Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Asgari Ücret Saptama Komisyonu yeniden toplandı… Yeni asgari ücret pazartesi açıklanacak

Published

on

Yeni asgari ücret 21 Temmuz Pazartesi açıklanacak.

Asgari Ücret Saptama Komisyonu, 2025 yılının ikinci asgari ücretini belirlemek üzere bugün yeniden toplandı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu başkanlığında saat 12.15’te başlayan toplantıya, işçi ve işveren temsilcileri katıldı.

Bugünkü toplantıda ortaya çıkan öneriler, bugün saat 15.00’te Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu, Maliye Bakanı Özdemir Berova ile Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu’nun yapacağı görüşmede ele alınacak. Öneriler daha sonra bugün saat 17.00’de gerçekleştirilecek Bakanlar Kurulu toplantısında değerlendirilecek.

Asgari Ücret Saptama Komisyonu 21 Temmuz Pazartesi günü saat 10.30’da yeniden toplanarak, yeni asgari ücreti açıklayacak.

Öte yandan, geçtiğimiz Çarşamba günü gerçekleştirilen ilk toplantıda salona alınmayan basın mensupları, bu kez toplantı öncesinde salona alındı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu, Asgari Ücret Saptama Komisyonu toplantısı öncesinde yaptığı açıklamada, 2025’in ikinci asgari ücretinin Pazartesi günü açıklanacağını belirtti.

Gardiyanoğlu, bugün taraflardan alınacak önerilerin saat 15.00’te Maliye Bakanı Özdemir Berova ve Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu ile yapılacak üçlü toplantıda değerlendirileceğini, ardından bulguların Bakanlar Kurulu’na sunulacağını ifade etti.

Geçmiş toplantıda yaşanan mahkeme sürecinin ardından gerekli teknik düzenlemelerin yapıldığını kaydeden Gardiyanoğlu, altı aylık hayat pahalılığı oranının yüzde 17,79 olduğunu ve bu veriler doğrultusunda tüm tarafların önerilerini sunacağını söyledi.

“Asgari ücret sadece devletin değil, işveren ve işçi temsilcilerinin de ortak kararıyla belirlenmelidir” diyen Gardiyanoğlu, oy birliğiyle karar alınmasının en büyük temennileri olduğunu, tüm taraflardan karşılıklı anlayış ve özveri beklediklerini vurguladı.

Toplantı saatinin teknik bir nedenden ötürü bir saat ertelenmesinin bazı çevrelerce yanlış yorumlandığını da belirten Gardiyanoğlu, “Bir gün değil, sadece bir saatlik bir erteleme yaptık. Buna rağmen ciddi tepkiler geldi. Bu da halkın bu masadan çıkacak kararı ne kadar yakından takip ettiğini ve beklentisinin ne denli büyük olduğunu gösteriyor” dedi.

Komisyon’un bilimsel, insani ve dengeli bir karar vermesi için çalıştıklarını ifade eden Gardiyanoğlu, kamuoyunun şeffaf ve doğru şekilde bilgilendirilmesinin önemine de dikkat çekti.

İşveren temsilcisi Cengiz Alp ise asgari ücretin toplumun geniş bir kesimini doğrudan etkilediğini söyledi.

Alp, asgari ücretin yalnızca bir rakamdan ibaret olmadığını; burslardan sosyal yardımlara kadar birçok kalemin bu rakama bağlı olduğunu savundu.

Herkesi memnun edecek bir rakam bulmanın zor olduğuna işaret eden Alp, önemli olanın adil ve dengeli bir ücret belirlemek olduğunu söyledi.

Üçüncü uyruklularla ilgili maaş düzenlemesinin yaklaşık 1,5 yıldır hayata geçirilemediğini de iddia eden Alp, bu konuda artık adım atılması gerektiğini savundu.

Güney Kıbrıs’taki maaş destek uygulamalarına da değinen Alp, hükümetin yalnızca asgari ücreti belirlemekle değil, genel yaşam koşullarını iyileştirmekle de sorumlu olduğu düşüncesini dile getirdi.

“Belirlediğimiz rakam, en düşük ücrettir. Ancak esas önemli olan vatandaşın yaşam kalitesidir” diyen Alp, “Bugün en iyisini yapmaya çalışıyoruz ancak iyiliğin de göreceli bir kavram olduğunu unutmamalıyız” ifadelerini kullandı.

İşçi tarafını temsilen konuşan Hür-İş Genel Başkanı Ahmet Serdaroğlu da, daha önce mahkemeye taşınan yüzde 7,5’lik artış kararının mahkeme tarafından dayanağı olmadığı gerekçesiyle yanlış bulunduğunu dile getirdi.

Serdaroğlu, Bakanlık tarafından Komisyon’a sunulan verilerin ise 2023 yılına ait olduğunu iddia etti; “2023’ün verileriyle 2025’in asgari ücretini nasıl belirleyeceğiz?” diyerek tepki gösterdi.

Gerçekleşen hayat pahalılığının dikkate alınması gerektiğini söyleyen Serdaroğlu, öngörülen değil, halkın cebinden çıkan reel enflasyonun ücretlere yansıtılması gerektiğini görüşünü aktardı.

Asgari ücretin teoride başlangıç ücreti olması gerektiğini ancak bugün geçim ücreti haline geldiğini de belirten Serdaroğlu, özel sektör çalışanlarının büyük bölümünün bu ücretle yaşamaya çalıştığını söyledi.

Çalışma Bakanı Gardiyanoğlu’nun “Önemli olan piyasayı ucuzlatmaktır” sözünü de hatırlatan ve bu görevin çalışanlara değil, hükümete ait olduğunu savunan Serdaroğlu, ücret artışı öncesinde yapılan elektrik ve akaryakıt zamlarını eleştirdi.

Bazı işveren temsilcilerini de iş barışını bozmakla suçlayan Serdaroğlu, bu kişilerin artık Asgari Ücret Komisyonu’nda yer almaması gerektiğini dile getirdi.

Devletin küçük ve orta ölçekli işletmelere prim ve vergi desteği vermesi gerektiğini söyleyen Serdaroğlu, bazı büyük şirketlerin vergi yükümlülüklerini yerine getirmediğini iddia etti.

“Bu hayat pahalılığı elzemdir, çünkü gerçekleşmiştir. Öngörü değil, doğrudan cebimizden çıkan bir gerçektir. Biz, cebimizden çıkanın yeniden cebimize dönmesini istiyoruz” diyen Serdaroğlu, bunun aksini kabul etmeyeceklerini söyledi.

-Bir önceki toplantıda öneriler alınmış, veriler paylaşılmıştı

Komisyon geçtiğimiz Çarşamba günü gerçekleştirdiği ilk toplantıda, işçi ve işveren taraflarının önerilerini almış, devletin ilgili kurumları tarafından hazırlanan ekonomik verileri taraflarla paylaşmıştı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Üstel: “Cumhurbaşkanımızın zirvede ortaya koyduğu vizyonu ve kararlı duruşu takdirle karşılıyoruz”

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın New York’ta düzenlenen 5+1 formatındaki Kıbrıs konulu zirve toplantılarında ortaya koyduğu vizyonu ve kararlı duruşu hükümet olarak takdirle karşıladıklarını belirtti.

Başbakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Başbakan Üstel, Cumhurbaşkanı Tatar’ın, Anavatan Türkiye ile birlikte Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğini, eşit uluslar arası statüsünü ve dünya ile bütünleşme hakkını en üst düzeyde savunduğunu vurguladı.

Üstel açıklamasına şöyle devam etti:

“Türk tarafının sunduğu 6 maddelik iş birliği önerisi, barışa ve sürdürülebilir geleceğe yönelik samimi yaklaşımımızın bir yansımasıdır. Ancak buna karşın Rum Yönetimi süreci tıkayan, güven inşasını sabote eden ve Kıbrıs Türk halkını yalnızlaştırmaya yönelik tutumunu sürdürmektedir.

Rum tarafı, olmayacak taleplerle süreci bilinçli şekilde tıkamakta, müzakereleri çözümün değil, statükonun devamının aracı olarak görmektedir. Masada oturmak onlar için bir çözüm değil, Kıbrıs Türk halkını müzakereye mahkum etme aracına dönüşmüştür.

Ayrıca mülkiyet davalarıyla ekonomimize saldırılması, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun hiçe sayılması, geçiş kapılarıyla ilgili yapıcı çağrıların görmezden gelinmesi ve yabancı yetkililerle temasların engellenmeye çalışılması, iyi niyeti zedeleyen diğer adımlardır.

Uluslararası camia bilmelidir ki; tehdit, baskı, izolasyon ve itibarsızlaştırma politikalarıyla Kıbrıs Türk halkının iradesini yok saymak mümkün değildir. Egemen eşitlik teyit edilmeden ve karşılıklı saygı sağlanmadan ne iş birliği olur ne de kalıcı çözüm mümkündür.

Cumhurbaşkanımız Sayın Ersin Tatar’a kararlı duruşu için teşekkür ediyor; Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan’a halkımızın haklı davasına verdikleri destekten ötürü şükranlarımızı sunuyoruz.

Kıbrıs Türk halkı çözümden ve barıştan yanadır. Ancak çözüm egemen eşitliğin tanındığı, hakların teslim edildiği ve güvenin inşa edildiği gerçek bir zemin inşası ile mümkündür.

Duruşumuz nettir: Egemenliğimizden asla taviz vermeden, halkımızın haklarını savunmaya, devletimizi güçlendirmeye ve Anavatan Türkiye ile geleceğe emin adımlarla yürümeye devam edeceğiz.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Türkiye ile KKTC arasında öğretmen adaylarına yönelik Akademik İş Birliği Protokolü imzalandı

Published

on

By

TC Millî Eğitim Akademisi ile Atatürk Öğretmen Akademisi arasında, öğretmen adaylarının mesleki gelişimini desteklemeye yönelik bir iş birliği protokolü imzalandı.

Milli Eğitim Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, protokol dün TC Milli Eğitim Bakanlığı AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürü Ünal Eryılmaz’ın ev sahipliğinde, Millî Eğitim Akademisi Başkanı Cevdet Vural ve Atatürk Öğretmen Akademisi Başkanı Prof. Dr. Güner Konedralı tarafından imzalandı.

Törene, TC Yükseköğretim ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürü Fethi Fahri Kaya ile Talim ve Terbiye Dairesi Müdürü Murad Aktuğ da katılım sağladı.

Protokol kapsamında eğitim faaliyetleri, seminer ve çalıştaylar, dijital içerik üretimi ve uzaktan eğitim uygulamaları gibi çeşitli alanlarda ortak çalışmalar yürütülmesi amaçlanıyor. Ayrıca, öğretmen adaylarına yönelik yapay zeka uygulamaları ile değişen ve gelişen yeni öğretim yaklaşımları konusunda akademik iş birliği ve mesleki gelişim faaliyetlerinin desteklenmesi hedefleniyor.

Türkiye ve KKTC arasındaki bu protokol, iki ülkenin eğitim alanındaki ilişkilerini güçlendirmeyi ve öğretmen yetiştirme süreçlerine nitelikli katkı sunmayı hedefliyor.

Devamını Oku

Kıbrıs

Tatar: Egemen eşitliğimiz kabul edilemedikçe bir müzakere sürecine geçilmeyecek

Published

on

By

New York’ta düzenlenen Kıbrıs konulu genişletilmiş 5+1 formatlı Kıbrıs konulu toplantının sona ermesinin ardından ülkeye dönen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Ercan Havalimanı’nda açıklamalarda bulundu. Tatar, toplantıda ele alınan başlıklar, uzlaşı sağlanamayan konular ve Kıbrıs Türk tarafının ortaya koyduğu öneriler hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.

Birleşmiş Milletler ev sahipliğinde New York’ta gerçekleşen Kıbrıs konulu genişletilmiş 5+1 formatlı gayriresmi toplantı tamamlandı. 2 gün süren toplantının ardından temaslarını tamamlayan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar adaya döndü.

Ercan Havalimanı’nda kameralar karşına geçen Tatar New York temaslarını değerlendirdi.

Ortak zemin oluşana kadar ve resmi müzakereler başlayana kadar iki halkın yararına olacak şekilde işbirliklerinin ele alındığını belirten Tatar, zirvede 6 başlığın ele alındığını ancak iki başlıkta anlaşmanın sağlanamadığını söyledi.

Tatar, uzlaşma sağlanamayan iki başlığın ise enerji ve kapılar konusu olduğunu dile getirdi;
Tatar, Türk tarafı olarak Haspolat ve Akıncılar bölgelerinde yeni geçiş kapılarının açılması yönünde önerilerde bulunduklarını belirterek, “ Rum tarafı ilk etapta olumlu yaklaşsa da sonrasında ara bölgeden geçişte ısrarcı oldular. Biz ise güvenlik ve egemenlik hassasiyetlerimiz gereği bu öneriyi kabul etmedik” dedi.

Tatar, Rum tarafının 5 kilometrelik bir yolun Türk tarafı topraklarından geçirilmesine karşı çıkarak, ara bölgeden geçmekte ısrar ettiğini ve bu nedenle sürecin tıkandığını ifade etti.

Amaçlarının hem Kıbrıslı Türk hem de Kıbrıslı rumların gidiş gelişlerini rahatlatmak olduğunu kaydeden Tatar, 2024 yılı içerisinde yaklaşık 8,5 milyon geçişin yapıldığını söyledi.

Enerji konusuna değinen Tatar, Rum tarafının üretilen enerjiyi kendi sistemi içine almak istediğini ve KKTC’ye ise payını vereceğini ancak bunu kabul etmeyeceklerini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Tatar, Rum lider Nikos Hristodulidis’in, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’la New York’ta bir saatlik görüşme yaptıkları yönündeki açıklamalarına da değindi.

Tatar “Orada yalnızca bir nezaket sohbeti oldu, resmi bir toplantı yapılmadı. Bu tür beyanlar gerçeği yansıtmıyor” dedi.

Diplomasi ve temastan asla kaçınmadıklarını vurgulayan Tatar,”Egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüz kabul edilemedikçe bir müzakere sürecine geçilmeyecek. Bu siyaset yerleşmiş ve kökleşmiştir.” dedi.

Kıbrıslı Türklerin ambargo ve izolasyonlarla insan haklarına aykırı şekilde mağdur edildiğini belirten Tatar, mal mülk meselesini de gündeme getirdiğini ifade etti.

Tatar, Taşınmaz Mal Komisyonuna da işaret ederek, Rum tarafının tutumunun gerginlik yarattığını kaydetti.
Tatar, Kıbrıs Türk tarafının, uyuşturucu ticaretiyle mücadele konusunda iki tarafın polis güçlerinin iş birliği yapmasına yönelik önerisinin Rum tarafınca reddedildiğini açıkladı.

Tatar, “Bu öneri kabul edilseydi, hem kuzeyde hem de güneyde gençliği tehdit eden bu belaya karşı ortak mücadele edilebilirdi” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Tatar, Eylül ayında BM Genel Kurulu çerçevesinde yeniden bir görüşmenin planlandığını, yıl sonuna kadar da benzer formatta bir toplantının daha yapılabileceğini de sözlerine ekledi.

Devamını Oku

Trending

Reklam