Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Meclis Genel Kurulu’nda Kıbrıs konusu gündem oldu

Published

on

Kıbrıs sorunu konusunda meydana gelen son gelişmeler Meclis Genel Kurulu’nda da konuşuldu… Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Türk Devletleri Teşkilatı ile ilgili can sıkan bir gelişme yaşandığını ancak moral bozarak savundukları iki devlet politikasından vazgeçmediklerini söyledi.

Kıbrıs sorunu konusunda meydana gelen son gelişmeler Meclis Genel Kurulu’nda da konuşuldu.

İçtüzüğün 62’nci maddesi tahtında söz alan CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, BM Güvenlik Konseyi’nin 541 ve 550 sayılı kararlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Erhürman, AB ile Türk devletler arasındaki anlaşmayı okuyup yorumlayarak, bu devletlerin Güvenlik Konseyi’nin 541 ve 550. kararlarını kabul ederek, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin toprak bütünlüğünü tanıdığını savundu.

Cumhurbaşkanı Tatar ile YDP Genel Başkanı Arıklı’nın bu konudaki açıklamalarını da anımsatan Erhürman, KKTC’nin uluslararasında ve TDT toplantılarında yaşadığını öne sürdüğü sorunlara değindi.

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu da eleştirileri yanıtladığı konuşmasında, AB’nin, 2004’te yaptığı hata yokmuş gibi Türk devletlerini KKTC ve Türkiye’den uzaklaştırmak için etkinlik düzenlediğini ve bu devletlerin bu hataya düştüğünü söyledi.

Esas eleştirilmesi gerekenin AB olduğunu belirten Ertuğruloğlu, bu devletlerin maddi çıkarlarla hataya sürüklendiğini ancak bu hata yapıldı diye Kıbrıs Türk halkının uğradığı haksızlıkları gerekçe göstererek, KKTC’nin egemen politikasından vazgeçmelerinin sözkonu olmadığını söyledi.

Kıbrıs Cumhuriyeti’ne karşı KKTC devleti statüsünün eleştirilmesini anlayamadığını ifade eden Ertuğruloğlu, KKTC devleti ve kalıcılığına sahip çıkılması gerektiğini, KKTC’nin de çözüme engel olmadığını vurguladı.

Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, Türk devletleriyle çalışmaya ve Kıbrıs konusunu anlatmaya devam edeceklerini ifade ederek, “BM kararlarının hepsi tavsiyedir ve bağlayıcı değildir. Uymak isteyen uyar, istemeyen uymaz. Ceza öngörülmüyor” ifadelerini kullandı.

“Türkiye işgalci ülkedir” yönünde tek bir karar bile olmadığını kaydeden Ertuğruloğlu, “TDT ile ilgili canımızı sıkan bir gelişme oldu ancak moral bozarak savunduğumuz politikadan vazgeçmedik. Bunu kabul etmiyoruz. Eleştirilerin muhatabı BM ve AB’dir. Rum-Yunan baskısıyla yapıldı. Bunlarla mı iki toplumlu, iki bölgeli çözüm yapacağız. Gerçekler acı bile olsa Kıbrıs Türk halkına en büyük kötülüğü AB yapıyor. AB için KKTC diye bir devlet yoktur, bu örgütten medet ummak yanlıştır” şeklinde konuştu.

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı da, “dost ve kardeş” Türki Cumhuriyetlerin hem Semerkant Bildirisi’ne imza atmalarının hem de Güney Kıbrıs’ta elçilik açmalarının üzücü olduğunu ifade etti.

Arıklı, Türki Cumhuriyetlerin Güney Kıbrıs’ta elçilik açarak temas kurmalarının üzücü olduğunu fakat Türki Cumhuriyetlerinin kendi içlerinde yaşadıkları sıkıntıları da bilmeden yorum yapmanın yanlış olduğunu belirtti.

AB’nin Türk Cumhuriyetlerine baskı yaptığını söyleyen ve Kırgızistan’a yapılan baskılara değinen Arıklı, AB’ye tepki göstermek varken Türk Cumhuriyetlerine saldırmanın doğru olmadığını kaydetti.

Şartlar olgunlaştığında KKTC’nin de tanınacağını dile getiren Bakan Arıklı, şartların olgunlaşmasına fırsat verilmesi gerektiğini dile getirdi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

TCG Kocatepe Belgeseli tamamlandı. İlk gösterim bugün Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi’nde

Published

on

By

Kıbrıs Barış Harekatı sırasında kaybedilen ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhuriyet tarihinde savaşta yitirdiği ilk gemi olan TCG Kocatepe Belgeseli tamamlandı. İlk gösterim bugün Cumhurbaşkanlığı yerleşkesinde yapılacak.

Verilen bilgiye göre, Çevre Film ve Değişim Medya yapımı olan 97 dakikalık belgesel için TCG Kocatepe’den kurtulan Gazi. Em. Dz. Yb. Özhan Bakkalbaşıoğlu’nun kitabından yararlanıldı.

-İlk gösterim ve gala bugün

Filmin ilk gösterimi TCG Kocatepe gemisinin kaybedilme tarihi olan 21 Temmuz’da yani bugün saat 18.30’da Başbakan Yardımcılığı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı, Poyraz Mavi Vatan, Kıbrıs Türk Mavi Vatan Derneği, Hamit Naci Mavi Vatan Vakfı, KKTC Türk Devletleri Teşkilatı Derneği ve İŞAD katkıları ile Cumhurbaşkanlığı yerleşkesinde özel bir resepsiyonla yapılacak.

Yönetmen Vural Çavuşoğlu, iki yıla yakın süren çalışmalar sonucunda dört yapımcı olarak filmi tamamladıklarını belirterek, “Tarihe doğru ve gerçek bilgiler doğrultusunda bir belge bıraktığımız için mutluyuz” dedi.

Arşiv görüntüler, özel efektler ve üç boyutlu animasyonların yer aldığı belgeselin sinema filmi formatında hazırlandığını ifade eden Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

“Kanlarını dökerek, Mavi Vatan doktrininin doğmasına sebep olan 54 TCG Kocatepe şehidinin anılarına yapılan belgesel, sinemalar, dijital platformlar ve Türkiye genelinde özel gösterimlerle izleyiciye sunulacak.”

Murat Çınar, Özhan Bakkalbaşıoğlu, Ünal Gül ve Vural Çavuşoğlu belgeselin yapımcılığını üstlenirken, müzikler ise Cengiz Şiberler tarafından yapıldı.

 

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Tatar, MÜSİAD heyetini kabul etti

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Burhan Özdemir başkanlığındaki Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) heyetini kabul etti.

Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Tatar, MÜSİAD heyetini kabul etmekten dolayı memnuniyet duyduğunu söyleyerek,  Kıbrıs Barış Harekâtının 51. yıl dönümünde KKTC’ye ziyarette bulunan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü mesajlar verdiğini ve Kıbrıs Türk halkının yolunun Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte olduğunu söyledi.

Türkiye’den adaya getirilen suyun önemini vurgulayan Tatar, KKTC’nin öneminin Türk dünyasının en güneydeki temsilcisi olarak giderek arttığını kaydetti.

MÜSİAD’ın temsilcileriyle Avusturalya’da, İngiltere’de, Almanya’da ve Türkiye’de görüştüğüne işaret eden Tatar, KKTC’nin de bu ağın içinde olmasının önemini dile getirdi.

 

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Erdoğan: “Güney Kıbrıs’ı bir devlet olarak kabul etmiyoruz”

Published

on

By

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Güney Kıbrıs’a ilişkin, “Benim Güney’e böyle bir ziyaret düşüncem söz konusu değil. Çünkü onlar nasıl KKTC’yi bir devlet olarak kabul etmiyorlarsa biz de Güney Kıbrıs’ı bir devlet olarak kabul etmiyoruz.” dedi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ziyaretinin ardından yurda dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Lefkoşa’da 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı kutlamalarına katılarak, Kıbrıs Türklerinin coşkusunu ve sevincini bir kez daha paylaştıklarını dile getiren Erdoğan, uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan hak ve yükümlülükler çerçevesinde 51 yıl önce gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekatı’nın, “Enosis” hayalini suya düşürdüğünü belirtti.

Kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, Kıbrıs Türklerinin ve mücahitlerin desteğiyle 1963’ten itibaren akan kan ve gözyaşına son vererek, Ada’ya barış ve huzur getirdiğini anımsatan Erdoğan, “Nitekim Ada’da yarım asırdır bir damla kan dökülmemiştir. Bu huzur ortamı Türkiye’nin kararlı desteğiyle daha nice yıllar sürecektir. Kıbrıs Türkü de ilelebet kendi vatanında özgürce yaşayacaktır.” diye konuştu.

Ziyaret kapsamında Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile de bir araya geldiğini aktaran Erdoğan, Türkiye’nin KKTC’ye olan desteğini tekrar vurguladıklarını ifade etti.

– “Kıbrıs Türkü’nün müreffeh bir geleceğe doğru attığı adımlarda yanlarında olmayı sürdüreceğiz”

Türkiye’nin Kıbrıs’ta iki devletli çözüm vizyonunun arkasında durduğunu, Ada’da iki ayrı halk ve iki ayrı devlet olduğu gerçeğini teyit ettiklerini anlatan Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bu arada Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin refah içinde yaşaması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. İktisadi ve mali işbirliği anlaşmalarıyla KKTC, ihtiyaç duyduğu her alanda desteklenmektedir. Bazı tesislerin açılış ve temel atma törenlerini, mayıs ayında hizmete sunulan Cumhuriyet Yerleşkesi’nde yaptık. Bunlardan temelini attığımız Yeni Lefkoşa Devlet Hastanesi inşallah Ada’daki en büyük sağlık yatırımlarından birini teşkil edecek. Açılışını yaptığımız Lefkoşa Kuzey Çevre Yolu Köprülü Kavşağı ve 4,5 kilometrelik kesim sayesinde, toplam 21 kilometrelik projenin önemli kısmını tamamlamış olduk. Bir yıldan kısa sürede biten bu proje Lefkoşa’daki trafik yoğunluğunu azaltmakla kalmayıp Güzelyurt ve Lefke’nin, Ercan Uluslararası Havalimanı’na bağlantısını da hızlandıracak. Bugün hizmete aldığımız Yeni Maraş Sağlık Merkezi, 1000 metrekarelik kapalı alanda bölge halkımızın sağlık hizmetlerine de erişimini kolaylaştıracaktır. Bugün de yine tanık olunduğu üzere ana vatan ve garantör olarak Kıbrıs Türkü’nün müreffeh bir geleceğe doğru attığı adımlarda yanlarında olmayı sürdüreceğiz.”

– “Bunlar, Kıbrıs Türk halkının iradesini yansıtmayan marjinal girişimler”

Erdoğan, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

“KKTC’de kurulu iki siyasi parti, Yeni Kıbrıs ve Birleşik Kıbrıs Partisinin yöneticileri, Rumların 1958’de Türkleri katlettikleri olayların yıl dönümünde Güney Kıbrıs’ta Rum Yönetimi liderini ziyaret ettiler. Birleşmiş Milletler denetiminde nüfus sayımı yapılmasını, ekim seçimlerine uluslararası gözlemci getirilmesini, Türkiye’nin uluslararası kurumlara şikayet edilmesini istediler. Bu ziyareti nasıl karşıladınız? Rum Yönetimi Lideri, AB dönem başkanlığında sizi Güney’e davet edeceğini söyledi. Böyle bir davet gelirse katılmayı düşünür müsünüz?” sorusuna Erdoğan, “Benim Güney’e böyle bir ziyaret düşüncem söz konusu değil. Çünkü onlar nasıl KKTC’yi bir devlet olarak kabul etmiyorlarsa biz de Güney Kıbrıs’ı bir devlet olarak kabul etmiyoruz. Dolayısıyla benim kitabımda onlarla böyle bir görüşmenin yeri yok.” yanıtını verdi.

Bunların Kıbrıs Türk halkının iradesini yansıtmayan marjinal girişimler olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

“Kıbrıs Türkleri bizim canımızdan bir parçadır. Kimse, aramızdaki bu gönül bağını zedeleyemez, Kıbrıs Adası’na sadece barış için gitmiş olan Türkiye’nin kahraman evlatlarına ‘işgalci’ diyemez. Kıbrıs Türk halkı, anavatan Türkiye’nin garantörlüğünü ve Ada’daki meşru varlığını tartışmaya açmaz bile. Tarihi gerçekler ve milli hafızamız ortadayken yapılan hainlik elbette Kıbrıs Türk halkı tarafından sandıkta cezalandırılacaktır. Rum tarafı şimdiye kadar çözüm istemediğini defalarca gösterdi. Onlar eşitlik ve adalet değil, Kıbrıs Türkü’nü kendi öz vatanında parya yapmak istiyorlar. Kimi şuursuzlar da buna açıkça çanak tutuyor. Kıbrıs’ta çözümün anahtarı iki devletli çözümdür, bundan da taviz yoktur. Türkiye’nin Kıbrıs politikası nettir, Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğini ve güvenliğini garanti altına almayan hiçbir sürecin içinde olmayız.”

Devamını Oku

Trending

Reklam