Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Üstel BALKANTÜRKSİAD toplantısında konuşma yaptı: “Kıbrıs Türk halkı 1950’lerden beri varoluş mücadelesi veriyor”

Published

on

Başbakan Ünal Üstel, 20 Temmuz 1974’ten itibaren Kıbrıs Türkünün ekonomi, sosyal yaşantı ve altyapı zenginlikleriyle bugünlere gelmesini fedakar ve cefakar iş insanlarına borçlu olduğunu belirterek, “Biz bugün buralarda sesimizi duyurabiliyorsak yine en büyük destekçimiz Türkiye Cumhuriyeti.” dedi.

Başbakan Ünal Üstel ve Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Türkiye Bursa’da düzenlenen Balkan Rumeli Sanayicileri Derneği’nin (BALKANTÜRKSİAD) 33. Sinerji Toplantısı’na katılarak konuşma yaptı.

Üstel, Kıbrıs Türk halkının 1950’lerden beri varoluş mücadelesi verdiğini söyledi.

KKTC’nin 1974’teki Barış Harekatı ile özgürlüğüne kavuştuğunu belirten Üstel, dönemin Başbakanı Bülent Ecevit ve Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan’ı andı.

Üstel, iş insanı Salih Kayım ve ailesine Kıbrıs’a katkılarından dolayı teşekkür ederek, şöyle konuştu:

“Rumların ve Yunanlıların ne olduğunu en iyi tanıyan bizim iş insanlarımızdır. Her gittikleri tanıtım fuarlarında Rumların ve Yunanlıların baskısını gördüler ama hiçbir zaman korkmadılar, yılmadılar. Dünyanın her yerine gittiler, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanıttılar. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde ne yaptıklarını kahramanca sergilediler. 20 Temmuz 1974’ten itibaren Kıbrıs Türkü gerek ekonomisiyle, gerek sosyal yaşantısıyla gerekse altyapı zenginlikleriyle bugünlere geldiyse fedakar ve cefakar iş insanlarıyladır. Bugün buralarda sesimizi duyurabiliyorsak yine en büyük destekçimiz Türkiye Cumhuriyeti. Türkiye Cumhuriyeti bizim ana vatanımız. Görüyorsunuz (Filistin’de), çocukları yakıyorlar, kadınları bombalar altında öldürüyorlar ama dünya nerede? Duyarsız. Biz o günleri geçirdik, bugünlere geldik. Bundan sonrası bizim için hep ileridir.”

Üstel, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin lokomotif sektörünün turizm olduğuna dikkati çekerek, “(KKTC) Ayrıca bir eğitim adası bunun yanında her geçen gün büyüyen inşaat sektörü. Tarımı, hayvancılığı, doğası ve kültürüyle bütünleşen bir ada.” diye konuştu.

-Ataoğlu

Programda konuşan Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu da Kıbrıs Barış Harekatı’nı anımsatarak, şunları kaydetti:

“Toplu katliam çukurları dediğimiz o çukurlar bizim köyümüzde de hazırlanmıştı. Eğer ben bugün buradaysam ve sizlerle berabersem, o gün canımı Ana Vatan Türkiye’mden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gelen Mehmetçiğe borçluyum. Ana vatanıma borçluyum. Eğer bugün bu canımı Ana Vatanım için vermem gerekirse vermeye hazırım. Onun için gelin hep birlikte Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne sahip çıkalım.”

Programda Bursa Vali Vekili Salih Altun, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve iş insanı Salih Kayım da konuşma yaptı.

Konuşmaların ardından katılımcılara günün anısına hediyeler takdim edildi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Öztürkler:Hristodulidis’in Türk yargısının kararları hakkındaki açıklaması, yargı bağımsızlığına ve halkımızın güvenliğine ciddi saygısızlık

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı’nın, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yargısının casusluk suçlamasıyla tutukladığı beş Kıbrıslı Rum hakkında verdiği kararı “yasa dışı, korsanca ve faşist” gibi ağır ve kabul edilemez ifadelerle eleştirmesinin hem yargı bağımsızlığına hem de KKTC halkının güvenliğine yönelik ciddi bir saygısızlık olduğunu vurguladı.

Öztürkler, “KKTC yargısı, uluslararası hukuk ve insan hakları ilkeleri doğrultusunda, somut delillere dayanarak kararlar almakta ve hukuk devleti ilkesine bağlı şekilde görevini sürdürmektedir. Bu süreci eleştirirken kullanılan sert ve yapıcı olmayan dil, karşılıklı anlayışı zedelemekte ve bölgedeki tansiyonu daha da yükseltmektedir.” ifadelerini kullandı.

Bu tür söylemlerin yalnızca hukuki süreci hedef alan bir propaganda girişimi değil; aynı zamanda Kıbrıslı Türkleri sindirme, korkutma ve KKTC yargısının itibarını zedeleme amacı taşıyan bilinçli bir tutum olduğunu vurgulayan Öztürkler, “ Ancak unutulmamalıdır ki, Kıbrıs Türk halkı geçmişte hiçbir tehdide boyun eğmemiştir; bugün de hiçbir baskı, suçlama ya da dayatma karşısında geri adım atmayacaktır.” dedi.

Rum liderin, yaşanan olayda asıl mağdurun Kıbrıslı Türkler olduğunu öne sürmesi ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı halkına karşı ilgisiz olmakla suçlamasının, gerçeklikten uzak ve siyasi etikle bağdaşmayan bir yaklaşım olduğunu söyleyen Öztürkler şöyle devam etti:

“Sayın Cumhurbaşkanımız Tatar, Kıbrıs Türk halkının haklarını ve çıkarlarını kararlılıkla savunmakta; toplumun güvenliği, huzuru ve adalet duygusunun güçlenmesi için gereken tüm adımları atmaktadır.

Rum Yönetimi’nin, vatandaşlarını hukuk dışı eylemlerden uzak durmaya teşvik etmesi gerekirken, yargı sürecini itibarsızlaştırmaya çalışması asla kabul edilemez.

Kıbrıs Türk halkı, kendi devletine, kurumlarına ve adalet sistemine güven duymaktadır. Bu güveni zedelemeye yönelik söylem ve davranışlara kimsenin hakkı yoktur.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Boğazköy’de trafik kazası: 1 ölü 3 yaralı

Published

on

By

Boğazköy’de saat 05.30’da sürücüsünün direksiyonun hakimiyetini kaybederek bir evin bahçe duvarı ile ağaca çarpması nedeniyle gerçekleşen trafik kazasında kazada 1 kişi öldü, 3 kişi yaralandı.

Polis Basın Subaylığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Boğazköy’de Atatürk Caddesi üzerinde, Adil Muti Havare, (E-22) yönetimindeki KE 288 plakalı salon araç ile kuzey istikametine doğru seyrettiği sırada sola meyilli viraja geldiğinde, dikkatsizliği sonucu direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun solundan dışarıya çıkıp bir ikametgahı çevreleyen bahçe duvarı ile servi ağacına çarptı.

Kaza sonucu ağır şekilde yaralanan araç sürücüsü Adil Muti Havare kaza yerinde yaşamını yitirdi.

Kazada yaralanan Elif Eda Kırğıl (K-18), Büşra Kırğıl (K-22) ve Sabri Kenan Kahiloğulları (E-21) Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

Elif Eda Kırğıl kalça ve omur kemiği kırıkları teşhisi nedeniyle, Büşra Kırğıl ile birlikte Acil Servis’te müşahade altına alınırken, Sabri Kenan Kahiloğulları sağ el bileği, kaburga ve sağ omuz kırıkları ile akciğer kanaması teşhisi nedeniyle, yapılan müdahalenin ardından Genel Cerrahi Yoğun Bakım Servisi’nde müşahede altına alındı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar: Bu zihniyet değişmedi, değişmeyecek

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Rum lider Nikos Hristodulidis’in, KKTC mahkemelerinin yasalar kapsamında aldığı kararı “korsanlık” diye nitelemesinin, Kıbrıs Türk Halkına ve bağımsız yargısına yapılmış açık bir hakaret olduğunu söyledi.

Hristodulidis’in açıklamlarına sert şekilde yanıt veren Cumhurbaşkanı Tatar, “Bu tür açıklamalar, karşılıklı saygıyı, eşitliği ve hukuk zeminini reddeden bir zihniyetin dışavurumudur. Gerginliği, tasarladığı gündemlerle yaratıp tırmandıran Rum lider, özellikle Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri ile gerçekleştirdiğimiz her yapıcı temasın hemen ardından tutuklama ve korku yayma siyasetini bilinçli şekilde devreye sokmaktadır. Kıbrıs Türk Halkını toptan tehdit eden ve yargımızı hedef alan bu yaklaşım, muhatabımızın gerçek niyetini açıkça ortaya koymaktadır” dedi.

“Rum liderliğinin uzun süredir düşmanlık siyasetlerini ileriye götürmek için ülkemizden yasa dışı yollarla bilgi, belge ve teknik ölçümlerle veri topladığı bilinen bir gerçektir” ifadesini kullanan Tatar, bu verilerin, Rum polis teşkilatı aracılığıyla kendi mahkemelerinde delil olarak sunulduğunu vurguladı.  Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, şimdi verilen tepkilerin, Rum liderin bu hukuk dışı faaliyetlerinin açığa çıkmasından ve yargı önünde sorgulanmaya başlanmasından kaynaklandığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Tatar açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Açık söylüyoruz, uluslararası polis mekanizmalarını Kıbrıslı Türklere karşı baskı aracı gibi kullanan bu düşmanca anlayış, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından tanınan Taşınmaz Mal Komisyonu’nu da yok saymaya çalışmaktadır. Hukuki çözüm yollarını görmezden gelerek bunu hazmedemeyen, karşılığında ise Kıbrıs Türk Halkını hedef alan bu siyaset, yeni değildir.

Cumhurbaşkanı olarak daha önce de ifade ettim. Kıbrıs Türk Halkını hedef alan, sistematik baskı kurmaya çalışan bu anlayış, korkuya ve yıldırmaya dayalı bir terör siyasetidir. Bu siyaset, ne hukukla ne insanlıkla bağdaşır. Halkımızı korkutarak bir yere varabileceklerini zannedenler, büyük bir yanılgı içerisindedirler.

Şimdi aynı zihniyet bir kez daha devrededir. Mahkemelerimizi hedef almakta, kurumlarımızı itibarsızlaştırmaya çalışmaktadır. Kıbrıs Türk Halkını topluca tehdit eden, her gelişmeyi bir düşmanlık fırsatına çeviren bu tutumu reddediyoruz. Bu saldırgan dili esefle kınıyor ve aynen iade ediyorum.”

 

Devamını Oku

Trending

Reklam