Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Bakü’de, TDT İçişleri Bakanları 2. Toplantısı: Dursun Oğuz da katıldı

Published

on

Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) İçişleri Bakanları 2. Toplantısı düzenlendi.

Azerbaycan İçişleri Bakanı Vilayet Eyvazov’un ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıya, Özbekistan İçişleri Bakanı Aziz Taşpolatov, Kazakistan İçişleri Bakanı Erjan Sadenov, Kırgızistan İçişleri Bakanı Ulan Niyazbekov, İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, Macaristan İçişleri Bakan Yardımcısı Bence Retvari ve TDT Genel Sekreteri Büyükelçi Kubanıçbek Ömüraliyev katıldı.

Bir otelde düzenlenen toplantıda, Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya da yer aldı.

Yerlikaya, toplantıda yaptığı konuşmada, küresel düzeydeki güvenlik tehditlerine dikkati çekerek, “Rusya-Ukrayna Savaşı, Filistin’deki İsrail zulmü, küresel enerji ve gıda problemlerini, Pakistan-Hindistan ihtilafını ve küresel istikrarı tehdit eden bir ticaret savaşının seyrini endişe ile takip ediyoruz.” dedi.

TDT çatısı altındaki işbirliğinin önemine vurgu yapan Yerlikaya, “TDT olarak üye ve gözlemci ayırt etmeksizin dünya düzeninin yıldan yıla karmaşaya doğru evrildiği bu şartlar altında güvenlik işbirliğimizi daha da çok güçlendirmeliyiz.” ifadelerini kullandı.

– Terörle mücadelede kararlılık vurgusu

Yerlikaya, terörle mücadelede ortak iradenin teyit edildiğini belirterek, “FETÖ ve DEAŞ gibi terör örgütleri ile mücadelede ortak irademizi teyit ettik ve terör ve organize suç örgütü mensuplarının yakalanarak ülkelerine teslim edilmeleri hususunda mevcut işbirliğimizi kuvvetlendirdik.” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin suçla mücadelesini kesintisiz sürdürdüğünü dile getiren Yerlikaya, “Türkiye olarak başta terör, organize suçlar ve uyuşturucu kaçakçılığı olmak üzere her türlü suçla mücadelemizi en etkin şekilde ve aralıksız sürdürüyoruz.” dedi.

Yerlikaya, modern güvenlik tehditlerinin iç içe geçtiğini kaydederek, “Netice olarak, nihai bir çözüme ulaşmak için suç kavramını tüm unsurlarıyla birlikte ele almak gerekiyor.” ifadesini kullandı.

– “Terörsüz Türkiye” hedefine doğru

Türkiye’nin terörle mücadelesinde kritik bir aşamaya geldiğine işaret eden Yerlikaya, “Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliği ve milletimizin iradesiyle ‘Terörsüz Türkiye’ hedefimize emin adımlarla ilerliyoruz. Yaptığımız operasyonlar ve attığımız hukuki adımlarla ülkemizde terörü bitirme noktasına getirdik. Yaklaşık yarım asırdır mücadele ettiğimiz bölücü terör örgütü, iki hafta önce kendini feshettiğini açıkladı.” diye konuştu.

Yerlikaya, sürecin devletin tüm kurumlarınca yakından takip edildiğini aktararak, “Ülkemizin huzuru ve birliği için tarihi bir adım olan bu süreci, ilgili tüm kurumlarımızla birlikte titizlikle takip ediyoruz.” dedi.

– FETÖ ve DEAŞ’a karşı uyarı

Terör örgütlerine ilişkin uyarılarda bulunan ve FETÖ’nün özellikle dikkatle izlenmesi gerektiğini vurgulayan Yerlikaya, “Bu kapsamda, sözde sivil toplum, eğitim ve ticaret kuruluşları üzerinden saklı ajandası için gelir temin eden ve yabancı istihbarat örgütlerinin maşası olarak çalışan FETÖ terör örgütüne karşı tedbiri elden bırakmamak gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

Yerlikaya, DEAŞ’a karşı da dayanışmanın önemine değinerek, “FETÖ’nün yanı sıra yüce dinimizi istismar eden DEAŞ’ın da coğrafyamızda kendine alan bulmaması için mevcut dayanışmamızı daha da güçlendirmemiz gerektiğine inanıyoruz.” şeklinde konuştu.

-Suçla Mücadele Konseyi kurulması önerisi

Siber güvenliğin günümüzde önemli bir meydan okuma alanı haline geldiğine işaret eden Yerlikaya, “Siber dünya bizim için yeni imkanlar sunuyor. Ancak bugüne kadar görülmemiş yeni ciddi sınamaları da içinde barındırıyor.” dedi.

Yerlikaya, “Güvenlik işbirliğimizin her alanında hepimize önemli katkılar sunacak ‘Suçla Mücadele Konseyi’nin kurulması için desteklerinizi bekliyoruz.” ifadesini kullandı.

Konseyin, tüm TDT ülkelerine açık olması gerektiğini belirten Yerlikaya, “Güvenlik işbirliğimizin mihenk taşı olacak konseyimizin, TDT’ye üye veya gözlemci olması fark etmeksizin, tüm kardeş ülkelerimizin içişleri bakanlıklarına ve kolluk kuruluşlarına açık olması gerektiğini düşünüyoruz.” diye konuştu.

Yerlikaya, konseyin kurulmasına ilişkin taslağın yakında paylaşılacağını bildirerek, “Yüksek işbirliği irademizin nişanesi olacak bu anlaşmanın, mesai arkadaşlarımızın yoğun gayretleriyle en yakın sürede imzaya hazır hale geleceğine inanıyorum.” dedi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Özcenk’ten DAÜ-SEN’e çağrı

Published

on

By

Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Vakıf Yöneticiler Kurulu Başkanı Dr. Erdal Özcenk, sosyal medya ve basın aracılığıyla yapılan asılsız açıklamaların zarar verici bulduğunu vurgulayarak, DAÜ Akademik Personel Sendikası (DAÜ-SEN) yönetimini kamuoyu üzerinden değil, üniversitenin iç işleyiş mekanizmaları içerisinde doğrudan, yapıcı ve sorumlu bir iletişime davet etti.

“DAÜ, siyaset üstü bir kurumdur. Politik malzeme yapılması kabul edilemezdir” vurgusu yapan Özcenk, “Üniversitemizde alınan tüm kararlar, ilgili akademik-idari kurullarda tartışılarak, Üniversite Yönetim Kurulu tarafından oylanmakta ve ardından Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun onayına sunulmaktadır. Bu kurumsal süreçler, şeffaf, katılımcı ve denetlenebilir bir yapı içinde yürütülmektedir” dedi.

Erdal Özcenk’in açıklaması aynen şöyle:

“1979 yılında kurulan ve 1986’da devlet üniversitesi statüsünü kazanan Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ), sadece Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin değil, bölgenin en köklü ve saygın yükseköğretim kurumlarından biridir. Uluslararası düzeyde akredite olmuş programları, seçkin akademik kadrosu ve çok kültürlü öğrenci yapısıyla DAÜ, bugüne kadar on binlerce mezun vermiş ve KKTC’nin dünyaya açılan bilimsel yüzü olmuştur.

DAÜ’nün varlığı ve başarısı, başta Gazimağusa olmak üzere ülke genelinde ciddi bir ekonomik ve sosyal katkı yaratmaktadır. Binlerce öğrencinin ve personelin oluşturduğu bu büyük yapı, yerel esnaftan konaklama sektörüne, ulaşımdan hizmet sektörüne kadar geniş bir yelpazede KKTC ekonomisine doğrudan katkı sağlamaktadır. Üniversitemiz aynı zamanda ülkemizin tanıtımına, uluslararası platformda bilinirliğine ve itibarına da büyük değer katmaktadır.

Ancak bölgemizin içinde bulunduğu hassas coğrafi konum (özellikle Ortadoğu’daki süregelen savaşlar) ülkemize olan öğrenci başvurularını olumsuz etkilemiştir. Bu dönemde, yükseköğretimin itibarı daha da önem kazanmışken, köklü ve güvenilir yapısıyla DAÜ’nün varlığı çok daha kritik bir hal almıştır.

Dünyadaki 193 ülkenin tamamında devlet üniversiteleri bulunmakta ve bu üniversiteler, ülkelerinin bilimsel gelişimi, gençliğin eğitimi ve toplumsal ilerleme açısından vazgeçilmez yapılardır. KKTC hükümetlerinin de DAÜ’ye bugüne kadar verdiği katkı ve desteğin değerli olduğunu özellikle belirtmek isterim. Üniversitemizin yaşaması ve eğitim kalitesinin daha da artırılması için gereken her türlü desteğin bundan sonra da verileceğinden kimsenin kuşkusu olmamalıdır.

Bu süreçte, DAÜ-SEN Başkanı tarafından sosyal medya ve basın aracılığıyla yapılan açıklamaları son derece talihsiz ve kurumumuza zarar verici bulduğumu vurgulamak isterim. Öğrenci kayıtlarının devam ettiği, üniversitemizin geleceği açısından hayati öneme sahip bu dönemde yapılan asılsız ve temelsiz açıklamalar, kurum aidiyeti ve sorumluluk duygusuyla bağdaşmamaktadır.

DAÜ, siyaset üstü bir kurumdur. Politik malzeme yapılması kabul edilemezdir. Üniversitemize ilişkin görüş ve eleştirilerin, kurumun kendi içindeki platformlarda, akademik teamüller ve karşılıklı saygı çerçevesinde ifade edilmesi gerektiğini hatırlatmak isterim. KKTC’deki tüm siyasi görüşlerin de DAÜ’nün kurumsal yapısına zarar verebilecek yaklaşımlardan uzak durmaları ortak sorumluluğumuzdur.

Üniversitemizde alınan tüm kararlar, ilgili akademik-idari kurullarda tartışılarak, Üniversite Yönetim Kurulu tarafından oylanmakta ve ardından Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun onayına sunulmaktadır. Bu kurumsal süreçler, şeffaf, katılımcı ve denetlenebilir bir yapı içinde yürütülmektedir.

DAÜ-SEN yönetimini, kamuoyu üzerinden değil, üniversitemizin iç işleyiş mekanizmaları içerisinde doğrudan, yapıcı ve sorumlu bir iletişime davet ediyorum. Kurumun geleceğini birlikte konuşmak ve geliştirmek, hepimizin ortak görevidir.”

TAK

Devamını Oku

Kıbrıs

İncirli Mağara Kültür ve Sanat Festivali dün gece açıldı

Published

on

By

 Geçitkale-Serdarlı Belediyesi, Çınarlı Muhtarlığı ve Çınarlıyı Sevenler Derneği tarafından düzenlenen İncirli Mağara Kültür ve Sanat Festivali’nin açılışı dün akşam yapıldı.

Geçitkale-Serdarlı Belediyesi’nden verilen bilgiye göre, açılışa Başbakan Ünal Üstel, CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Tarım Bakanı Hüseyin Çavuş, Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Maliye Bakanı Özdemir Berova, İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek,  Geçitkale Serdarlı Belediye Başkanı Halil Kasım, Çınarlıyı Sevenler Derneği Başkanı Emete Bektaş da katıldı.

Geçitkale Serdarlı Belediye Başkanı Halil Kasım açılış konuşmasında, Çınarlı’nın kültürünü güçlü biçimde koruyan nadir yerleşim yerlerinden biri olduğunu söyledi.

Kasım, etkinliği Çınarlıyı Sevenler Derneği ve muhtarlıkla birlikte düzenlemekten onur duyduğunu kaydetti.

Bölge esnafının festivale büyük katkı koyduğunu belirten Kasım, “Çok güzel stantlar kuruldu. Çok güzel etkinlikler var. Herkese güzel bir akşam yaşatılacağına eminiz” dedi.

 Belediye olarak kültürel ve sanatsal faaliyetlere her zaman destek verdiklerini vurgulayan Kasım, bu desteği sürdürmeye kararlı olduklarını söyledi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Hasipoğlu, Onbeş Kasım Kıbrıs Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Ramiz’i kabul etti

Published

on

By

Ulusal Birlik Partisi Başkanlığı adına Genel Sekreter Oğuzhan Hasipoğlu, Onbeş Kasım Kıbrıs Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Y.Doç.Dr.Refet Ramiz’i kabul etti.

Refet Ramiz, kabulde 19 Haziran 2025 tarihinde düzenlenen Taş Ocakları Çalıştayı sonucunda oluşturulan Ruhsatlandırma, Denetleme ve Rehabilitasyon Sonuç Bildirgelerini Hasipoğlu’na takdim etti.
Ulusal Birlik Partisi Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu da Ezcan Özsoy’un, partiyi temsilen görevlendirildiğini hatırlattı

Hasipoğlu; Taş Ocakları Çalıştayı’nın ülkemizde önemli çevre konulardan biri olduğuna dikkat çekerek bu doğrultuda yapılacak çalışmalara Ulusal Birlik Partisi olarak her zaman katkı koyacaklarını belirtti.
Hasipoğlu, sunulan sonuç bildirgelerini değerlendireceklerini ve mevcut hükümet çalışmalarında bu konuda gerekli düzenlemelerin yapılmasına katkı koyacaklarını ifade etti.

Devamını Oku

Trending

Reklam