Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50’nci yıl dönümü nedeniyle Bülent Ecevit heykeli önünde tören düzenlendi

Published

on

Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 50’nci yıl dönümü nedeniyle Lefkoşa’da Göçmenköy girişinde bulunan Bülent Ecevit heykeli önünde tören düzenlendi.

Sönmezliler Ocağı tarafından düzenlenen törene, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre’nin yanı sıra Kıbrıs Türk Emekli Subaylar Derneği, Emekli Polisler Derneği, Erenköy Mücahitler Derneği, TMT Mücahitler Derneği, Emekli Astsubaylar Derneği, Milli Mücadele Vakfı, Kıbrıs Türk Emekliler Derneği, Emekli Mücahitler Derneği temsilcileri ile Bülent Ecevit Anadolu Lisesi öğrencileri katıldı.

Törende anıta çelenkler sunuldu. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından Meclis Başkanı Töre, günün anlam ve önemini belirten konuşmasını yaptı.

-Töre: “Tarihi bir karara imza atıldı”

Meclis Başkanı Töre konuşmasında, harekât kararını alan dönemin Türkiye Başbakanı Bülent Ecevit’in “Kıbrıs Fatihi, Karaoğlan” olarak anıldığını ifade ederek, Ecevit’in kararlı bir duruşla Mehmetçiklerin Kıbrıs’a gelmesini sağladığını vurguladı. Töre, Bülent Ecevit’in, dönemin Türkiye Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan ile birlikte tarihi bir karara imza attığının altını çizdi.

1963’te Türk uçaklarının Lefkoşa semalarında uçtuğunu, 1964’te Erenköy’de Türk jetlerinin bombardıman yaptığını, 1967’de Türk donanmasının Kıbrıs açıklarına kadar geldiğini anlatan Töre, şöyle konuştu:

“Onlar da bizim için çok önemliydi. Direnişimize can verdiler, nefes verdiler ama Mehmetçik Kıbrıs’a gelmeliydi. Kıbrıs Türk Kuvvetleri Alayı, 1959-1960 Zürih ve Londra Anlaşmalarıyla Kıbrıs’a geldi ama palikaryalar ve galamaralar, Kıbrıs Türk Kuvvetleri Alayı’nı, mücahitleri, mukavemetçileri küçümsüyorlardı, Enosis’i ilan etmek istiyorlardı. 15 Temmuz’da darbe yaptılar, Kıbrıs’ın Helen Cumhuriyeti olduğunu ilan ettiler, Enosis’i gerçekleştirdiklerini zannettiler ama Kıbrıs’ta mücahitler, mukavemetçiler direniyordu. Ve gözlerimiz, Türkiye’ye Ankara’ya bakıyordu…”

İngiltere’ye teklif götürülmesine rağmen birlikte müdahaleyi kabul etmediğini dile getiren Töre, Türkiye, Garanti-İttifak Anlaşmaları çerçevesinde Kıbrıs’a müdahale etmese, Kıbrıs’ın on iki adalardan sonra on üçüncü ada, bir Girit olacağını kaydetti.

20 Temmuz şafak vakti kahraman Türk ordusunun hem denizden hem havadan Kıbrıs’a çıkarma yaptığını belirten Meclis Başkanı Töre, “Biz 1571’den 1878’e kadar bu topraklardaydık. 1878’de Osmanlı askerleri adadan çekilince Kıbrıs’ta Türkler olarak bizler buralarda kaldık. Hep bekledik… 96 yıl geçti aradan gelmeliydiler, gelip, geri dönmemeliydiler, geldiler artık geri dönmeyecekler” diye konuştu.

Aziz şehitlerin bu topraklara kan ve can verdiğini kaydeden Meclis Başkanı Töre, “Kanı kana kattık, canı cana kattık, direne direne bu toprakları kazandık ve üzerinde KKTC devletini kurduk” dedi.

Töre, Bülent Ecevit, Türk ordusu, Kıbrıs Türk Kuvvetleri Alayı’nın Kıbrıs’a gelmesini sağlayan Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu, Kıbrıs Türk halkının özgürlük ve varoluş mücadelesi lideri Dr. Fazıl Küçük, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş, şehitler ve gazilere çok şeyler borçlu olunduğunu vurguladı.

Barış Harekatı’nın 50’nci yılı nedeniyle TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un başkanlığında dün oy birliğiyle alınan karara değinen Töre, Kıbrıs’ta artık iki devlet olduğuna, çözüm bulunacaksa iki devlet olacağına ve KKTC’nin tanınması çağrısı yapıldığına dikkat çekti.

-“Ne mutlu bize ki anavatan Türkiye her zaman yanımızdadır”

“Ne mutlu bize ki anavatan Türkiye her zaman yanımızdadır” diyen Meclis Başkanı Töre, “Bakın bugün Filistin’i 146 ülke tanıyor ama katliamlar, soykırım devam ediyor. Bizi sadece Türkiye tanıyor, Türk ordusu burada kılımıza dokunamıyorlar. Çünkü Türkiye güçlüdür, Türk ordusu güçlüdür ve caydırıcıdır” diye konuştu.

20 Temmuz Barış Harekatı ve KKTC’nin ilan edilmesinin en büyük bayramlar olduğunu dile getiren Töre, Birleşik Kıbrıs talebinin “kabul edilemez” olduğunu söyledi. Töre, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Bağımsızlık benim karakterimdir” sözüne atıfta bulundu.

TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, BM Genel Kurulu’nda KKTC’nin tanınması çağrısı yaptığına, ayrıca “KKTC bizim için Türk Devletlerinin asil, doğal üyesidir” açıklamasına işaret eden Töre, “Ne mutlu bize ki anavatan Türkiye her dönem bizim yanımızdadır” dedi.

20 Temmuz Barış Harekatı’nda hayatını kaybeden şehitlere Allah’tan rahmet dileyen Töre, hayatta olan gazilere, mücahitlere ve mukavemetçilere sağlık diledi.

Meclis Başkanı Töre, “Daha ileriye koşacağız, KKTC’yi yaşayacağız ve anavatanla, Türk milleti ile birlikte yola devam edeceğiz” diyerek, konuşmasını tamamladı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Bayar: Denktaş ile ilgili çirkin saldırı asla affedilemez

Published

on

By

 

 

TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ile ilgili çirkin saldırının asla affedilemez olduğunu vurguladı.

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’la ilgili asılsız iddiaların yer aldığı kitabı ve yazarını sert çekilde eleştiren Bayar şu açıklamalarda bulundu:

“TMT’nin kurulmasında fedakarca büyük katkıları olan ve bugün Kıbrıs’ta Türklük TMT sayesinde varlığını korurken, TMT’nin kurucularından, KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a ‘Dümbük’ isimli ucube kitabıyla saldıran, ordudan atılmış eski GKK’lığı subaylarından İlker Özkunt’u kitabındaki seviyesiz, saygısız nankörce saldırılarından dolayı Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği olarak şiddetle kınıyoruz. Bizler Kıbrıslı Türkler olarak, Rauf Raif Denktaş’ın fikirlerinin taşıyıcısı ve bekçileriyiz. Bizim için böylesine değerli bir devlet adamımıza çirkince saldırı asla affedilemez ve bu şahsın devletimizin açacağı dava ile mutlaka cezalandırılması gerektiğine inanıyor ve devlet yetkililerinin bunu yapacağına yürekten inanıyoruz ve bekliyoruz.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Öztürkler, Denktaş ile ilgili asılsız iddialar içeren kitabı kınadı

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a yönelik,hiçbir somut temele dayanmayan çirkin iddiaların yer aldığı kitabı esefle kınadığını belirtti.

Öztürkler açıklamasında, “Bir milletin özgürlük ve egemenlik davasına adanmış bir ömrün sahibi olan, Kıbrıs Türk halkının tarihi mücadelesine önderlik eden  Sayın Denktaş’a yönelik kitapta yer alan iddialar, sadece şahsına değil; onun temsil ettiği  mücadeleyi ve halkımızın hafızasına da zarar vermektedir.” ifadelerini kullandı.

Kurucu Cumhurbaşkanı’nın sadece bir devlet adamı değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık ve onur mücadelesinin simgesi ve Türklük dünyasına da adını altın harflerle yazdıran bir lider olduğunu vurgulyaan Öztürkler, şu ifadeleri kullandı:

“Hayatını halkına, davasına ve devlete adamış bir liderin ardından, yıllar sonra böylesi ucuz ve seviyesiz iddialarla gündeme getirilmesi, hiçbir şekilde kabul edilemez. Halkımızı, milli değerlerimize ve tarihimize sahip çıkmaya, bu tür sorumsuz yaklaşımlara karşı daha da kenetlenmeye çağırıyorum.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Ertuğruloğlu: “Denktaş’a sözde bir kitapta yöneltilen arsızca ithamlar, sadece çukurda debelenen bir zavallının hezeyanıdır, yok hükmündedir”

Published

on

By

 Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, “Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş’a sözde bir kitapta yöneltilen arsızca ithamlar, sadece çukurda debelenen bir zavallının hezeyanıdır, yok hükmündedir” açıklamasında bulundu.

Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a yönelik asılsız iddiaların yer aldığı kitapla ilgili sert eleştirilerde bulunan Ertuğruloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Özgürlük mücadelesi liderimiz Dr. Fazıl Küçük’ten mücadele bayrağını devralarak Kıbrıs Türk Halkı’nı devlet sahibi bir halk haline getiren, ömrünü halkının egemenliğine ve milli Kıbrıs davamıza vakfeden Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş’a sözde bir kitapta yöneltilen arsızca ithamlar, sadece çukurda debelenen bir zavallının hezeyanıdır, yok hükmündedir!

Müptezel hezeyanlarıyla Denktaş’a dil uzatanlar şunu bilin; Denktaş’ın kutlu mücadelesi bizim yolumuzdur. Onun cesareti, onun devlet vizyonu bize emanet ettiği en büyük değerdir, ilham kaynağımızdır.

Bu dava ne bir kitapla kirlenir ne de çapı belli olanların hayal gücüyle küçülür. Yolumuz nettir; yolumuz Anavatanımızın yoludur, Denktaş’ın yoludur, Türklük yoludur. Davamız büyük, devletimiz kalıcıdır!

Bu vesileyle bir kez daha, yaşadığımız toprakları bize vatan yapan tüm kahramanlarımızı saygı ve minnetle anıyorum.”

Devamını Oku

Trending

Reklam