Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Bazı örgüt, sendika ve siyasi partiler gece kulüplerinin kapatılması talebiyle eylem yaptı

Published

on

Bazı örgüt, sendika ve siyasi partiler gece kulüplerinin kapatılması talebiyle İçişleri Bakanlığı önünde eylem yaptı.

Gece kulüplerinde çalıştırılan kadınların yaşam koşullarına dikkat çekilen eylemde, geçen ay bir gece kulübünde ölü bulunan Anastasia Melega ve son günlerde “intihar teşebbüsü” olarak basına yansıyan olay hatırlatılarak; bu olayların intihar ya da teşebbüs olduğuna inanmadıkları belirtildi.

Bu konuda devletin sorumlulukları olduğu ifade edilen eylemde, polise etkin soruşturma çağrısında bulunuldu.

Eylemciler, “Seks köleliği sona erene ve tüm kız kardeşlerimiz özgürleşene kadar biz kadınlar size oturduğunuz koltuklarda rahat vermeyeceğiz.” ifadelerini kullandı.

“Gece kulüpleri kapatılsın” yazılı pankartın da açıldığı eyleme, Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Kadın Örgütü Başkanı, Milletvekili Doğuş Derya’nın yanı sıra CTP milletvekilleri Fazilet Özdenefe, Sıla Usar İncirli ve Fide Kürşat da katılarak destek verdi.

– Ortak açıklama: “Yaşamları gibi ölümleri de umursanmayan kız kardeşlerimizin hesabını sormaya geldik”

Eylemde örgütler adına ortak bir açıklama yapıldı.

Açıklamada, “Bugün buraya gece kulüplerinde ‘konsomatris’ kisvesiyle borçlandırılarak, pasaportlarına el konularak, kilit altında çalıştırılan, insanlık dışı koşullarda yaşayan, yaşamları gibi ölümleri de umursanmayan kız kardeşlerimizin hesabını sormaya geldik.” denildi.

Başta gece kulübünde ölü bulunan Anastasia olmak üzere, tüm şüpheli kadın ölümlerinin etkin bir şekilde soruşturulması gerektiği belirtilen açıklamada, bu ölümlerin cinayet olabileceği ihtimali üzerinde durularak, olayların aydınlatılması ve olası faillerin cezalandırılmasının adaletin sağlanması, kadınların yaşam hakkının korunması ve kadın cinayetlerinin önlenmesi açısından elzem olduğu vurgulandı.

“Gece kulüplerindeki koşullar düşünüldüğünde herhangi bir kız kardeşimizin polis bülteninde bildirildiği gibi intihar ettiğine yahut geçenlerde basına yansıdığı gibi intihar teşebbüsünde bulunduğuna şüpheyle yaklaşıyoruz.” ifadelerine yer verilen açıklamada, polisin etkin bir soruşturma yürütmesi için konunun takipçisi olacakları belirtildi.

Açıklamada, ayrıca, Ceza Yasası’na göre “Fuhuşa aracılık ederek bundan kazanç sağlama” ve “İnsan ticareti yapma”nın suç olduğuna da dikkat çekilerek, gece kulüplerinin sistematik biçimde suç işlenen ve yasa dışı faaliyetlerin sürdüğü yerler olduğu savunuldu. Açıklamada, bu yerlere izin verilmemesi gerektiği vurgulandı.

Yüksek İdare Mahkemesi’nin gece kulüplerindeki faaliyetlerin yasal olmadığını tespit eden bir kararı bulunduğu da anımsatılan açıklamada, ayrıca İçişleri Bakanlığı bünyesinde yapılan Gece Kulüpleri Çalıştayı’nda bu faaliyetlerin yasadışı olduğunun kayda geçtiği kaydedildi.

– “Kız kardeşlerimiz özgürleşene kadar size rahat vermeyeceğiz”

Gece kulüplerinde yaşanan olaylarda devletin doğrudan sorumluluğu bulunduğu öne sürülen açıklamada, ülkeye “konsomatris” olarak getirilen kadınlara cinsel yolla bulaşan hastalıklara yönelik sağlık kontrolü yapılmasının, kazançlardan vergi alınmasının ve etkin soruşturma yürütülmemesinin devletin bu yasa dışı faaliyete iştirak ettiği anlamına geldiği ileri sürüldü.

Açıklamanın sonunda şu ifadelere yer verildi:

“En temel hakları sistematik olarak ihlal edilen kız kardeşlerimizin özgürleşebilmesi için insan ticareti yapılan gece kulüpleri derhal kapatılmalıdır. Seks köleliği sona erene ve tüm kız kardeşlerimiz özgürleşene kadar biz kadınlar size oturduğunuz koltuklarda rahat vermeyeceğiz.”

– Derya: “Bu ülkenin ihtiyacı suni tartışmalar değil, insan haysiyetine uygun yaşam sağlanmasıdır”

Ortak açıklamanın okunması ardından söz alan Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Kadın Örgütü Başkanı, Milletvekili Doğuş Derya, devletin insan ticaretine yönelik tutumunu eleştirdi. Derya, “Bu ülkeye yaklaşık 25 yıldır yani çeyrek asırdır seks kölesi yapılmak üzere getirilen kadınların pasaportlarına polis el koyuyor.” dedi.

Ceza Yasası’na insan ticareti ve insan kaçakçılığını suç sayan maddelerin eklendiğini anımsatan Derya, buna rağmen herhangi bir gece kulübüne ceza verildiğini görmediklerini belirtti.

Daha önce de gece kulüplerinde hayatını kaybeden kadınlar olduğunu ifade eden Derya, benzer olayların yeniden yaşanmaması için bu insanlık suçunun derhal sonlandırılması gerektiğini söyledi.

Milletvekili Derya, polisin etkin bir tahkikat yürütebilmesi ve bir şeffaf soruşturma yapabilmesi için İçişleri Bakanı Dursun Oğuz başta olmak üzere hükümetin irade koyması gerektiğini söyledi ve şu ifadeleri kullandı:

“Bu ülkenin ihtiyaçları suni tartışmalar değildir. Bu ülkenin ihtiyacı insan haysiyetine uygun bir hayat sağlayabilmektir. Devletin de görevi bu bağlamda yerine getirilmelidir. Eğer bu görevleri yerine getirmeyeceklerse o koltukları derhal terk etmelidirler.”

Kadınların bu rezillik içerisinde yaşamaktan utanç duyduğunu dile getiren Derya, İçişleri Bakanlığı’nı “Gerekeni yapmamakla” eleştirdi; “Yapmayacaklarsa da lütfen bir an önce istifa etsinler. Kadınlar bu işleri yapmaya hazırdır.” dedi.

– Şansal: “Bu ülkede kadınların özgürleşmesini kimsenin insafına bırakacak değiliz”

Baraka Kültür Merkezi’nden Nazan Şansal ise, bir yandan kız çocuklarının örtünmesiyle ilgili tartışmalar yürütülürken, diğer yandan “Seks köleliğine” izin verildiğini savundu; devlet yetkililerini “ikiyüzlülükle” suçladı.

Şansal, “Biz bu ülkede kadınların özgürleşmesini kimsenin insafına bırakacak değiliz. Kadın dayanışmamız tek bir kadın şiddete uğramayıncaya kadar kız çocuklarımız laik, çağdaş, demokratik bir eğitime kavuşana kadar devam edecek.” ifadelerini kullandı.

Ortak açıklamaya aşağıdaki örgütler imza koydu:

“Anonim Gençlik, Bağımsızlık Yolu, Baraka Kültür Merkezi, BASINSEN, CTP Gençlik Örgütü, CTP Kadın Örgütü, Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (EL-SEN), Eşit Hak ve Adalet Sendikası (HAKSEN), Kadın Eğitimi Kolektifi, Kıbrıs Türk Kamu Görevlileri Sendikası (KAMUSEN), Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS), Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), Özgür ve Asi, Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP), Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komitesi”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

 Maliye Bakanı Özdemir Berova, KKTC Mücevheratçılar ve Kuyumcular Derneği Başkanı Hüseyin Aksay ve bazı yönetim kurulu üyelerini kabul etti.

Maliye Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, ziyarette, kuyumculuk sektörüne ilişkin vergilendirme konuları ve güncel düzenlemeler ele alındı.

Berova, sektörün gelişimi ve kayıtlı ekonominin güçlenmesi adına iş birliğinin önemine vurgu yaparak, dernek yetkililerinin görüş ve önerilerini dinledi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Gelir ve Vergi Dairesi, 1 Ocak 2026’dan itibaren yeni nesil yazar kasa kullanımının zorunlu olacağını duyurdu.

Maliye Bakanlığı’na bağlı Gelir ve Vergi Dairesi, yazılı açıklamasında yürürlükteki mevzuat gereği eski nesil yazar kasaların kullanım süresinin 1 Ocak 2026’da sona ereceğini kaydetti.

Gelir ve Vergi Dairesi’nden yapılan duyuru şöyle:

“12 Ocak 2023 tarihli ve 10 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Katma Değer Vergisi Yasası Tebliğ No:14’e göre eski nesil yazar kasaların kullanım süresi 1 Ocak 2026 tarihinde sona erecektir.

KDV Tebliğ No:14 uyarınca, yazar kasa kullanmak zorunda olan tüm vergi yükümlülerinin, eski nesil yazar kasaları kullanma süresi sona ereceğinden, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren yeni nesil yazar kasa kullanma zorunluluğu vardır.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman, gündeme ilişkin açıklamada bulundu. Sorunların ne kadar birikmiş, ne kadar büyük olduğunu bildiklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erhürman açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Cumhurbaşkanlığı seçimleri 19 Ekim’de gerçekleştirildi. 24 Ekim’de görevi devraldım. Bu gün 18 Kasım.

Bir aya yakın yoğun bir dönemi geride bıraktık. Bizleri daha da yoğun bir dönem bekliyor.

Perşembe günü Sn. Hristodulidis ile ilk görüşmemizi gerçekleştireceğiz. 2017 Crans Montana’dan bu yana çok sınırlı sayıda ve çok sınırlı konuda temas var. Bu arada Kıbrıs sorunu ekseninde, Kıbrıs çevresinde ve bölgede pek çok olumsuzluk yaşandı. Çözüm atmosferini bir an önce yaratma yükümlülüğü altındayız.

Kıbrıslı Türklerin dünyayla kurduğu iletişimi yeniden tanzim etme, erişebildiğimiz tüm kesimlerle temas kurma, halkımızın çözüm ve dünyayla buluşma iradesini ve adadaki gerçekleri herkese anlatma mecburiyetimiz var.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki sarsılmaz kardeşlik bağları çerçevesinde iki ülke arasındaki ilişkileri daha iyi bir seviyeye taşımak, ülkemizi, halkımızı Türkiye kamuoyunda daha bilinir, daha tanınır, daha anlaşılır kılmak, Ankara’da ve Kıbrıs’ta yaptığım konuşmalarda da söylediğim gibi, bu dönemde en önemli çalışma alanlarımızdan biri olacak.

İçeride, kapsayıcı ve katılımcı bir anlayışla Kıbrıs Türk halkının kendi ayakları üzerinde durmasını, kurumlarıyla yeniden gurur duymasını, kamu yönetiminde liyakati ve hukukun üstünlüğünü sağlamak, özgürlükleri ve yurttaşların eşit haklarını korumak için doğrudan ve dolaylı katkı koymak da en önemli görevler arasında yer alıyor.

Dışarıdan görünmeyen çeşitli konulardaki yoğun hazırlıklar dahil, tüm alanlarda eş zamanlı olarak çalışmaya başladık. Önümüzde zorlu bir sürecin olduğunu ve herhangi bir alanda çok kısa bir süre içerisinde sonuca ulaşamayacağımızı biliyoruz. Takdir gibi, öneri de, eleştiri de olacak elbette.

Bu halkın en önemli hasletlerinden biri, düşünce özgürlüğü ve hoşgörünün karakterimizin bir parçası haline gelmiş olmasıdır. Neyin takdir edildiğini, neyin önerildiğini, neyin eleştirildiğini bilmek katılımcı demokrasi anlayışı çerçevesinde Cumhurbaşkanlığı için son derece önemlidir.

Daha önce de söyledim: “Bu memleketten bir şey olmaz”, “bu memlekette hiçbir şey değişmez”, “biz bir şey yapamayız” cümleleri lügatimizde yok. Kıbrıs Türk halkı bu adada ve bölgedeki öznelerden biri. Önümüzde bir satranç tahtası var artık ve doğru stratejiyi hep birlikte belirleyecek, uygulayacağız.

En önemlisi şu: Soğukkanlı, sabırlı ve kararlıyız. Sorunların ne kadar birikmiş, ne kadar büyük olduğunu biliyoruz. O nedenle çok çalışmak düşüyor her birimize. Ve her zamanki gibi, çocuklarımız, gençlerimiz için, halkımız için, hep birlikte, çok çalışacağız.

 

Devamını Oku

Trending

Reklam