Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 6. Turizm Bakanları Toplantısı, Türkiye Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un ev sahipliğinde, üye ülke temsilcilerinin katılımıyla Erzurum’da gerçekleştirildi. Toplantıya Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu da katıldı.

Başbakan Yardımcısı, Turizm Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, toplantıda yaptığı konuşmada, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı çatısı altında, ortak tarih, kültür ve gönül bağı ile bir araya gelmiş kardeş ülkelerin turizm vizyonlarını paylaşmak ve iş birliğimizi daha da derinleştirmek üzere orada bulunmaktan büyük bir onur ve mutluluk duyduklarını belirtti.

Ataoğlu, turizmin, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda kültürel ve diplomatik bir köprü olduğunu söyledi.

Ataoğlu, “Bizler, Ekonomik İş birliği Teşkilatı üyesi ülkelerle aramızdaki kadim bağları bu köprü üzerinden daha da güçlendirme sorumluluğuna sahibiz. Bu bilinçle, 1992 yılından bu yana her seviyedeki toplantı ve etkinliklerine katıldığımız, 2012 yılında ise gözlemci üyesi olduğumuz teşkilatın çalışmalarına katkıda bulunmak ve müşterek amaçlarımızı ilerletmek için elimizden geleni yapıyoruz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak bizler bu misyonun bilinciyle, kültürel zenginliğimizi ve eşsiz doğamızı sizlerle paylaşmaktan gurur duyuyoruz” dedi.

Ataoğlu konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“KKTC olarak üye ülkelerden beklentimiz, sahip olduğumuz işbirliği potansiyelini hayata geçirmek için karşılıklı temasların, ziyaretlerin, ortak çalışmaların ve deneyim paylaşımlarımızın artırılması yönündedir. Üye ülkeler arasında turizmi teşvik edecek ortak projelerin geliştirilmesini, sürdürülebilir turizm politikalarının oluşturulmasını ve kültürel değerlerimizin daha etkin bir biçimde tanıtılmasını son derece kıymetli buluyoruz.

Kalben inanıyoruz ki, Turizm alanındaki iş birliği sadece ekonomilerimize katkı sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda bölgemizdeki barış ve istikrar çabalarına katkı koyacaktır ve dostluk ortamını güçlendirecektir.Bizler Ekonomik İşbirliği Teşkilatı ülkelerinin sahip olduğu potansiyelin farkındayız. Ortak kültürel mirasımızı turizm üzerinden daha görünür kılmak, ekonomik işbirliklerimizi artırmak ve halklarımız arasında güçlü bağlar kurmak için çalışmaya devam edeceğiz. KKTC, bu süreçte her zaman yapıcı, iş birliğine açık ve samimi bir paydaş olmaya devam edecektir. Hepinizin bildiği gibi, ülkemizde sayısız başarılı Ekonomik İşbirliğiTeşkilatı etkinliğine Türkiye Cumhuriyeti’yle birlikte ortak ev sahipliği yaptık. Bunların en yakın tarihte gerçekleşeni, geçtiğimiz Kasım ayında Türkiye, Pakistan, Azerbaycan, Türkmenistan, Kırgızistan ve Kazakistan’ın katılımıyla hibrit formatta düzenlenen 4. Ekoturizm Uzmanlar Grubu toplantısıydı. Bu toplantı, katılan ülkelerin diğer üye devletlerle son derece başarılı Ekoturizm uygulamalarını paylaşma fırsatı sağlaması açısından özellikle önemli ve başarılıydı. Ayrıca, bu etkinlik Ekoturizm girişimlerimizin yanı sıra ülkemizin doğal güzelliklerini ve Kıbrıs Türk halkının sıcak misafirperverliğini kıymetli katılımcılara sunmamıza olanak sağlamıştır.”
Toplantıda, Pakistan’ın Lahor kentinin EİT 2027 Turizm Başkenti olarak kabul edildiği açıklandı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Sosyal Hizmetler Dairesi’ne bağlı Tangül Ünal Çağıner Vakfı Sevgi Evleri’ni ziyaret etti.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri kapsamında yapılan ziyarette, Sibel Tatar ve Bellapais Inner Wheel Kulübü başkanı ve yönetim kurulu üyeleri, Sevgi Evleri’nde yaşayan çocuklara ve engelli bireylere kitaplar ve hediyeler dağıttı.

Ziyarette, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müdürü Berna Bayur, Sosyal Hizmetler Dairesi Müdürü Alev Ecevit ve Tangül Çağıner Çocuklara Yardım Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı İçim Çağıner Kavuklu da hazır bulundu.

İlk olarak Sevgi Evleri’nde yaşayanlar ve görevlilerle bir araya gelen Tatar, hediye dağıtımının ardından, yaşam alanlarını gezerek bilgi aldı. Sibel Tatar, daha sonra çocuklar için Vakıf tarafından düzenlenen “23 Nisan Masal Kervanı” isimli masal atölyesine katıldı.

Sibel Tatar, ziyarette yaptığı konuşmada, Sevgi Evleri’ndeki ortamı çok beğendiğini vurgulayarak, çocukların tüm ihtiyaçlarının göz önüne alındığını belirtti. Sibel Tatar, görevli annelere, öğretmenler ve amire ilgilerinden dolayı, Çağıner ailesine ise desteklerinden dolayı teşekkürlerini sundu.

Buradaki çocukların şefkate aç olduğuna dikkat çeken Sibel Tatar, masal etkinliği gibi etkinliklerin sevgi ortamını paylaşmak açısından önemli olduğunu belirtti, bu tür etkinliklerin artırılması temennisinde bulundu.
Bellapais Inner Wheel Kulübü ile çocuklara hediyeler dağıttıklarını kaydeden Sibel Tatar, “Onları birazcık gülümsettiysek ne mutlu bize.” dedi.

Sosyal Hizmetler Dairesi Müdürü Alev Ecevit de, ziyaretten dolayı çok memnun olduklarını ifade ederek, çocukların da bu tür ziyaretlerden mutlu olduklarını belirtti. Ecevit, düzenlenecek masal etkinliğine dikkat çekti; masal dinlemenin çocukların duygusal hafızasının gelişimi açısından önemini vurguladı.

Yuva Sorumlusu Osman Karamanlı da, bu tür etkinliklerin çocukların ruhsal gelişimi ve sosyalleşmeleri açısından önemli olduğunu kaydetti; ziyaretlerinden dolayı teşekkürlerini iletti.

Tangül Çağıner Çocuklara Yardım Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı İçim Çağıner Kavuklu da, kendisinin aynı zamanda Bellapais Inner Wheel Kulubü üyesi olduğunu hatırlatarak, “Çocuklar mutlu, bizler umutlu.” dedi.

Bellapais Inner Wheel Kulübü Başkanı Mine Tokay da, Dernek olarak çocuklara ve yaşlılara destek olmak için çeşitli etkinlikler yürüttüklerine işaret ederek, toplumun temel direği, geleceği olan çocukların mutluluğunun kendileri için çok değerli olduğunu belirtti. Tokay, “Çocukların gözlerindeki ışık bizi çok mutlu etti.” diyerek, bu türde çalışmalara devam edeceklerini vurguladı.

“23 Nisan Masal Kervanı” etkinliğine konuk olarak katılan oyuncu Yurdaer Okur da söz alarak, böyle bir etkinliğin düzenlenmesinden dolayı teşekkür etti. Okur, “Unuttuğumuz bazı değerleri bize hatırlatan faaliyetler bunlar.” dedi. Sevgi Evleri’nde dezavantajlı çocuklara önemli hizmetler verildiğini, kucak açıldığını belirten Okur, bugün yapacakları etkinlikte de paylaşımın değerini anlatmaya çalışacaklarını kaydetti.

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB) ve  İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanları Birliği (İSG-BİR)  İş Güvenliği ve Çalışan Sağlığı Paneli düzenlendi.

KTTB Mustafa Hami Konferans Salonu’nda bugün gerçekleştirilen panelde iş kazaları, iş güvenliği, yasal düzenlemeler ve sosyal adalet konuları ele alındı.

KTTB tarafından verilen bilgiye göre,  Dr. Minel Özen’in oturum başkanlığında yürütülen panelde İnşaat Mühendisleri Odası İş Sağlığı ve Güvenliği Komitesi üyesi  Gülcan Kulle Yalınca, İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Aziz Gürpınar, Sosyal Sigortalar Dairesinden, Müfettiş  Gürçağ Özgürer ve Avukat  Cansu Nazlı sunum yaptı.

Panelde iş sağlığının sadece işe giriş muayeneleri ile sınırlı olmaması,  süreç içinde sürekli izlem ve meslek hastalıkları bildiriminin de sağlanması ve iş sağlığı ile güvenliği uygulamalarında devletin hem denetim hem de eğitim görevini üstlenmesi gerektiği ifade edildi.

İş kazalarının yüzde 98’inin önlenebilir olduğu,  kazaların büyük bölümüne güvensiz davranışların  neden olduğu belirtilen panelde, risk faktörlerinin yalnızca hastalığa değil, kazalara ve kronik sağlık sorunlarına da yol açabileceği, psikososyal risk etmenlerinin yeterince önemsenmediği, oysa en büyük paya sahip risk grubunu oluşturduğu vurgulandı.

Panelde iş sağlığı ve güvenliğinin bir halk sağlığı sorunu olduğu, bu çerçevede toplumda bir iş sağlığı ve güvenliği kültürü oluşturulması gerektiği, mevzuatta iş sağlığı ve güvenliği uzmanı tanımlı iken, işyeri hekimi organizasyonu konusunda eksiklikler olduğu ifade edildi.

Panelde altı çizilen diğer unsurlar şöyle:

“Sağlık muayenelerine yönelik özel bir tüzüğün oluşturulması gerektiği, 15 yaş altı çocukların çalıştırılmasının yasak olduğu, 15-18 yaş grubunda ise özel düzenlemelere tabi çalıştırmanın mümkün olduğu,  iş kazalarının bildirimi konusunda uygulamada yaşanan eksiklikler,  bildirim sisteminin güçlendirilmesi gerektiği.”

Çalışma Dairesi’nde kurumsal kapasitenin artırılması ve iş sağlığı ve güvenliği uzmanlığına özel bir birim oluşturulması gerektiği  de kaydedilen panelde iş kazaları sonrası sosyal adaletin sağlanmasında altyapı eksiklikleri, sağlığa ve sosyal desteğe erişim sorunları, güvencesiz çalışma, sendikalaşma eksikliği, tercümanlık hizmeti yokluğu ve adli yardımdan yararlanamama gibi engeller olduğunun  tespit edildiği belirtildi.

Panelde eğitim programları, medya çalışmaları ve farkındalık artırıcı faaliyetlerle iş sağlığı ve güvenliğinin güçlendirilmesi gerektiği ifade edilirken, iş güvenliğinin sadece bir zorunluluk değil, aynı zamanda ekonomik fayda sağlayan bir unsur olduğu vurgulandı.

Panel, soru-cevap bölümüyle tamamlandı.