Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Erhürman: “Değiştirme irademizi gösterme zamanıdır”

Published

on

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, “Ne Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin durum hareketsizdir, ne de içerdeki meselelerle ilgili hiçbir şey değişmez diye bir şey vardır. Birileri mademki bizi bu kadar umutsuzluğa mahkum etmeye çalışıyor, değiştirme irademizi gösterme zamanıdır.” diye konuştu.

CTP’den yapılan açıklamaya göre, katıldığı programda soruları yanıtlayan Erhürman, “Ölü gözünden yaş beklenmeyeceğine” dikkat çekti ve tek yolun değiştirme olduğunu belirtti.

2019’un ortasından itibaren Ulusal Birlik Partisi (UBP) iktidarlarının devam etiğini söyleyen Erhürman, “Beş yıldır bu ülkede iktidardasınız, bu çok kolay nasip olmaz. 2021’den sonra nüfusta çok ciddi artış yaşandı. Bu beş sene içinde örneğin elektrik konusunda ne yaptınız?” diye sordu.

Ülkedeki elektrik sorununu örnek gösteren Erhürman, bu konuda ne yapılması gerektiğinin de açık olduğunu belirterek, “Santral alınması, alt yapının geliştirilmesi, bakımların düzenli yapılması gerekiyor.” dedi.

– “Kıb-Tek, milyonlarca dolar zarara uğratıldı”

Tüm bunların daha önceki CTP hükümetlerinde yapıldığına işaret eden Erhürman, beş yıl içinde, tarihte görülmeyen ihalesiz akaryakıt alımı da gerçekleştirildiğini ve Kıb-Tek’in milyonlarca dolar zarara uğratıldığını belirtti.

Beş yıldır istikrarlı bir şekilde, ülkenin elektrik konusunun da diğer konularda olduğu gibi yönetilemediğini kaydeden Erhürman, “CTP ne yapılması gerekirse onu yapacak. Bu kadar basittir. Yapılması gerekenler çok açık aslında.” diye konuştu.

UBP’de şu anda çok ciddi bir kurultay kavgası olduğunu savunan Erhürman, kurultaydan dolayı memleket sorunlarının “duyulmamasını” eleştirdi.

Geçmişte UBP kurultayları döneminde ülkeye neler yaşatıldığının da bilindiğini vurgulayan Erhürman, söz konusu durumun ilk kez yaşanmadığını dile getirdi.

“Bütün bunlara rağmen bu arkadaşlar istikrar talep ediliyor. Beş yıllık istikrarları ortada… Bu dönemde yaptıklarından memnunsanız, bu arkadaşlara oy vermeye devam edersiniz. Ne yapacakları, ne yaptıklarından belli zaten.” diye konuşan Erhürman, ekonominin güneye kaydığını herkesin dile getirdiğini ancak ülkeyi yönettiğini iddia edenlerin sesinin çıkmadığını dile getirdi.

– “Ölü gözünden yaş beklenmez”

Tufan Erhürman, “Bu arkadaşlar kendilerini yok hükmünde kabul ettiler. Ölü gözünden yaş beklenmez.” ifadelerini kullandı.

“Beş senedir iktidarda olan yapı hala istikrar istiyor.” diye konuşan Erhürman, karşılarındaki zihniyetin sadece kurultay düşündüğünü, başka bir şeyle ilgilenmediğini öne sürdü.

Erhürman, “Bu kurultay bitecek ve ‘gerçeğin çölüne hoş gelecekler.’ Şu an bulutlarda geziyorlar. Memleketin durumu ortada.” dedi.

“Herkes sorumluluğunu üstlensin. Algı operasyonlarıyla halkın aklıyla dalga geçmeyin.” ifadesini kullanan Erhürman, kötülüğün istikrarlı hale getirilmek istendiğini belirtti.

“Meşrepleri çok geniş, her şeyi hazmedebiliyorlar. Sözün bittiği yerdeyiz.” diyen Erhürman, artık insanların da bunun farkına varması gerektiğini vurguladı.

Erken seçimin artık bir “beka sorunu” haline geldiğine dikkat çeken Erhürman, “Geçirilen her gün memlekete verdikleri zarar katlanarak büyüyor. Bazı zararların geri döndürülmesi de mümkün olmayacak.” şeklinde konuştu.

– “Tek yol değiştirmektir”

Kıbrıs konusuna da değinen Erhürman, çok ciddi bir kapı arkası diplomasisi yürütüldüğünü belirtti.

“Çok ciddi hareketlilik var ve BM zannedildiği gibi bu konuda ölü taklidi yapmıyor. Tüm taraflar, yaptığı açıklamalarla pozisyon alıyorlar.” diye konuşan Erhürman, “Nasılsa bir şey olmaz” döneminde olunmadığını belirterek şöyle davam etti:

“Eylül’de ne olur kimse bilemez. Eylül’e kadar çok ciddi bir hareketlilik olacak. Türkiye’den, Güney’den, Yunanistan’dan, AB’den ve BM’den söylenenler var ama bizden söylenen ve anlam yüklenecek bir şey yok. Uzun bir süreden beri Kıbrıs Türk halkını Kıbrıs konusunda özne olmaktan çıkaran bir yaklaşım sergileniyor. Biz, tüm taraflarla diyalog içerisinde olmaya çalışıyoruz.”

Eğitimde, sağlıkta, ekonomide, elektrikte birçok sorunun bulunduğunu ifade eden Erhürman, “Bir tek yol var, değiştireceksiniz. Uygarlığın gereği, beğenmediğini değiştirmektir. Kiminle değiştireceğin senin iradendir. Bu medeni bir davranıştır ve dünyanın her yerinde bu yaşanır.” dedi.

İnsanların yurtsuzluk hissini bu kadar yoğun yaşadığı bir dönem hatırlamadığını kaydeden Erhürman, çocukların gözlerini göç yollarına diktiğini söyledi.

“Bu noktaya geldik. Siz, bu ülkeyi yaşanır olmaktan çıkarmak için adeta ant içmiş gibi çalışıyorsunuz.” diyen Erhürman, memleket bu haldeyken didişme ve diyalog kurmama lükslerinin de olmadığına dikkat çekti.

Geçtiğimiz haftalarda yayınlanan anketlerle ilgili de konuşan Erhürman, “Şu anda anketler ne der dışında, sokağın ne dediğini duyuyorum. Sokakta insanlarımızın, bir mutsuzluk ve maalesef umutsuzluk içinde olduğunu görüyorum. Bunun bir çözümü olduğunu bilsinler. Ne Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin durum hareketsizdir ne de içerdeki meselelerle ilgili hiçbir şey değişmez diye bir şey vardır. Birileri mademki bizi bu kadar umutsuzluğa mahkum etmeye çalışıyor, değiştirme irademizi gösterme zamanıdır.” diye ekledi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Gardiyanlar Birliği’nden cezaevlerindeki kadroların doldurulması çağrısı

Published

on

By

Kıbrıs Türk Gardiyanlar Birliği, cezaevlerinde personel eksikliğinden kaynaklı yaşanan sıkıntılara dikkat çekerek, bir an önce kadroların doldurulması çağrısında bulundu.

Birlik Yönetim Kurulu’ndan yapılan açıklamada, Merkezi Cezaevi Müdürlüğü’nün özellikle ilk atama kadrolarına ilişkin defalarca münhal ve doldurulma talebi olmasına rağmen sürecin Başbakanlığın yetkisinde olan personel istihdam onayının bir adım ötesine geçemediği savunuldu.

Söz konusu istihdamların 2022 yılında Lefkoşa Sanayi Bölgesi Cezaevi binasından Haspolat Kirli Sanayi Bölgesi Cezaevi Yerleşkesi’ne taşınma süreci gerçekleşmeden önce yapılması gerektiği belirtilen açıklamada, “Artık bıçak kemiğe dayanmamış, kemiği kesmeye başlamıştır.” denildi.

Açıklamada, merkezinde insan olan ve verilen hizmetin kesintisiz olarak devam ettiği cezaevlerinde, en küçük hatanın ve hizmet noksanlığının geri dönülemez sonuçlar doğurmasına yol açabilme olasılığı olduğu, sağlık, güvenlik ve teknik hizmetlerin devamının elzem olduğunun göz önünde bulundurulması gerektiğine dikkat çekildi.

Buna ek olarak, kapasitesinin artırılmış olmasına rağmen, yeni Cezaevi’nin tüm bireyleri barındırmaya yeterli olmamasından dolayı devre dışı bırakılması planlanan Lefkoşa Sanayi Bölgesi Cezaevi binasının kullanılmaya devam edildiği anımsatılan açıklamada, istihdamların sadece yeni Cezaevi için yapılması planlanırken, şimdi mevcut personelin sayısız ödünlerle iki yerde de sorumluluklarını yerine getirdiği belirtildi.

Cezaevlerinin görevleri arasında mahkûm ve tutukluları ıslah etme, edindiği kötü alışkanlıklardan uzaklaştırma, toplumda yeniden yer bulmalarını sağlama, meslek sahibi yapma, topluma yararlı bireyler şeklinde yaşamlarını idame etmelerini sağlama gibi konular olduğu hatırlatılan açıklamada, mevcut personelle bireylerin sadece toplumdan ayrıştırma ve izole edilme görevlerinin yerine getirilebildiği ifade edildi.

Açıklamada, talep edilen istihdamların özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimleri kaynaklı seçim yasaklarının yürürlüğe girmesinden önce yapılması ve 2025 yılı sonuna kadar tüm eksik kadroların doldurulmasının elzem olduğu vurgulandı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Gazimağusa Belediye Başkanı Uluçay, cezaevi sonrası yaşam projesinin yürütücüleriyle görüştü

Published

on

By

Gazimağusa Belediye Başkanı Süleyman Uluçay, cezaevinden tahliye edilen bireylerin topluma yeniden kazandırılması projesinin yetkililerini kabul etti.

Gazimağusa Belediyesinden verilen bilgiye göre, kabulde, “Cezaevi Sonrası Yaşam: İstihdama Özel Bakış” projesinin koordinatörü Barış Alibeyoğlu, İletişim ve Proje Asistanı İrem İlksoy, Kıbrıs Türk Barolar Birliği İnsan Hakları Komitesi Başkanı Aslı Murat yer aldı.

Görüşmede Uluçay’a projenin amacı, hedefleri ve yürütülen çalışmalar hakkında bilgi verildi. Projenin, cezaevinden tahliye edilen bireylerin topluma yeniden kazandırılması ve istihdama katılımlarının artırılması hedefi taşıdığı anlatıldı; yerel yönetimlerin bu süreçte üstlenebileceği rol hakkında görüş alışverişinde bulunuldu.

Avrupa Birliği tarafından Kıbrıs Türk toplumuna yönelik AB Yardım Programı kapsamında finanse edilen Proje Kıbrıs Türk Barolar Birliği ile İnsan Kaynakları Yönetimi Derneği işbirliğiyle yürütülüyor.

Başkan Uluçay, görüşmede, ziyaretten duyduğu memnuniyeti, Proje kapsamında oluşturulacak iş birliğinin önemini ve bu iş birliğinden duyduğu memnuniyeti ifade etti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Tatar:Kıbrıs’ta iki devlet gerçeği, statükoyu sürdürme senaryolarına boyun eğmez

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Yunanistan Cumhurbaşkanı Konstantinos Tasulas’ın Güney Kıbrıs’ta yaptığı açıklamalarla ilgili bir yazılı bir açıklama yaptı.

Cumhurbaşkanı Tatar açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Adada artık değiştirilemez bir gerçek vardır: İki ayrı devlet. Kıbrıs Türk Halkının özden gelen hakları, egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsü teyit edilmelidir. KKTC’nin varlığı, bu hakların sahadaki somut karşılığıdır.

Yunanistan Cumhurbaşkanı Konstantinos Tasulas’ın Güney Kıbrıs’ta yaptığı açıklamalar, Kıbrıs’taki iki Devlet gerçeğini perdeleme ve statükoyu sürdürme senaryosunun bir parçasıdır. Ancak bu senaryo zemininde sahnelenenler, Kıbrıs Türk Halkının iradesini ve haklı mücadelesini gölgeleyemez.

Kıbrıs’ta iki ayrı Devlet vardır. Bu, sahadaki fiili durumun inkar edilemez sonucudur. Kıbrıs Türk Halkı, kendi geleceğini belirleme hakkını kullanmış ve KKTC çatısı altında iradesini ortaya koymuştur. Bu irade, pazarlık konusu edilemez.

Asıl işgalci Rum tarafıdır. 1963’te Kıbrıs Cumhuriyeti’ni gasp eden, Kıbrıs Türk Halkını ortaklık devletinden silah zoruyla atan ve 1974’te Yunan faşist darbesiyle adayı ilhak etmeye çalışanlar, bugün “işgal” söylemiyle gerçeği saptırma çabasındadır. Kıbrıs Türk Halkına yönelik izolasyon, ekonomik ambargolar ve siyasi baskılar, yıllardır sürdürülen sistematik hak ihlalleridir. Bu hak gasplarını örtme çabası ne hukuku ne de vicdanları tatmin eder.

Müzakereler ancak Kıbrıs Türk Halkının eşit uluslararası statüsünün ve egemen eşitliğinin teyidi zemininde başlayabilir. Bu zeminin dışında önerilecek her formül, on yıllardır olduğu gibi Rum tarafının statükoyu sürdürme senaryosuna hizmet etmekten öteye geçmeyecektir.

Kıbrıs Türk Halkı, iradesini devletinden yana koymuşken, geçmişin dayatmalarıyla kurgulanan statüko senaryolarına boyun eğmeyecektir. KKTC’nin varlığı, adadaki yeni denklemde belirleyici ve kalıcıdır.”

Devamını Oku

Trending

Reklam