Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Published

on

Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin’in de katıldığı Rum Lider Nikos Hristodulidis ile ara bölgede yaptığı görüşmenin ardından Cumhurbaşkanlığında basın toplantısı düzenledi.

Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman toplantıda yaptığı açıklamada, görüşmenin içeriğinin ortaya konulan 4 maddelik metodoloji, 5’nci Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Rum Lider Nikos Hristodulidis’in daha önce güven yaratıcı önlemler üzerinde yaptığı görüşmeler ve çalışmalar, kendisinin son görüşmede sunduğu 10 madde üzerinden 3 adımdan oluştuğunu ifade etti.

Daha önce Maria Holguin ile Rum Lider Nikos Hristodulidis ile yaptıkları görüşmede kendisinin sunduğu 10 maddenin ardından bu kez Rum Liderin öneriler sunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erhürman, geçen görüşmede konuşma sırasının kendisinde olduğunu ve öneriler yaptığını, bu görüşmede ise Rum Lider Hristodulidis’in önerilerini dinlediğini ve kendisine cevap vermediğini aktardı.

Kendisinin geçen görüşmede sunduğu 10 madde içerisinde Hellim konusunun da yer aldığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erhürman, ortak açıklamada yer aldığı gibi Ocak ayının sonuna kadar, Helim konusunun tamamlanmasının netleştiğini vurguladı.

10 madde içerisinde Metehan geçiş noktasında kabin ve personel sayısının artırılmasının da yer aldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erhürman, yapılan ortak açıklamada tüm kapılarda personel sayısının artırılmasının yer aldığını vurguladı.

Bostancı ve Derinya geçiş noktalarında da seyrüsefer çıkarılması üzerinde uzlaşıya varıldığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erhürman, yapılacak düzenlemelerle Metahan geçiş noktasındaki yığılmanın azalacağına dikkat çekti, diğer geçiş noktaları konusunda da yoğun şekilde çalışma yapılacağını vurguladı.

Haspolat Arıtma Tesisi’nde de yoğun çalışma yapılacağın aktaran Cumhurbaşkanı Erhürman, diğer konularda da görüşülmeye devam edileceğini ifade etti.

Sadece iki taraf arasında güven yaratıcı önlemler üzerinde konuşma değil, Kıbrıs sorunun çözümünün temel hedef olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erhürman, görüşmede hedeflenen çözüme ilişkin siyasi eşitlik vurgusu yapıldığını dile getirdi.

Resmi müzakerelere başlamak için ortaya koyduğu 4 maddelik Metedolojinin bir numarasının bir kısmını 3’lü görüşmede kayıda geçirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erhürman, geriye kalan kısım kabul edilmedikçe bir anlamı olmadığını, ayrıca 4 maddenin de kabul edilmezse görüşmelere başlamayacaklarını vurguladı.

5+1 toplantılarının verimli olmasını amaçladıklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erhürman, “Küçük çözümler yeterli değil ancak ilk adımlardır. Esasa dahil değildir. Amacımız 5+1 toplantılarına girmeden önce geçiş noktaları gibi elle tutulular ilerlemeler sağlanmasıdır” dedi.

Görüşme neden uzadı sorusunu yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erhürman, “Rum Lider Hristodulidis geçen toplantıda öneri yapmadı ancak bu kez yaptı. Görüşmelerde konuşmalar, sırayla yapılır bu nedenle zaman aldı. Kapsamlı çözüm vurgusu zaman aldı. Herhangi bir çözümü doğru bulmadığımızı metedoloji üzerinden hareket etmek istediğimizi vurguladık. Geçmiş dönemden kalan ayrıntılı harita üzerinden de tartışma yapıldı. Ara bölgede yapılması planlanan solar panel de değerlendirildi” dedi.

Bir soru üzerine görüşmede garantiler konusunun gündeme gelmediğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erhürman, kapsamlı çözüm müzakeresine ilişkin her hangi bir konunun gündeme gelmediğini vurguladı.

Hedefin kapsamlı bir çözüm olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erhürman, iki tarafın ortak yetki alanlarına atıfta bulundu.

Kıbrıs’ta 50 yıldır çözüm çabasının sürdüğüne dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erhürman, yaşanan süreçlerden ders çıkarılması ve birşeylerin değişmesi gerektiğini vurguladı.

BM Genel Sekreteri Antonio Gutierres’in çözüme varılması için farklılıklar olması sözünden hareketle 4 maddelik metedolojiyi ortaya koyduklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erhürman, “Masaya oturup, çözüm buluruz yaklaşımında değiliz. Çözüme ulaştıracak bir müzakere masası istiyoruz. Siyasi eşitliğin müzakere masasında pazarlık konusu olmadan kabul edilmesi şarttır” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erhürman, görüşmenin Hellim konusunda ve geçiş noktalarında ilerlemeler sağlanması açısından verimli geçtiğini kaydetti.

Üçlü görüşme sonrası Birleşmiş Milletler tarafından yapılan yazılı açıklamada ise şu ifadelere yer verildi:

“Bugün, Kıbrıslı Türk Lider Sayın Tufan Erhürman ile Kıbrıslı Rum Lider Sayın Nikos Hristodulidis, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kişisel Temsilcisi Sayın María Angela Holguín Cuéllar’ın aracılığıyla, Birleşmiş Milletler İyi Niyet Misyonu yerleşkesinde bir toplantı gerçekleştirdiler.

Toplantı, olumlu ve samimi bir atmosferde geçti. Liderler, çözüm sürecine elverişli bir iklim yaratmayı amaçlayan ve Kıbrıs sorununa çözüm bulmaya yönelik çabalara ilişkin geniş bir yelpazede görüş alışverişinde bulundular. İki lider de gerçek amacın Kıbrıs sorununa, BM Güvenlik Konseyi kararlarında tanımlandığı şekliyle siyasi eşitliğe dayalı bir çözüm bulmak olduğunu vurguladı. Güven artırıcı önlemlerin, elverişli bir ortam yaratmak açısından önemli olduğu, ancak Kıbrıs sorununun çözümünün yerine geçemeyeceği konusunda mutabık kaldılar.

Liderler, daha önce üzerinde uzlaşılan güven artırıcı girişimler hakkında bir değerlendirme yapmış, yeni fikirleri ele almış ve özellikle yeni geçiş noktalarının açılması, Hellim meselesi ve Mia Milia/Haspolat Atık Su Arıtma Tesisi’nden boru hatlarının inşası konularında en kısa zamanda anlaşmaya varmaya yoğunlaşma konusunda mutabakata varmışlardır. Ayrıca geçiş noktalarında gerekli hizmetler için personel artırımı konusunda da anlaşmışlardır. Her iki lider de Agios Dometios/Metehan geçiş noktasındaki yol genişletme çalışmalarını memnuniyetle karşılamış ve önümüzdeki aylarda tamamlanmasını dört gözle beklediklerini ifade etmişlerdir.

Liderler ayrıca, BM Genel Sekreteri tarafından düzenlenecek daha geniş katılımlı bir sonraki gayriresmî toplantıya katılım konusundaki taahhütlerini yinelediler. Bu süre zarfında Kıbrıs’ta somut sonuçlar üretmek ve bir sonraki geniş formatlı gayriresmî toplantının başarılı olmasını sağlamak için çalışmayı sürdüreceklerini belirttiler.

Bu amaçla, ihtiyaç duyulduğu sürece sık sık bir araya gelmeye hazır olduklarını ifade ettiler ve temsilcilerine düzenli toplantılarını sürdürmeleri talimatını verdiler.

Toplantıdan önce liderler, Kayıp Şahıslar Komitesi’nin (KŞK) Kıbrıs’taki antropoloji laboratuvarını ziyaret etti. Bu vesileyle, Komite üyeleri, antropoloji laboratuvarı personeli, tüm görevli çalışanlar ve bağışçılar dâhil olmak üzere KŞK’nin yürüttüğü etkin insani çalışmalara olan takdirlerini ifade ettiler.

Sayın Hristodulidis ve Sayın Erhürman, KŞK’nin çalışmalarının siyasi müdahalelerden uzak tutulmasının kritik önemini vurgulayarak, herkesin bu insani süreci siyasallaştırmaktan kaçınması çağrısında bulundu. Ayrıca, olası gömü yerleriyle ilgili bilgi sahibi olan herkesi bu bilgileri KŞK ile paylaşmaya davet ettiler ve gizlilik ilkesinin titizlikle korunacağının güvencesini verdiler.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

(original_title)

Published

on

By

Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO), KKTC’nin, acil olarak, kapsamlı tasarrufu ve mali disiplini sağlayacak, kayıt dışılığı önleyecek ve pahalılıkla mücadeleyi içerecek reformlara ve tedbirlere ihtiyacı olduğunu kaydetti.

KTTO yazılı açıklamasında Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda ele alınan 2026 Mali Yılı bütçesini değerlendirdi.

Bütçede öngörülen 25,2 milyar TL’lik açığın, kamu maliyesinin sürdürülebilir olmadığını açık bir şekilde ortaya koyan en önemli göstergelerden olduğunu kaydeden Oda,  “2024 yılı itibariyle bütçe açığı kalıcı bir yapısal özellik eğilimi gösterirken, 2026 bütçesinde öngörülen yüksek açık, hızla büyüyen borç stoku ve artan faiz ödemeleri, KKTC kamu maliyesinin sürdürülebilirlik açısından kritik bir eşiğe geldiğini göstermektedir” dedi.

Bütçe açığının yapısal bir nitelik kazanmasının, kamu kaynaklarının giderek daha büyük bir bölümünün faize ayrılmasına ve maliyenin manevra alanının daralmasına yol açtığını ifade eden KTTO, şöyle devam etti:

“Borçlanmalar çok büyük oranda yatırım yerine cari harcamaların finansmanına gitmekte, bu da faiz yükünü artırmaktadır. İç borç stokunun (DİBS) 14 milyar TL’yi aşması ve 2026 yılında 6,5 milyar TL faiz ödemesi öngörülmesi, ekonomik büyüme, özel sektör yatırımları ve kamu hizmetlerinin finansmanı üzerinde ciddi baskı oluşturmaktadır. Bu tablo, mali disiplinin güçlendirilmesi ve yapısal tedbirlerin gecikmeden hayata geçirilmesi gerektiğine işaret etmektedir.”

Komite çalışmaları sonrası Genel Kurula sevk edilen 2026 Mali Yılı bütçesinin yaklaşık yüzde 75’nin personel giderleri, cari transferler ve sosyal güvenlik kurumuna devlet primi harcamalar için kullanılacağını belirten Oda, “Bu kalemlerin ortak özelliği bütçenin en büyük, hayat pahalılığı ayarlamaları ile hızlı ve otomatik büyüyen, esnek olmayan, aşağı yönde hareket edemeyen ve bütçe üzerinde kalıcı baskı oluşturmalarıdır. Bu ve buna benzer katı harcamalar enflasyonu takip eden değil, maliyet enflasyonunu körükleyen, özel sektörde ücret baskısı yaratarak ücret–fiyat sarmalını tetikleyen niteliklere sahiptir. Bu sorun, yıllar içinde oluşmuş ve KKTC’nin en önemli sorunu haline gelmiştir. 2026 yılı bütçesinde de bu konuda herhangi olumlu bir gelişme görülmemektedir. Bu eğilimler hayat pahalılığı sarmalı ile birlikte devam ederse 2026 yılında da kronik açık, hızlanan borçlanma, artan faiz yükü ve mali sürdürülebilirlik riski kaçınılmaz hale gelecektir.” ifadelerini kullandı.

KTTO, bu sorunlara karşılık kamu gelirlerindeki artışların, ekonomik büyüme kaynaklı olmaktan çok mal ve hizmet fiyatlarının enflasyon etkisi ile yükselmesinden kaynaklandığını ve “göstermelik” olduğunu savundu.

Kamu yönetiminin, yasa ile belirlenmiş olan enflasyon muhasebesi kurallarını uygulamamakta ısrar ederek, enflasyonun şişirdiği fiyatlara dayanarak gelirlerini artırmaya çalıştığını savunan Oda, kamu yönetiminin, “batan batsın ama ben maaş ödemeye devam edeyim” anlayışı ile hareket ettiğini iddia etti.

“KKTC bütçesinin sorunları o kadar büyümüştür ki ekonomi tartışmalarının odağında bile devletin gelir-giderleri ve maaş ödemeleri yer alır duruma gelmiştir.” diyen Oda kamu maliyesinin ekonominin kendisi olmadığını belirtti. Oda, “Kamu maliyesi, ekonomiden sağlanacak kaynakla zorunlu kamu hizmetlerini sürdürmek amaçlı bir organizasyon olmak yerine, Kıbrıs Türk ekonomisinin başlıca amacı ve sorunu haline gelmiştir. KKTC bütçesinin çok ciddi bir reforma tabi tutulmasının zamanı çoktan gelmişti; artık geçmek üzeredir.” dedi.

Uzun yıllardan beri KKTC’nin esaslı bir kamu reformuna ihtiyacı olduğunun altını çizdiğini kaydeden KTTO, “Bu reform yaklaşımı, kamu sektörünün yeniden şekillendirilmesini; sağlık, eğitim ve altyapı ihtiyaçlarımızın karşılanmasını hedeflemek zorundadır. KKTC’nin, acil olarak, kapsamlı tasarrufu ve mali disiplini sağlayacak, kayıt dışılığı önleyecek ve tüm kesimlerin en önemli sorunu haline gelmiş olan pahalılıkla mücadeleyi içerecek reformlara ve tedbirlere ihtiyacı vardır.” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Kıbrıs

(original_title)

Published

on

By

Şehir Plancıları Odası, Gazimağusa, İskele ve Yeniboğaziçi İmar Planı revizyon süreciyle ilgili değerlendirmede bulundu. Açıklamada, 2016 yılında başlatılan ve 2019’da tamamlanan planın 2023 Kasım ayında yürürlüğe girdiği, ancak dört yıl rafta bekletildiği vurgulandı. Odadan yapılan açıklamada, bu sürede verilerin eskidiği, kent sorunlarının arttığı ve deprem gibi felaketlerin yaşandığı, bu nedenle revizyon ihtiyacının doğduğu belirtildi.

Revizyonun, veri güncelleme, kent sorunlarına çözüm üretme ve potansiyel riskler için önlem alma amacıyla yürürlüğe girmesinin ardından başlatıldığı ifade edildi. Birleşik Kurul’da yapılan oylamada Gazimağusa Belediyesi’nin “evet” oyunu kullandığı, İskele ve Yeniboğaziçi Belediyeleri ile Gazimağusa ve İskele Kaymakamlıklarının ise “ret” oyu verdiği bildirildi.

Oda açıklamasında, revizyonla birlikte kompakt yaşam alanlarında yoğunluk artırımı, İskele-Long Beach bölgesinde konut yerine turistik ve ticaret kullanımları için düzenlemeler yapıldığı, faaliyet koridorlarında ticaret ve eğlence kullanımlarında iyileştirmeler sağlandığı kaydedildi. Ancak en dikkat çekici düzenlemenin “Afet Riski Taşıyan Binalara Yönelik Kural ve Koşullar” bölümü olduğu vurgulandı.

Odadan yapılan açıklamada, “Her gün uzmanlardan dinlediğimiz ve her an yaşanabilecek deprem gerçeğini bugüne kadar görmezden gelip yasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen Belediye ve Kaymakamlıklar, İmar Planı revizyonuna da hayır diyerek önlemler alınmasına da engel olmuşlardır” denildi.

Yeniboğaziçi Belediyesi’nin gerekçe sunmadan hayır oyu kullandığı belirtilirken, İskele Belediyesi’nin gerekçeleri arasında kanalizasyon sorununun olduğu ifade edildi. Oda açıklamasında, “Söz konusu kanalizasyon sorununa yönelik önlemler imar planında açıkça belirtilmişken bu konu üzerinde sorumluluklarını yerine getirmeyen Belediye, kanalizasyon sorununu revizyonun reddedilmesinin gerekçelerinden biri olarak göstermiştir” ifadelerine yer verildi.

Açıklamada ayrıca, İskele Belediyesi’nin yeşil alan ve ekolojik koridor eksikliğini dile getirirken, “planlama kontrolü altında olmayan yerleşimlerde bugün dahi projesi hazırlanacak olan devasa toplu konut projelerine kazanılmış hak verilmesini talep etmektedir” denilerek eleştirildi.

Kaymakamlıkların ise ret gerekçesi olarak, “ne yaptığınızdan pek haberimiz yok ama madem iki belediye ret dedi biz de öyle diyelim” yaklaşımını benimsediği kaydedildi.

Oda, son yaşanan sel ve deprem felaketlerine dikkat çekerek, planlı gelişmenin önemini vurguladı ve açıklamasını, “Değişikliği reddedilen İmar Planı revizyonu taşkın riski taşıyan alanlara, yağmur suyu drenaj riski taşıyan alanlara ve Afet Riski Taşıyan Binalara, yönelik kural ve koşullara bulundurmasına karşın rant uğruna reddedilmektedir” ifadeleriyle tamamladı.

Son olarak Şehir Plancıları Odası, süreç boyunca planlı yaşam mücadelesinin takipçisi olacaklarını duyurdu.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda bütçe görüşmeleri bugün de devam edecek.

Genel Kurul, 9 milyar TL’lik Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı (GKK), 8 milyar 452 milyon 706 bin TL’lik Polis Genel Müdürlüğü, 1 milyar TL’lik Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı ve 19 milyar 965 milyon 957 bin TL’lik İçişleri Bakanlığı bütçelerini ele alacak.

Devamını Oku

Trending

Reklam