Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Fransa’dan 12-17 yaş için Moderna aşısına onayı

Fransa’da, Yüksek Sağlık Otoritesi 12-17 yaş arası gençler için COVID-19’a karşı Moderna aşısını onayladı.

Published

on

Fransa’da, Yüksek Sağlık Otoritesi’nden (HAS) yapılan açıklamada, Amerikan Moderna şirketinin aşısının tavsiye edilen stratejiye uygun olarak öncelikle başka hastalıkları bulunan veya bağışıklığı düşük olan gençlerde, ardından hastalığı olmayan gençlerde virüsün dolaşımını düşürmek, gençlerin sosyal hayatlarını normalleştirmek ve eğitime erişimlerini korumak için uygulanabileceği belirtildi.

Avrupa İlaç Ajansı (EMA), Moderna şirketine ait bilimsel adı Spikevax olan aşının 12-17 yaş gençlere uygulanmasına 23 Temmuz’da onay vermişti.

Moderna, Pfizer aşısından sonra Fransa’da gençler için onaylanan ikinci aşı oldu. Pfizer, 15 Temmuz’dan bu yana 12 yaş ve üstü gençlere uygulanıyor.

12-17 yaş arası gençlerin yüzde 12’si tam aşılandı

Fransa Halk Sağlığı Kurumunun verilerine göre, 25 Temmuz itibarıyla 12-17 yaş arası gençlerin yüzde 32’si en az 1 doz aşı olurken yüzde 12’si tam aşılandı.

Öte yandan Fransa Eğitim Bakanı Jean-Michel Blanquer, aşılama oranını artırmak amacıyla eğitim yılının başından itibaren ortaokul ve lise binalarında ya da yakınlarında 6 bin ila 7 bin aşı merkezinin açılacağını duyurdu.

Aşı olmayan gençler okul gezilerine gidemeyecek

İlkokullarda bir öğrenci pozitif çıktığında sınıfı kapatma kuralının uygulanmaya devam edileceğini belirten Blanquer, ancak artık ortaokul ve liselerde aşı olmayan öğrencilerin dışlanacağını ve uzaktan eğitim alacağını aktardı.

Blanquer, aşısız gençlerin okul gezisi kapsamında sinema ya da yüzme havuzuna gidemeyeceğini paylaştı.

Ekonomi Bakanı Bruno Le Maire de COVID-19 sağlık ruhsatının büyük alışveriş merkezlerinde valiliklerin kararına göre vaka sayısının yükselmesi halinde uygulanabileceğini bildirdi.

Vaka sayısı 6 milyonu geçti

Halk Sağlığı Kurumunun verilerine göre, Fransa’da 27 Temmuz itibarıyla, COVID-19 bulaşan kişi sayısı 6 milyon 26 bin 115 oldu.

Dün 26 bin 871 yeni vaka kaydedilirken 28 kişinin yaşamını yitirmesiyle ülkede virüsten ölenlerin sayısı 111 bin 725’e çıktı.

Hastanelerde 978’i yoğun bakımda olmak üzere 7 bin 137 kişinin tedavisine devam ediliyor.

Ülkede son 7 günde COVID-19 testlerinin pozitif çıkma oranı yüzde 4,1’e düştü.

Fransa Sağlık Bakanlığının paylaştığı verilere göre, 27 Aralık 2020’den bu yana ilk doz COVID-19 aşısı yapılanların sayısı 40 milyon 719 bin 515’e ulaştı, 34 milyon 26 bin 476 kişiye de ikinci veya üçüncü doz aşı uygulandı. Toplamda 71 milyon 145 binden fazla doz aşı yapıldı.

COVID-19 ile mücadele yasası ağustosta yürürlüğe girecek

Parlamentodan 26 Temmuz’da geçen COVID-19 ile mücadele yasası, Anayasa Konseyi onaylarsa 9 Ağustos’ta yürürlüğe girecek.

Yasa, hastane ve bakımevi çalışanlarına, itfaiyecilere COVID-19 aşısı zorunluluğu getiriyor.

Yasa, belli etkinlik ve mekanlara girişte, COVID-19 aşısı olduğunu belgelemeyi, son 48 saatte yapılmış negatif PCR testi sonucunu göstermeyi ya da son 6 ayda hastalığa yakalanıp iyileştiğini kanıtlamayı gerektiren COVID-19 ruhsat uygulamasını konser gibi geniş katılımlı etkinliklerin yanı sıra kafe, restoran, toplu taşıma ve 50 kişiden fazla kapasiteli kapalı mekanlar ile eğlence parklarında da zorunlu hale getiriyor.

Alışveriş merkezlerinin COVID-19 ruhsat uygulamasının dışında tutulduğu yasa, iş yeri sahiplerinin çalışanlarından COVID-19 aşısı veya ruhsatı talep etmeleri halinde, bunu reddeden çalışanlarının maaşını kesmesine imkan tanıyor.

Yasa, 30 gün içerisinde 3 defa COVID-19 sağlık kartı kontrolü yapmadığı belirlenen işletme sahiplerine 1 yıla kadar hapis ve 9 bin avro para cezası öngörüyor.

Tartışmalı yasa tasarısı, “sağlık diktatörlüğü” olarak nitelendirilmiş, 25 Temmuz’da Fransa genelinde resmi verilere göre 160 binden fazla kişinin katıldığı gösterilerde protesto edilmişti.

TRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Gazze’ye yardım için yola çıkan gemiye saldırı İstanbul’da protesto edildi

Published

on

By

Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği üyeleri, Özgürlük Filosu Koalisyonunun (Freedom Flotilla Coalition-FFC) Gazze’ye insani yardım ulaştırma hedefiyle yola çıkan gemisine Malta yakınlarında insansız hava aracıyla saldırı düzenlenmesini protesto etti.

İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını sona erdirmek için dünyanın farklı yerlerinden kampanya ile inisiyatiflerin bir araya gelmesiyle oluşturulan ve olası tehlikelere karşı gizli tutulan FFC yardım gemisinin Malta yakınlarındaki uluslararası sularda insansız hava araçlarının saldırısına uğramasına tepki amacıyla İsrail’in İstanbul Başkonsolosluğu önünde gösteri düzenlendi.

Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından gruptakiler, ellerindeki pankartlarla İsrail aleyhine slogan attı.

– Dernek başkanı Songür gemiden canlı bağlantıyla yaşananları anlattı

Saldırıya uğrayan gemide bulunan Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği Başkanı Beheşti İsmail Songür, protestoya canlı bağlantıyla katılarak, gemide yaşananları aktardı.

Gemiye tekrar bir saldırı yapılmasını beklediklerini kaydeden Songür, protestocu gruba, “Orada İsrail’e karşı göstereceğiniz destek bizler için koruma kalkanı olacak.” dedi.

Songür, Gazze’ye destekten vazgeçmediklerini, gerekirse aylarca limanlarda kalacaklarını, denizin ortasında yatacaklarını ve bu gemileri İsrail’in sınırlarına yığacaklarını belirtti.

Derneğin Medya ve Halkla İlişkiler Koordinatörü Ekrem Kubilay Karadeniz ise yalnızca sivil aktivistlerin bulunduğu ve amacı Gazze’deki ablukayı kırmak, bölgede yaşanan insan hakları ihlallerine dikkati çekmek olan gemiye, İsrail tarafından iki ayrı dron saldırısı düzenlendiğini söyledi.

Karadeniz, “Gemi limandan ayrılmadan önce, elektrik sistemine ve iletişim altyapısına yönelik saldırılar gerçekleştirilmiş, geminin dünyayla bağlantısı kesilmeye çalışılmıştır.” bilgisini verdi.

Saldırının uluslararası kamuoyunda geniş yankı bulduğunu ifade eden Karadeniz, “Tıpkı Mavi Marmara’da olduğu gibi, İsrail bu saldırısıyla bir kez daha kendi ayağına sıktı. Dünya, İsrail’in hukuk tanımaz ve saldırgan tutumunu bir kez daha görmüş oldu.” diye konuştu.

Özgürlük Filosu’nun, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de yaşanan sivil kayıplara dikkati çekmek ve insani yardım ulaştırmak amacıyla Tunus’tan yola çıktığını anımsatan Karadeniz, geminin Malta Limanı’ndan katılacak yeni aktivistlerle Akdeniz’e açılacağını aktardı.

Grup, daha sonra konsolosluk önünden ayrıldı.

Devamını Oku

Dünya

Guterres’ten yapay zekanın basın özgürlüğü için ciddi riskler oluşturduğu uyarısı

Published

on

By

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, yapay zekanın basın özgürlüğü açısından ciddi tehditler barındırdığı uyarısında bulundu.

Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla X’teki hesabından açıklama yapan Guterres, basın özgürlüğünün benzersiz bir tehdit altında olduğunu belirtti.

Guterres, paylaşımında “Yapay zeka, ifade özgürlüğünü destekleyebilir ya da bastırabilir. Önyargılı algoritmalar, açık yalanlar ve nefret söylemleri internetin mayınlarıdır.” ifadelerini kullandı.

Guterres, dijital tehditlerle mücadelenin en etkili yolunun doğrulanmış gerçeklere dayanmak olduğunu vurgulayarak, doğruluk ve tarafsızlık ilkesine bağlı haberciliğin önemine dikkati çekti.

BM tarafından 1993 yılında alınan kararla 3 Mayıs, Dünya Basın Özgürlüğü Günü olarak kutlanmaya başlandı.

Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nün bu yılki teması ise “Cesur Yeni Dünyada Habercilik: Yapay Zekanın Basın Özgürlüğüne ve Medyaya Etkisi” olarak belirlendi.

Devamını Oku

Dünya

Prens Harry, ailesiyle barışmak istediğini söyledi

Published

on

By

İngiltere Kralı 3. Charles’ın oğlu Sussex Dükü Prens Harry, ailesiyle barışmak istediğini belirtti.

Kraliyet Ailesiyle yaşadığı sorunların ardından ABD’de yaşamaya başlayan Prens Harry, kendisine sağlanan polis koruması seviyesinin düşürülmesi kararını taşıdığı mahkemenin karar duruşması ardından BBC’ye açıklamalarda bulundu.

Prens Harry, ailesiyle olan ilişkilerine yönelik değerlendirmelerde bulunarak, “Bazı aile üyelerimle aramda çok sayıda anlaşmazlık vardı.” ifadelerini kullandı.

Prens, Kraliyet Ailesi’ni affettiğini ancak 2023’te yazdığı anılar yüzünden ailesinin kendisini affetmediğini söyledi.

Prens Harry, “Ailemle barışmak istiyorum. Kavgayı sürdürmenin bir manası yok. Hayat çok değerli. Babamın (Kral Charles) ne kadar ömrü kaldığını bilmiyorum ama bu koruma meselesi yüzünden benimle konuşmuyor. Barışmak iyi olurdu.” ifadelerini kullandı.

– “Memleketimi çocuklarıma gösteremeyecek olmaktan dolayı üzüntü duyuyorum”

Kendisine sağlanan polis korumasının kaldırılması ve güvenlik seviyesinin düşürülmesini taşıdığı mahkemeyi kaybetmesinin kendisi açısından üzücü olduğunu aktaran Prens Harry, “Şu an ailemi İngiltere’ye güvenli şekilde getirmem imkansız. Eşimi ve çocuklarımı İngiltere’ye getirebileceğim bir dünya göremiyorum.” dedi.

İngiltere’yi özlediğini anlatan Sussex Dükü, “Memleketimi çocuklarıma gösteremeyecek olmaktan dolayı üzüntü duyuyorum.” diye konuştu.

Prens Harry, Başbakan Keir Starmer ve İçişleri Bakanı Yvette Cooper’dan kararı gözden geçirmesini isteyeceğini de kaydetti.

Eşiyle ABD’ye taşınma kararı almalarının ardından koruma seviyesinin düşürüldüğünü hatırlatan Prens Harry, bu kararın Kraliyet Ailesine geri dönmeleri için alındığını savundu.

Prens Harry, “Hükümet de olsanız, Kraliyet Ailesi de olsanız, babam ya da ailem de olsanız tüm farklılıklara rağmen güvende olduğumuzdan emin olmak istemez misiniz?” diye sordu.

Sussex Dükü Prens Harry ve eşi Meghan Markle, 2020 yılında Kraliyet Ailesiyle yaşadıkları sorunları öne sürerek kraliyet görevlerinden ayrılmış ve ABD’ye taşınmaya karar vermişti.

Dük ve Düşese verilen yüksek düzeyli polis koruması seviyesi düşürülmüştü.

Devamını Oku

Trending

Reklam