Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Cevdet Yılmaz, Lefkoşa Yeni Devlet Hastanesi Lansmanında konuştu: Lefkoşa Yeni Devlet Hastanesi ile sağlık alanında KKTC’ye sağladığımız destekleri taçlandırmış olacağız

Published

on

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Lefkoşa Yeni Devlet Hastanesi ile sağlık alanında KKTC’ye sağladıkları destekleri taçlandırmış olacaklarını” vurguladı.

Yılmaz, Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle hayata geçirilecek Yeni Lefkoşa Devlet Hastanesi projesini, “Lefkoşa için umut vadeden, hayati bir adım” olarak nitelendirdi.

Bu modern sağlık tesisinin, sadece bir bina inşa etmekten öte, Lefkoşa halkının uzun yıllardır beklediği, çağdaş standartlarda sağlık hizmetine erişimini sağlayacak bir vizyonun ürünü olduğuna vurgu yapan Yılmaz, proje planlamasının sadece bugünkü nüfus düşünülerek değil, 2035 perspektifinde gelecek nüfusun da dikkate alınarak yapıldığını söyledi.

-50 bin metrekare kapalı alan

Yılmaz, Lefkoşa Yeni Devlet Hastanesi’nin, 50 bin metrekarelik kapalı alanı, 320 yatak kapasitesi, 110 yoğun bakım yatağı, 80 poliklinik, 12 ameliyathane, modern teşhis-tedavi birimleri ve ileri tıbbi cihazlarla donatılmış altyapısıyla, bölgenin sağlık alanındaki en kapsamlı projelerinden biri olduğuna da vurgu yaptı.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Cevdet Yılmaz, Lefkoşa Yeni Devlet Hastanesi Lansmanı’nda konuştu.

Yılmaz, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin güçlü iş birliğinin somut ve gurur verici bir örneği olan Lefkoşa Yeni Devlet Hastanesi’nin tanıtım lansmanında KKTC’de olmaktan dolayı büyük bir mutluluk duyduğunu söyledi.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bayrağının hür ve özgür şekilde dalgalanması için en güçlü desteği veren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın selamlarını ve muhabbetlerini ileten Yılmaz, şöyle devam etti:

“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, tarih sahnesinde sayısız zorluğa göğüs germiş, eşsiz azmi ve sarsılmaz iradesiyle her koşulda varlığını sürdürmeyi başarmış kahraman bir halkın vatanıdır.

İşte bu müstesna mücadele bilinciyle, bizler de Türkiye Cumhuriyeti olarak, Kıbrıs Türk halkının en temel insani hakkı olan sağlıklı, huzurlu ve güvenli bir yaşam sürmesi için tüm imkanlarımızı seferber etmeyi tarihi bir sorumluluk olarak görüyoruz.

2024 yılı İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması çerçevesinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne 15,9 milyar liralık bir kaynak tahsisi sağlamıştık. Bu kaynağın büyük bir bölümü fiilen kullanılmış durumda.

Söz konusu destek, sadece bir finansman aktarımı değil, iki kardeş halkın kader birliğini pekiştiren, ekonomik ve sosyal kalkınmayı hedefleyen çok boyutlu bir iş birliğinin ürünüdür.

Bu şiarla, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başbakanı Sayın Ünal Üstel ile birlikte 21 Mart 2025 tarihinde imzaladığımız 2025 yılı İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması ile yaklaşık 21 milyar liralık bir kaynağı Kıbrıs Türkü’nün hizmetine sunmuş bulunuyoruz.”

Cevdet Yılmaz, yeni dönemde önceliklerinin; başta altyapı, sağlık, eğitim ve dijital dönüşüm olmak üzere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin topyekün kalkınmasını hızlandıracak, Kıbrıslı Türk kardeşlerinin refahını artıracak stratejik projeleri hayata geçirmek olduğunu kaydetti.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın ortaya koyduğu insan odaklı kalkınma modeliyle, özellikle sağlık alanında KKTC’ye önemli katkılar sağlanmaya devam edildiğini ifade eden Yılmaz, “Hem Sayın Tatar’a hem de Sayın Üstel’e bu hayati projeyi yakından takip etmelerinden dolayı şükranlarımı sunuyorum” dedi.

Yılmaz, modern donanımıyla göz dolduran Yeni Girne Askeri Hastanesi projesini tamamlayarak geçen Kasım ayında hizmete sunduklarını anımsattı.

Daha önce 23 farklı noktada hizmet veren küçük sağlık birimlerini tek bir çatı altında toplayarak, hem verimliliği artırdıklarını hem de daha kapsamlı sağlık hizmeti sunma imkânı oluştuğunu ifade eden Yılmaz, şunları kaydetti:

“Güzelyurt Hastanesi’nin acil ve poliklinik hizmetlerini sunacak şekilde en kısa sürede açılması için 134 milyon TL ödenek tahsis ettik ve inşaat çalışmaları hızla devam ediyor.

Yine önemli bir ihtiyaca cevap verecek olan Pamuklu’ya yeni bir sağlık merkezi kazandırmak için 255 milyon TL kaynak ayırdık ve proje çalışmaları sürüyor.

Maraş bölgesinde ise 1.000 metrekarelik modern bir Sağlık Merkezi’nin yapımı için 55 milyon TL kaynak aktardık ve inşallah Nisan ayı gibi projenin geçici kabulü gerçekleşecek.

Lapta’da da mevcut sağlık merkezini modernize ediyor ve ek poliklinikler inşa ediyoruz.

Bugün lansmanını gerçekleştirdiğimiz Lefkoşa Yeni Devlet Hastanesi ile sağlık alanında KKTC’ye sağladığımız destekleri taçlandırmış olacağız.

Lefkoşa, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin başkenti ve en büyük şehri olarak, artan nüfusu ve gelişen ihtiyaçları doğrultusunda nitelikli sağlık hizmetlerine duyulan gereksinimin her geçen gün daha da arttığı bir merkezdir.

Mevcut sağlık altyapısının bu büyüyen talebi karşılamakta zorlandığı aşikârdır.

İşte tam da bu noktada, Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle hayata geçirilen Yeni Lefkoşa Devlet Hastanesi projesi, Lefkoşa için umut vadeden, hayati bir adımdır.

Bu modern sağlık tesisi, sadece bir bina inşa etmekten öte, Lefkoşa halkının uzun yıllardır beklediği, çağdaş standartlarda sağlık hizmetine erişimini sağlayacak bir vizyonun ürünüdür.

Lefkoşa Yeni Devlet Hastanesi, 50 bin metrekarelik kapalı alanı, 320 yatak kapasitesi, 110 yoğun bakım yatağı, 80 poliklinik, 12 ameliyathane, modern teşhis-tedavi birimleri ve ileri tıbbi cihazlarla donatılmış altyapısıyla, bölgenin sağlık alanındaki en kapsamlı projelerinden biridir.

2024 yılı anlaşmasında sağlık sektörüne ayrılan 1 milyar 447 milyon liralık kaynakla yürütülen projeler arasında özel bir yere sahip olan bu hastane; yalnızca fiziki kapasiteyi artırmakla kalmıyor. Aynı zamanda, sağlık hizmetlerine erişimi kolaylaştıracak, sistemin etkinliğini artıracak ve sağlık çalışanları için daha verimli bir çalışma ortamı sunacaktır.”

Cevdet Yılmaz, proje planlamasının sadece bugünkü nüfus düşünülerek değil, 2035 perspektifinde gelecek nüfusun da dikkate alınarak yapıldığını söyledi.

Bu doğrultuda planlanan sağlık kapasitesini bugünden öngörerek yatırım işbirliklerinin bu vizyonla şekillendiğini ifade eden Yılmaz, Yeni Lefkoşa Devlet Hastanesi’nin rezerv alanları ile genişlemeye açık biçimde planlanmış olmasının da bu öngörünün bir sonucu olduğunu kaydetti.

Bu hastane sayesinde hem acil sağlık hizmetlerine daha hızlı müdahale edilebileceği hem de uzmanlaşmış birimlerle teşhis ve tedavi süreçlerinin daha etkin yönetilebileceğini ifade eden Yılmaz, aynı zamanda bölgedeki diğer hastanelerin üzerindeki yükün hafifletileceğini, sevk zincirinin daha verimli işleyeceğini belirtti.

Hasta odalarının iki kişilikten fazla olmaması, her bölümün hasta mahremiyetine ve psikolojik konfora uygun biçimde tasarlanması, mimariden teknolojiye kadar her ayrıntının insan odaklı düşünülmesinin, bu yapının niteliğini daha da yükselttiğine işaret eden Yılmaz, şöyle devam etti:

“Diğer taraftan, hastane tasarlanırken sağlık çalışanlarımız için de konforlu, işlevsel ve verimli bir çalışma ortamı oluşturulmuştur. Bu sayede hasta memnuniyetinin yanında, çalışan memnuniyeti de gözetilmiş oluyor. Bu hastane, sadece Lefkoşa’ya değil, tüm KKTC halkına hizmet verecek bir merkez olarak planlandı.

Acil vakaların çok daha hızlı ve etkin şekilde müdahale edileceği bir altyapıya sahip olacak olan bu merkez, sağlık turizmi açısından da KKTC’nin cazibesini artıracak, bölgesel düzeyde stratejik bir rol üstlenecektir.

Bu tesisin donanımı ve konfor seviyesi, yalnızca yerli halkın değil, yurt dışından gelen hastaların da tercih edeceği bir merkez olmasına olanak tanıyacaktır.”

Yılmaz, Lefkoşa’nın sağlık alanında bölgesel bir çekim merkezi haline gelmesi yönündeki adımları farklı projeler eliyle de desteklediklerini ifade ederek, Dr. Burhan Nalbantoğlu Sağlık Kampüsü’nde sürdürülen kapsamlı renovasyon çalışmalarının da devam ettiğini kaydetti.

2024 yılı anlaşması çerçevesinde sözkonusu hastane yerleşkesinin Master Planın hazırlanması ve plan doğrultusunda ilave bina ve tadilatlarının karşılanması amacıyla 255 milyon TL kaynak tahsis edildiğini ifade eden Yılmaz, “Ayaktan tanı ve tedavi merkezlerinden ruh ve sinir hastalıkları hastanesine, onkoloji merkezinden palyatif bakım hizmetlerine kadar birçok alanda altyapı iyileştirmeleri ve kapasite artışları gerçekleştiriliyor.” dedi.

Böylece hem yeni yatırımlar hem de mevcut altyapı ile birlikte, entegre ve güçlü bir sağlık sistemi inşa edilmiş olacağını ifade eden Yılmaz, “Sağlık, insan hayatının en temel hakkıdır” dedi ve şöyle devam etti:

“Bir çocuğun ilk muayenesinden yaşlı bir vatandaşımızın palyatif bakımına kadar her aşamada kaliteli, erişilebilir, sürdürülebilir sağlık hizmeti sunmak, devletin asli görevlerinden biridir.

Bizler de bu anlayışla, Kıbrıs Türk halkının sağlık hizmetlerinden en iyi şekilde faydalanması için projeler üretmeye, kaynak sunmaya, teknik destek sağlamaya devam edeceğiz.

Bugün burada tanıtımını yaptığımız bu eser, bir binadan öte, gönüller arasındaki bağı pekiştiren bir köprü, ortak geleceğimize atılmış güçlü bir imzadır.

Türkiye Cumhuriyeti olarak, her alanda olduğu gibi sağlıkta da KKTC’nin yanında olmayı sürdüreceğiz.

Lefkoşa Yeni Devlet Hastanesi projesinin hayırlı olmasını diliyor, en kısa zamanda yapımına başlanarak Kıbrıs Türk Halkı’nın hizmetine sunulmasını temenni ediyorum. Bu önemli yatırımın KKTC’ye kazandırılmasının takipçisi olacağız.

Emeği geçen tüm kurumlara, Cumhurbaşkanı Sayın Tatar, Başbakan Sayın Üstel ve Bakanlara; projede görev alan mühendislerimize, sağlık çalışanlarımıza ve katkı sunan herkese yürekten teşekkür ediyorum.

Tüm Kıbrıs Türkü kardeşlerime sağlıklı, sıhhat dolu bir ömür diliyor hepinizi bir kez daha muhabbetle selamlıyorum. Kalın sağlıcakla.”

 

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

TC Cumhurbaşkanı Erdoğan:Kıbrıs’ta çözümsüzlüğün bedelini kimse Kıbrıs Türkü’ne ödetemez, iki devletli çözüm Türkiye ve KKTC’nin ortak vizyonudur

Published

on

By

TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi ve Cumhuriyet Meclisi Açılış Töreni’nde konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:

‘Değerli kardeşlerim, Sayın Cumhurbaşkanı, saygıdeğer Meclis Başkanları, kıymetli bakanlar, değerli Kıbrıs Türkü kardeşlerim, sizlere en kalbi duygularımla, muhabbetle, hürmetle selamlıyorum. Buradan sizlerin vasıtasıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin dört bir yanındaki kardeşlerime selamlarımı yolluyorum.

Bugün Akdeniz’in incisi, direnişin kalesi, vatan sevdasının ebedi ocağı, Mehmetçik ve mücahitlerin destan yazdığı topraklardayız, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeyiz. Sağlam devlet, saygın gelecek şiarıyla bu topraklara kazandırdığımız muazzam eserlerin açılışını gerçekleştiriyoruz. 25 bin 210 metrekarelik alana sahip Cumhuriyet Yerleşkemizde Cumhurbaşkanlığı binası, 600 kişilik iki konferans salonu, 400 kişilik kabul salonu, 52 çalışma ofisi, 10 toplantı salonu, kafeterya ve yemekhane ile 109 araçlık otopark bulunuyor.

20 bin metrekare alanda inşa edilen meclis binamızda ise başkanlık ve başbakanlık makamları, 157 kişilik genel kurul salonu, 25 milletvekili makam odası ve bakanlar için toplantı salonu yer alıyor. Yerleşke içinde 290 bin metrekaresi yeşil alan olarak planlanan toplam 452 bin 428 metrekare büyüklüğündeki millet bahçemizin yapımı devam ediyor. 5 bin 661 metrekare alanda ise 2 bin 252 kişilik Millet Camisi inşa ediliyor. Yerleşkemizin son etabı olan Yüksek Mahkeme ve Millet Kütüphanelerinin inşasına da başlandı. Cami ile burası aynı zamanda inşallah bitecek.

Cumhurbaşkanlığı binamız modern mimarisiyle devletimizin vakarını, Meclis binamız ise ihtişamıyla Kıbrıs Türk halkının demokrasi sevdasını temsil ediyor. Bu eserlerin her bir tuğlasında işçilerimizin alın teri, her tasarımında mimarlarımızın vizyonu, her detayında ise mühendislerimizin yeteneği var. Bütün bunlarla birlikte yine her bir detayında, her bir taşında bu toprakların özgürlük ve mücadele ruhu var. TOKİ’mizin onlarca yıllık tecrübesiyle Kıbrıs Türkü’nün iradesi birleşti ve ortaya böylesine muhteşem bir eser çıktı. Kıbrıs Türk halkının adaletsizliğe karşı mücadelesinin en büyük mükafatı olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti’nin gücüne ve itibarına yaraşır bu yerleşkenin hayırlı olmasını diliyorum. Kıbrıs Türk halkıyla kardeşliğimizin en yeni simgesi olan bu eserlerin hayata geçirilmesine katkıda bulunan mimarından mühendisine, teknikerinden işçisine, yüklenici firmasından kurum ve kuruluşlarımıza tüm emek sahiplerine kalpten teşekkür ediyorum.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin her karışı kahraman şehitlerimizin kanlarıyla yoğrulmuştur. Bu topraklar şanlı mazimizin, mücadele ruhumuzun ve köklü mirasımızın çok büyük bir nişanesidir. Kuzey Kıbrıs’ımız Girne Kalesi’nin asırlık surlarında Osmanlı’nın fetih ruhunu, Selimiye Camisi’nin minarelerinde ecdadımızın imanını taşır. Salamis’in taşları medeniyetimizin izlerini fısıldar. Bellapais’in sükuneti tarihimizin derinliğini anlatır.

Aynı kültürü, aynı inancı, aynı kaderi ve aynı maziyi paylaştığımız Kıbrıs Türk halkıyla istikbalimizi de bir ve beraber görüyoruz. Şunu burada bir kez daha açık açık söylemek istiyorum. 500 yılı aşkın süredir kök saldığı adada dilini, dinini, kültürünü kahramanca muhafaza eden Kıbrıs Türk halkı geleceğe güven ve umutla bakmayı herkesten çok hak etmektedir. Ancak bu davada önümüze taş koymak isteyenler olduğunu biliyoruz. Ellerinden gelse Türk’ü adadan, hatta Anadolu’dan dahi kovacak kadar gözlerini kin ve nefret bürüyenlerin olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Bunlar hiçbir zaman durmadılar ve durmayacaklar. Kıbrıs Türkü kardeşlerimize eski acıları tekrar yaşatma heveslerinden asla vazgeçmeyecekler.

İşte sizler de görüyorsunuz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin gelişen ekonomisini, güçlenen altyapısını, artan huzurunu, uluslararası camiada yükselen görünürlüğünü kıskananlar ellerinden geleni yapıyorlar. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde faaliyet gösteren yatırımcılara gözdağı vermekten Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin arasında nifak duvarları örmeye kadar tüm tuşlara birden basıyorlar.

Bu topraklarda asırlardır kök salmış hoşgörü iklimini zehirlemek amacıyla mukaddes değerlerimiz üzerinden kirli bir oyun oynuyorlar. Biz bu oyunu ülkemizde özellikle kritik kavşaklarda defalarca gördük. Hayat tarzı, kılık kıyafet, mezhep ve köken üzerinden insanlarımızı kutuplaştırmaya, özellikle de bu siyasette gerilim tırmandırmaya çalıştılar. Benzer bir senaryonun burada da sahnelenmek istendiği açıktır. Ama Kıbrıs Türkü kardeşlerim o engin basiret ve ferasetleriyle oynanmak istenen kirli oyunun gayet farkındadır. Allah’ın izniyle hiçbirimiz bu tuzağa düşmeyecek, provokasyonlara prim vermeyeceğiz.

Kıbrıs Türk halkının birliğinin, beraberliğinin, kardeşliğinin zayıflatılmasına müsaade etmeyecek, sabırlı, serinkanlı ve aklı selim ile hareket edeceğiz. Ömrünün neredeyse 50 yılı siyasette geçen bir devlet adamı olarak hep şunu söyledim. Siyasi partilerimiz, hayat tarzlarımız, kökenlerimiz farklı olabilir. Ama bizleri bir arada tutan ortak paydamız ve hedeflerimiz aynıdır. Şunu kimse unutmasın. Adlarımız farklı olsa da söz konusu Kıbrıs davası olunca soyadımız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’dir. Kıbrıs Türk halkının çıkarlarını koruma noktasında bizimle birlikte 86 milyonun tamamı da aynı hissiyata, aynı hassasiyete sahiptir.

Burada şunu da çok net söylemek isterim. Kıbrıs Türkü’nün kalkınmasının önüne set çekmek için yanıp tutuşanlar karşılarında Türkiye’nin eşsiz dayanışmasını bulacaklardır. Fitneciler, bozguncular, Kıbrıs Türkü’nün düşmanlarına gönüllü aparatlık yapanlar kaybedecek, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti inşallah garantör ülke Türkiye’nin desteğiyle ilelebet payidar olacaktır.

Bu vesileyle şunu bir kez daha vurgulamak istiyorum. Kıbrıs Türkü’nün maruz bırakıldığı haksız izolasyon son bulmadıkça, adaya adil, kalıcı, sürdürülebilir ve adanın gerçeklerine uygun bir çözüm gelmedikçe bizim Güney Kıbrıs Rum Yönetimini muhatap almamız, ticaret yapmamız, limanlarımızı kullandırmamız mevzu bahis dahi olamaz. Yüzyıllardır aynı adayı paylaştığı Kıbrıs Türkü’nü kendisine eşit görmeyen kibirli zihniyetin kendini garantör Türkiye ile denk görme ve gösterme çabaları beyhudedir. Kıbrıs’ta çözümsüzlüğün bedelini, şımarıkça davranarak çözümü tıkamanın faturasını artık hiç kimse Kıbrıs Türkü’ne ödetemez.

Kıbrıs Türk halkı bugüne kadar iyi niyetini, kalıcı ve adaletli çözüm isteyen taraf olduğunu defalarca göstermiştir. Rum Yönetiminin geçmişte alenen reddettiği federasyon tezini bugün savunmasının tek sebebi Türk tarafını masaya hapsetmek ve Kıbrıs Türk halkının egemenlik haklarını gasp etmektir. İki devletli çözüm, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türkiye’nin ortak vizyonudur. Yeni bir müzakere süreci olacaksa bundan böyle iki toplum arasında değil, egemen eşitlik içinde iki devlet arasında yürütülecektir. Biz de Kıbrıs meselesinin çözümünün bu yoldan geçtiğine inanıyor, Kıbrıs Türkü kardeşlerimizle birlikte bu istikamette gayretlerimizi sürdürüyoruz. Gönül birliğimizi, dayanışma ruhumuzu ve milli davamıza olan inancımızı muhafaza ettiğimiz sürece aşamayacağımız hiçbir engel olamayacaktır.’

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar:Bu topraklardaki varlığımız kalıcıdır

Published

on

By

Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi ve Cumhuriyet Meclisi Açılış Töreni yapılıyor.

Törende konuşan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar devlete ve halka kalıcı bir eser daha kazandırdıklarını söyledi. Egemenliğin vücut bulduğu bir an yaşandığının altını çizen Tatar, 15 Kasım 2020 tarihinde Erdoğan ile yaptıkları görüşmede, Cumhurbaşkanlığı’nda yağmurlu hava nedeniyle basın toplantısı düzenleyemediklerini, ardından yeni bir Cumhurbaşkanlığı binası yapımı için karar aldıklarını anlattı.

Tatar, “Türkiyemizin bu güçlü desteği üzerine, girişimimizle, Metehan bölgesindeki bu büyük arazi bulunmuştur. Bu gelişme sonrasında, Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığımız görüşmede, projeye uygun büyük bir arazi tespit ettiğimizi, en büyük bölümüne halkımızın acil ve önemli bir ihtiyacı olan, her yaştan insanımızın nefes alabileceği bir milli park, kalan kısımda ise hayalini kurduğumuz yerleşkenin yapılabileceğini belirttim” dedi.

Tatar, milli park ve yerleşkenin yapımı için mutabakata vardıklarını söyledi. Yüksek Mahkeme’nin de projeye dâhil edildiğini, cami ve spor alanlarının yanı sıra milli parkın da eklendiğini kaydeden Tatar, yerleşkenin her detayında Kıbrıs Türk firmalarının da emeği olduğunu vurgulayarak “Bu topraklardaki varlığımız kalıcıdır” dedi.

Son olarak Tatar, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ve diğer Türkiye yetkililerine teşekkürlerini sundu.

Devamını Oku

Kıbrıs

TBMM Başkanı Kurtulmuş: KKTC, var ve var olmaya devam edecektir

Published

on

By

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş Cumhuriyet Yerleşkesi’nde yaptığı konuşmada, muhteşem bir tarihi güne şahitlik ettiklerini söyledi.

Kurtulmuş’Bu muhteşem açılış vasıtasıyla Türkiye ile KKTC arasındaki tarihi bağların düğümleneceği bir döneme hızla gidiyoruz.KKTC bugünlere kolay gelmedi. Bu binaların açılışı, aynı zamanda bir hatırlayıştır.Eğer Kıbrıs Barış Hareketi olmasaydı, hiç şüphesiz bugün Kıbrıs Türk halkı olmayacaktı. Bunun kıymetini çok iyi bilmek durumundayız. Allah geçmişte emeği geçen herkesten razı olsun.’ dedi

Devamını Oku

Trending

Reklam