Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Çavuşoğlu, Kıbrıs Türk Engelliler Federasyonu’nu ve Rauf Raif Denktaş Görme Engelliler Özel Eğitim Okulu’nu ziyaret etti

Published

on

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Engelliler Haftası dolayısıyla Kıbrıs Türk Engelliler Federasyonu’nu ve İlköğretim Dairesi’ne bağlı Rauf Raif Denktaş Görme Engelliler Özel Eğitim Okulu’nu ziyaret etti.

Ziyaretlerde Bakan Çavuşoğlu’na bürokratları eşlik ederken, Kıbrıs Türk Engelliler Federasyonu ve Kıbrıs Türk Görmezler Derneği Başkanı Derviş Yücetürk, Umut Otizm Derneği Başkanı Mustafa Özerdem, Engelli Aileleri Derneği Başkanı Refia Arı ve okul sorumlu öğretmeni Ülkü Şah da ziyarette hazır bulundu.

İncelemeler öncesinde Bakan Çavuşoğlu ile birlikte, Yücetürk, Özerdem ve Arı basına açıklamalarda bulundu.

– Çavuşoğlu: “Engellilerin refahı için mücadele etmeye devam edeceğiz”

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu burada yaptığı konuşmada, sosyal devlet anlayışıyla hareket ettiklerini vurgulayarak, ziyaretin sadece bir farkındalık değil, aynı zamanda okulun imkânlarını ve ihtiyaçlarını yerinde görmek amacıyla yapıldığını belirtti.

Derviş Yücetürk’ün 1967 yılında başından geçen olayda yaşadığı kaybı ve ardından gösterdiği yaşam mücadelesine de değinen Bakan Çavuşoğlu, “Hayatta kaldıktan sonra hayata tutunmak, mücadele etmek ve engellilere destek olmak adına 58 yıldır verdiğiniz mücadele takdire şayandır. Gözlerinizi kaybetmiş olabilirsiniz ama topluma önder oldunuz.” ifadelerini kullandı.

– “Engellilerin sorunları da kalkınmanın bir parçası”

Toplumun genel kalkınmasının, engellilerin refahını da beraberinde getirdiğini belirten Çavuşoğlu, “Bir alanda çok ileride olup bir diğerinde geri kalamayız. Toplum topyekûn kalkınır. Biz de devlet olarak engellilerin yaşam koşullarını iyileştirmek için gayret gösteriyoruz.” dedi.

Çavuşoğlu, Rauf Raif Denktaş Görme Engelliler Özel Eğitim Okulu ile ilgili değerlendirmelerde de bulunarak, görme engelli çocuklar için kullanılan teknik cihazlar ve altyapının oldukça iyi durumda olduğunu ve öğretmen takviyesinin de yapıldığını belirtti.

Özel eğitime muhtaç çocukların eğitimiyle ilgili 2010 yılında başlatılan yasal sürecin 13 yıl sonra tamamlandığını hatırlatan Çavuşoğlu, bu süreçte özel eğitim öğretmeni ihtiyacının büyük oranda karşılandığını ifade etti.

– “Her yıl 10-15 özel eğitim öğretmeni istihdam ediliyor”

Çavuşoğlu, özel eğitim alanında görev yapan öğretmenlerin büyük bir özveriyle çalıştığını vurgulayarak, “Şu anda özel eğitim öğretmenlerimizin yüzde 90’ı bu dönemde istihdam edilmiştir. Türkiye’den destek alınan dönemlerin ardından artık kendi öğretmenlerimizi yetiştiriyoruz. Her yıl 10-15 öğretmeni sistemimize kazandırıyoruz.” diye konuştu.

– “Tam gün eğitim çocuklara göre şekillendirildi”

Özel eğitimde geçen yıl başlatılan tam gün eğitim uygulamasının, iklim koşulları ve çocukların bireysel ihtiyaçları doğrultusunda yeniden düzenlendiğini belirten Çavuşoğlu, haftada iki gün olarak sürdürülen eğitimin, ileride diğer okullarla paralel şekilde yaygınlaştırılabileceğini söyledi.

– “Yeni projeler hayata geçirilecek”

Çavuşoğlu, özel eğitim altyapısının sürekli geliştirildiğini de kaydederek, bu yıl Ziyamet’te yeni bir okul açıldığını, gelecek yıl Gazimağusa, Girne ve Güzelyurt’ta yeni projelerin hayata geçirileceğini açıkladı. Çavuşoğlu ayrıca, özel eğitim okullarında öğretmen eksikliği bulunmadığını, neredeyse her iki veya üç öğrenciye bir öğretmen düştüğünü söyledi.

– “Özel eğitim öğretmenleri büyük fedakârlıkla çalışıyor”

“Öğretmenlerimiz çocuklarımızı kendi evlatları gibi sahipleniyor. Özel eğitim öğretmeni olmak kolay değil. Gözlemlediğim kadarıyla büyük fedakârlıkla görev yapıyorlar. Bu emekler takdire şayandır.” diyerek öğretmenlere teşekkür eden Çavuşoğlu, konuşmasının sonunda “El birliğiyle çalışarak Avrupa standartlarında koşulları oluşturmak için mücadele etmeye devam edeceğiz.” dedi.

– Yücetürk: “Engelli sorunları siyasi bir mesele değil, siyaset üstü bir konudur”

Kıbrıs Türk Engelliler Federasyonu ve Kıbrıs Türk Görmezler Derneği Başkanı Derviş Yücetürk ise Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun engellilere yönelik hassasiyetine ve farkındalık oluşturmak adına Dernek merkezini ziyaret etmesine teşekkür ederek, “Sayın Bakan’ımızın böylesi anlamlı bir haftada bizi ziyaret etmesi bizleri memnun etti. Tüm bakanların bu tür ziyaretleri gerçekleştirmesi gerekir.” dedi.

1976’dan bu yana engellilerin sosyal ve ekonomik sorunlarını çözmek amacıyla birçok çalışma yaptıklarını anlatan Yücetürk, KKTC’nin bu konuda yoktan var ettiği pek çok başarıya imza attığını söyledi.

Engellileri Koruma, Rehabilite ve İstihdam Yasası, vergi muafiyeti düzenlemesi, gümrük muafiyetleri ve seyrüsefer muafiyetleri gibi yasal adımları örnek gösteren Yücetürk, 2023 yılında yürürlüğe giren Özel Gereksinimli Bireylerin Eğitimi Yasası’nın da önemli bir kazanım olduğunu dile getirdi.

Yücetürk, kendi yaşam öyküsüne de değinerek, 1967 yılında Rum saldırısında gözlerini kaybettiğini, yanında 5 arkadaşının ise şehit düştüğünü anlattı. O günden bugüne engelli hakları için mücadele verdiğini belirten Yücetürk, “Bu siyasi bir mesele değil, siyaset üstü bir konu. Tüm bakanlıklarla iş birliği içindeyiz.” dedi.

Yücetürk, konuşmasında engelli bireylerin kamuya istihdamında ciddi sorunlar yaşandığını belirtti. 2006 ile 2023 yılları arasında kamuya tek bir engelli bireyin alınmadığını vurgulayan Yücetürk, geçen yıl Başbakan Ünal Üstel tarafından verilen istihdam sözünün ardından 30 kişinin işe alındığını hatırlattı. Yeni istihdamların en kısa sürede tamamlanmasını temenni eden Yücetürk, engelli istihdamının önünün açılması için yetkililere çağrıda bulundu.

Yücetürk ayrıca, Engelli Dairesi’nin kurulması gerektiğini ve engelli haklarına dair yasaların alt düzenlemelerinin hâlâ eksik olduğunu belirterek, mevcut tüzüklerin güncellenmesini ve sosyal yardımların günün koşullarına göre yeniden düzenlenmesini talep etti.

– 14 Maddelik dosya Çavuşoğlu’na sunuldu

Yücetürk, konuşmasının ardından talep ve çözüm önerilerini içeren 14 maddelik dosyayı Bakan Çavuşoğlu’na sundu.

– Özerdem: “Engelli bireylerin erişim ve eğitiminde küçük dokunuşlarla büyük ilerlemeler mümkün”

Umut Otizm Derneği Başkanı Mustafa Özerdem ise ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, son yıllarda engellilere yönelik çalışmaların yavaş yavaş meyve vermeye başladığını söyledi.

Bu çalışmaların daha da olgunlaşması için dernekler ile bakanlıkların iş birliğini artırması gerektiğini dile getiren Özerdem, özellikle ulaşım konusunda yaşanan sorunlara dikkat çekti. Engelli bireylerin okullara erişiminde yönetmelikler yerine fevri kararlarla hareket edildiğini, bu durumun hem hizmetin amacına ulaşmasını engellediğini hem de devlete maddi yük oluşturduğunu ifade etti.

Otizmli bireylerin yeteneklerine uygun eğitim kurumlarına yerleştirilmesinde eksiklikler yaşandığını da belirten Özerdem, küçük dokunuşlarla önemli ilerlemeler kaydedilebileceğine inandığını söyledi.

Engelli bireylerin ailelerinin psikolojik destek alamadığını da dile getiren Özerdem, ilgili bir düzenleme olup olmadığına dair bilgiye ulaşamadıklarını aktardı.

Özerdem, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu ile sürdürülen yakın iş birliğinden memnuniyet duyduklarını belirterek, aynı iş birliğini Milli Eğitim, Sağlık ve Maliye bakanlıklarıyla da sürdürmek istediklerini ifade etti.

– Arı: “Engelli bireylerin geleceği için eksikler tamamlanmalı”

Engelli Aileleri Dayanışma Derneği Başkanı Refia Arı da konuşmasında hem bir dernek başkanı hem de bir engelli annesi olarak yaşadıkları süreci aktardı.

31 yaşındaki down sendromlu oğluyla birlikte eğitim mücadelesine yıllar önce başladığını anlatan Arı, ülkede okul öncesi kaynaştırmalı eğitimin ilk örneklerinden birini kurduklarını ve bu çabanın daha sonra Lefkoşa Özel Eğitim Merkezi’nin açılmasıyla devam ettiğini ifade etti.

Bugün gelinen noktada, özel eğitim merkezlerinin bölgelere yayıldığını ve 18 yaş üstü rehabilitasyon merkezlerinin açıldığını hatırlatan Arı, bu gelişmelerin önemli kazanımlar olduğunu belirtti.

Arı, kısa süre önce açılan Engelsiz Yaşam Evi’nin haziran ayında yatılı hizmete başlamasıyla projenin asıl amacına ulaşacağını ümit ettiklerini söyledi. İleri yaşta, kimsesiz engelli bireylerin huzurevlerinde kalmak zorunda kalmasının kendilerini derinden üzdüğünü ifade eden Arı, bu hizmetin bir an önce hayata geçmesi gerektiğini vurguladı.

Özel eğitim okullarında ve 18 yaş üstü rehabilitasyon merkezlerinde branş öğretmeni ve özel eğitim öğretmeni eksikliği bulunduğuna dikkat çeken Arı, bu eksikliklerin giderilmesi çağrısında bulundu.

– Çavuşoğlu, Rauf Raif Denktaş Görme Engelliler Özel Eğitim Okulu’nda incelemelerde bulundu

Açıklamaların ardından Bakan Çavuşoğlu, Kıbrıs Türk Görmezler Derneği’ne ait binada faaliyet gösteren Rauf Raif Denktaş Görme Engelliler Özel Eğitim Okulu’nda incelemelerde bulunarak, sorumlu öğretmen Ülkü Şah’tan okulda yürütülen eğitim faaliyetleri ve mevcut ihtiyaçlar hakkında bilgi aldı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Kaderimiz Türkiye ile birdir – Bi Manşet

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, KKTC’nin, geleceğini Türkiye ile birlikte şekillendirmeye devam edeceğini belirtti.

Başkan Öztürkler, Ankara’da Türk Dünyası Gençlik Vakfı tarafından düzenlenen organizasyona katılarak gençlere hitap etti.

Türkiye Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde düzenlenen etkinlikte Öztürkler, Kıbrıs Türk halkının tarihi mücadelesi ve bölgesel gelişmeler üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Yaptığı konuşmada Türk Dünyası ile olan ilişkilerin KKTC açısından taşıdığı stratejik öneme dikkat çeken Öztürkler, Kıbrıs Türk halkının Türk devletleriyle tarihsel, kültürel ve dilsel bağlarının güçlenerek devam ettiğini ifade etti.

“KKTC, DOĞU AKDENİZ’DE TÜRK DÜNYASININ TEMSİL NOKTASI”

KKTC’nin Türk Dünyası’nın Doğu Akdeniz’deki temsil noktası haline geldiğini belirten Öztürkler, bu bağlamda bölgesel iş birliklerinin artırılması gerektiğini vurguladı.

Türk Devletleri Teşkilatı ile kurulan temasların, KKTC’nin uluslararası alandaki görünürlüğünü ve etkinliğini artırdığını dile getiren Meclis Başkanı Öztürkler, ortak projelerle bu ilişkilerin daha da derinleşeceğini ifade etti.

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, konuşmasında günümüze gelene kadar verilen mücadeleyi de anlattı. Öztürkler, Kıbrıs Türk halkının haklı davasının, sadece bir toprak meselesi değil; aynı zamanda bir varoluş mücadelesi olduğunu vurguladı.

“BU HALK KENDİ KİMLİĞİYLE YAŞAM HAKKINI ELDE ETMİŞTİR”

1963’ten itibaren yaşanan saldırılar sonrası 1974’teki Barış Harekâtı’nın gerçekleştiğini anımsatan Öztürkler, sonrasında kurulan KKTC’nin, halkın iradesiyle şekillendiğini ifade ederek: “Bu halk, kendi kimliğiyle, kendi bayrağı altında yaşama hakkını elde etmiştir” dedi.

Kıbrıs Türk halkının yıllardır sürdürdüğü haklı mücadelenin, sadece siyasi bir duruş değil, aynı zamanda bir kimlik ve varoluş meselesi olduğunu belirten Öztürkler, halkın kendi iradesiyle şekillendirdiği yapının bugün bağımsız bir devlet olarak yoluna devam ettiğini söyledi. Bu mücadelenin temelinde özgürlük, eşitlik ve güvenlik arayışının yattığını vurguladı.

KKTC’nin bağımsızlık sürecine değinen Öztürkler, 1983’te ilan edilen devletin, halkın kendi kaderini tayin etme hakkının somut bir ifadesi olduğunu belirtti. Uluslararası tanınma yolunda karşılaşılan engellere rağmen, KKTC’nin kendi kurumlarıyla ayakta duran, halkının iradesini yansıtan bir yapı olduğunu ifade etti.

Doğu Akdeniz’deki jeopolitik gelişmeleri değerlendiren Öztürkler, bölgedeki enerji kaynakları ve askeri hareketliliklerin Kıbrıs üzerindeki etkilerine dikkat çekti. KKTC’nin bu dinamikler içinde stratejik bir konumda bulunduğunu belirten Meclis Başkanı Öztürkler, bölgesel barış ve istikrarın sağlanmasında Kıbrıs Türk halkının rolünün göz ardı edilemeyeceğini söyledi.

“KALICI ÇÖZÜM İKİ DEVLET TEMELİNDE MÜMKÜN”

Kıbrıs’ın geleceğine dair öngörülerini paylaşan Öztürkler, adada kalıcı bir çözümün ancak iki ayrı devlet temelinde mümkün olabileceğini ifade etti. Tek taraflı dayatmaların çözüm üretmeyeceğini belirten Öztürkler, karşılıklı saygı ve eşitlik temelinde bir yapı kurulması gerektiğini vurguladı.

Türk askerinin adadaki varlığına ilişkin değerlendirmesinde Öztürkler, bu varlığın Kıbrıs Türk halkı için bir güvenlik teminatı olduğunu söyledi. Güney Kıbrıs’taki silahlanma faaliyetleri ve dış müdahale girişimlerine karşı Türkiye’nin caydırıcı gücünün hayati önem taşıdığını ifade etti.

Bölgedeki son siyasal gelişmelere de değinen Öztürkler, İsrail’in Katar’a yönelik saldırısının bölgesel dengeleri sarstığını ve bu tür olayların Kıbrıs üzerindeki etkilerinin göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtti. Ortadoğu’daki gerilimlerin, Akdeniz’deki güvenlik politikalarını doğrudan etkilediğini söyledi.

“İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM ARTIK DEVLET POLİTİKASI

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Ersin Tatar’ın ortaya koyduğu iki devletli çözüm politikasının, Kıbrıs Türk halkının iradesini yansıttığını belirten Öztürkler, bu yaklaşımın artık devlet politikası haline geldiğini ifade etti. Federasyon temelli önerilerin gerçekçi olmadığını, kalıcı çözümün ancak egemen eşitlik temelinde sağlanabileceğini vurguladı.

“ERDOĞAN’IN DESTEĞİ KKTC’YE GÜÇ KATIYOR”

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın KKTC’ye verdiği desteğin uluslararası platformlarda açıkça dile getirildiğini belirten Öztürkler, bu desteğin KKTC’nin diplomatik gücünü artırdığını söyledi. Türkiye’nin kararlı duruşunun, Kıbrıs Türk halkının haklı mücadelesine güç kattığını ifade etti.

Konuşmasının sonunda “Kaderimiz Türkiye ile bir” diyerek sözlerini tamamlayan Öztürkler, KKTC’nin geleceğini Türkiye ile birlikte şekillendirmeye devam edeceğini belirtti. Bu birlikteliğin sadece siyasi değil, aynı zamanda tarihsel ve kültürel bir bağ olduğunu vurguladı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Koltuk için değil, halkımızın geleceği için adayız! – Bi Manşet

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 19 Ekim 2025 tarihinde gerçekleşecek cumhurbaşkanlığı seçimi için resmi adaylık başvurusunu Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) yaptı.

Başvuru öncesi Kuğulu Park’ta toplanan vatandaşlar, Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı ve Başbakan Ünal Üstel, Yeniden Doğuş Partisi (YDP) Genel Başkanı Erhan Arıklı, Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Fikri Ataoğlu ile çok sayıda milletvekili ve destekçinin katılımıyla gerçekleşen kortej yürüyüşüyle YSK’ya ulaştı. Tatar, başvuru sonrası yaptığı konuşmada, KKTC’nin egemen eşitliği ve iki devletli çözüm vizyonuna vurgu yaparak, adaylığının halkın varoluş mücadelesine adanmış olduğunu belirtti.

Tatar, konuşmasında, “Bugün resmi adaylık başvurumu yapıyorum. Ancak görevlerim seçimle sınırlı değil. Devlet işleri devam ediyor. 15 Eylül’de BM Genel Sekreteri’nin Kişisel Temsilcisi Sayın Holguin’i kabul edeceğim. Ay sonuna doğru New York’a gideceğim, BM Genel Sekreteri Sayın Guterres ile görüşeceğim. 27 Eylül’de ise Rum liderin de katılacağı üçlü toplantıda yer alacağım. Halkımızın sesini ve adaletsizlikten doğan itirazını her platformda dile getirmeye devam edeceğim” dedi.

Adaylığının makam hırsından değil, halkın geleceğine sahip çıkma iradesinden kaynaklandığını vurgulayan Tatar, “Şunu bir kez daha söylemek isterim: Benim adaylığım koltuk için değildir. Bu adaylık, halkımızın varoluş mücadelesine, egemen eşitliğimize, devletimizin kalıcılığına sahip çıkma iradesinin devamıdır. Bu halkın yarım asrı aşan mücadelesi, artık yeni bir yol açmıştır” ifadelerine yer verdi.

Tatar, konuşmasında federasyon modeline de sert eleştiriler yönelterek, “Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın liderliğinde Anavatan Türkiye en üst düzeyde ve herkesin anlayabileceği netlikte ‘Federasyon defteri bir daha açılmamak üzere kapanmıştır’ dedi. Buna rağmen bazılarının bu ifadeyi duymazdan gelmesi veya anlamaz numarası yapması düşündürücü. Federasyon modeli yarım asır boyunca denendi. Türk tarafı hep iyi niyetle masadaydı, ama Rum tarafının değişmeyen zihniyeti nedeniyle sonuçsuz kaldı. Artık ölmüş bir modeli canlandırmaya çalışmak, sadece Rum’un işine yarar. Biz izolasyon ve ambargolarla yaşamaya mahkûm ediliyoruz. Buna vizyon denmez, buna öğretilmiş çaresizlik denir” şeklinde konuştu.

 


Devamını Oku

Kıbrıs

Tufan Hoca federasyonu terk mi etti? – Bi Manşet

Published

on

By

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, CTP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman’ın seçim konuşmalarında Federasyon konusuna neredeyse hiç değinmediğine dikkat çekti.

Arıklı, Büyükkonuk’taki konuşmasında “Federasyon” sözcüğünün hiç kullanılmadığını belirterek, sonraki konuşmalarda ise kısık ve utangaç bir şekilde konuya değinip hızla başka başlıklara geçtiğini aktardı.

Bakan Arıklı, dün akşam düzenlenen “Vizyon 2025-2030” toplantısında da Federasyon konusunun gündeme neredeyse hiç gelmediğini vurgulayarak, Erhürman’ın Cumhurbaşkanı seçildiğinde Federasyon görüşmeyeceğini şimdiden açıklaması halinde siyasi dengelerin değişebileceğini kaydetti.

 


Devamını Oku

Trending

Reklam