Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

TDT Sağlık Bakanları toplantısında KKTC’ye uygulanan izolasyonlara karşı dayanışma çağrısı

Published

on

TC Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Sağlık Bakanları toplantısında Kıbrıslı Türklerine başta sağlık olmak üzere her alanda uygulanan izolasyonlara karşı dayanışma çağrısında bulundu.

Memişoğlu, hep beraber gönül ve ülkü birliği içerisinde çalışarak teşkilatı çok daha ileriye taşımayı hedeflediklerini kaydederek, “Bu vesile ile Kıbrıslı Türk kardeşlerimizin başta sağlık olmak üzere her alanda maruz kaldıkları izolasyona karşı Türk dünyası ailesi olarak göstereceğimiz dayanışmanın önemli olduğunu burada bir kez daha vurgulamak istiyorum. Türkiye olarak Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin haklı davasını paylaşıyor, bir aile olarak gördüğümüz Türk Devletleri Teşkilatının ve siz kardeşlerimizin desteğini önemsiyoruz.” diye konuştu.

5’inci Toplantısı Kazakistan’ın başkenti Astana’da düzenlendi.

Kazakistan Sağlık Bakanı Akmaral Alnazarova’nın ev sahipliğindeki toplantıya Türkiye Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Azerbaycan Sağlık Bakanı Teymur Musayev, Kırgızistan Sağlık Bakanı Erkin Çeçeybayev, Özbekistan Sağlık Bakanı Asilbek Hudayarov’un yanı sıra Türkmenistan Sağlık ve Medikal Sanayi Bakanlığı Bulaşıcı Hastalık Merkezleri Genel Müdürü Annamırat Recepov, Macaristan İçişleri Devlet Sekreteri Yardımcısı Judit Bidlo ile TDT Genel Sekreteri Kubanıçbek Ömüraliyev, Türk Yatırım Fonu Başkanı Bagdat Amreyev, Dünya Sağlık Örgütü Bölge Direktörü Hans Kluge katıldı.

Toplantı, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev’in toplantıya özel gönderdiği tebrik mesajının okunmasıyla başladı.

Kazak Bakan Alnazarova, yaptığı açılış konuşmasında TDT üyesi ülkelerin sağlık bakanlarını ülkesinde ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Tokayev’in Astana’da gerçekleştirilen TDT Devlet Başkanları 10. Zirvesi’nde sağlık sektöründe işbirliğini geliştirmenin önemini vurguladığını hatırlatan Alnazarova, sağlık sektöründe erişebilirlik, eşitlik ve sağlık sistemlerinin sürdürülebilirliğini sağlama konularında ortak bir adım atılması amacıyla 2025 yılını TDT ülkelerinde “birinci basamak sağlık hizmeti yılı” olarak ilan etmeyi önerdiklerini kaydetti.

Alnazarova, Kazakistan’ın sağlık sisteminin dijitalleştirilmesine öncelik verdiğini belirterek “Ülkemizde sağlık alanında 52 hizmet sunuluyor. Bunların yüzde 90’ından fazlası tamamen dijitalleştirilmiştir.” dedi.

Bu alandaki başarılarını TDT ülkeleriyle paylaşmaya hazır olduklarını aktaran Alnazarova, ayrıca TDT ülkeleri arasında organ nakli için ortak altyapı oluşturmaya yönelik girişimi desteklediklerini söyledi.

Alnazarova, “Kazakistan olarak Türk Devletleri Teşkilatı çerçevesinde sağlık alanında aktif bir işbirliğine hazırız.” diye konuştu.

– “Türk Devletleri Teşkilatı çatısı altında, sağlık alanında ortak projeler geliştirmeyi Türkiye olarak çok önemsiyoruz”

Toplantıda konuşan Sağlık Bakanı Memişoğlu, TDT 5. Sağlık Bakanları Toplantısı’nda Türk devletlerinden mevkidaşlarıyla bir araya gelmekten büyük memnuniyet duyduğunu ve bu anlamlı buluşmaya ev sahipliği yapan Kazakistan hükümetine şükranlarını sunduğunu belirtti.

Memişoğlu, Türk dünyasının ortak tarih, kültür ve güçlü bağlarla birbirine kenetlenmiş büyük bir aile olduğunu vurgulayarak “Ülke olarak çeşitli platformlarda en yüksek düzeyde dillendirdiğimiz üzere Türk Devletleri Teşkilatı yalnızca bölgesel değil, küresel düzeyde etkin bir işbirliği platformudur. Teşkilatımız, siyasi ve ekonomik ilişkiler kadar sağlık ve insani alanlarda da ortak çözümler üretme kapasitesine sahiptir.” dedi.

Bugün birinci basamak sağlık hizmetleri düzeyinde insan kaynakları kapasitesini geliştirme ve küresel sağlık diplomasisini güçlendirme vizyonuyla bir araya geldiklerine dikkati çeken Memişoğlu, “Hepimizin malumu olduğu üzere, sağlık sistemlerinin sürdürülebilirliği, birinci basamak sağlık hizmetlerinin etkinliğine ve nitelikli sağlık personeline dayanır. Sağlık çalışanlarının eğitimi ve ülkelerimiz arasında tecrübe paylaşımı bölgesel sağlık dayanıklılığımızı güçlendirecektir.” ifadelerini kullandı.

Memişoğlu, Türkiye’nin yıllardır sürdürdüğü sağlık reformlarıyla birinci basamak sağlık hizmetlerinde önemli başarılar elde ettiğinin altını çizerek, şunları kaydetti:

“Aile hekimliği sistemimizin güçlendirilmesi, toplum temelli sağlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması, dijital sağlık çözümlerinin entegrasyonu ve yenilediğimiz modern hastane altyapımız sayesinde, vatandaşlarımıza daha erişilebilir ve etkin bir sağlık hizmeti sunmaktayız. Bu birikimimizi, TDT çatısı altındaki kardeş ülkelerimizle paylaşma gayreti içerisindeyiz.”

Memişoğlu, küresel sağlık diplomasisinin yalnızca ülkeler arası işbirliğini değil, aynı zamanda kriz anlarında ortak hareket edebilme kapasitesini de gerektirdiğini belirterek “KOVID-19 pandemisi ve son dönemde yaşadığımız doğal afetler, sağlık alanında dayanışmanın ne kadar hayati olduğunu bir kez daha göstermiştir.” diye konuştu.

Türkiye’nin insani ve teknik kapasitesiyle her zaman dost ve kardeş ülkelerin yanında olduğunu ve olmaya devam edeceğini aktaran Memişoğlu, “Türk Devletleri Teşkilatı çatısı altında, sağlık alanında ortak projeler geliştirmeye yönelik girişimlerin artırılmasını Türkiye olarak çok önemsiyor ve destekliyoruz.” ifadesini kullandı.

Özellikle sağlık personeli değişim programları, ortak eğitim inisiyatifleri ve kriz durumlarında koordineli müdahale mekanizmaları gibi konuların işbirliğini daha da ileriye taşıdığını belirten Memişoğlu, şöyle devam etti:

“Sağlık alanında yeni tematik alanları içeren ve üye ülkelerimize muhtelif sorumluluklar yükleyen sağlık eylem planımızın tüm üye ülkelerin daha yoğun gayretleri ve adanmasıyla etkisinin artacağına ve hedeflerimize ulaşacağımıza inanıyorum. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Türk Devletleri Teşkilatı üye ülkeleri için yapmış olduğu ‘birliğimiz gücümüzdür’ vurgusu ülkelerimiz arasındaki işbirliğinin, ülkelerimizin geleceğe daha güvenle bakabilmesi için bir çağrı niteliği taşımaktadır. Bu nedenle, TDT olarak ortak hareket etmeli, sağlıkta eşitliği sağlamak adına somut adımlar atmalıyız.”

Bakan Memişoğlu, bu bağlamda, sağlık alanında ortak üretim kapasitesini artırmak, tıbbi malzeme ve ilaç üretiminde işbirliğini güçlendirmek için birlikte çalışma çağrısı yaparak “Biz Türkiye olarak yakın dönemde “Üreten Sağlık Sistemi” vizyonu ile yeni bir süreç başlattık. Fikirden üretime, üretimden dağıtım ve paylaşıma giden bir temel üzerinde şekillenen bu sürecin önemli bir parçasının da Türk Dünyasının olması bizim en temel hedeflerimiz arasındadır.” ifadelerini kullandı.

Memişoğlu, hep beraber gönül ve ülkü birliği içerisinde çalışarak teşkilatı çok daha ileriye taşımayı hedeflediklerini kaydederek, “Bu vesile ile Kıbrıslı Türk kardeşlerimizin başta sağlık olmak üzere her alanda maruz kaldıkları izolasyona karşı Türk dünyası ailesi olarak göstereceğimiz dayanışmanın önemli olduğunu burada bir kez daha vurgulamak istiyorum. Türkiye olarak Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin haklı davasını paylaşıyor, bir aile olarak gördüğümüz Türk Devletleri Teşkilatının ve siz kardeşlerimizin desteğini önemsiyoruz.” diye konuştu.

Azerbaycan Sağlık Bakanı Musayev, konuşmasına, geçen yıl Aktau kentinde Azerbaycan Havayolları’na ait uçağın düşmesi sonrası gösterdikleri profesyonellik ve yardımları için Kazak mevkidaşına ve sağlık çalışanlarına bir kez daha teşekkür ederek başladı.

TDT’nin üye ve gözlemci ülkeler arasında işbirliğinin geliştirilmesi için hızlı bir platform haline geldiğinin altını çizen Musayev, devlet başkanlarının himayesinde siyasi, ekonomi ve kültürel alanlarda ilişkilerin sadece teşkilat çerçevesinde değil aynı zamanda ikili ilişkilerde de öne çıktığına dikkati çekti.

Musayev, TDT Sağlık Toplantılarının ülkelerin sağlık çalışanları arasında temasları geliştirdiğini ve sayesinde tecrübe paylaşımına da önemli fırsatlar sunulduğunu belirtti.

Kırgızistan Sağlık Bakanı Çeçeybayev de TDT üyesi ülkelerin sağlık sektöründeki işbirliğinde bazı çözülmesi gereken engellerin olduğuna işaret ederek, “Karşılıklı etkileşim ile halklarımıza çok daha iyi sağlık hizmeti sunabileceğimize inanıyoruz.” dedi.

Özbek Bakan Hudayarov, TDT çerçevesinde sağlık sektöründe yapay zekanın kullanılması, sağlık personelinin mesleki becerilerinin geliştirilmesi, ortak eğitim programlarının düzenlenmesi gibi girişimleri desteklediklerini aktardı.

TDT Genel Sekreteri Ömüraliyev, bugünkü buluşmanın üye ülkeler arasındaki sıkı bir işbirliğinin kanıtı olduğunu vurguladı.

Ömüraliyev, halihazırda geleneksel tıptan sağlık sektöründeki dijitalleşmeye kadar üye ülkeler arasında 12 alt grubun çalışmalarının devam ettiğini söyledi.

Toplantı sonunda, üye ülkelerin sağlık bakanlıkları arasında “2025-2026 Eylem Planı”nı onaylayan bakanlar ayrıca TDT Sağlık Bakanları Ortak Deklarasyonu da imzalandı.

Bunun yanı sıra TDT üyesi ülkelerin sağlık bakanlıklarının yetkili kurumları arasında acil sağlık hizmetleri, bı̇yogüvenlı̇k, tıp eğı̇tı̇mı̇ ve bı̇lı̇mi, ilaç ve tıbbi cihaz alanında işbirliğine ilişkin mutabakat zaptlarına imza atıldı.

Toplantı, aile fotoğrafı çekilmesiyle sona erdi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, bir açıklama yaptı…

Üstel’in açıklaması şöyle;

“Uzunca bir süredir, şahsım, ailem ve çalışma arkadaşlarım ile ilgili çok ciddi bir karalama, iftira ve yalan kampanyası yürütülüyor.

Her şeyden önce bilinmesini istediğim tek bir şey var: Başbakan olabilirim, bu ülkenin en köklü ve en büyük partisinin başkanı da olabilirim. Ama Polisimiz ve tüm yargı sistemimiz karşısında her vatandaşımız gibi eşitim.

Her konuda soruşturulabilirim. Yasalarımıza uygun olmayan bir durum varsa bana dava da açılabilir. Yargı yolu bana da açıktır.

Başbakanlığımın ilk gününde, tüm anayasal kurumlarımıza cesaret veren bir duruş ortaya koydum ve koymaya da devam ediyorum. Başta yasal düzenlemeler olmak üzere özellikle Polis Genel Müdürlüğü’nün hareket kabiliyetinin artırılması için personel ve teçhizat alımları tarihimizin en yüksek seviyesine ulaşmıştır. Bunun daha da artırılması için maddi ve manevi gayretlerimiz hükümet olarak devam edecektir.

Polis Genel Müdürlüğü, her vatandaş gibi beni de ailemi de soruşturabilir. Buna desteğim tamdır. Bunun aksine hiçbir müdahalem veya baskım söz konusu değildir, olamaz, olmayacaktır.

Ne var ki bir süredir aleyhimde çok sayıda mesnetsiz, karalamalarla dolu, tahrik ve taciz içerikli yayınlar sistematik şekilde yayınlanmaya devam ediyor. Her isteyen aklına geleni yazıyor, ağzına geleni söylüyor. Ben ve ailem, planlı ve sistematik bir itibar suikastine maruz kalıyoruz.

Ülkemizde demokrasinin gelişmesinden, yayılmasından ve özgürlüklerin devamından yanayım. Bu konuda zaman zaman tartışmalar olsa da hiçbir zaman yasakçı bir anlayış içerisinde olmadım. Ancak birileri söz söyleme özgürlüğünü hakaret ve yalan üretme özgürlüğüne çevirmişse, her yurttaş gibi hakkımı aramaktan da çekinmem.

Bilinmesini isterim ki; her vatandaş gibi ben de bu karalama ve hakaret kampanyalarına karşı yasal haklarımı kullanacağım.

Bulunduğumuz görevler geçicidir. Geleceğe miras bırakacağımız tek şey onurlu bir yaşamdır. Her şeyden önce bir insan, bir baba, bir savaş gazisi, bir hekim ve onuruyla siyaset yapan bir kişi olarak, geleceğe bırakacağımız en kıymetli miras olan onurlu ismimizi kimselere ezdirmeyiz.

Çocuklarım uzun bir süredir müdahil olmadıkları konularla anılmakta ve gereksiz yere hedef gösterilmektedir. Abartılı mal varlıkları sanki bana aitmiş gibi sunulmakta, aile bütünlüğüme saldırıya varacak düzeyde organize ve ahlaksızca iftira kampanyaları her geçen gün artarak sürdürülmektedir.

Bir siyasetçi olarak, ortaya koyduğum siyasi duruşla ilgili herkesle her siyasi zeminde mücadele vermeye hazırım. Ama iş iftiraya ve seviyesiz kampanyalara döndüyse, her vatandaş gibi benim de yargıya sığınmaktan başka seçeneğim kalmaz.

Hoşgörüm kimseyi cesaretlendirmesin. Hoşgörümün de bir sınırı vardır.  Bugüne kadar veremeyeceğim bir hesabım, gizli bir işim, saklı bir ajandam olmadı, olmayacaktır. Ülkem ve partim için çalışmaya devam ediyorum. Tüm vatandaşlarımıza en derin sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin dün gerçekleşen kurultayında ilk turdan genel başkan seçilen Sıla Usar İncirli, seçildikten sonra ilk kez BRT’de katıldığı programda süreci değerlendirdi ve geleceğe yönelik hedeflerini paylaştı.

Sıla Usar İncirli, büyük bir siyasi olgunluk ve bilinç çervesinde gerçekleşmiş bir kurultay süreci yaşadıklarını belirterek, kurultaya katılan herkese teşekkür etti.

Siyasette toplumun tüm kesimlerine güven verilmesi gerektiğinin altını çizen İncirli, “insanların güven duymaya ihtiyacı var. Bir çok kesim yaşadıklarından ve memleketin içinde bulunduğu durumdan dolayı fazlasıyla karamsar, fazlasıyla endişeli ve fazlasıyla zor durumdadır” dedi.

İncirli, halkın siyasetten sorunlara çözüm bulması ve güven beklentisinin yükseldiğine işaret ederek, “işte biz bunu yapacağız” ifadesini kullandı.

Ülkenin temel sorunlarına çözüm bulma noktasında CTP’nin bir çok konuda uzmanlaşmış geniş kadrolarının çalışmakta olduğunu dile getiren İncirli, bu çalışmaları daha yoğun ve dinamik bir şekle taşıyacaklarını söyledi.

CTP Genel Başkanı İncirli, toplumun tüm kesimlerinin yanı sıra kendileriyle benzer ilkeleri taşıyan siyasi partiler ile de yoğun bir diyalog içerisinde olacaklarını kaydetti.

Sıla Usar İncirli, “kimseyi ayırmadan ayrıştırmadan, kimsenin kutuplaşma yaratmasına izin vermeyecek ortak akla inanıyorum. Ortak akıl olmadan bu ülke bu kadar sorunun altından kalkamaz. Tam bir uzlaşı kültürü içerisinde birlikte çalışma kültürünün en yoğun bir şekilde olması için çalışacağım. Çünkü bu gücümüz var” dedi.

“Bu ülkenin her sorununu çözebilecek kadroları var, yeter ki adaletli davranalım” diyen İncirli, ülkenin en büyük sorunlarından birisinin adaletsizlik olduğunun altını çizdi.

Ülkede yaşayan herkesin eşit olduğunu vurgulayan İncirli, “biz geleceğiz ve bu ülkede adaleti sağlayacağız. Liyakat çok önemlidir, kurumların güçlenebilmesi için buna çok önem vereceğiz” şeklinde konuştu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Sekreteri Erkut Şahali, 30. Olağanüstü Kurultay’da genel başkanlık için çıktığı yolda üyelerin çoğunluk iradesinin farklı yönde şekillendiğini belirterek, sonuçları demokrasinin ve partinin güçlü geleneklerinin bir ürünü olarak değerlendirdi. Şahali, yeni Genel Başkan Sıla Usar İncirli’ye başarı dileğinde bulundu.

“Benim CTP’ye olan bağlılığım, mücadele kararlılığım ve partim için duyduğum sorumluluk dün nasılsa şimdi de aynıdır ve böyle de sürüp gidecektir” ifadelerini kullanan Şahali, partinin her kademesinde verdiği 30 yıllık emeğe daha fazlasını eklemeye devam edeceğini vurguladı.

Kurultay sürecinde kendisine güvenen ve destek veren tüm partililere teşekkür eden Şahali, “Oyları, destekleri ve omuz omuza duruşları benim için çok büyük bir onurdur” dedi. Kurultay sonucunun bir son değil, daha güçlü bir başlangıç olduğunu belirten Şahali, partinin geleceğine dair vizyon ve inancının daha da güçlendiğini ifade etti.

Şahali, CTP’nin büyük bir aile, derin bir birikim ve güçlü bir örgüt olduğunu söyleyerek, partililik sorumluluğunu emek, fedakârlık, sabır ve kararlılıkla yerine getirmeye devam edeceğini belirtti. “Kurultayımızdan çok daha büyük bir kararlılıkla ayrıldım. Bu, Kıbrıs Türk Halkı’yla birlikte yürüme, birlikte kazanma, birlikte yönetme ve partimi çok daha büyük ve güçlü kılma kararlılığıdır” diyen Şahali, önümüzdeki dönemde partisi ve halk için sorumluluklarını yerine getirmeye devam edeceğini kaydetti.

Şahali, sözlerini “Mücadelemiz sürüyor! Birlikte yürüyoruz. Birlikte kazanacağız. Birlikte yöneteceğiz…” ifadeleriyle tamamladı.

 


Devamını Oku

Trending

Reklam