birer yeraltı örgütüdür ve kanun dışıdır’ açıklamalarından dolayı şiddetle kınıyoruz ve kendisine TMT’nin Kıbrıs’taki Türkleri yok etmek için Rumların kurduğu EOKA’ya karşı Türkleri savunmak için kurulduğunu bir kez daha hatırlatırız.” ifadelerini kullandı.

Bayar açıklamasında devamla, şunları kaydetti:

“EOKA, adadaki Türkleri yok etmek ve adayı Yunanistan’a bağlamak için kurulan ve bunu icra ederken, Kıbrıs Türklerine her türlü zulmü, vahşeti ve katliamı yapmaktan çekinmeyen bir örgüttü. TMT ise bir gurup Türkün direniş amaçlı kurduğu, sonradan kadınlarıyla, çocuklarıyla, yaşlılarıyla, öğrencileriyle, çiftçileriyle, öğretmenleriyle elbirliğiyle fedakarca canlarını tehlikeye atarak Kıbrıs Türklerini EOKA terör örgütünden korumak için kurulan bir örgüttü. Sayın Harmancı’nın EOKA ile TMT’yi aynı kefeye koymasından dolayı şiddetle kınarken, kendisine TMT olmasaydı bugün Kıbrıs’ta bir tek Türkün kalmayacağını ve adanın çoktan Yunanistan’a bağlanmış olacağını bir kez daha hatırlatırız.”

TAK/BRT

Devamını Oku

Kıbrıs

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’a yönelik iddialar içeren kitaba örgütlerden tepki

Published

on

By

Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ı hedef aldığı gerekçesiyle kamuoyuna yansıyan kitap ve yazarına ilişkin çeşitli örgütler kınama mesajı yayımladı.

– KKTC Karadeniz Kültür Derneği

KKTC Karadeniz Kültür Derneği’nden yapılan açıklamada, söz konusu kitabın Denktaş’a yönelik “aşağılayıcı ifadeler” içerdiğini öğrenmekten derin üzüntü ve öfke duydukları belirtilerek, “Sayın Denktaş, sadece Kıbrıs Türklerinin değil, tüm Türk dünyasının tarihinde müstesna bir yere sahip, ömrünü halkının bağımsızlığına adamış, ilkeli, onurlu ve kararlı bir liderdir.” denildi.

Açıklamada, Denktaş’a hakaret etmenin sadece onun aziz hatırasına değil, Kıbrıs Türk halkının mücadelesine, şehitlerine ve bağımsızlık iradesine yapılmış “alçakça” bir saldırı olduğu kaydedilerek, “Karadeniz Kültür Derneği olarak bu tür sorumsuz, provokatif, toplumun değerlerini aşağılayan yaklaşımları en sert şekilde kınıyoruz” ifadesine yer verildi.

“Basın özgürlüğü, ifade hürriyeti elbette demokrasimizin temel taşlarındandır. Ancak bu özgürlük, tarihi gerçekleri çarpıtmak, milletin ortak değerlerine hakaret etmek ve toplumu ayrıştırmak için bir araç olarak kullanılamaz.” denilen açıklamada, yayın hakkında yasal sürecin bir an önce başlatılması ve yetkili makamların gereğini yapması çağrısında bulunuldu.

– Kıbrıs Türk Emekli Subaylar Derneği

Kıbrıs Türk Emekli Subaylar Derneği Başkanı Kazım And tarafından yapılan açıklamada, hayatını Kıbrıs Türk halkının adadaki varlığına, onun özgürlük ve bağımsızlığına adayan Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a ve TMT’ye yönelik saldırıların kınandığı kaydedildi.

Açıklamada “Sözde yazar yalan ve iftiralarını tedavüle sürerek; halkımız, Kurucu Cumhurbaşkanımız ve Kıbrıs Türk mücadele tarihini karalayarak kendi ahlak anlayışını gün yüzüne çıkartmıştır.” denildi, Denktaş’ın  “Hayatta hiçbir zaman yalpalamayacaksın, düşüncelerinde bir ileri bir geri adım atmayacaksın, her dönemin adamı değil her dönem adam olacaksın.” sözleri hatırlatıldı.

– Doğal Afet Arama ve Kurtarma Derneği

KKTC Doğal Afet Arama ve Kurtarma Derneği’nden (DAAK) yayımlanan açıklamada, Rauf Raif Denktaş’ın yalnızca KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı değil; aynı zamanda bir halkın bağımsızlık ve varoluş mücadelesinin simgesi, ömrünü Kıbrıs Türk halkının özgürlüğüne ve onuruna adamış büyük bir lider olduğu vurgulandı.

Açıklamada, Denktaş’ın şahsına ve mirasına yönelik yapılan her türlü küçümsemenin, aslında bu halkın tarihine, mücadelesine ve bağımsızlığına yapılmış açık bir saygısızlık olduğu kaydedildi.

“Bu çirkin ve maksatlı ifadeleri şiddetle kınıyor, tarihimize ve milli değerlerimize yapılan bu tür saldırıların karşısında dimdik duracağımızı kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.” ifadeleri kullanılan açıklamada, tarihi şahsiyetlerin arkasından edilen hakaretlerin fikir özgürlüğü kisvesi altında meşrulaştırılamayacağı belirtildi.

– Emekli Astsubaylar Derneği

KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Emekli Astsubaylar Derneği Genel Başkanı Esen Ömürlü tarafından yapılan açıklamada, söz konusu kitapta yer alan ifadeleri ve “seviyesiz” söylemleri derin bir üzüntü ve öfkeyle karşıladıkları kaydedildi.

Açıklamada, “Büyük Kıbrıs Türk mücadelesinin mihenk taşı olan Rauf Raif Denktaş’a yönelik çirkin ve aşağılayıcı ifadelerin yalnızca bireysel ahlaki zaaf değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesine yapılmış aleni bir saldırı olduğu belirtildi.

“Denktaş, sadece bir devlet adamı değil; aynı zamanda yüz yılı aşkın bir mücadelenin sembolü, halkımızın bağımsızlık ve özgürlük inancının vücut bulmuş halidir. Ona yönelik saldırılar, biz emekli askerlerin, mücahitlerin, halkımızın ve genç nesillerimizin maneviyatına, tarih bilincine ve milli şuuruna yapılmış bir hakarettir.” denilen açıklamada, kitapta kullanılan dilin ifade özgürlüğü ve eleştiri hakkı kapsamında değerlendirilemeyeceği savunuldu.

Denktaş’ı karalamaya yönelik  girişimlerin şiddetle kınandığı açıklamada, ilgili mercilerden söz konusu şahsın iftiralarına karşı hukuki sürecin ivedilikle başlatılması, kamuoyunun ise bu türde karalama kampanyalarına duyarlı olması talep edildi.

 

Devamını Oku

Trending

Reklam