İsias Otel’de kusuru bulunan kamu görevlileri davasının ikinci duruşması bugün yapılıyor.

Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde saat 10.30’da başlayacak ikinci duruşmada, İsias Otel’e yapı ruhsatı verildiğinde Adıyaman Belediyesi Yapı Kontrol Birimi’nde görevli ve Yapı Ruhsatında Proje Kontrollerinden sorumlu Dönemin Belediye Başkan Yardımcısı Osman Bulut, Ruhsat Büro Şefi Bilal Balcı, Plan Proje/İmar Müdürü Mehmet Salih Alkayış ve daimi işçi Abdurrahman Karaaslan, 1993 ruhsatında İmar Müdürü Yusuf Gül ve daimi işçi, Ruhsat Büro Teknisyeni Fazlı Karakuş yargılanıyor.

Kamu görevlileri davası için iddianame “Bilinçli taksir” suçlamasıyla yapılmıştı.

Duruşma öncesinde mahkeme önünde toplanan Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği ve Rehberler İçin Adalet Platformu’ndan aileler ile Başbakan Ünal Üstel basın açıklaması yaptı.

Aileler her mahkemede olduğu gibi depremde kaybettikleri canlarının fotoğraflarını mahkeme girişine dizdi. Ayrıca “Turist rehberleri adalet istiyor”, “İsias inşaat sektörünün felaketidir”, “Şampiyon Melekler olası kast diyor”, “Adalet olası kast ile gelecek”, “eksik belgelerle ruhsat verenler suçludur”, Birlikte daha güçlüyüz”, “çıkarlarınız uğruna yok ettiğiniz hayatların hesabını vereceksiniz”, “ kader değil cinayet”, “kusur yoksa sevdiklerimiz nerede”, “Turizm Bakanlığı nerede” pankartları açıldı.

Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği ve Rehberler İçin Adalet Platformu adına konuşmayı Ruşen Yücesoylu Karakaya yaptı.

Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Karakaya, adalet arayışlarında yeni bir eşiğe daha geldiklerini ifade ederek, 890 gündür çocuklarının yokluğunda kahrolduklarını ve adalet istediklerini vurguladı.

Karakaya,, “6 Şubat 2023’te, evlatlarımızı, sevdiklerimizi elimizden alan Grand İsias Otel davasında, kamu görevlilerinin yargılanacağı ceza davasının ikinci duruşması öncesindeyiz. Biz aileler, bir kez daha kalbimizi gömdüğümüz bu topraklara adalet talebimizi haykırmak için geldik” dedi.

Yaşananın deprem değil, bir cinayet olduğunu söyleyen Karakaya, bu cinayetin sadece otel sahiplerince değil; bu binaya göz yuman, denetlemeyen, imza atan kamu görevlileri işbirliğinde işlendiğini söyledi.

İsias’ın saniyeler içinde yerle bir olmasının sorumluluğunun sadece müteahhitlerde ve otel sahiplerinde olmadığını vurgulayan Karakaya, görevini kasıtlı ihmal eden kamu görevlilerinin de suçlu olduğunu kaydetti.

-“Gerçek adaletin adı olası kasttır”

Kamu görevlilerinin yargılandığı bu davada, tutukluluk taleplerini bir kez daha yinelediklerini ifade eden Karakaya, adaletin yerini bulabilmesi kamu görevlilerinin tutuklu yargılanması gerektiğini söyledi.

“Aksi takdirde, kamu vicdanı bu sorumlulardan hesap sorulduğuna asla inanmayacaktır” şeklinde konuşan Karakaya, ancak ne yazık ki, sadece kamu görevlileriyle ilgili davada değil, 1. Ceza davasında yaşananlarla da her gün adalete olan güvenlerini yitirdiklerini kaydetti.

-“Hasan Aslan hala dışarda..Hemen tutuklanması gerek”

Karakaya sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hasan Aslan’ın hâlâ dışarıda olması ve temyize başvurması adaletin ruhunu yaralamaktadır. Bu kişinin hemen tutuklanması gerekmektedir.

Mahkeme süresi boyunca defalarca tutuklu yargılama talep etmemizin önemini şu anda yaşadıklarımızla içimiz parçalanarak izliyoruz.

Ahmet Bozkurt’un sözde sağlık raporlarıyla hastaneye sevk talep etmesi ise adaleti alenen istismar etmektir.

Adaleti kaçmak için bir araca çeviren bu girişimler, biz aileleri derin bir hayal kırıklığına sürüklemektedir. Bu girişimler karşısında asla sessiz kalmayacağız.”

-“Mücadele başka çocuklar ölmesin başka anneler mezar taşlarına sarılmasın diye”

Bu davanın sadece kendilerinin değil, tüm Türkiye’nin, tüm vicdan sahibi insanların davası olduğunu vurgulayan Karakaya, mücadelelerinin başka çocuklar ölmesin başka anneler mezar taşlarına sarılmasın diye olduğunu kaydetti.

Karakaya sözlerini şöyle tamamladı:

“Bugün buradan bir kez daha haykırıyoruz: Tüm sorumlular olası kastla yargılanmalı, tutuklu yargılanmalı ve en ağır cezalarla cezalandırılmalıdır.

Biz, 890 gündür çocuklarımızın yokluğunda kahroluyoruz ve adalet istiyoruz.

Şampiyon Melekler’in ve rehberlerimizin adaleti için son nefesimize kadar buradayız. Biz geri adım atmayız.”

Başbakan Ünal Üstel, İsias Otel davasının yalnızca geçmişin hesabını değil, geleceğin güvenliğini de ilgilendiren bir dönüm noktası olduğunu ifade ederek, eksiksiz ve tam bir adalet istediklerini vurguladı.

“Unutmadık, unutturmayacağız” diyen Başbakan Üstel, Şampiyon Meleklerin adalet mücadelesinin aynı zamanda insanlık onurunun da mücadelesi olduğunu vurguladı.

Üstel, “Biz Türkiye Cumhuriyeti adaletine güveniyoruz. Yargının bu gerçekleri göz ardı etmeyeceğine ve kamu vicdanını tatmin edecek şekilde karar vereceğine inanıyoruz.” dedi.

İsias Otel”de kusuru bulunan kamu görevlileri davasının ikinci duruşması öncesi mahkeme önünde basın açıklaması yapan Başbakan Üstel,

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti hükümeti olarak, Adıyaman’da devam eden Grand İsias Otel davası sürecini en başından bu yana dikkatle ve hassasiyetle takip ettiklerini kaydetti.

Bu kapsamda bir kez daha Adıyaman’da bulunduklarını ifade eden Başbakan Üstel, Kıbrıs Türk halkının davayı tek yürek halinde izlediğini söyledi. Başbakan Üstel, “Bizlerin burada bulunması, bu büyük acıyı yaşayan ailelerimizle aynı hissiyatı taşıyan bir devletin ve halkının, ailelerin yanında dimdik durma iradesidir.” dedi.

-“Bu acı, her vicdan sahibi insanın ortak yüküdür.”

Davayı Başbakan olarak değil, acıyı yüreğinde hisseden bir baba olarak izlediğini söyleyen Başbakan Üstel, isias’ta toplam 72 kişinin hayatını kaybettiğini, kayıplardan 35’nin ise öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz ve aileleriniz olduğunu söyledi. Başbakan Üstel, “Bu acı, her vicdan sahibi insanın ortak yüküdür.” şeklinde konuştu.

Depremde yitirilen çocukların herkesin evlatları ve ülkenin geleceği olduğunu ifade eden Başbakan Üstel, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Onlar bizim için sadece ‘Şampiyon Melekler ‘ değil; aynı zamanda adaletin, vicdanın ve insanlığın sembolü haline gelmişlerdir. Kıbrıs Türk halkı bu acıyı ilk günkü gibi yüreğinde taşımaktadır. Ailelerimizin gösterdiği sabır ve kararlılık ise hepimize örnek olmaktadır.”

Süreci, insani bir sorumluluk, vicdani bir görev ve hukuki bir takip bilinciyle yürüttüklerini anlatan Başbakan Üstel, Başbakanlık olarak, yaklaşık iki yıldır devam eden tüm dava süreçlerine verdikleri destek ve yaptıkları katkıların, konuya hangi çerçevede yaklaştıklarının somut kanıtı olduğunu söyledi.

-“İhmalin bedeli sadece yıkılan bir bina değil, kaybedilen hayatlar”

Yaşananların sanıkların “bilinçli taksir” kapsamında değil; “olası kast”la yargılanmalarını gerektirecek düzeyde ağır ve zincirleme ihmaller sonucu olduğunu düşündüklerini vurgulayan Başbakan Üstel, bu davanın sadece geçmişin hesabını değil, geleceğin güvenliğini de ilgilendiren bir dönüm noktası olduğunu kaydetti.

Üstel sözlerini şöyle sürdürdü: “Zira bu davadan çıkacak sonuç, ileride yaşanabilecek doğal afetlerin birer felakete dönüşmemesi için de caydırıcı ve belirleyici bir nitelik taşıyacaktır.

İhmalin bedeli sadece yıkılan bir bina değil, kaybedilen hayatlardır.

Biz Türkiye Cumhuriyeti adaletine güveniyoruz. Yargının bu gerçekleri göz ardı etmeyeceğine ve kamu vicdanını tatmin edecek şekilde karar vereceğine inanıyoruz.”

Başbakan Ünal Üstel, suçluların yasaların öngördüğü şekilde en ağır cezayı almasının sadece ailelere değil; bu milletin ortak vicdanına karşı da bir yükümlülük olduğunu vurguladı.

Hukukun üstünlüğüne ve yargı bağımsızlığına saygılarının tam olduğunu dile getiren Başbakan Üstel, “Ancak adaletin hızla, tarafsızlıkla ve hakkaniyetle işlemesi yönündeki beklentimizi kamuoyu önünde ifade etmek de görevimizdir.” dedi.

Başbakan Ünal Üstel, başta Şampiyon Melekler olmak üzere, asrın deprem felaketinde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, ailelerine ve sevenlerine sabır, metanet ve güç diledi.

New York, İtalya ve Malta’da “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü”nde anma programı ve törenleri yapıldı.

Türkevi’nde, New York Başkonsolosu Büyükelçi Muhittin Ahmet Yazal’ın ev sahipliğinde gerçekleşen programda, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) New York Temsilcisi Mehmet Dana, Konya Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, yerli ve yabancı diplomatik misyon çalışanları ile sivil toplum kuruluşlarından temsilciler ve vatandaşlar katıldı.

Başkonsolos Yazal, 15 Temmuz’un önemine değinerek, “Pek çok milletin ömründe böyle önemli hadiseler vardır, biz öyle bir milletiz ki tarihimiz boyunca defalarca böyle hadiselerden alnımızın akıyla çıkmışız. 15 Temmuz da işte öyle bir gündü.” dedi.

Darbe girişimini anlatan video gösteriminin ardından 15 Temmuz sergisi davetliler tarafından gezildi.

-Roma ve Malta’da da anma programları

Roma’da Türkiye’nin Roma Büyükelçisi Elif Çomoğlu Ülgen’in büyükelçilikte ev sahipliği yaptığı anma törenine, Azerbaycan’ın Roma Büyükelçisi Rashad Aslanov, Türkiye’nin Vatikan Büyükelçiliği Geçici Maslahatgüzarı Elif Okutucu ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Roma Temsilcisi Mustafa Kemal Beyazbayram’ın aralarında bulunduğu diplomatlar ve ilgililer katıldı.

Büyükelçi Ülgen, törendeki konuşmasında, 15 Temmuz Şehitleri’ni saygıyla andığını belirterek “(15 Temmuz) Gerçekten bunun nasıl büyük bir felaket olduğunu ve bu felaketin üstesinden gelmekte ne kadar mahir olduğumuzu gördüm.” dedi.

Malta’daki tarihi Türk Şehitliği’nde, “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” dolayısıyla anma töreni düzenlendi.