Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Erhürman katıldığı programda soruları yanıtladı

Published

on

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Cumhurbaşkanlığı makamının dünyanın dört bir yanıyla kuracağı ilişkilerle Kıbrıs Türk halkının hak ve çıkarlarını koruması gerektiğini belirtti.

CTP’den yapılan açıklamaya göre, katıldığı bir programda soruları yanıtlayan Erhürman, ekimden sonra hızlı hareket edilmesi gerektiğini ifade etti. Erhürman, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın dört buçuk yıllık görev süresine işaret ederek, “Dört buçuk senede Kıbrıs Türk halkı ne elde etti?” diye sordu. Rum Liderliğinin açtığı davalara değinen Erhürman, “Bunlar, organize davalardır.” dedi. Söz konusu davaların sayısının arttığını kaydeden Erhürman, numuneler seçilerek sayının çoğaltıldığını belirtti.

“Davalarla verilen mesaj şu: Kuzeydeki mülkiyet rejimi kimse için öngörülebilir değildir, her an dava konusu haline gelebilirsiniz.” diye konuşan Erhürman, hedefin inşaat faaliyetlerini durdurmak olduğunu ifade etti.

Erhürman, “Bu, hukukun siyasetin enstrümanı haline getirilmesidir. Kıbrıs Rum liderliği geçmişte de bu davaları kullanmıştı.” şeklinde konuştu.

2004 Annan Planı Referandumu’nda Kıbrıs Türk halkının “Evet” dediğini anımsatan Erhürman, mülkiyet sorununun çözümü için irade gösterildiğini kaydetti.

Erhürman, şöyle devam etti:

“‘Evet’ dediğinizde, mülkiyet sorununu çözmeyi de kabul etmiş olursunuz. 2004’ten sonra TMK’yı kurduk. Bu adımımıza, Kıbrıs Rum tarafından büyük tepkiler geldi. 2005’te kurduğumuz TMK, 2010 yılında etkili iç hukuk yolu olarak kabul edildi. Önce bunu hatırlamamız gerekiyor. Ne yaptık da kabul edildi? ‘Çözüm irademiz var, devam ediyor’ dedik. Çıkardığımız TMK yasasının girişinde, bu yasanın iki bölgeli yapı üzerine inşa edildiğini söyledik. Ayrıca AİHM kararlarına uygun davranmayı taahhüt ettik. Çözüm istedik, olmadı. Ama çözüm olmasa bile uluslararası hukuka uygun davranıyoruz dedik.”

– “Bugün gelinen noktada, yapılması gerekenler ortada”

2004’ten sonra inşaat piyasasında şimdikine benzer bir hareketlilik yaşandığını belirten Erhürman, söz konusu durumun 2009’a kadar sürdüğünü, ancak ekonomik sebeplerle “ellerinde patladığını” belirtti.

Pandemi sonrası yine inşaat sektörünün hareketlendiğine dikkat çeken Erhürman, “Ama bu kez çözüm irademiz yoktu. Dünya, iki devletliliği ‘çözümsüzlük çözümdür’ diye okuyor. Bu zemini gören Hristodulidis, bu davaları başlattı. Çünkü çözüm irademiz ortadan kalktı ve AİHM kararları artık bizim için geçerli değilmiş gibi davranılmaya başlandı. Bu, Hristodulidis’e aradığı ve daha önce bulamadığı zemini sundu.” diye konuştu.

Bugün gelinen noktada, yapılması gerekenlerin ortada olduğunu kaydeden Erhürman, “Üç senedir bu alanı doğru düzgün bir düzenlemeye kavuşturmazsak, hem içeride hem dışarıda başımıza işler açılacağını söyledik. Doğru düzgün düzenleme, TMK yasasında yaptığımız düzenlemeydi. Çözüm iradesi, AİHM ile uyum ve iki bölgeli yapı. Bunu yapmadığınızda zemin kayar.” dedi.

“2004’te ‘Evet’ dedik, Talat-Hristofyas ve Akıncı-Anastasiadis süreçlerinde çözüm isteyen taraf hep bizdik, bunu hep anlattık. Hem masadan kaçacaklar hem de insanlarımızı hedef tahtasına koyacaklar?” diyen Erhürman, uluslararası toplumun da söz konusu durumu anladığına dikkat çekti.

Hristodulidis’in şimdi “Ben çözüm istiyorum” deyip Kıbrıslı Türklerin sözünü aldığını kaydeden Erhürman, “Hem mülkiyet sorununu çözmek istemiyorlar hem de ‘mallarımızı satıyorlar’ diyor. Uluslararası toplum bunu duyunca, TMK’nın performansına çok da bakmıyor. Saha Hristodulidis’e bırakıldı” diye konuştu.

– “Dört buçuk senede Kıbrıs Türk halkı ne elde etti?”

İnşaat sektörünün, hiçbir ülkede olmaması gibi KKTC’de de öncü sektör olmaması gerektiğini belirten Erhürman, “Bizim öncü sektörümüz turizmdir. Yanına yükseköğretim eklenebilir, inşaat ise üçüncü sırada gelmelidir. Ama birinci sıraya inşaatı koyduk ve bu sektör 60-70 başka sektörü etkiliyor. En büyük istihdamı sağlıyor. Bu sektör sarsıldığında sigorta bile sarsılır. Bir yandan ‘bu sektörü şişirmeyin’ diyorduk, şimdi de ‘patlatmayın’ diyoruz.” şeklinde konuştu.

Uygulamada kuzeyde başka bir hukuk, güneyde ise başka bir hukuk olduğu ifade eden Erhürman, söz konusu durumun uluslararası topluma anlatılması gerektiğine dikkat çekti.

“Kuzey’de yaşıyorsam ve kuzeydeki hukuka uygun davranıyorsam, güneyde suç işlemiş sayılıyorum. Bu, dünyaya anlatılması gereken bir şeydir. Kıbrıs’taki durum normal bir durum değildir.” diyen Erhürman, diyaloğun önemine işaret etti.

Erhürman, şöyle devam etti:

“2005’te hem müzakereler hem davalarla uğraşıyorduk, hem de açacağımız davaları organize etmeye çalışıyorduk. Sebep şuydu: Dünya görsün ki, mal bırakan sadece Kıbrıslı Rumlar değil, Kıbrıslı Türkler de var. Hem dengelemek için davalar açıldı, hem de çözüm iradesi ortaya konuldu. Bunların hiçbiri şu anda yok. En kötüsü, Ersin Bey, ‘üçlü görüşmeye bile gitmem’ diyor. Oysa bu sebeple gitmesi gerekiyordu. Ama gidince ne diyecek Ersin Bey? ‘Yürüyün de korkmayın’ dedim mi diyecek? ‘Ben çözüm istiyorum’ diyecek mi? Gitmemek zaten yanlış. Gitmeyeceksen, Cenevre’ye neden gittin? Holguin ile neden görüşüyorsun? Gitmesi lazım, ama gidince ne söyleyeceği de belli değil”

Schengen konusuna da dikkat çeken Erhürman, 2026 başında Kıbrıs Rum Yönetimi’nin AB Dönem Başkanı olacağını anımsattı.

“Ekim ayından ocak ayına kadar çok hızlı hareket etmemiz gerekiyor. AB’ye net bir soru sormak lazım: Bu adaya Fransa muamelesi yapmaktan vazgeçin. Burada Kıbrıs Türk halkı da var. Bu halk sizin yabancınız değil. Nasıl olur da Schengen’i görüşüyorsunuz ve bizimle görüşmüyorsunuz?” ifadelerine yer veren Erhürman, bunu gündeme getirmek için “Ben AB istemiyorum, iki devlet istiyorum” denmemesi gerektiğini ifade etti.

TAK

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

UBP, DP ve YDP’den “Sağduyu Mutabakatı” etkinliği

Published

on

By

 Koalisyon hükümetindeki üç siyasi parti, ikinci dönem için ortak aday  olarak belirledikleri Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a desteklerini açıklamak üzere, pazartesi akşamı “Sağduyu Mutabakatı” etkinliği düzenliyor.

Ulusal Birlik Partisi (UBP), Demokrat Parti (DP) ve Yeniden Doğuş Partisi (YDP)’nin organizasyonuyla yapılacak hakla açık etkinlik, Lefkoşa Atatürk Kapalı Spor Salonu’nda Saat 19.00’da başlayacak.

“Üç siyasi parti olarak, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin geleceği için müşterek bir sorumluluk üstlendik ve ‘Sağduyu Mutabakatı’ etrafında birleşerek Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı ikinci dönem için Kıbrıs Türk halkının ortak adayı olarak belirledik” denilen ortak açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Bu karar, günlük siyasetin ötesinde; halkımızın egemenliğine, devletine ve onurlu bir geleceğe sahip çıkma iradesidir. Rum tarafının çözümsüzlüğü dayatan tutumu karşısında, Kıbrıs Türkü’nün özden gelen kendi egemenliğine sahip çıkması ve yolunu belirlemesi sağduyunun gereğidir. Ersin Tatar, iki devletli çözüm vizyonu ve kararlı duruşuyla bu iradeyi temsil etmektedir. Bizler de halkımızı “Birlikte Tamız, Birdir Davamız” inancıyla, onurlu bir gelecek için sağduyuda buluşmaya çağırıyoruz.

Cumhurbaşkanımız ve Cumhurbaşkanı Adayımız Ersin Tatar’a destek irademizi beyan edeceğimiz 2 Haziran Pazartesi, günü Lefkoşa Atatürk Kapalı Spor Salonu’nda, Saat 19.00’da gerçekleştireceğimiz ‘Sağduyu Mutabakatı’ etkinliğine tüm halkımızı davet ediyoruz.”

Açıklamada, basın mensuplarının saat 17.00 itibarıyla etkinlik alanında kurulacak Basın Çadırı’nda ağırlanarak, protokolle birlikte misafir edileceği de ifade edildi.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Ortak Kültür Komisyonu aracılığıyla KKTC’de görev süresini tamamlayan öğretmenlere veda

Published

on

By

Bakanlıklar arası Ortak Kültür Komisyonu kararıyla KKTC Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullarda beş yıl boyunca görev yapan ve görev süresini tamamlayan öğretmenlere veda töreni düzenlendi.

Milli Eğitim Bakanlığı’ndan verilen bilgiye göre, Girne Öğretmenevi’nde gerçekleşen tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.

Törene Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Celile Eren Ökten, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliği Eğitim Müşaviri Mithat Tekçam, Bakanlık bürokratları ve öğretmenler katıldı. 

Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri yaptığı konuşmada, beş yıl önce öğretmenleri “hoş geldiniz” diyerek karşıladığını, bugün ise uğurlamanın kendisine nasip olduğunu söyledi.

Büyükelçi Başçeri, öğretmenlerin görev süresince üstlendikleri sorumluluğun sıradan bir eğitim faaliyeti olmadığını belirterek, “Beş yıl önce söylediğim gibi, burada yaptığınız görev çok önemli, tarihi bir misyon. 1950’li yıllardan bu yana süren Kıbrıs Türkü’nün varoluş mücadelesinde, Türkiye Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitim neferleri her zaman Kıbrıs Türkü’nün yanında olmuştur.” dedi.

Kıbrıs Türk halkının kültürünü, dilini ve dinini yaşatmak için verdiği mücadelede, öğretmenlerin beş yıl boyunca önemli katkılar sunduğuna işaret eden Başçeri, tüm öğretmenlere teşekkür ederek, bundan sonraki yaşamlarında başarılar diledi.

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu da öğretmenlere hitap ederek, Kıbrıs’ta görev yapan öğretmenlerin sadece bilgi için değil, milli bir görevle adaya geldiklerini vurguladı.

Öğretmenlerden, geldiklerinde Kıbrıs’ı tanıdıkları gibi, giderken de burada gördüklerini anlatmalarını isteyen Çavuşoğlu, Kıbrıs’a ilk öğretmenlerin 1942 yılında gelmeye başladığını hatırlattı.

Kendi öğretmenlik yıllarında da Türkiye’den gelen öğretmenlerle aynı apartmanda kaldığını ve hala görüştüğünü belirten Çavuşoğlu, “Buraya bir büyükelçi gibi geldiniz, şimdi de bizim büyükelçimiz olarak Türkiye Cumhuriyeti coğrafyasına gitmenizi istiyoruz.” diye konuştu.

Çavuşoğlu, öğretmenlerin mesleki katkılarından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Yaşamınızda iz bırakan mutlaka Kıbrıslı Türk insanlar vardır, ya da siz onların yaşamlarında iz bıraktınız. Bizim en büyük reklamımız sizler olacaksınız.” ifadelerini kullandı.

Kıbrıs Türk halkının 450 yıldır dilini, dinini, kültürünü koruyarak yaşadığı topraklarda dimdik ayakta durduğunu ifade eden Çavuşoğlu, “Bu halk Türk milletinin ayrılmaz ve korkmaz bir parçasıdır. Anavatan Türkiye ile birlikte geleceğe yürüme konusunda söz verenler, bunun için mücadele edenler vardır. Gerçek olan; hiçbir zaman ayrılmadık, bundan sonra da ayrılmayacağız.” dedi.

Birliğin yasalarla değil gönül bağıyla güçlendiğine dikkat çeken Çavuşoğlu, “Bunu gelecek nesillere aktarmak hepimizin borcudur.” dedi. Konuşmasını “İyi ki geldiniz, iyi ki hizmet ettiniz, iyi ki buluştuk, iyi ki varsınız” sözleriyle tamamlayan Bakan Çavuşoğlu, Anadolu halkına ve çocuklarına sevgi ve selam gönderdi.

Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Celile Eren Ökten de beş yıl boyunca sabırla, azimle, gayretle hizmet eden öğretmenlere teşekkür etti.

“Bizim yolumuzu açtınız, destek oldunuz.” diyen Ökten, bunun bir hizmet yarışı, bayrak yarışı olduğunu söyledi. Bunun bir veda değil bir devam olduğunu vurgulayan Ökten, “Burada bir virgül koyuyoruz ve başka yerlerde yine insanlığa, milletimize hizmet etmek için var olacağız.” ifadelerini kullandı.

Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliği Eğitim Müşaviri Mithat Tekçam da öğretmenlere teşekkür ederek, beş yıl boyunca sadece ders anlatmakla kalmayıp, sevgiyle, sabırla, anlayışla iz bıraktıklarını belirtti.

Öğretmenlerin KKTC ve Türkiye arasında kurulan gönül köprüsünün en sağlam taşlarından biri olduğunu vurgulayan Tekçam, “Sadece birer eğitimci değil aynı zamanda birer kültür elçisi, birer aile ferdi oldunuz. Öğrencilerinizin yüreğinde bıraktığınız izler, arkadaşlarınızla güçlenen bağlar, bu ülkeye kattığınız değerler hiç kuşkusuz yıllar geçse de silinmeyecektir.  Bugün burada sizlere hoşça kalın diyoruz ama bu bir vedadan çok bir teşekkürdür.” diye konuştu.

Etkinlikte, açılış konuşmasını öğretmenler adına yapan Salim Yurdakan ise “Aynı kaderi paylaşan, aynı dili konuşan, mazisi bir olan çocuklarımızla ve onların değerli aileleriyle bir arada çocuklarımızın aydınlık yarınlarına yürümelerine şahitlik ettik.” dedi.

Yurdakan, KKTC’de kurdukları dostlukları, gelenekleri, kültürü, tarihi yerleri,  yaşanan unutulmaz vatan savunmalarını ve iki ülke arasındaki kardeşliği de yanlarında götürdüklerini vurgulayarak “Ümit ediyoruz ki yollarımız hiç ayrılmayacak, farklı coğrafyalarda olsak da aynı ilke ve hedef doğrultusunda, aynı yolda birbirimize destek olarak yürümeye devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından öğretmenlere belge ve plaketleri takdim edildi.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

ODTÜ KKK mezuniyet töreni yapıldı

Published

on

By

Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kuzey Kıbrıs Kampüsü (ODTÜ KKK), Rauf Raif Denktaş Kültür ve Kongre Merkezi’nde mezuniyet töreni yapıldı.

ODTÜ KKK’dan verilen bilgiye göre, etkinlik, İstiklal Marşı ve saygı duruşuyla başladı. Ardından sahneye çıkan mezun adayları konuşmalar yaptı. ODTÜ KKK yöneticilerinin de yaptığı açılış konuşmalarının ardından, ODTÜ KKK Tanıtım Filmi izlendi.

Gecede, üniversitede 10 ve 20 yıllık hizmet süresini dolduran akademik ve idari personele plaket takdimi oldu. Etkinlik, Myrrha Trio’nun konseriyle sona erdi.

 

Devamını Oku

Trending

Reklam