Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Kutlu Adalı neden öldürüldü? Cinayette ismi geçenler ne diyor?

Organize suç örgütü liderliğinden mahkumiyeti bulunan ve aynı suçla aranan Sedat Peker’in, yayımladığı videolarda 1996 Lefkoşa’da öldürülen gazeteci Kutlu Adalı cinayetine ilişkin ortaya attığı yeni iddialar faali meçhul cinayeti yeniden gündeme getirdi.

Published

on

Organize suç örgütü liderliğinden mahkumiyeti bulunan ve yine aynı suçlamadan aranan Sedat Peker’in, yayımladığı videolarda 1996 Lefkoşa’da öldürülen gazeteci Kutlu Adalı cinayetine ilişkin ortaya attığı yeni iddialar faali meçhul cinayeti yeniden gündeme getirdi.

Peki, Kutlu Adalı’nın öldürülmesinin ardından yaklaşık 25 yıl geçtikten sonra gündemi sarsan bu iddialarla ilgili kim, ne dedi ? Bundan sonra ne tür gelişmeler olabilir?

Sedat Peker, Kutlu Adalı suikasti hakkında ne dedi ?
Sedat Peker, son açıklamalarında gazeteci Kutlu Adalı cinayetlerine ilişkin olarak eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar ve eski MİT’çi Korkut Eken’i hedef gösterdi.

Peker, Adalı cinayeti için Eken’in o dönem kendisini aradığını belirterek, bu cinayet için kendisinin kardeşi Atilla Peker’i önerdiğini iddia etti.

Peker, “Biz o zaman Mehmet Ağar, Korkut Eken hep beraberiz… Genciz, vatanseveriz… Bana genelde iş adamlarını yönlendiriyorlar, faili meçhullerden ziyade. Onları da anlatacağım. Bana dedi ki, “Kıbrıs’ta bir adam var, Kıbrıs’ı Rumlara satmak istiyor.” İki profesyonel dedi… Dedim sana öz kardeşimi vereceğim, Atilla Peker’i. Uzmandır, sokaklarda yetişmiştir. Biletlerden bakabilirler. Yüce Allah o insanın kanını bize nasip etmedi. Onlara bağlı başka bir ekip öldürmüş. Karşılaştık Korkut abiyle, “Halloldu o iş” dedi” diyerek iddialarını sıraladı.

Sedat Peker: Kardeşim Atilla Peker, Kutlu Adalı cinayetiyle ilgili itirafta bulunacak
Atilla Peker: MİT’çi Korkut Eken’le Kıbrıs’a gittik
Hakkında soruşturma açılan Sedat Peker’in kardeşi Atilla Peker, müracaat savcılığına verdiği ve kamuoyuna imzasız nüshanın yansıdığı dilekçede, gazeteci Kutlu Adalı’yı öldürmek için eski MİT’çi Korkut Eken’le Kıbrıs’a gittiklerini iddia etti.

Sedat Peker’in açıklamaları sonrası KKTC’de muhalefetten Kutlu Adalı cinayeti için suç duyurusu
Atilla Peker, Eken’in kendisine silah verdiğini ve susturucunun nasıl kullanıldığını öğrettiğini belirtti. Peker, Eken’in İstanbul’da gerçekleşen daha sonraki görüşmede kendisine, “Atilla biz Kıbrıs işini hallettik biliyor musun’ dediğini aktardı.

Sedat Peker’in açıklamaları sonrası KKTC’de muhalefetten Kutlu Adalı cinayeti için suç duyurusu
Atilla Peker, dilekçesinde, Kıbrıs’ta Sivil Savunma Daire Başkanlığı’na gittiklerini, orada Kurmay Albay Galip Mendi ve yardımcısı Enver Tosun yarbay ile tanıştığını ve kendilerine verilen beyaz Renault Toros marka araçla Kutlu Adalı’nın akşam hava karardıktan sonra evinin çevresinde keşif yaptıklarını anlattı.

Ertesi gün de Adalı’nın evinin etrafında birkaç sefer keşifte bulunduklarını kayda geçen Atilla Peker, “Ertesi gün tekrar geldik, gündüzleri de evinin etrafında birkaç sefer keşifte bulunduk, yine evden çok sesler geliyordu; bunun üzerine Korkut komutan bana dedi ki ‘Üç kişi de olsa bunların hepsi PKK’lıdır. PKK’lı ile dost olan da PKK’lıdır, hepsini öldürmende bir mahsur olmaz’” ifadesini kullandı.

Korkut Eken: Kutlu Adalı’yı tanımam, Kıbrıs’a Atilla Peker’le gittim
Bu iddiaların üzerine Korkut Eken, Sözcü gazetesinden Saygı Öztürk’e konuşarak, suçlamaları reddetti ancak Peker’le Kıbrıs’a gittiğini doğruladı.

Kutlu Adalı’yı tanımadığını belirten ve olayın soruşturulması için talepte bulunacağını kaydeden Eken, “Ben Sedat Peker’e ne yaptımsa aşırı bir düşmanlığı oluşmuş. Atilla Peker’in buna alet olmaması lazım. Nasıl yaptı bilmiyorum” ifadesini kullandı.

Esra Hacıoğlu/Anadolu Ajansı
Mehmet Ağar ve Korkut Eken Esra Hacıoğlu/Anadolu Ajansı
Korkut Eken, “O gazeteciyi tanıyorsam, biliyorsam şerefsizim. Öldürülmesiyle de alakam yok” dedi. Eken, “her ihtimale karşı” Kıbrıs’a Atilla Peker’le gittiğini doğrularken, “PKK’nın oradaki faaliyetlerine yönelik 3-5 günlük bir inceleme yaptım.” açıklamasını yaptı.

Dönemin Barış Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Hasan Kundakçı’nın yine dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar’ı, telefonla aradığını ve ‘Kıbrıs’ta çok büyük PKK faaliyetleri var. Teröristler burada cirit atıyor’ dediğini ve bu konuda yardım talep ettiğini kaydeden Eker, şunları söyledi:

“Ben de o dönemde Emniyet’te Özel Harekat Polislerini yetiştirmekle görevliyim. Mehmet Bey de beni gönderdi. Her ihtimale karşı doğru, Sedat Peker’in kardeşi Atilla Peker’le gittim, ben çağırdım. PKK’nın oradaki faaliyetlerine yönelik 3-5 günlük bir inceleme yaptım. PKK’nın yaralılarını Kıbrıs’a götürdüğünü tespit ettik. Rum kesiminde tedavi edildikten sonra Yunanistan’da bulunan Lavrian kampına teröristler sevk ediliyordu. Bunları ben raporladım ve Kolordu Komutanı Hasan Kundakçı paşama verdim.”

Emekli Orgeneral ve eski Jandarma Genel Komutanı Galip Mendi’yi ziyaretine ilişkin olarak da konuşan Eken “O dönem Albay rütbesinde olan Galip Mendi Paşa benim çok sevdiğim kahraman askerlerden birisidir. Gitmişken kendilerini ziyaret ettim. Lefke’ye gideceğim zaman da otomobil verdiler.” dedi.

Eski Jandarma Genel Komutanı Galip Mendi: Korkut Eken’le KKTC’de görüştük
Sedat Peker’in kardeşi Atilla Peker’in gazeteci Kutlu Adalı cinayetiyle ilgili ismini verdiği emekli Orgeneral ve eski Jandarma Genel Komutanı Galip Mendi, MİT görevlisi Korkut Eken ile görüştüklerini doğrularken, Adalı hakkında konuşmadıklarını belirterek “PKK ile ilgili istihbarat çalışması yapılacağını söyledi. Biz de kendisine beyaz Renault marka Toros aracı tahsis ettik” dedi. Mendi, görüşmede yer alan Atilla Peker’in de Sedat Peker’in kardeşi olduğunu sonradan öğrendiğini söyledi.

Evrim Aydın/Anadolu Ajansı
Emekli Orgeneral ve eski Jandarma Genel Komutanı Galip Mendi Evrim Aydın/Anadolu Ajansı
Gazeteci Can Özçelik’e konuşan Mendi, “Korkut Eken, Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda görev yapmış bir büyüğümüz. Saygı duyduğum bir kişi. Kahraman bir subay. Beni de ziyaret etti. Yanında da Atilla Peker isimli kişi vardı. Ama o gün adını bilmiyordum. Onun Sedat Peker’in kardeşi olduğunu sonradan öğrendim. Korkut Eken’in yanında bond çanta vardı. Ama içinde ne vardı onu bilemiyorum.” dedi.

Adalı cinayetinin nedeni Aziz Barnabas Manastırı’ndaki soygun mu ?
Avrupa Parlamentosu’nun Kıbrıs Rum Kesimi üyesi Niyazi Kızılyürek, Kutlu Adalı cinayetinin nedenini Aziz Barnabas Manastırı’nda aramak gerektiğini söyledi.

Gazeteci Zeynel Lüle’ye konuşan Kızılyürek, bu konuyu Avrupa Birliği Komisyonu’nun gündemine taşımaya kararlı olduğunu söyledi.

Adalı’nın ölümünün Kıbrıs’taki politik süreçlerle bir ilgisi olmadığını düşündüğünü, cinayetin Kıbrıs sorunu ile doğrudan ilgili olmadığını kaydeden Kızılyürek, Adalı’nın Aziz Barnabas Manastırı ve müzesi hakkında yazılar yazmaya başlamasının ardından katledildiğini ifade etti.

Adalı’nın öldürülmeden önceki yazılarında Aziz Barnabas Manastırı’nda yaşanan hırsızlık olaylarını anlattığını hatırlatan Kızılyürek, “Aziz Barnabas Manastırı’nda Mart 1996’da orada Sivil Savunma arabaları görüldü. Dönemin Sivil Savunma başkanı Galip Mendi’ydi. Sonra askerler oraya geldiler ve Kutlu Adalı bunları tespit ettiği için ısrarla şu soruyu soruyordu: ‘Ne arıyorsunuz müzeye dönüştürülen Aziz Barnabas Manastırı’nda?’ İşte bu soruya hala yanıt verilmedi. Kimi oraya PKK’nın silah sakladığını söylüyordu ancak bunun hiç doğru olduğunu düşünmüyorum. Orada PKK’nın silah saklaması mümkün değil. Düz bir ovada her taraftan görünen bir yerde PKK’nın böyle bir iş yapacağı hiç kimseyi ikna etmez. Dolayısıyla Peker’in açıklamasında da dile getirilen hırsızlık olayına yoğunlaşmakta yarar var.” dedi.

Kutlu Adalı’nın ailesi: Erdoğan ‘Bu işi araştırın’ derse umutlanırız
Kutlu Adalı’nın oğlu Cüneyt Adalı, son gelişmelerle ilgili olarak, “Bu açıklamalar ve itiraflardan umutlu değiliz. 25 yıldır bu kişileri, ilişkileri zaten biliyoruz. Ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ‘Bu işi araştırın’ derse umutlanırız.” dedi.

Basına yaptığı kısa açıklamada Cüneyt Adalı, aile olarak konuşmak istemediklerini belirterek, “Şu ana kadar yapılan açıklamaları, itirafları kaale almıyoruz. Bunlar bizi umutlandırmıyor. Çünkü biz zaten 25 yıldır bu isimleri, bu ilişkileri biliyoruz. Burada acı olan 25 yıl hiç harekete geçilmemesi” dedi.

AİHM, Kutlu Adalı davasında, ‘etkin soruşturma yapmadığı’ gerekçesiyle Türkiye’yi mahkum etmişti
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 1996’da Kuzey Kıbrıs’ta öldürülen gazeteci Kutlu Adalı ile ilgili eşinin yaptığı başvuruda Türkiye’yi, “ölümü etkin şekilde araştırmadığı” gerekçesiyle altıya karşı bir oyla mahkum etti. AİHM, 2005’te aldığı kararda, Türkiye’yi toplam 95 bin euro ödemeye mahkum etti.

AİHM, gazetecinin Türkiyeli veya KKTC güçlerince öldürüldüğü iddiasının ispatlanamadığına ancak iddianın etkin şekilde araştırılmadığına karar verdi.

Eşinin yazıları nedeniyle birçok kez tehdit edildiğini savunan İlkay Adalı, 6 Temmuz 1996’da işlenen cinayetten Türkiye’den giden veya KKTC’deki hükümet ajanlarını sorumlu tutuyordu.

Eşinin ölümünden beri yetkililerin taciz, yıldırma ve ayrımcı gibi muamelelerine tabi tutulduğunu iddia eden İlkay Adalı, izlendiği, telefonlarının dinlendiği, telefonla tehdit edildiği ve zaman zaman telefon ve faks hattının kesildiği görüşünü dile getirmişti.

 

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 102. yıl dönümü kutlamaları çerçevesinde bu sabah Lefkoşa’daki Atatürk Anıtı önünde tören düzenlendi.

Törene, Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Başbakan Ünal Üstel, Yüksek Mahkeme Başkanı Bertan Özerdağ, 2. Cumhurbaşkanı Mehmetali Talat, 5. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, KTBK Komutanı Korgeneral Sebahattin Kılınç, GKK Komutanı Tümgeneral İlker Görgülü, 28. Tümen Komutanı Tuğgeneral İlker Ertuğrul, 39. Tümen Komutanı Tuğgeneral Sinan Gökoğlan, Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, bakanlar, milletvekilleri, diğer sivil ve askeri yetkililer, okul, dernek kurum, kuruluş temsilcileri ve halk katıldı.

Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Ali M. Başçeri deftere şunları yazdı:

“Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, en büyük eseriniz olan yüce Cumhuriyetimizin kuruluşunun 102. Yıldönümünde, Türkiye Cumhuriyeti’nin KKTC nezdindeki büyükelçisi olarak bir kez daha manevi huzurunuzda bu anlamlı günü bizler gibi benimseyen Kıbrıs Türkü kardeşlerimizle birlikte kutlamaktan dolayı onur duyuyorum. Sergilediğiniz üstün kahramanlık, azim, cesaret ve liderlik temelinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti, muasır medeniyet seviyesinin ilerisini hedefleyerek yoluna devam ederken, dünyamızın karşı karşıya kaldığı türlü sınamaların ortasında bölgemizde güvenlik ve barışın tesis edilmesinde ‘Yurtta Sulh, Cihanda Sulh’ şiarıyla tüm uluslar için emsal oluşturmayı sürdürmektedir. Türkiye Cumhuriyeti ve KKTC’nin birlik ve beraberliği, bölgemizde ve ötesinde adalet, refah, barış ve istikrarın sağlanması adına her geçen gün daha da önem kazanmaktadır. Ülkemiz, dünyanın her bölgesinde olduğu gibi Doğu Akdeniz’de de Kıbrıs Türkü kardeşlerimizle birlikte yüce Türk Milletinin haklarını savunmayı sürdürecek; hiçbir haksızlığa ve hukuksuzluğa müsamaha gösterilmeyecektir. Büyük fedakârlıklarla kurulan Cumhuriyetimizin yılmaz neferleri olarak bu kutlu bayram gününde canlarını aziz vatanımız ve Cumhuriyetimiz için veren tüm şehitlerimizi, rahmet, minnet ve şükranla anıyor kahraman gazilerimize sağlıklı ömürler diliyoruz. Ruhunuz şad olsun”

 


Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis Rum tarafının Kıbrıs müzakerelerinden korkmadığını ve müzakerelere hazır olduğunu söyledi.

Haravgi ve diğer gazetelerde yer alan habere göre 28 Ekim “Ohi” günü dolayısıyla dün öğrenciler tarafından gerçekleştirilen resmi geçit töreninin ardından Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman’ın açıklamalarını yorumlaması istenen Hristodulidis, herkesin müzakere masasında değerlendirileceğini ve Rum kesiminin müzakerelerden korkmadığını belirtti.

Bir soru üzerine düne kadar Erhürman’la iletişim kurmasının mümkün olmadığını da dile getiren Hristodulidis, bir gazetecinin Cumhurbaşkanı Erhürman’ın yaptığı açıklamalarda iki kesimli iki toplumu federasyona atıfta bulunmadığı konusundaki sorusuna da yanıt verdi.

Açıklamasında Kıbrıs Türk liderinin açıklamalarını her gün okuduğunu ifade eden Hristodulidis, çok uzun yıllardır Kıbrıs sorunuyla meşgul olduğunu ve çok şey duyup okuduğunu söyledi.

Bu soruya yanıtında herkesin müzakere masasında değerlendirileceğini kaydeden Hristodulidis, vatanın yeniden birleşmesini herkesten daha fazla istediklerini kaydetti.

Müzakerelerden korkmadıklarını çünkü nereye gitmek istediklerini ve hedeflerini nasıl başaracaklarını bildiklerini ifade eden Hristodulidis, BM çerçevesi ile AB ilke ve değerleri kapsamında müzakere etmeye hazır olduklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman’la iletişim kurup kurmadığıyla ilgili bir soruyu yanıtlarken ise Hristodulidis,  Erhürman’ın cumhurbaşkanı seçildiği akşamdan bu yana iletişim kurmak için Rum kesiminin çabaladığını ancak bunun henüz mümkün olmadığını kaydetti.

Hristodulidis geçen hafta Brüksel’de bulunduğu sırada Avrupa Konseyi toplantısı esnasında bir telefon aldığını ve yeniden iletişim kurmaya çalıştığında ise buna yanıt alamadığını ifade etti.

Yunanistan’ın ikinci dünya savaşında İtalyan notasına ve savaşa girmesine “hayır” (ohi) dediği gün olarak kutlanan 28 Ekim yıldönümünün verdiği mesaj konusunda ise Hristodulidis, kendi durumlarında bu mesajın nihai haklılığa, kurtuluşa, ileri sürülen işgalin sona ermesine ve vatanın yeniden birleşmesine kadar verdikleri vazgeçilmez mücadeleden başka bir şey olmadığını söyledi.

Hristodulidis bu yönde ülkenin içteki ve dıştaki tüm güç unsurlarını kullanarak, vatanın kurtuluşu ve yeniden birleşmesinin gerçekleşeceği o kutlu güne kadar bu büyük çabayı sürdüreceklerini de savundu.

28 Ekim’in yıldönümüyle ilgili olarak ise Hristodulidis Yunanistan’ın ve Yunan halkının, Nazizm ve faşizme karşı evrensel değerler için verdiği  mücadeleyi andıklarını ifade etti.

Bu mücadelede binlerce Kıbrıslı Rum’un Yunanistan’ı ve insanlığı savunmak için kardeşlerinin yanında olduğunu da dile getiren Hristodulidis, defalarca söylediği gibi düzenlemeye devam edecekleri resmi geçitler ve etkinliklerin ötesinde, bunca yılın akabinde daha fazla öneme sahip olan şeyin bu tarz mücadelelerden gerekli derslerin çıkarılması olduğunu sözlerine ekledi.

Öte yandan Tufan Erhürman’ın KKTC Cumhurbaşkanlığına seçilmesinin ardından Kıbrıs sorunuyla ilgili temasların artmaya başladığını da yazan gazete, BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve Barış Gücü Misyon Şefi Khassim Diagne’nin bugün Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’le ilk görüşmesini yapacağını anımsattı.

Haberinde Holguin’in Kıbrıs’a gelmesinin beklendiğini de yazan gazete, Holguin’in bir sonraki adımların belirlenmesi için iki liderle temaslarda bulunacağını yazdı.

Gazete Kasım-Aralık ayları içerisinde gerçekleştirilmesi beklenen Kıbrıs sorunuyla ilgili yeni gayri resmi genişletilmiş uluslararası toplantıyla ilgili fikir alışverişinde bulunacağını da ekledi.

Fileleftheros ise “Müzakereler İçin Hazır” başlıklı haberinde BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve Barış Gücü Misyon Şefi Khassim Diagne’nin bugün 11.30’da Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’le bir araya geleceğini anımsattı.

Önümüzdeki hafta ise BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin’in Kıbrıs’a geleceğini kaydeden gazete, Holguin’in 2 Kasım’da adaya gelmesinin ve yaklaşık 10 gün boyunca adada kalmasının beklendiğini belirtti.

Gazete Holguin’in Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından Tufan Erhürman’la ilk görüşmesini yapacağını da ekledi.

Alithia gazetesi ise habere “Hepimiz Müzakere Masasında Değerlendirileceğiz- Başkan, Erhürman’la İletişim Kurmayı Başaramadı” başlıklarıyla yer verdi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 102. yıl dönümü kutlamaları çerçevesinde bu sabah Lefkoşa’daki Atatürk Anıtı önünde tören düzenlendi.

Törene, Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Başbakan Ünal Üstel, Yüksek Mahkeme Başkanı Bertan Özerdağ, 2. Cumhurbaşkanı Mehmetali Talat, 5. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, KTBK Komutanı Korgeneral Sebahattin Kılınç, GKK Komutanı Tümgeneral İlker Görgülü, 28. Tümen Komutanı Tuğgeneral İlker Ertuğrul, 39. Tümen Komutanı Tuğgeneral Sinan Gökoğlan, Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, bakanlar, milletvekilleri, diğer sivil ve askeri yetkililer, okul, dernek kurum, kuruluş temsilcileri ve halk katıldı.

Protokol sırasına göre anıta çelenklerin sunulmasıyla başlayan tören, saygı duruşu ve İstiklâl Marşı eşliğinde bayrakların göndere çekilmesiyle devam etti.

Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman ve Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri’nin Anıt Özel Defterini imzalamasıyla tören sona erdi.

Tufan Erhürman

Cumhurbaşkanı Erhürman Anıt Özel Defterine şunları kaydetti:

“Aziz Mustafa Kemal Atatürk, Kurucusu olduğunuz Türkiye Cumhuriyeti’nin 102’nci yılı vesilesiyle, KKTC’nin 6’ncı Cumhurbaşkanı olarak huzurunuzda bulunmanın gururunu yaşıyorum. Türk milletinin varoluş mücadelesine önderlik ederken ortaya koyduğunuz kararlılık, cesaret ve ileri görüşlülük; Kıbrıs Türk halkının verdiği varoluş mücadelesine de yön vermiştir. İlke ve devrimleriniz, kurduğunuz Cumhuriyet’le bizlere emanet ettiğiniz çağdaş değerler, 100 yılı aşkın süredir bizlere yol göstermeye devam etmektedir. Kıbrıs Türk halkı olarak, kurduğunuz Cumhuriyet’in açtığı aydınlık yolda; halkımızın huzurunu, güvenliğini ve refahını her şeyin üzerinde tutarak, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine ulaştırma kararlılığımızı bugün bir kez daha aziz hatıranız önünde ifade ediyoruz. Yegâne hedefimiz, bizlere miras bıraktığınız değerleri daha da ileriye taşımak, emanetinize layık olmaktır. Bu gurur gününde, büyük minnet, saygı ve rahmetle sizi anıyor; aziz hatıranız önünde saygıyla eğiliyorum”

 

Devamını Oku

Trending

Reklam