Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Libya, Türkiye ile 2019’da imzaladığı Muhtırayla belirlediği kıta sahanlığını BM’de tescil etti

Published

on

Libya, Türkiye ile 2019’da imzaladığı deniz yetki alanlarının belirlenmesine ilişkin Mutabakat Muhtırasında belirlenen kıta sahanlığını Birleşmiş Milletlere (BM) sunduğu Nota ile tescil etti.

AA’nın haberine göre Libya’nın BM Daimi Temsilcisi tarafından BM Genel Sekreterine hitaben Akdeniz’de kıta sahanlığının belirlenmesine ilişkin 27 Mayıs’ta yazdığı Nota, BM’nin internet sitesinde dün yayınlandı.

BM’nin internet sitesinde yayınlanan Notada, Libya’nın Akdeniz’deki kıta sahanlığını gösteren ayrıntılı haritaya yer verildi.

Notada, “Libya devletinin BM Daimi Temsilciliği, Libya devletinin Akdeniz’deki kıta sahanlığının dış sınırlarına ilişkin resmi bildirimini ve bu konudaki resmi tutumunu özetleyen ayrıntılı bir harita ile işbu ekte iletmekle onur duyar.” ifadeleri kullanıldı.

Türkiye ile Libya arasında 2019’da imzalanan deniz yetki alanlarının belirlenmesine ilişkin Mutabakat Muhtırasına işaret edilen Notada şu ifadelere yer verildi:

“Libya ile Türkiye 27 Kasım 2019 tarihinde Akdeniz’de deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin bir Mutabakat Zaptı imzalamıştır. Bu Mutabakat Zaptı, 11 Aralık 2019 tarihi itibarıyla Birleşmiş Milletler Antlaşması’nın 102. Maddesi uyarınca BM Sekreterliğinde usulüne uygun olarak tescil edilmiş olup, uluslararası hukuka dayalı olarak varılan hakkaniyetli bir çözüm teşkil etmektedir.

Ne Yunanistan ne de Mısır, uluslararası hukuka uygun olarak Libya ile Türkiye arasında sınırlandırılan deniz alanlarında egemenlik haklarına sahiptir.”

– Yunanistan ile Mısır arasındaki anlaşma geçersizdir

Libya ile Türkiye arasında imzalanan 2019’daki Mutabakat Muhtırasının Yunanistan ve Mısır arasında münhasır ekonomik bölgelerin sınırlandırılmasına ilişkin 2020’de imzalanan anlaşmayı geçersiz kıldığı kaydedilen Notada, “(Mısır ve Yunanistan arasındaki) Bu anlaşma, BM Deniz Hukuku Sözleşmesi dahil olmak üzere uluslararası hukukla, özellikle de hakkaniyet ilkesiyle bağdaşmamaktadır.” ifadeleri kullanıldı.

Libya Notasında, Yunanistan ve Mısır’ın 2014, 2021 ve son olarak Nisan 2024’te hidrokarbon arama faaliyetleri için ruhsat alanlarını tanımlama ve verme girişimlerinin Libya’nın Akdeniz’deki egemenlik haklarını ihlal ettiği vurguladı.

– Yunanistan 2022’den bu yana, Libya’nın egemenlik haklarını tamamen hiçe sayıyor

Yunanistan’ın Girit’in güneyinde hidrokarbon arama çalışmalarına onay vermesinin Libya’nın Akdeniz’deki egemenlik haklarını ihlal ettiği aktarılan Notada, “Yunanistan özellikle 26 Kasım 2022’den bu yana, Libya’nın egemenlik haklarını tamamen hiçe sayarak ve karşı kıyıya sahip devletler arasında kıta sahanlığının sınırlandırılmasına ilişkin BM Deniz Hukuku Sözleşmesi dahil olmak üzere uluslararası hukukun yerleşik kural ve uygulamalarını ciddi şekilde ihlal ederek, söz konusu açık deniz ruhsat alanlarında tek taraflı arama ve sondaj faaliyetlerine devam etmektedir.” ifadeleri yer aldı.

Yunanistan Dışişleri Bakanlığı ile Yunanistan Çevre ve Enerji Bakanlığının 16 Nisan 2025’te açıkladığı Yunanistan Deniz Mekansal Planının (DMP) bazı alanlarının Libya’nın Akdeniz’deki deniz yetki alanlarını ihlal ettiği kaydedildi.

Libya’nın Notasında ayrıca, “Yunan DMP haritasının güney kısmındaki bazı alanlar, Libya’nın uluslararası hukuka göre fiilen ve başlangıçta egemenlik haklarına ve yargı yetkisine sahip olduğu Akdeniz’deki Libya kıta sahanlığını ihlal etmektedir. Yunan DMP’nin Libya üzerinde herhangi bir hukuki etkisi yoktur.” ifadeleri kullanıldı.

Libya daha önce BM Genel Sekreterliğine gönderdiği ve BM’nin sitesinde yayınlanan başka bir Notayla Yunanistan’ın Girit’in güneyindeki deniz alanlarında hidrokarbon arama ve işletme ihalesine çıkmasına itiraz etmişti.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Güneş Sistemi’nin kıyısında garip bir ‘fosil dünya’ keşfedildi

Published

on

By

Gökbilimciler, Güneş Sistemi’nin uzak sınırlarında “Ammonite” adı verilen gizemli bir gökcismi keşfetti.

Ammonite, Neptün’ün ötesinde yer alan ve Trans-Neptunian Object (TNO) olarak sınıflandırılan bir cisim. Ancak onu özel kılan, yörüngesinin son derece eliptik olması.

Bu özelliğiyle, tıpkı Sedna gibi yalnızca üç benzeri daha bulunan Sednoid grubuna dahil edildi. Sednoid’ler, Güneş’e en yakın geçiş noktaları (perihelion) 60 astronomik birimin (au) çok üzerinde olan nadir nesneler.

Gökbilimciler, bu nesnelerin yörüngelerini açıklamak için Gezegen Dokuz adını verdikleri, henüz keşfedilmemiş büyük bir gezegenin varlığını öne sürüyor. Ancak Ammonite’in yörüngesi, mevcut Sednoid’lerden farklılık gösteriyor. Araştırmacılara göre bu durum, Gezegen Dokuz hipotezini daha da karmaşık hâle getiriyor.

4.5 milyar yıldır değişmeyen yörünge

Ammonite’in yörüngesi, bilgisayar simülasyonlarına göre Güneş Sistemi’nin oluşumundan bu yana, yaklaşık 4.5 milyar yıldır kararlı bir şekilde seyrediyor. Nesne ilk kez 2023 yılında Subaru Teleskobu’yla tespit edildi, ancak kesin tanımlama 2024’te Kanada-Fransa-Hawaii Teleskobu ve arşiv verileriyle doğrulandı.

Keşif, FOSSIL (Formation of the Outer Solar System: An Icy Legacy) adlı gözlem programı kapsamında yapıldı. Program, Güneş Sistemi’nin uzak bölgelerindeki buzul nesneleri araştırmayı amaçlıyor.

“Q-boşluğu”nu dolduran ilk nesne

Ammonite, şimdiye kadar gözlemlenememiş bir yörünge bölgesinde yer alıyor. Bu bölge, gökbilimcilerin “q-gap” adını verdiği ve neden boş kaldığı bilinmeyen bir yörünge aralığını temsil ediyordu. Araştırmanın yazarlarına göre, Ammonite bu boşluğu doldurarak önemli bir eksik halkayı tamamladı.

Yeni sorular doğuruyor

Çalışmanın ortak yazarı Dr. Yukun Huang’a göre, Ammonite’in yörüngesinin diğer Sednoid’lerle uyuşmaması, Gezegen Dokuz’un varlığını sorgulayan bir durum olabilir. Huang, bu nesnelerin oluşumunda, zamanında Güneş Sistemi’nde bulunan ama sonra dışarı atılan bir gezegenin etkili olabileceğini öne sürdü.

Ayrıca, bazı teorilere göre bu tür uzak nesneler; Güneş’in yıldız kümesi içindeki erken döneminde başka yıldızlarla yaşanan etkileşimler, hatta başka sistemlerden yakalanmış cisimler sonucu oluşmuş olabilir.

Gezegen Dokuz ortaya çıkabilir mi?

Ammonite’in keşfi, Gezegen Dokuz’un yörüngesini daraltıyor ve muhtemel saklanma alanlarını azaltıyor. Gökbilimciler henüz bu varsayımsal gezegeni gözlemleyemedi, ancak umutlar yeni nesil teleskoplarda.

Vera Rubin Gözlemevi, yakında on yıl sürecek LSST (Legacy Survey of Space and Time) projesine başlayacak. Bu teleskop, Güneş Sistemi’ndeki en karanlık ve zor tespit edilen nesneleri gözlemlemek için tasarlandı. Eğer Gezegen Dokuz gerçekten varsa, Rubin bu bilinmeyen devi ortaya çıkarabilecek en güçlü aday olabilir.

Devamını Oku

Dünya

Madrid’de devam eden orman yangınlarından kaynaklanan duman gökyüzünü kapladı

Published

on

By

İspanya’nın başkenti Madrid’de henüz kontrol altına alınamayan orman yangınlarından kaynaklanan duman, gökyüzünü kapladı.

Madrid’in 50 kilometre güneybatısında yer alan Mentrida kasabası civarında orman yangını çıktı.

Yaklaşık 3 bin hektarlık alanın kül olduğu yangından kaynaklanan duman, Madrid’de gökyüzünün tamamen kaplanıp turuncu bir görüntünün oluşmasına yol açtı.

Yangınların henüz kontrol altına alınamadığını belirten yetkililer, vatandaşlara evlerinde kalmalarını ve pencerelerini kapatmalarını tavsiye etti.

Devamını Oku

Dünya

BM: 18 Mart’tan bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişi yerinden edildi

Published

on

By

Birleşmiş Milletler (BM), mart ayında İsrail’in ateşkesi bozmasından bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişinin yerinden edildiğini bildirdi.

BM Genel Sekreter Sözcü Yardımcısı Stephanie Tremblay, günlük basın toplantısında gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Bölgedeki meslektaşlarından edindiği bilgiyi aktaran Tremblay, sadece 8-15 Temmuz’da Gazze’de 11 bin 500 kişinin yerinden edildiğini belirtti.

Tremblay, diğer taraftan 18 Mart’ta İsrail’in ateşkesi bozmasından bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişinin yerinden edildiğini söyledi.

Gazze’de hemen hemen herkesin yerinden edildiğine dikkati çeken Tremblay, bazı kişilerin birkaç kez yerinden edildiğini vurguladı.

– “İbadethanelere yönelik saldırılar kabul edilemez”

Tremblay, BM Genel Sekreteri’nin Gazze kentinin kuzeyinde yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı Kutsal Aile Kilisesi’ne (Latin Manastırı) yönelik saldırıyı şiddetle kınadığını bildirdi.

İbadethanelere yönelik saldırıların kabul edilemez olduğunun altını çizen Tremblay, aynı zamanda sığınan insanların hedef alınmaması gerektiğini söyledi.

Tremblay, AA muhabirinin, “Genel Sekreter İsrail tarafından, El-Halil kentindeki Harem-i İbrahim Camisi’nin statüsünün değiştirilmesine ne tepki veriyor?” sorusuna ise bu konuya ilişkin gelişmelerden henüz haberdar olmadığını ifade etti.

BM Sözcü Yardımcısı, “Ancak her zaman tüm ibadethanelerin korunması çağrısında bulunuyoruz.” dedi.

Israel Hayom gazetesinde yer alan haberde, Tel Aviv yönetiminin El Halil kentindeki Harem-i İbrahim Camisi üzerindeki yetkileri El Halil Belediyesinden alarak bölgedeki yasa dışı yerleşim birimlerinden “Kiryat Arba” yönetimine verildiği belirtilmişti.

Devamını Oku

Trending

Reklam