Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar: Rum liderliğinin yürüttüğü düşmanlık siyaseti bir terör eylemidir

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Türk halkının, kendi ayakları üzerinde durmak, ekonomik olarak güçlenmek ve uluslararası alanda hak ettiği yeri almak için büyük bir mücadele verdiğini ancak ne zaman kalkınma yolunda adımlar atsa Rum liderliğinin sistematik saldırılarla Kıbrıs Türk halkını hedef aldığını belirterek, “Bu saldırılar, uluslararası hukuku tanımaz niteliğiyle açıkça bir terör eylemi haline gelmiştir.” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, Rum liderliğinin mülkiyet konusunu bir baskı aracı olarak kullanmasının 1963 sonrası yaşanan acı tecrübeleri hatırlattığını belirtti. Tatar, “Rum yönetiminin mülkiyet konusunu kullanarak Kıbrıs Türk halkını baskı altına alma girişimi, o dönemdeki zihniyetin günümüze yansıyan bir örneğidir. AİHM kararlarını yok sayarak, mülkiyet meselesini ceza davaları ve tutuklamalarla yeniden gündeme getirmek; 1963 sonrası dönemde olduğu gibi Kıbrıs Türk halkını ekonomik olarak yıpratma, hukuki ve siyasi olarak zayıflatma amacını taşımaktadır.” dedi.

Kıbrıs Türk halkının iradesini kırmaya yönelik bu organize saldırıların, uluslararası toplumun gözleri önünde yapıldığını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “AİHM kararlarının ihlal edilmesi, mülkiyet ihtilaflarına yönelik Taşınmaz Mal Komisyonu’nun sunduğu çarelerin göz ardı edilmesi ve halkımızın haklarının gasp edilmeye çalışılması, yalnızca Kıbrıs Türk halkına yönelik bir saldırı değil; aynı zamanda uluslararası hukukun da ihlalidir. Bu süreçte uluslararası toplumun sessiz kalması, hukukun üstünlüğü ilkesine zarar vermekte ve adalet arayışını zayıflatmaktadır.” diye ekledi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Rum yönetiminin mülkiyet konusunda Kıbrıs Türk tarafını hedef alan girişimlerine ilişkin açıklamalarda bulundu.

-“ Rum liderliği, mülkiyet meselesini bahane ederek davalar başlattı, sistematik bir baskı ve korku politikası geliştirdi”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, yazılı açıklaması şöyle devam etti:

“Kıbrıs Türk halkı, yıllardır kendi ayakları üzerinde durmak, ekonomik olarak güçlenmek ve uluslararası alanda hak ettiği yeri almak için büyük bir mücadele vermektedir. Ancak ne zaman kalkınma yolunda adımlar atsak, ne zaman uluslararası alanda sektörlerimiz görünür hale gelse, Rum liderliği sistematik ve organize saldırılarla halkımızı hedef almaktadır. Bu saldırılar, ekonomik baskı ya da siyasi hamle olmanın ötesine geçerek, uluslararası hukuku tanımaz niteliğiyle açıkça bir terör eylemi haline gelmiştir.”

“Bu karanlık zihniyet, Annan Planı’nın hemen ardından kendini daha da net şekilde göstermeye başlamıştır” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, şöyle devam etti:

“Kıbrıs Türk halkı, uzlaşı ve kapsamlı çözüm adına Annan Planı’na ‘evet’ diyerek iradesini ortaya koymuş, Rum halkının ezici ret oyu üzerine de uluslararası toplumdan adil bir yaklaşım beklemiştir. Ancak ayrı ve eşzamanlı referandumların hemen ertesinde uluslararası toplum halkımızın iradesi yok saymış, verdikleri sözleri tutmamış ve haksız hukuksuz izolasyon zulmü bugünlere taşınmıştır. Bu süreçte Rum liderliği, bir yandan çözüm arayışındaymış gibi görüntü verirken, diğer yandan mülkiyet meselesini bahane ederek davalar başlatmış ve insanımıza karşı sistematik bir baskı ve korku politikası geliştirmiştir. Bu baskıcı siyaset, halkımız tarafından bilinen bir anlayışın yani 1960’ta Kıbrıs ortaklık Cumhuriyeti’nin silah zoruyla yönetimi gasp eden zihniyetin bugüne taşınan bir uzantısıdır.”

-“Rum liderliği mülkiyet konusunu bir baskı aracı olarak kullanıyor”

Cumhurbaşkanı Tatar, Rum liderliğinin mülkiyet konusunu bir baskı aracı olarak kullanmasının 1963 sonrası yaşanan acı tecrübeleri hatırlattığını belirterek, devamla şunları kaydetti:

“1963’te Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ortaklık yapısı tek taraflı olarak değiştirildiğinde, Kıbrıs Türkleri devlet yönetiminden silah zoruyla dışlanmış, ekonomik olarak kuşatılmış ve ciddi bir mülkiyet gaspına maruz kalmıştır. Bu süreçte on binlerce Kıbrıslı Türk, mal ve mülklerinden zorla uzaklaştırılmış, köyler boşaltılmış ve halkımız gettolara hapsedilmiştir. 1974’e kadar süren bu planlı eylemler uluslararası toplumun gözleri önünde cereyan ederken ‘hak hukuk havarileri’ kılını kıpırdatmamıştır.

Bugün, Rum Yönetimi’nin mülkiyet konusunu kullanarak Kıbrıs Türk halkını baskı altına alma girişimi, o dönemdeki zihniyetin günümüze yansıyan bir örneğidir. AİHM kararlarını yok sayarak, mülkiyet meselesini ceza davaları ve tutuklamalarla yeniden gündeme getirmek; 1963 sonrası dönemde olduğu gibi Kıbrıs Türk halkını ekonomik olarak yıpratma, hukuki ve siyasi olarak zayıflatma amacını taşımaktadır.”

-“TMK, mülkiyet ihtilaflarının çözümü için yasal ve etkin bir mekanizmadır”

Cumhurbaşkanı Tatar, 2005 yılında kurulan Taşınmaz Mal Komisyonu (TMK), Kıbrıs’taki mülkiyet ihtilaflarının çözümü için başvuru yapılabilecek yasal ve etkin bir mekanizma olduğunu vurguladı.

TMK’nın, Rum mülkiyet başvurularını değerlendirirken tazminat, takas ve iade olmak üzere üç temel çare sunduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı, “Tazminat, mülkün değerinin hesaplanarak başvurucuya ödeme yapılmasıdır. Takas, mülkü talep eden kişiye, mevcut mülküne karşılık başka bir mülk verilmesidir. İade ise mülkün eski sahibine geri verilmesidir.” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM), 2010 yılında aldığı Demopoulos kararı ile Taşınmaz Mal Komisyonu’nun etkin bir iç hukuk yolu olduğunu açıkça teyit ettiğini, AİHM’in, bu kararda mülkiyet meselelerinde yalnızca 1974 mal sahiplerinin değil, uzun yıllardır bu mülkler üzerinde mülkiyet hakkı kazanmış kişilerin de bu haklarının korunması gerektiğini net bir şekilde vurguladığına işaret ederek, “Bu karar, mülkiyet ihtilaflarının çözümünde adalet ve hakkaniyeti gözeten bir yaklaşımdır” dedi.

-“Rum yönetiminin tutumu, uluslararası hukukun açık ihlalidir… Bir saldırı politikasıdır…”

Cumhurbaşkanı Tatar devamla şunları kaydetti:

“Ancak Rum liderliği, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) bağlayıcı kararlarına rağmen, TMK’nın sunduğu yasal çareleri yok saymakta; mülkiyet meselelerini iç mevzuat kılıfına büründürerek, uluslararası hukukun işaret ettiği yolları göz ardı etmektedir. Rum yönetimi, kendi iç hukuk sistemini adalet sağlamak için değil, halkımızın haklarını gasp etmek ve Kıbrıs Türk halkını köşeye sıkıştırmak için kullanmaktadır. Bu tutum, uluslararası hukukun açık ihlalidir ve Rum liderliğinin himayesinde yürütülen bir saldırı politikasıdır.”

– “Bu süreçte içerideki bazı kesimlerin sergilediği tutum ise dikkat çekicidir…”

Cumhurbaşkanı Tatar, “Bu süreçte içerideki bazı kesimlerin sergilediği tutum ise dikkat çekicidir” diyerek, “Rum Yönetimi’nin hukuk tanımaz saldırılarını görmezden gelip, halkımızın haklarını ve en başta devletini ve egemenliğini savunanları eleştiren söylemler ibret vericidir. AİHM’nin açık ve bağlayıcı kararlarına rağmen, Rum liderliğinin hukuk dışı baskılarını normalleştiren bu anlayış, teslimiyetçi bir zihniyetin tezahürüdür.” ifadelerini kullandı.

Müzakere masasına dönmeyi tek seçenek olarak gören, Kıbrıs Türk halkının özden gelen haklarını ve iradesini savunanları hedef alan bu yaklaşımların, Kıbrıs Türk halkının mülkiyet haklarının ihlal edenlere hizmet ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar, “Bu süreçte Rum yönetiminin hukuk dışı tavrını perdeleyip, Kıbrıs Türk halkının mücadelesini hedef almak, halkımıza zarar vermekten başka bir sonuç doğurmayacaktır. Birlikte mücadele yerine suçluluk psikolojisiyle motive edilen bu tutum kabul edilmezdir” dedi.

– Ortak akıl oluşturma …

Cumhurbaşkanı Tatar, bu süreçte, yetkili kurumlar, meslek odaları, sektör temsilcileri, ilgili paydaşlar ve uzmanlarla sürekli istişare halinde ortak akıl oluşturma yönündeki değerlendirmelerin sürdüğünü belirterek, “Yapılanları karşılıksız bırakmayacak; hem uluslararası hukukun gereği için mücadele verirken, halkımızı da her açıdan korumaya devam edeceğiz. İnsanımızın ekonomik kalkınma çabalarının baltalanmasına, mülkiyet haklarının gasp edilmesine ve uluslararası hukukun yok sayılmasına asla sessiz kalmayacağız. Adadaki yabancı Büyükelçilikler de dahil olmak üzere uluslararası alanda da girişimlerimiz devam etmektedir.” dedi.

-“Uluslararası toplumun sessiz kalması…”

Kıbrıs Türk halkının iradesini kırmaya yönelik bu organize saldırıların, uluslararası toplumun gözleri önünde gerçekleştiğini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “AİHM kararlarının ihlal edilmesi, mülkiyet ihtilaflarına yönelik Taşınmaz Mal Komisyonu’nun sunduğu çarelerin göz ardı edilmesi ve halkımızın haklarının gasp edilmeye çalışılması, yalnızca Kıbrıs Türk Halkına yönelik bir saldırı değil; aynı zamanda uluslararası hukukun da ihlalidir. Bu süreçte uluslararası toplumun sessiz kalması, hukukun üstünlüğü ilkesine zarar vermekte ve adalet arayışını zayıflatmaktadır.” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, açıklamasında devamla şunları kaydetti:

“Buradan açıkça ilan ediyorum:

Rum yönetiminin hukuk tanımaz, baskıcı ve yıldırma politikalarına karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Uluslararası hukuku çiğneyenlere, halkımızın haklarını gasp etmeye çalışanlara karşı kararlı, cesur ve stratejik duruşumuzu devam ettireceğiz.

Kıbrıs Türk halkının iradesi satılık değildir. Haklarımızın gasp edilmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Egemenliğimizi, mülkiyet haklarımızı ve ekonomik çıkarlarımızı her platformda savunmayı yılmadan sürdüreceğiz.

Bu topraklarda varoluş mücadelesi verirken nasıl ki teslim olmadıysak, bugün de haklarımızı korurken aynı kararlılıkla hareket edeceğiz. Halkımızın yanında duracak, mülkiyet haklarımızın gasp edilmesine asla izin vermeyeceğiz. Kıbrıs Türk halkı, hukuku ve adaleti temel alan bu haklı mücadelesinde asla yalnız değildir!”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

6 bin 312 kişi hafta sonu KHK’nın sınavlarına girecek

Published

on

By

Kamu Hizmeti Komisyonu (KHK) tarafından düzenlenen yeterlilik sınavlarıyla öğretmenlik ön giriş sınavları hafta sonu yapılıyor.

6 bin 312 adayın katılacağı sınavlarla ilgili Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) konuşan Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanı Ömer Aydın Köseoğlu, tüzük değişiklikleriyle ilgili de açıklamalarda bulundu.

Köseoğlu, kamu görevlileriyle ilgili sınav tüzüğünde yapılan yeni düzenlemeyle sınavlarda başarılı olup kamuda çalışmaya hak kazananların ikamet ettiği en yakın ilçeye yerleştirildiğini açıkladı.

Komisyonun çalışmalarıyla ilgili de bilgi veren Köseoğlu, 2024’te 18 bin kişinin sınavını yaptıklarını söyleyerek, “Sınav süreçlerinde herhangi bir şaibeye mahal vermeyecek şekilde gelişmiş güvenlik ve denetim sistemleri uygulanıyor. Liyakat, şeffaflık ve eşitlik KHK’nın vazgeçilmez ilkeleridir” dedi.

-Yeterlilik ve öğretmenlik ön giriş sınavları hafta sonu yapılacak

İlk olarak hafta sonu yapılacak sınavlarla ilgili bilgi veren Ömer Köseoğlu, öğretmenlik ön giriş sınavının cumartesi günü saat 09.30’da Bayraktar Ortaokulu, Lefkoşa Türk Lisesi ve Şehit Hüseyin Ruso Ortaokulu olmak üzere 3 merkezde olacağını söyledi.

Orta düzey yeterlik sınavının da cumartesi yapılacağını belirten Köseoğlu, saat 14.00’te başlayacak sınavın Bayraktar Ortaokulu, Bülent Ecevit Anadolu Lisesi, Lefkoşa Türk Lisesi ve Şehit Hüseyin Ruso Ortaokulu olmak üzere 4 merkezde gerçekleşeceğini ifade eti.

– Pazar gün de sınav var

Köseoğlu, alt düzey yeterlik sınavının pazar günü saat 09.30’da Atleks Sanverler Ortaokulu, Bayraktar Ortaokulu, Bülent Ecevit Anadolu Lisesi, Lefkoşa Türk Lisesi, Şehit Hüseyin Ruso Ortaokulu ve İrsen Küçük Ortaokulu olmak üzere 6 merkezde olacağını kaydetti.

Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanı Köseoğlu, üst düzey yeterlik sınavının pazar günü saat 14.00’te Şehit Hüseyin Ruso Ortaokulu’nda yapılacağını ifade etti.

– 6 bin 312 aday yarışacak

4 bin 880’i yeterlilik, bin 432’si öğretmenlik ön giriş sınavı olmak üzere sınavlara toplam 6 bin 312 kişinin katılmasını öngördüklerini belirten Köseoğlu, yeterlilik sınavlarından üst düzeye 155; orta düzeye 2 bin 22; alt düzeye 2 bin 703 adayın katılacağını söyledi.

Köseoğlu, öğretmenlik ön giriş sınavına da bin 432 kişinin gireceğini ifade etti.

– Sınavla ilgili hatırlatmalar

Sınavlara katılacak tüm adaylara 14 Temmuz pazartesi günü sınav yeriyle saatini bildiren SMS gönderildiğini, adaylara, aday numaraları üzerinden khk.gov.ct.tr web sitesinden de çağrı yapıldığını kaydeden Köseoğlu, SMS ulaşmayan adayların sınav bilgilerine web sitesinden ulaşabileceğini de ifade etti.

Adayların sınava girişte KKTC kimlik kartı veya kimliği doğrulayacak resmi bir belgenin orijinalini ibraz etmek zorunda olduğunu hatırlatan Ömer Köseoğlu, kimliğini belgeleyemeyen adayların sınava alınmayacağını da hatırlattı.

Adayların sınava en geç 30 dakika kala salonun önünde hazır bulunması gerektiğini de hatırlatan Köseoğlu, sınav esnasında 2 B gibi koyu, parlak ve yumuşak uçlu bir kurşun kalem kullanılmasına özen gösterilmesini istedi.

Yumuşak bir silginin tercih edilmesi, cevap anahtarında işaretlenecek dairelerin dışına çıkılmaması gerektiğini de anımsatan Ömer Köseoğlu, tüm adaylara sınavlarda başarı diledi.

Geçici sınav sonuçlarının aynı gün içinde khk.gov.ct.tr resmi web sitesinden duyurulacağını da belirten Köseoğlu, kesin sonuçların 3 iş günü boyunca alınacak itirazların değerlendirilmesinden sonra belirleneceğini dile getirdi.

Ömer Köseoğlu, başarılı adayların sonuçların kesinleşmesiyle sertifikalarını duyurulacak tarihte Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanlığı’ndan alabileceğini de belirtti.

– Mevzuatlarda değişiklik

Açıklamasında son dönemde Öğretmenler Sınav Tüzüğü ile Kamu Görevlileri Sınav Tüzüğü’nde yapılan değişikliklerle ilgili de bilgi veren Köseoğlu, önce öğretmenlerle ilgili tüzüğe değindi.

Ömer Köseoğlu, Öğretmenler Sınav Tüzüğü’nde yapılan son değişikliğin İngilizce dilinde eğitim veren okullarda görev yapacak öğretmenlerle ilgili olduğunu söyleyerek, bundan böyle C1 düzeyinde İngilizcesi olan ve Yükseköğretim Kurumları Yabancı Dil Sınavı (YÖKDİL) alanıyla ilgili yeterli puanı alan öğretmen adaylarının İngilizce dilindeki öğretmenlik branş sınavlarına başvuruda bulunabileceğini aktardı.

– KHK’da yeni yazılım… Kamuya ilk atamalarda sistem otomatik yerleştirme yapacak, adayın ikametgahı dikkate alınacak…

Kamu Görevlileri Sınav Tüzüğü’nde yapılan değişiklikle kamuya ilk atamalarda münhal ilan edilen ilçelere yerleştirme için algoritma bir yazılım geliştirildiğini de açıklayan Köseoğlu, yeni düzenlemeyle kişilerin ikamet, medeni hal ve durumu, çocuk sahibi olup olmadığı ve başarı durumu gibi kriterlere bakılarak söz konusu sistem üzerinden otomatik yerleştirme yapıldığını söyledi.

Köseoğlu, bu değişiklikle tüm adayların ikamet ettiği en yakın ilçeye yerleştirilmesinin amaçlandığını kaydetti.

– Sınav sonuçlarına itirazla ilgili uygulamada da değişiklik var

Sınav sonuçlarına itirazlar konusunda da yeni bir düzenlemeye gidildiğini belirten Ömer Köseoğlu, geçmişteki düzenlemede itirazlar üzerine bir soru iptal edilirse bu sorudan puan almayan adaylara puan verildiğini anımsatarak, yeni uygulamada bunun yapılmadığını söyledi.

Köseoğlu, yeni uygulamada, hatalı sorunun iptaliyle geçerli soruların puan değerinin yeniden belirlendiğini, iptal edilen soru üzerinden puan verilmediğini kaydetti.

– 2024’te 18 bin kişi KHK’nın sınavlarına girdi

Açıklamasında bazı istatistiki verileri de paylaşan Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanı Ömer Köseoğlu, 2024’te 176 yazılı sınavla yaklaşık 18 bin kişinin sınavını yaptıklarını, 18 bin kişiden 4 binin kamu görevi için ilk atama sınavlarına girdiğini, sınavlarda başarılı olan 450 adayın atamasının yapıldığını belirtti.

Ömer Köseoğlu, 2024’te 2 bin 300 kişinin öğretmenlik için ilk atama sınavına girdiğini, adaylardan 350’sinin münhal ilan edilen okula yerleştiğini yine 2024’te 11 bin 700 kişinin de yeterlilik, öğretmenlik ön giriş ve İngilizce dil sınavlarına katıldığını aktardı.

Köseoğlu, geçen yıl istihdam edilen 800 kişiden yüzde 70’inin kadın, yüzde 30’unun erkek olduğunu da açıkladı.

– 350 terfi

Ömer Köseoğlu, komisyonun yine 2024’te 180 toplantıyla 350 kişinin terfisini yaptığını, asalet onay, nakil, görevlendirme disiplin işlemleri gibi çeşitli kararlar ürettiğini de belirtti.

– Örnek sorular artık sistemde

Sınava hazırlanacak adayların çalışmalarına yön vermek amacıyla yeni uygulama başlattıklarını da açıklayan Ömer Köseoğlu, ilk etapta İngilizce yeterlik sınavı öncesi örnek İngilizce soruları sisteme yüklediklerini söyledi.

Memnuniyetle ilgili birçok geri dönüş aldıklarını da ifade eden Köseoğlu, komisyonun resmi web sitesinde Anayasa, Eğitim Bilimleri, Genel Kültür, Genel Yetenek, Kamu Görevlileri Yasası, Kamu Sağlık Çalışanları Yasası ve öğretmenlik branş sorularının paylaşıldığını, paylaşımların devam edeceğini dile getirdi.

– KHK sosyal medyada

Kamu Hizmeti Komisyonu’nun kurumsal yapısını güçlendirmek, görünürlüğünü artırmak için bazı adımlar atıldığını da kaydeden Köseoğlu, Instagram hesaplarının çok yakında devreye gireceğini açıkladı.

Komisyonun kullanıcı dostu yeni web sitesiyle ilgili çalışmaların sürdüğünü de kaydeden Ömer Köseoğlu, bilgiye kolayca erişilebilen, arama motorlarının aktif olarak çalıştığı bir web tasarımını devreye koymak istediklerini söyledi.

Kamu Hizmeti Komisyonu’nun facebook sayfasının bir süredir devrede olduğunu da belirten Köseoğlu, dıştan aldıkları hizmet sayesinde bundan sonra tüm KHK ile ilgili görsellerin, duyuruların ve bilgi içeriklerinin kurumsal standartla bu sayfa üzerinden yayınlanacağını dile getirdi.

– “Hedefimiz 2026 yılında sadece online başvuru almak”

Online başvuru uygulamasının 2 yıldır başarıyla sürdürüldüğünü, adayların tamamının bu seçeneğe yönelmesi için teknik çalışmaların devam ettiğini de ifade eden Köseoğlu, çalışmaların bir kaç ay içinde tamamlanacağını açıkladı. Köseoğlu, “Hedefimiz 2026’da sadece online başvuru almaktır” dedi.

– “KHK ile ilgili bazı yanlış algılar var”

Kamu Hizmeti Komisyonu hakkında bazı yanlış veya eksik bilgiler olduğunu da belirten Köseoğlu, bunlardan birinin de kamuda işe giren herkesin komisyon tarafından atandığıyla ilgili olduğunu söyledi.

Kamu Hizmeti Komisyonu’nun yalnızca Kamu Görevlileri Yasası, Öğretmenler Yasası ve Kamu Sağlık Çalışanları Yasası’na tabi olan asıl ve sürekli personelin atamasından sorumlu olduğunu vurgulayan Ömer Köseoğlu, devlet kurumlarında görev yapan geçici, sözleşmeli veya proje bazlı personelin KHK tarafından işe alınmadığını, komisyonun bu tür personel üzerinde herhangi bir yetkisi veya sorumluluğu bulunmadığını dile getirdi.

“KHK sadece yazılı ve sözlü sınav yapar” şeklinde başka bir yanlış algı daha olduğunu belirten Köseoğlu, komisyonun görevinin sadece sınav düzenlemek olmadığını da fade etti.

Köseoğlu, atama, terfi, disiplin, sicil, nakil, emekliye sevk, azil, sınav sonuçlarına itiraz süreçlerinin, kamu personel sisteminin sağlıklı işlemesini sağlamanın da Kamu Hizmeti Komisyonu’nun görevleri arasında bulunduğunu ifade etti.

-“Şaibeye mahal vermeyecek güvenlik ve denetim sistemleri uygulanıyor”

KHK sınavlarında başarının yalnızca bilgiye, sınav performansına ve yetkinliğe dayandığını da vurgulayan Köseoğlu, “Komisyon sınavlarını geçmek için torpil gerekiyor” şeklinde başka bir yanlış algı olduğunu ancak bunun yavaş yavaş değiştiğini dile getirdi.

Köseoğlu, Kamu Hizmeti Komisyonu’nun sınav süreçlerinde herhangi bir şaibeye mahal vermeyecek şekilde gelişmiş güvenlik ve denetim sistemleri uyguladığını vurguladı.

Sınav merkezlerinin 7 gün 24 saat alarm ve kamera sistemleriyle izlendiğini giriş ve çıkışların biyometrik (parmak izi) doğrulamayla kontrol edildiğini belirten Köseoğlu, merkeze yalnızca sınırlı sayıda yetkili personelin erişebildiğini, görevli personel ve danışmanların sınav süresince dış çevreyle temasının tamamen engellendiğini kaydetti.

Sınav merkezinde internet ve cep telefonu kullanımına izin verilmediğini de anımsatan Köseoğlu, sınav soru kitapçığının sınav saatine 24 saatten az süre kala soru bankasından algoritmik yazılım aracılığıyla rasgele alınarak oluşturulduğunu dile getirdi.

-“Soruşturma başlatma yetkisi KHK’da değil”

Son dönemde kamu görevlilerinin işlediği suçtan ya da uygunsuz davranıştan ötürü gerekli ceza ve veya yaptırımlar için KHK’ya başvuru geldiğini, bunun usulen yanlış olduğunu belirten Köseoğlu, yasa gereği kamu görevlilerinin işledikleri bir suç ya da davranıştan ötürü cezalandırılmalarıyla ilgili sürecin kendi kurumlarında başladığını söyledi.

Köseoğlu, böyle bir soruşturmayı başlatma yetkisinin kurumun en üst düzey amirine ait olduğunu da hatırlattı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Eskişehir Kültürel Gençlik Gezisi’ne katılacak öğrenciler kura ile belirlendi

Published

on

By

Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) ile Eskişehir Büyükşehir Belediyesi iş birliğinde düzenlenecek Eskişehir Kültürel Gençlik Gezisi için katılımcı öğrenciler kura çekimi ile belirlendi.

LTB’den verilen bilgiye göre, kura ile belirlenen öğrenciler şunlar;

“Mustafa Alkaravlı, Tutku Cankılıç, Ali Üçüz, Nida Afet Kansu, Arda Ertürk, Sıla Yılğın, Onur Güler, Sıla Güney, Vedat Aydın, Narin Fatma Kansu, Kamil Ünveren, Gizem Uzun, Nader Sabbagh ve Melisa Yeşilgül. Yedekler ise Alp Kolbaşı, Ela Gökşah, Emre Özerce ve Tuana Karazeybek”

Kardeş Şehirler Arasında Kültürel Köprü

4-8 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşecek gezi kapsamında, Lefkoşa’nın kardeş şehri olan Eskişehir’in tarihi, kültürel ve sosyal yaşamı gençlere tanıtılacak. Program boyunca çeşitli geziler, atölye çalışmaları ve gençlere özel etkinlikler düzenlenecek.

Geziye katılacak öğrencilerin uçak biletleri Lefkoşa Türk Belediyesi tarafından karşılanırken, konaklama ve yemek giderleri Eskişehir Büyükşehir Belediyesi tarafından sağlanacak. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ekipleri, program süresince öğrencilere rehberlik edecek.

Devamını Oku

Kıbrıs

Medya Etik Kurulu’ndan uyarı

Published

on

By

 

Medya Etik Kurulu, Kıbrıs Gerçek isimli internet haber portalını 16 Temmuz 2025 tarihinde yayımlanan bir haberden dolayı uyardı.

Kurul, bir şikayet üzerine yaptığı değerlendirme sonunda, Kıbrıs Gerçek ve tüm medya kuruluşlarını, kamuoyunu yanıltıcı, ayrımcı ve insan haklarına aykırı içerik üretiminden kaçınmaya; etik ilkeler doğrultusunda sorumlu ve saygılı bir yayıncılık anlayışını benimsemeye davet etti.

Devamını Oku

Trending

Reklam