Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Üstel, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve beraberindeki heyeti kabul etti

Published

on

Başbakan Ünal Üstel, Barış Harekatı’nın 50. yıl dönümü etkinlikleri nedeniyle ülkede bulunan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel ve beraberindeki heyeti kabul etti.

Başbakan Üstel, görüşmede yaptığı konuşmada, Özel başkanlığındaki CHP heyetini 50. yıl etkinlikleri kapsamında misafir etmekten duyduğu mutluluğu ifade etti.

1950’li yıllardan 1974’e kadar Kıbrıs Türk halkının zulüm altında varoluş mücadelesi verdiğini kaydeden Üstel, o zamanın Başbakanı ve CHP Başkanı Bülent Ecevit ve ortağı Necmettin Erbakan’ın cesur yürekleriyle aldıkları kararlar ışığında bugün Barış ve Özgürlük Bayramı’nın kutlandığını belirtti.

Bütün imkansızlıklara rağmen yapılan Mutlu Barış Harekatı’yla barışın sadece Türklere değil Rumlara da geldiğini kaydeden Üstel, diğer tarafta o zamanın zihniyetinin sürdürüldüğünü, Yunanistan ile savunma iş birliği yapılarak, savaş uçağı getirme hazırlığı içerisinde olunduğunu söyledi.

Üstel, CHP’ye dün Türkiye Cumhuriyeti’ndeki Büyük Millet Meclisi’nde alınan tarihi karara imza atmalarından dolayı teşekkürlerini de ileterek, bu tarihi kararla ikinci bir bayram yaşadıklarını ifade etti.

– Üstel: “TBMM kararının ardından TDT’ye asil üye olunmasıyla KKTC çok daha rahat edecektir”

Kıbrıs Türk halkının 1974’e kadar yaşadıklarını bugün Filistin halkının yaşadığını ve Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler gibi kurumların bu duruma seyirci kaldığını dile getiren Üstel, “Ne mutlu bizlere ki bizim Anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti vardı.” diyerek, bugünlere gelinebildiğini ve KKTC’nin kurulduğunu vurguladı.

Başbakan Üstel, Türk Devletleri Teşkilatı’na KKTC’nin gözlemci üye olmasının ardından yaşanan gelişmelere de işaret ederek, Azerbaycan’da ilk defa bir üçüncü ülkede Başbakan olarak devlet protokolüyle karşılandığını kaydetti.

Ekonomik ilişkilerin de güçlenmekte olduğuna dikkat çeken Üstel, İlk defa üçüncü bir ülkeye KKTC’nin sağlık sertifikalarıyla narenciye ihraç edildiğini, başka sanayi ürünlerinin de ihraç edilmeye başlandığını belirtti.

Dün alınan TBMM kararının ardından Türk Devletleri Teşkilatı’na asil üye olunmasıyla KKTC’nin çok daha rahat edeceğine inanç belirten Başbakan Üstel, 1974 Barış Harekatı’nda kaybedilen Mücahit ve Mehmetçiklere, bu işin kıvılcımını yakan Dr. Fazıl Küçük, Rauf Raif Denktaş, Bülent Ecevit ve Necmettin Erbakan’a Allah’tan rahmet diledi.

– Özel: “Katliamın başında uluslararası toplum üzerine düşeni yapsaydı, bu büyük acılar yaşanmayacaktı”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel ise, heyetini takdim ederek başladığı konuşmasında, Başbakan Üstel şahsında KKTC halkını saygı ve sevgiyle kucakladıklarını kaydetti, tüm şehitlere Allah’tan rahmet diledi.

Özel, yaşanılan acılı günlerin ne Kıbrıs’ta ne de başka bir coğrafyada bir daha yaşanmaması temennisi paylaşarak, geçenlerde katliamının 29. yılında mezarını ziyaret ettiği Aliya İzzetbegoviç’in “Unutulan katliamlar tekrarlanır.” sözünü hatırlattı.

“Adada büyük bir katliam yapıldı. O katliamın ilk başladığı aşamalarda uluslararası toplum üzerine düşeni yapsaydı, bu büyük acılar yaşanmamış olacaktı. Sonrasında da bir barış harekatına da ihtiyaç olmayacaktı.” diyen Özel, bugün aynı mezalimin Filistin’de yaşandığını, uluslararası toplumun yine sessiz kaldığını kaydetti. Özel, Filistin’de çok daha cesaretli, kararlı ve bütünleşik bir tutum sergilenmesi çağrısında bulundu.

Kıbrıs Türkü’nün çok önemli sorunları bulunduğunu ve bu sorunların aşılması için hep birlikte yapılması gereken şeyler olduğunu kaydeden Özel, yer aldıkları uluslararası platformlarda Kıbrıs meselesinin adil bir şekilde çözülmesine vurgu yaptıklarını, bugün uygulanan ambargoların, uluslararası tecridin, doğrudan uçuş ve ticaretin olmaması gibi durumların kabul edilebilir olmadığını belirtti.

Özel, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile görüşmelerinde Türkiye’nin Gümrük Birliği sürecinin Güney Kıbrıs’a uçaklarının Türkiye’ye izin almaksızın inmesinin ve gemi hareketinin önünü açacak bir sürece yol açabileceğini, bu sürecin doğru yönetilmesi gerektiğinin ele alındığını söyleyerek, bu noktada Kıbrıs Türk halkının haklı talepleri olduğunu ve yerine getirilmesi gerektiğini ifade etti.

“Biz, Türkiye’de yapılacak seçimlere kadar muhalefet partisiyiz. Ama yurt dışında Türkiye’nin partisiyiz. Dolayısıyla KKTC’nin de partisiyiz. KKTC’nin haklı davasını anlatmayla mükellef bir partiyiz.” diyen Özel, Türkiye’de iktidar ve muhalefetin farklı konularda değerlendirmeleri olabileceğini ama Kıbrıs’ın arkasında tek yumruk olmanın önemli olduğunu söyledi.

Özel, geçmişte yaşananlardan ders alarak Kıbrıs’ın geleceği için doğru bir stratejinin izlenmesi gerektiğinin altını çizerek, “KKTC’nin kurulmasına vesile olan Barış Harekatı’nı, hem Rumlara hem Türklere barış getiren o harekatı bir kez daha selamlıyoruz.” diye konuştu.

Kabul, karşılıklı hediye takdimiyle tamamlandı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

TAE, bağcılığın geliştirilebilmesi amacıyla 6’sı yeni 12 sofralık üzüm çeşidini denemeye aldı

Published

on

By

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü (TAE), bağcılığın geliştirilmesi amacıyla yeni üzüm çeşitleri ve teknikleri konusunda çalışmalar yapıyor. TAE, çalışmaları kapsamında 6’sı yeni olmak üzere 12 sofralık üzüm çeşidini denemeye aldı.

Çeşitler geleneksel talvar yerine, kademeli İtalyan talvarında denenecek. Yeni çeşit ve tekniklerden elde edilecek verim sonuçları ise eski çalışmalarla kıyaslanacak.

        2023’te bin 585 ton taze üzüm ithal edildi

TAE verilerine göre; 2023’te bağ ve talvar alanı 2 bin 200 dönüm, hasat ise 3 bin 132 ton olarak gerçekleşirken, Ticaret Dairesi’nin verilerine göre; 2023’te yıllık hasadın yaklaşık yarısına denk gelen bin 585 ton taze üzüm ithal edildi.

Çukurova Üniversitesi Bağcılık Öğretim Üyesi Profesör Doktor Semih Tangolar, Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca ve TAE bünyesinde 2002’den sonra bağcılıkla ilgili çalışmalar yürüten Ziraat Yüksek Mühendisi Doktor Yeşim Rehber Dikkaya yeni üzüm çeşitleri ve teknikler konusunda TAK muhabirinin sorularını yanıtlayarak, bilgiler verdi.

-Tangolar: “Kuraklığın artması nedeniyle bağcılığın yeni çeşitler ve yeni tekniklerle geliştirilmesi gerek”

Çukurova Üniversitesi Bağcılık Öğretim Üyesi Profesör Doktor Semih Tangolar, coğrafik konumuna bakıldığında Kıbrıs’ın bulunduğu kuşak açısından bağcılık için ideal yerlerden biri olduğunu söyledi.

Çeşitleri, kullanılan teknikler (Talvar), tüketim şekilleri nedeniyle üzümün Kıbrıs için önemli bir ürün olduğuna işaret eden Tangolar,  “Kıbrıs için bağcılığı tarımsal üretim yelpazesinden çıkaramazsın, bağcılığın daha da modernize edilmesi gerekiyor” dedi.

Asmanın tuzlu toprak ve kuraklığa en dayanıklı bitkilerden biri olduğunu, bu nedenle az suyla çok ürün elde edilebileceğini anlatan Tangolar, özellikle sofralık bağların baharda sulanması gerektiğini, şaraplık bağlarda sulamanın gerekli görülmediğine işaret etti.

Avrupa ülkelerinde dekar başına 700 kilo üzerinde verim elde edilen bağlardaki üzümlerin şaraplık olarak tercih edilmediğini ifade eden Tangolar, söz konusu bağlarda şeker ve asit dengesinin arzu edilen oranda çıkmadığını söyledi.

“Kuraklığın gün geçtikçe artması nedeniyle bağcılığın hem yeni çeşitler hem de yeni tekniklerle geliştirilmesi gerekiyor” diyen Tangolar, örtü altı topraksız kültür tekniğinin de (su ve gübrenin etkin kullanıldığı bir teknik) bağcılık için yeni olduğunu, İspanya ve İtalya’da bu uygulanmaya başladığını aktardı.

-1.5 ay erken hasat.. İtalyan talvarı iki kademeli, üzümlerin altta, sürgün ve yaprakların çoğunun üst katta

Bu yöntemle 1-1.5 ay erken verim alındığını kaydeden Tangolar, 32 litrelik saksılarda örtü altı yetiştirilen asmalardan 5 kilo ürün, yani dekar (1000 metre kare) başına 5-6 ton ürün alındığını anlattı.

Bu yöntemde hastalıkla mücadelenin de daha az olduğunu, bunun maliyeti düşürdüğünü kaydeden Tangolar, “Tuzluluk sorunu yok, kuraklıkla işin yok, toprak kökenli hastalık yok bu yenilikçi bir yaklaşım” dedi.

İtalyan talvarının da yeni bir teknik olacağını, çalışmaya dahil edilen çeşitlerin İtalyan talvarında (Tendon talvar) veriminin gözlemleneceğini ifade eden Tangolar, İtalyan talvarının Kıbrıs’taki talvara göre farkını anlattı. Tangolar, İtalyan talvarının iki kademeli olduğunu ve üzümlerin altta, sürgün ve yaprakların çoğunun üst katta geliştiğini kaydetti.

-Yüzde 25-30 daha fazla verim

Tangolar, İtalya’da yapılan denemelerde İtalyan talvarlarından yüzde 25-30 daha çok verim alındığına da işaret etti.

İtalyan talvarında ilaçlamanın ve hasadın çok daha kolay, ürün yanmasının daha az, kalite için salkım seyreltmenin de daha kolay olduğunu ifade eden Tangolar, denemeye alınan bazı çeşitlerin İtalyan talvarındaki verimine de bakacaklarını belirtti.

Tangolar ayrıca, yerli çeşitlerin kuraklığa dayanıklılarını tespiti için de yeni bir çalışma planladıklarını paylaştı.

-Karaca: “Aroma açısından bağcılıkta iklimimizin verdiği avantajlar var”

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca da, Kıbrıs Türk kültüründe olan üzüm üretiminin talepleri karşılanmada yetersiz kalması nedeniyle, bağcılık üzere çeşit deneme araştırması yapılması kararı alındığını anlattı.

Karaca, son zamanlarda tesis sahipleri tarafından üretilen şarapların tattırılmasıyla öne çıkan butik otelciliğin gelişmekte olmasının da bu kararı almada etken olduğunu ifade etti.

Ülkeye en uygun çeşitleri belirlemek adına, “Çeşit adaptasyon” çalışmasının ilkinin 2000’li yıllarda yapıldığını, bu denemelerde 15 şaraplık çeşit denendiğini anlatan Karaca, “Aroma açısından bağcılıkta iklimimizin verdiği avantajlar var. Burada üretilen şarap gerekse sucuk veya diğer ürünlerin aroma açısından kendine özgü bir karakteri var. Bağcılığa KKTC’de alternatif bir üretim değil asli üretim olarak bakıyoruz” dedi.

TAE bünyesinde 2002’den sonra bağcılıkla ilgili çalışmalar yürüten Ziraat Yüksek Mühendisi Doktor Yeşim Rehber Dikkaya da, çalışmaya eski çalışmada öne çıkan 6 çeşit ve 6 yeni çeşidi dahil ettiklerini, bunları İtalyan talvarında denemeye aldıklarını ifade etti.

Dikkaya, İtalyan talvarından elde edilecek verimleri, eski çalışmalardan elde ettikleri verilerle kıyaslayacaklarını belirterek, çalışmanın sonuçlarının 2 yıl sonra çıkmasını beklediklerini söyledi.

Dikkaya, çalışmaya var olan çeşitlerden verigonun da dahil edildiğini, yeni çeşitlerin de “İsa, Exalta, Early Swift, Michael Palyari, Red Clod” olduğunu anlattı.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Bayar: Denktaş ile ilgili çirkin saldırı asla affedilemez

Published

on

By

 

 

TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ile ilgili çirkin saldırının asla affedilemez olduğunu vurguladı.

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’la ilgili asılsız iddiaların yer aldığı kitabı ve yazarını sert çekilde eleştiren Bayar şu açıklamalarda bulundu:

“TMT’nin kurulmasında fedakarca büyük katkıları olan ve bugün Kıbrıs’ta Türklük TMT sayesinde varlığını korurken, TMT’nin kurucularından, KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a ‘Dümbük’ isimli ucube kitabıyla saldıran, ordudan atılmış eski GKK’lığı subaylarından İlker Özkunt’u kitabındaki seviyesiz, saygısız nankörce saldırılarından dolayı Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği olarak şiddetle kınıyoruz. Bizler Kıbrıslı Türkler olarak, Rauf Raif Denktaş’ın fikirlerinin taşıyıcısı ve bekçileriyiz. Bizim için böylesine değerli bir devlet adamımıza çirkince saldırı asla affedilemez ve bu şahsın devletimizin açacağı dava ile mutlaka cezalandırılması gerektiğine inanıyor ve devlet yetkililerinin bunu yapacağına yürekten inanıyoruz ve bekliyoruz.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Öztürkler, Denktaş ile ilgili asılsız iddialar içeren kitabı kınadı

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a yönelik,hiçbir somut temele dayanmayan çirkin iddiaların yer aldığı kitabı esefle kınadığını belirtti.

Öztürkler açıklamasında, “Bir milletin özgürlük ve egemenlik davasına adanmış bir ömrün sahibi olan, Kıbrıs Türk halkının tarihi mücadelesine önderlik eden  Sayın Denktaş’a yönelik kitapta yer alan iddialar, sadece şahsına değil; onun temsil ettiği  mücadeleyi ve halkımızın hafızasına da zarar vermektedir.” ifadelerini kullandı.

Kurucu Cumhurbaşkanı’nın sadece bir devlet adamı değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık ve onur mücadelesinin simgesi ve Türklük dünyasına da adını altın harflerle yazdıran bir lider olduğunu vurgulyaan Öztürkler, şu ifadeleri kullandı:

“Hayatını halkına, davasına ve devlete adamış bir liderin ardından, yıllar sonra böylesi ucuz ve seviyesiz iddialarla gündeme getirilmesi, hiçbir şekilde kabul edilemez. Halkımızı, milli değerlerimize ve tarihimize sahip çıkmaya, bu tür sorumsuz yaklaşımlara karşı daha da kenetlenmeye çağırıyorum.”

Devamını Oku

Trending

Reklam