Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS), 30 Nisan itibarıyla açlık sınırını 29 bin 787 TL olarak açıkladı.

KTAMS Başkanı Güven Bengihan yaptığı açıklamada, açlık sınırını Sağlık Bakanlığı’na bağlı Yataklı Tedavi Kurumları Dairesi’nden aldıkları 4 kişilik bir ailenin sağlıklı beslenebilmesi için gerekli beslenme kalıbı ve bu kalıptaki maddelerin İstatistik Kurumu tarafından gönderilen fiyatların ortalamalarını alarak hesapladıklarını kaydetti.

Bengihan, bu kapsamda sağlıklı beslenmek için yetişkin bir kadının yapması gereken zorunlu gıda harcama tutarının günlük 256,39, aylık 7 bin 691,7; yetişkin bir erkek için günlük 266,89, aylık 8 bin 006,7 TL; 15-19 yaş çocuk için günlük 281,88, aylık 8 bin 456,4 ve 4-6 yaş çocuk için; günlük 187,74 TL, aylık 5 bin 632,2 TL olarak belirlendiğini söyledi.

Bengihan, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarının (açlık sınırı) 29 bin 787 TL olarak hesaplandığını vurguladı.

Açıklamasında İstatistik Kurumu’nun enflasyon ve hayat pahalılığı oranlarına da yer veren Bengihan, kurumun resmi rakamlarına göre nisan ayında yüzde 4,06 enflasyon meydana geldiği ve dört aylık (Ocak-Şubat-Mart-Nisan) toplam hayat pahalılığının ise yüzde 13,08 olduğuna işaret etti.

Bengihan, “Sendikamızın defalarca dile getirdiği gibi, bu oranların hesaplanmasında İstatistik Kurumu tarafından kullanılan 2015=100 Temel Yılı Tüketici Fiyatları Endeksi sepeti güncelliğini yitirdiğinden açıklanan oranlar gerçek hayat pahalılığını yansıtmıyor” ifadelerini kullandı.

(DER/TUĞ)

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) ve Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), Disiplin Tüzüğü’nün geri çekilmesi mücadelesini organize eden örgüt temsilcileriyle birlikte, Kermiya Sivil Savunma çemberinde basın açıklaması yaptı.

Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası Başkanı Selma Eylem “3 Mayıs’ta anayasal hakkını kullanıp pankart açan ve eylem yapanlara polis tarafından şiddet uygulanarak müdahale edilmesinin kabul edilemez olduğunu” söyledi.

Laik eğitim, laik toplum yapımıza saygı gösterilmesini bekliyoruz” diyen Eylem, barış için, adil demokrasi temiz bir toplum ve çocuklar için mücadelelerinin devam edeceğini belirtti.

KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş de açıklamasında şu ifadelere yer verdi.

“Ülkemizde kılık kıyafet özgürlüğü hiçbir ülkede olmayacak kadar serbesttir, ancak sözkonusu çocuklarımızdır, bizler din dil ırk ayırımı yapmadan yaşamaya devam edeceğiz. Bize marjinal demeleri bizi rahatsız etmez Kortukları Atatürk’e saygı duyan Kıbrıs Türk toplumunun iradesidir.”

KTAMS Başkanı Güven Bengihan da tepkisini dile getirdi.

Bengihan “Anayasal hak olan düşünce ve ifade özgürlüğünü kullanan arkadaşlarımıza polis müdahale etmiştir bu anayasamıza aykırı bir müdahaledir. Bu memleket bizim irade de bizdedir, isyanımız bunadır” kültürümüzü, kimliğimizi korumaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Tutuklananlar arasında olan eski yargıçlardan Tacan Reynar da kendilerine 4 ayrı dava okunduğunu belirtti.
Reynar, “ Polisi görevinden men etme kanunsuz topluluk oluşturulması gibi 4 ayrı dava okundu hepimize. Biz de tazminat davası açacağız. Tüm bunların da takipçisi olacağız” dedi.

Tutuklananlar arasında olan Halil Karapaşoğlu da “ifade özgürlüğümüze tahammül edilemiyor. Herkesin bunu sorgulaması gerek baskı varsa direniş de vardır” dedi.

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Başkanı Mustafa Baybora, okullarda görev yapan geçici öğretmenlerin “maaşlarının zamanında ödenmemesinin” Anayasal bir hak ihlali oluşturduğunu belirtti.

KTÖS’ten yapılan açıklamaya göre, Baybora, “hiçbir bahanenin bu hukuksuzluğu meşrulaştıramayacağını” belirterek, bunun sorumlusunun Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu olduğunu öne sürdü.

“Bu sadece bir idari ihmal değildir. Ödenmeyen maaşlara rağmen çalıştırılan öğretmenler fiilen angarya kapsamına sokulmuştur. KKTC Anayasası’nın 47. maddesi çok açıktır: ‘Kimse zorla çalıştırılamaz. Yasayla öngörülen yükümlülükler dışında angarya yasaktır.’” ifadelerine yer veren Baybora, geçici öğretmenlerin keyfi atamalar, siyasi müdahaleler ve belirsiz çalışma koşulları nedeniyle mağdur edildiğini savundu.

Baybora, “Bununla birlikte, maaş ödememe gerçeğini kamuoyuna duyuran bir geçici öğretmen, Eğitim Bakanı’nın talimatıyla görevden alınmıştır. Bu sadece bir hak gaspı değil, ifade özgürlüğüne yönelik de bir siyasi baskıdır.” iddiasında bulundu.