Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

TAK Müdürü Gürdallı: Ortada bir nefret dili varsa bu TAK’a değil, Başpiskopos Yeorgios’a aittir

Published

on

Medya Etik Kurulu’nun, Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu Yeorgios’un Paskalya nedeniyle yaptığı açıklamayı 20 Nisan 2025 tarihinde haberleştiren Türk Ajansı Kıbrıs’ın (TAK), manipülasyon yaptığını ve nefret söylemini beslediğini iddia etmesi ve Ajans’ı düzeltme yayımlamaya çağırması üzerine Ajans Müdürü Fehmi Gürdallı yazılı bir açıklamada bulundu.

Gürdallı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Medya Etik Kurulu açıklamasında ‘Söz konusu haberin orijinal metninde yer alan ‘işgalci’ ifadesinin yerine ikame edilmeye çalışılan genel anlamın, bağlam kayması yaratarak hem nefret söylemlerini ve manipülasyonu beslediği hem de yanlış anlamların oluşmasına neden olduğu anlaşılmaktadır.’ denilmiştir.

Ajans yönetimi, sosyal medyadaki iddiaların ardından gerekli incelemeyi yapmış, metnin bir bütün olarak değerlendirildiğinde ajans tarafından kullanılan ‘Yeorgios Yunanistan’ı, Güney Kıbrıs’ı ve bütün Helenizm’i Türkleri kovmak ve vatanı kurtarmak için koordineli çaba harcamaya’ çağırdı’ ifadesiyle, birebir çevirideki ‘Yunanistan, Kıbrıs ve dünyanın her yerindeki Helenler olarak, Türk işgalcisini kovmak ve vatanımızı özgürleştirmek için ortak ve kararlı çaba göstermeliyiz’ ifadeleri arasında düzeltme yayınlayacak boyutta bir anlam farklılığı olmadığına karar vermiştir.

Aslında metninde düzeltme yapması gereken Medya Etik Kurulu’dur. Zira Başpiskopos Yeorgios, Medya Etik Kurulu açıklamasında iddia edildiği gibi sadece genel bir ‘işgalci’ ifadesi değil ‘Türk işgalci’ ifadesini kullanmıştır. Başpiskoposu Yeorgios’un bu ifadelerinin ve genel olarak metinde kullandığı ifadelerin barışçıl olmadığı, ırkçılık ve nefret söylemiyle dolu olduğu aşikardır.  Metnin tümünde defalarca Helenizm’den, Türk işgalinden bahsedilmiş ve Kıbrıs bir Helen adası olarak lanse edilmiştir.  Başpiskopos Yeorgios Paskalya açıklamasının tek bir satırında dahi Kıbrıslı Türklere yer vermemiş, barışçıl bir dil kullanmamıştır.

Üzülerek belirtmeliyim ki eğer ortada bir manipülasyon varsa, bu Medya Etik Kurulu açıklamasında yapılmıştır.

Üstelik Medya Etik Kurulu’nun ırkçılık ve nefret söylemiyle dolu bir açıklama yapan Başpiskopos Yeorgios’u değil, TAK’ı nefret söylemini beslemekte itham etmesi kabul edilebilir değildir.  Mücadele edilmesi gereken nefret söylemi, Başpiskopos Yeorgios’a aittir. Türk Ajansı Kıbrıs’ın herhangi bir kesimi iyi, başka bir kesimi de kötü gösterme gibi bir misyonu veya amacı yoktur.  Türk Ajansı Kıbrıs, bugüne dek olduğu gibi bundan sonra da haberleri yorumsuz ve objektif şekilde vermeye devam edecektir.

Bu çerçevede , Medya Etik Kurulu’nu, özellikle sistematik hale gelen Türk Ajansı Kıbrıs’a yönelik açıklamada bulunurken, adil ve objektif olmaya, komplo teorilerine itibar etmemeye ve ‘etik’ davranmaya davet ederim.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Ombudsman, Hasan Eratal’ın başvurusunu soruşturarak raporladı

Published

on

By

Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) İlkan Varol, Hasan Eratal’ın başvurusuna ilişkin hazırladığı raporda, Hasan Eratal’ın dilekçesine geç yanıt verilmesinin İyi İdare Yasası’na aykırı olduğunu belirtti.

Hasan Eratal, Kıbrıs Türk Liman İşçileri Şirketi’nin tasfiyesine ilişkin çıkarılan Yasa Gücünde Kararname sonrasında, direktörü olduğu Armos Port Management and Trading Ltd.’in KKTC limanlarında faaliyet gösterebilmesi için Başbakanlık ve Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’na yaptığı başvurulara yanıt alamadığını iddia ederek, konunun soruşturulması talebiyle Ombudsman’a başvurmuştu.

Ombudsman İlkan Varol’un yayımladığı raporda, Başbakanlığın söz konusu dilekçeyi üç ay gecikmeyle, ilgili bakanlığa ilettiği ve bu durumun, İyi İdare Yasası’nın “beş iş günü içinde yetkili makama iletilmesi” hükmüne aykırı olduğu ifade edildi. Raporda ayrıca, dilekçe sahibine yazılı bilgilendirme yapılmadığı da tespit edildi.

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’nın Eratal’ın dilekçesine yalnızca sözlü yanıt verdiğini belirten Varol, Kıbrıs Türk Liman İşçileri Şirketi’nin tasfiye sürecinin sürdüğünü ve Armos Port Management’in mevcut yasa gereği liman hizmetleri için yetkilendirilemeyeceğini ifade etti.

Varol, tasfiye süreci devam ettiğinden liman hizmetlerinin hâlen şirket bünyesindeki yasal üyeler tarafından yürütülmesinde hukuka aykırılık bulunmadığını; ancak limanlardaki hizmetlerin ihale ya da özelleştirme yoluyla yürütülmesinin mevcut mevzuata uygun olmadığını vurguladı.

Merkezi İhale Komisyonu tarafından açılan iki farklı ihalenin hukuki görüş doğrultusunda iptal edildiğini aktaran Varol, limanların işletme hakkı devri yöntemiyle özelleştirilmesine ilişkin girişimlerin 24/2012 sayılı Özelleştirme Yasası kapsamında yürütülmesine rağmen, Kıbrıs Türk Liman İşçileri Şirketi’nin bu yasa kapsamına girmediğini kaydetti.

Varol, dilekçeye zamanında yanıt verilmemesinin yasalara aykırı olduğunu; öte yandan, Eratal’ın limanlarda yetkilendirilme talebinin mevcut hukuki zemine dayanmadığını ifade etti. Raporda ayrıca, sürecin gereğinden fazla uzadığına işaret edilerek, liman hizmetlerinin sağlıklı şekilde yürütülebilmesi için Limanlar Dairesi Yasası’nda değişikliğe gidilmesi veya yeni bir yasal düzenleme yapılmasının zorunlu olduğu vurgulandı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Tabipler Birliği:Sağlıkta köklü reforma ihtiyaç var

Published

on

By

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanı Ceyhun Dalkan, sağlık sisteminin pansumana değil, köklü reforma ihtiyacı olduğunu kaydetti.

Dalkan, sağlıkta kalıcı, adil ve etkin bir düzen isteniyorsa ülkedeki birinci basamak sağlık hizmetlerini güçlendiren, koruyucu ve önleyici sağlık hizmetlerini temel alan bir yapıya yönelmek zorunda olunduğunu aksi takdirde açılışı yapılan her binanın, atılan her yeni adımın sağlıkta kısa vadeli çözümler sunacağını savundu.

Yazılı açıklamasında sağlık sistemiyle ilgili değerlendirme ve önerilerde bulunan Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanı Ceyhun Dalkan, Maraş’daki sağlık merkezinin hizmete girmesini memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.

Dalkan, bölgede artan sağlık hizmeti ihtiyacına yanıt verme adına atılan bu adımın yereldeki erişimi artırma potansiyeli taşıdığını söyledi.

Ülkedeki birinci basamak sağlık hizmetlerini güçlendirmenin yolunun, sadece bazı sağlık ocaklarını veya merkezlerini büyütmek ya da yenilemek olmadığını vurgulayan Dalkan, yapılması gerekenin sağlıkta parça parça iyileştirmeler değil, bütünlüklü ve sürdürülebilir düzenlemeler olduğunu ifade etti.

Aile hekimliği temelli, güçlü bir birinci basamak sisteme işaret eden Ceyhun Dalkan, bu sistemin hem sağlığa erişimi artıracağını hem de ikinci ve üçüncü basamak hastanelerdeki hasta yükünü azaltacağını kaydetti.

Etkili basamak hekimliği modeline de dikkat çeken Dalkan, bu model sayesinde toplum temelli tarama ve kontrol programlarının devreye sokulabileceğini ifade etti.

Mevcut sağlık sisteminin koruyucu hizmetlerden yoksun olduğunu savunan Dalkan, sağlık planlamasının, tüm tarafların katılımıyla, şeffaf, veriye dayalı ve kamusal yararı gözeten bir yaklaşımla yeniden ele alınması gerektiğini vurguladı.

Ceyhun Dalkan, Genel Sağlık Sigortası sisteminin basmak hekimliği modeline entegre şekilde planlaması gerektiğini de kaydetti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Memur-Sen’den 1 Ağustos mesajı…

Published

on

By

Memur-Sen, 1 Ağustos, Kıbrıs’ın fethinin 454’üncü, Türk Mukavemet Teşkilatı’nın 67’nci ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın 49’uncu kuruluş yıl dönümü dolayısıyla mesaj yayımladı.

Memur-Sen Genel Sekreteri Mehmet Mutlu mesajında Kıbrıs’a Türk mührünün vurulduğu üç tarihi günün yıldönümünü kutlamanın onur ve gururunu yaşadıklarını vurguladı.

Varoluş savaşında, canlarını feda eden tüm şehitleri saygı ve rahmetle, gazileri ise minnet ve şükranla anan Mutlu halkın Toplumsal Direniş Bayramını kutladı.Mutlu mesajında şu ifadelere yer verdi:

“Kıbrıs Türk halkı olarak üç tarihi günü bir arada kutlamanın bahtiyarlığını yaşamaktayız. EOKA Tedhiş Örgütünün ENOSİS hedefine karşı, savunma amacıyla kurulan Türk Mukavemet Teşkilatı 11 yıl boyunca kahramanca direnmiş barış harekatlarının zaferle sonuçlanmasıyla misyonunu Güvenlik Kuvvetlerine devretmiştir. KKTC Devleti’nin iç ve dış güvenliğinden sorumlu, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığımız, her türlü modern silah ve araç gerece sahip, en güvenli kurumumuzdur.”

Devamını Oku

Trending

Reklam