Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

DAÜ-SEN basın toplantısı düzenledi… Hoşkara: “Yükseköğretim, uzun bir süredir krizin eşiğinde”

Published

on

Doğu Akdeniz Üniversitesi Akademik Personel Sendikası (DAÜ-SEN) Başkanı Ercan Hoşkara, yükseköğretimin uzun bir süredir krizin eşiğinde olduğunu ileri sürerek, yükseköğretim alanında yapılması gerekenleri hatırlattı ve Başbakan Ünal Üstel ile hükümetten DAÜ’deki olumsuz gelişmelere müdahale etmesini istedi.

DAÜ-SEN, Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde imzalanan protokol ve yükseköğretim alanı konusunda yaşanan gelişmelerle ilgili basın toplantısı düzenledi. Eziç Lefkoşa’daki toplantıda DAÜ-SEN Yürütme Kurulu üyeleri Hamit Caner, Mustafa Rıza ve Ulaş Gökçe de hazır bulundu.

Yükseköğretimin uzun bir süredir krizin eşiğinde olduğunu vurgulayan Hoşkara, “Bu kriz aslında sahte diplomayla zirveye çıktı. Bununla ilgili haberler yapıldı, iddialarda bulunuldu. Açığa çıkan kısmı var, bize göre açığa çıkmayan kısmı var.” dedi.

Ercan Hoşkara, yükseköğretim alanının etkin bir denetim altında olmadığını dile getirdi.

– Öğretim ücreti harçları…

Yükseköğretimde nitelik sorununun yanında “giderek düşen harç ücretleri” konusuna da değinen Hoşkara, 1000-1500 dolara eğitim verdiğini iddia eden kurumların bulunduğunu ve bununla birlikte ortaya atılan kaçak iş gücü iddiaları olduğunu ifade etti.

Hoşkara, bu rakamlarla eğitim vermenin mümkün olmadığını Türkiye, Kıbrıs ve uluslararası verilerle belirlediklerini dile getirdi.

2018’de başlatılan Yükseköğretim Stratejik Plan çalışmalarının, Kasım 2020’de “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Yükseköğretim Strateji Belgesi Eylem Planı” adıyla tamamlandığını ve 4 Şubat 2021 tarihinde Bakanlar Kurulu tarafından onaylandığını belirten Hoşkara, bu stratejik eylem planının en önemli hedeflerinin hayata geçirilmediğini söyledi.

En önemli hedeflerinden birinin üniversiteleri uluslararası standartlara çıkarmak olduğunu belirten Hoşkara, “Bu anlamda da atılması gereken adımların maalesef yüzde 90’ı atılmadı. Bu hedefler de ortaya konulmadı. Gelinen noktada bu plan mutlaka güncellenmeli ve uygulanmalıdır. Aksi takdirde yükseköğretim alanının, içinde bulunduğumuz koşullarda sürdürülebilirliğini sağlamak mümkün olmayacak” dedi.

– “Times Higher Education listesine Kuzey Kıbrıs’tan ilk DAÜ girdi”

“Times Higher Education” derecelendirme ve sıralama listesinde Kuzey ile Güney Kıbrıs’ta faaliyet gösteren üniversitelerle ilgili karşılaştırmalı bazı grafikler ve veriler paylaşan Hoşkara, “Times Higher Education listesine Kuzey Kıbrıs’tan ilk giren üniversite DAÜ’dür.” ifadesini kullandı.

“Bu listede DAÜ ile beraber adanın kuzeyinden Yakın Doğu Üniversitesi ve Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi de yer alıyor. Adanın güneyinden ise 4 üniversite bu listede bulunuyor.” diyen Hoşkara, 23 üniversiteden sadece üçünün bu listede yer almasına dikkati çekti.

– “Uluslararası standartları takip etmeliyiz”

Hoşkara, veriler bu kadar açık ortada dururken hükümetin konuya duyarsız kalması ve ciddi bir adım atmamasının sorunu derinleştirdiğini savundu. Ercan Hoşkara, “Uluslararası standartları takip etmezsek, sıralama ve derecelendirme sistemlerinin içinde yer almazsak, programları akredite etmezsek yükseköğretim alanını yaşatmak pek mümkün görünmüyor.” dedi.

“Eğer hayatın gerçek noktalarında, pratiğinde, başarı elde edemiyorsanız ve niteliği yakalayamıyorsanız, geride söylenen sözler havada kalıyor.” diyen Hoşkara, eleştirilerde bulundu.

– “Ciddi anlamda bir araştırma fonu ve kamu desteği gerekir”

Ercan Hoşkara, yükseköğretimde gerçek anlamda bir üniversite yaratmanın, araştırmaya dayalı eğitim vermenin ciddi anlamda bir araştırma fonu ve kamu desteğini de gerektiren bir alan olduğunu dile getirdi.

DAÜ’nün “QS Cyprus Üniversity Ranking” sistemine 2025’te dahil olduğuna işaret ederek bazı veriler paylaşan Hoşkara, 2025’te DAÜ’de öğrenci başına düşen maliyetin 6 bin 500 dolar olduğuna işaret ederek, “2028’e kadar tüm tedbirleri aldığımızda bu rakamı 5 bin dolara kadar düşürebiliriz.” şeklinde konuştu.

Hoşkara, Türkiye, Güney Kıbrıs ve OECD ülkelerinde öğrenci başına düşen maliyete de değindi.

– “Bize göre bu, akıl tutulmasıdır”

Ercan Hoşkara, sendika, hükümet ve üniversite yönetimi arasında 4 Nisan 2024 tarihinde imzalanan protokolün 15’nci ayında olduklarını kaydetti. DAÜ’de protokol sonrası tabloda yaşanan gelişmelere değinen Hoşkara, şöyle devam etti.

“Aradan geçen 15 aylık sürede giderlerin kısılmasıyla ilgili hedeflerin yüzde 90’ı gerçekleşmiş durumdadır. Bu gerçekleşmeyle beraber 2025 giderlerinde yaklaşık 900 milyon Türk lirası değerinde azalma olmuştur. Ancak gelir gider arasındaki makas, kapanamayacak. Çünkü üniversitemiz, azalan gelirlerin devam etmesine neden olacak bir karar üretti. Tüm itirazlarımıza rağmen bu karar onaylandı. Yüzde 50 olan burs, yüzde 80’e çıkarıldı. Herhangi bir başarı ve ihtiyaç kriteri aranmadı.”

Sendika olarak böyle bir girişimin intihar niteliğinde ve hata olacağını söylediklerini kaydeden Hoşkara, protokol kapsamında itirazını İstişare ve Eşgüdüm Komisyonu’nun gündemine getirdiklerini ancak Milli Eğitim ve Maliye bakanlarının itirazlarına kayıtsız kaldığını ileri sürdü.

KKTC vatandaşlarının en fazla ücreti veren noktaya ulaştığına dikkat çeken Hoşkara, “Bize göre bu, akıl tutulmasıdır.” diyerek eleştirilerde bulundu.

– “Sonuç alamadık”

Hoşkara, sendika olarak bir açık mektupla konuyu Başbakan Ünal Üstel’in gündemine getirdiklerini ancak sonuç alamadıklarını aktardı.

“Tablo şunu gösteriyor ki, ne yaparsanız yapın eğer bu yönetim anlayışı aynı şekilde devam ediyorsa ve olayın ciddiyetini dikkate alıp tedbirleri zamanında almıyorsa, yine yapacak bir şey olmayacak.” ifadelerini kullanan Hoşkara, gelirler açısında erime devam etmesi durumunda makasın kapanmasının mümkün olmayacağına dikkat çekti.

DAÜ’nün söz konusu bursu verecek bir mali kaynağının olmadığını dile getiren Hoşkara, Başbakan Ünal Üstel’i ve hükümeti, hem yükseköğretim alanında yapılması gerekenler için hem de DAÜ’deki olumsuz gelişmelere müdahale edilebilmesi için uyardı.

– Sorular

Soruları yanıtlayan Hoşkara, ilkokulda okuyan KKTC vatandaşı bir öğrencinin devlete maliyetinin 2025 yılında 6 bin dolar olduğunu kaydetti.

Bunun “niyet okumanın” ötesinde, veriye dayalı bir gerçeklik olduğunu ifade eden Hoşkara, “Eğer siz, niyetli veya niyetsiz bu yolda giderseniz sonuç kaçınılmaz bir şekilde olumsuz olur.” dedi.

Başka bir soru üzerine Hoşkara, dört yıllık bir programda harçları kademeli olarak gerçek noktaya çekip, bursları da daha verimli kullanarak gelir-gider dengesini sağlamanın mümkün olduğunu dile getirdi.

“Giderleri azaltırken, ya gelirleri korumamız gerekiyor, ya da arttırmamız gerekiyor.” diyen Hoşkara, gelirleri azaltacak bir hamlenin o programa tamamen ters olduğunu, veriye dayalı, gerçekçi bir tablo içerisinde hareket edilmesi gerektiğini söyledi.

“Kurumu hangi noktadan alıp, hangi noktaya getirdiniz. Mali tablo nereden nereye geldi, ona bakılması gerekiyor.” diyen Hoşkara, bütçe gelir gider dengesinin yalan söylemeyeceğini kaydetti. Hoşkara, bir yöneticinin en büyük görevinin bütçe olanakları içerisinde belirlenen kalite standartlarında kurumu yönetmek olduğunu belirtti.

Hoşkara, başka bir soruyu yanıtında, “Eğer siz bütçe açığı yaratırsanız ve bu bütçe açığını ortadan kaldırmak için alınan bütün tedbirlere rağmen bütçe açığını büyütecek yeni kararlar üretirseniz, burada bir yönetim başarısında söz etmek mümkün değildir.” ifadelerini kullandı.

DAÜ-SEN Genel Sekreteri Hamit Caner de söz alarak, sendikalaşmanın özel sektörde de yasallaşması gerektiğini dile getirdi. Bugün birçok üniversitede kayıt dışı ödenen öğretim elemanları olduğunu ileri süren Caner, “Esas tehlike sahte diploma değil, kolay diploma.” diyerek denetim eksikliğine dikkati çekti.

DAÜ-SEN Başkanı Hoşkara, yeniden söz alarak sorunları aktarmak konusunda yönetimle görüşmelerin olduğunu ancak karşılık bulmadığını ifade etti. Tüzük değişikliklerinin Anayasa ve yasalara uygun olması gerektiğine değinen Hoşkara, DAÜ yönetimini eleştirdi.Hoşkara, akademisyen olarak “niyet okuma yerine veri okumayı” tercih ettiklerini belirtti.

“Yarın sabah greve gitme gibi bir niyetiniz var mı, kilitler misiniz üniversiteyi?” sorusu üzerine Hoşkara, kendilerine göre grevin DAÜ’ye zarar verebileceğini belirterek, “grev savaş gibidir.” diye konuştu.

“Savaşın kazananı olmaz. Biz o savaşı yaşamak ve kuruma zarar vermek istemiyoruz. Diyalogla, basın toplantısıyla ve veri paylaşarak bu sorunu çözmeyi deneyeceğiz.” diyen Hoşkara, grevin son nokta olduğunu söyledi.

DAÜ-SEN Genel Sekreteri Caner de soruyla ilgili yeniden söz alarak, başından geçen bir olayı anlattı. “Greve gidip ‘kazan kazan’ çıkmazsa her şeyi kaybediyorsunuz.” diyen Caner, greve giderek kazanacakları bir noktaya gelmeleri durumunda tereddütsüz greve gidebileceklerini ve herhangi bir çekincelerinin olmadığını da aktardı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Çavuşoğlu, Türkiye’nin Bakü Büyükelçiliği’ni ziyaret etti

Published

on

By

Azerbaycan temaslarını sürdüren Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu Türkiye’nin Bakü Büyükelçiliği’ni ziyaret etti.

Bakanlığından yapılan açıklamaya göre Türkiye’nin Bakü Büyükelçisi Birol Akgün’ü ziyaret eden Çavuşoğlu ziyaret sırasında yaptığı konuşmada, Eskişehir’de çıkan orman yangınında hayatını kaybeden 5 orman çalışanı ve 5 AKUT gönüllüsü için rahmet dileyerek, ailelerine ve Türk milletine başsağlığı dileklerini iletti.

Azerbaycan Bilim ve Eğitim Bakanı Emin Emrullayev ile gerçekleştirdiği görüşmeye de değinen Çavuşoğlu, “İş birliğimizi güçlendirmek için istişare ettik. Gerek öğrenci gerekse akademisyen değişimi konularını konuştuk. İki ülkenin yakınlaşması için birlikte hareket etmenin önemli olduğunu ve eğitim alanında iş birliği yapmanın gerekliliği üzerinde durduk.” ifadelerini kullandı.

Üniversite diplomalarının tüm dünyada tanınırlığının KKTC üniversitelerinin önünü açacağını vurgulayan Çavuşoğlu, Büyükelçi Akgün’e gösterdiği ilgiden dolayı da teşekkür etti.

Büyükelçi Akgün ise ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, hem Türkiye Cumhuriyeti’nin hem de Bakü Büyükelçiliği’nin her zaman KKTC’nin yanında olduğunu ve KKTC’nin gelişimine katkı sağlayacak her türlü adıma destek vereceklerini söyledi.

“İlişkilerimizi daha da geliştirmek adına iş birliği içinde çalışmak son derece önemlidir.” diyen Akgün, bu bilinçle hareket ettiklerini vurguladı.

Ziyaretin sonunda karşılıklı hediye teatisi gerçekleşti.

Bakan Çavuşoğlu’na temaslarında KKTC Bakü Temsilcisi Büyükelçi Ufuk Turganer , Milli Eğitim Bakanlığı Yükseköğrenim ve Dış İlişkiler Dairesi Müdürü Behçet Çelebi, Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Rektörü Prof. Dr. Hasan Kılıç, Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Ali Yükselen eşlik etti.

Devamını Oku

Kıbrıs

TC Cumhurbaşkanlığı 6’ncı Uluslararası Yat Yarışlarının KKTC etabı düzenlenen görkemli bir törenle sona erdi

Published

on

By

6. Uluslararası Yat Yarışlarının Yenierenköy’deki Arkın Karpaz Gate Marina Kupası etabı görkemli bir törenle sona erdi.

20 Temmuz Mutlu Barış Harekatı’nın 51. yıl dönümü anısına düzenlenen yarışmada 150 sporcu 340 deniz mili süren bir rotada 100 saat boyunca zorlu mücadele verdi.

Törenin açılış konuşmasını yapan TC Cumhurbaşkanlığı Uluslararası Yat Yarışları Organizasyon Komitesi Başkanı Ekrem Yemlihaoğlu, “6 sene önce hayalini kurduğumuz, programladığımız bir noktadayız. Her denizde yelkencinin, denizcinin varlığını hissettirmemiz lazım. Cennet vatanımızın ve Kıbrıs’ın bütün güzelliklerin dünyaya tanıtacağımız harika bir yarış oldu.” dedi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da Kıbrıs’ta böylesi bir uluslararası organizasyonun düzenlenmesinden büyük mutluluk duyduğunu belirterek, “Bizim yelkenlerimizin Doğu Akdeniz’de, Mavi Vatan’da böylesi yarışlara katılarak, uluslararası topluma buradaki güzellikleri, barışı, buradaki insanların mücadelesini duyurmanın mutluluğu içindeyiz. Bu yarışlar, Kıbrıs’ın turizmine, geleceğine büyük katkı sağlamaktadır. Bu başarıda emeği olanları kutluyorum.” diye konuştu.

Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri ise yarışmacıları mücadelelerinden dolayı kutladı.
Arkın Group Yönetim Kurulu Başkanı Erbil Arkın da yarışlara ev sahipliği yapmaktan dolayı büyük mutluluk yaşadığını söyledi.

Türkiye Yelken Federasyonu Başkanı Özlem Akdurak da yarışta mücadale eden tüm takımları tebrik etti.
Konuşmaların ardından kazananlara kupaları takdim edildi.

Gezgin Sınıfı’nda birinciliği Mehmet Ali Şahin yönetimindeki Deniz Harp Okulu takımı Akova alırken, Ömer Bingöl yönetimindeki Mudanya Üniversitesi takımı ikinci, Hasan Basri Aslan yönetimindeki Jacques Philippe Rüzgarın Peşinde Takımı üçüncü oldu.

ORC A kategorisinde ise Ahmet Gönenç Torun yönetimindeki Deniz Harp Okulu Takımı birinciliği elde ederken, Acar Koparal yönetimindeki MSÜ Deniz Harp Okulu Takımı Tramola ikinci, AlikseiKoziukov yönetimindeki Anyuta Takımı ise üçüncü oldu.

ORC O kategorisinde Oytun Çalışlar yönetimindeki Mersin Yelken Akademisi takımı birinci olurken, Deniz Fıçı yönetimindeki Arkın GroupSailing Team ikinci, Derya Yenigün yönetimindeki Göztepe Yelken Ağanlar ise üçüncülüğü elde etti.

340 deniz mili uzunluğundaki parkuru 50 saatte tamamlayan Deniz Fıçı yönetimindeki Arkın Group Sailing Team LineHonours Ödülüne layık görüldü.

En İyi Düzeltilmiş Zaman Ödülü ise Ahmet Gönenç Torun yönetimindeki Deniz Harp Okulu Takımı Arma’nın oldu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Girne – Tatlısu Anayolu’nda meydana gelen kazada bir kişi hayatını kaybetti

Published

on

By

Girne – Tatlısu Anayolu’nda bu sabah 04.00 sıralarında meydana gelen kazada, yoldan çıkarak takla atan araç sürücü yaşamını yitirdi.

Polis Basın Subaylığı’ndan yapılan açıklamaya göre, kaza,  Waıll Mohammed Omar Ahmad Ahmad’ın (E-24), yönetimindeki  KU 963 plakalı salon araç ile Tatlısu istikametine doğru seyrettiği sırada Sun Valley Sitesi önlerinde dikkatsizliği sonucu gidiş istikametine doğru yolun solunda çıkarak çıkıp toprak banket içerisindeki köprü başına aracının ön kısmı ile çarpıp takla atıp bir restoran ait reklam tabelasına çarpıp durmasıyla oldu.

Kaza sonucu Waıll Mohammed Omar Ahmad Ahmad olay yerinde yaşamını yitirirken, kazada ağır yaralanan araçta yolcu olarak bulunan Fartun Bashır Abdullahı (K-30) ise kaldırıldığı Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesinde yapılan tedavisinin ardından müşahede altına alındı.

Devamını Oku

Trending

Reklam