Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar ve eşi Sibel Tatar’ın katılımıyla İstanbul Topkapı Üniversitesi’nde Barış Harekatı’nın 50. yılı etkinliği yapıldı

Published

on

Barış Harekatı’nın 50. yılı dolayısıyla İstanbul Topkapı Üniversitesi’nde Türk Kadın Akademisyen Birliği’nin organizatörlüğünde, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve eşi Sibel Tatar’ın katılımıyla “Kıbrıs Türklüğünün Damgası: Kıbrıs Barış Harekatı” isimli etkinlik düzenlendi.

Program kapsamında, Cumhurbaşkanı Tatar’a fahri doktora da takdim edildi.

Tatar, burada yaptığı konuşmada, adadaki barış, huzur ve istikrarın devamı için Türkiye’nin garantörlüğünün ve askerin varlığının şart olduğunu vurguladı.

Türkiye’nin garantör ülke ve Doğu Akdeniz’de en büyük devlet olarak Kıbrıs meselesinde bir taraf olduğunu kaydeden Tatar, kendilerinin Kıbrıs Türk halkının menfaatlerini olduğu kadar Türkiye’nin de hak ve hukukunu koruduğunu belirtti.

“Zor bir mücadele içerisindeyiz.” diyen Tatar, bu yolu beraber yürümenin bahtiyarlığı içerisinde olduğunu söyledi.

“Kıbrıs Türklüğünün Damgası: Kıbrıs Barış Harekatı” etkinliğinin açılışında Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, eşi Sibel Tatar, İstanbul Vali Yardımcısı Hasan Hüseyin Can, İstanbul Topkapı Üniversite Rektörü Prof. Dr. Emre Alkin ve Türk Kadın Akademisyen Birliği KKTC Temsilcisi Süheyla Üçışık Erbilen birer konuşma yaptı.

Etkinlikte ayrıca, KKTC Cumhurbaşkanlığı tarafından hazırlanan ve Kıbrıs Türkü’nün varoluş mücadelesinin anlatan video gösterimi ile Prof. Dr. Mualla Uydu Yücel ve Doç. Dr. Süheyla Üçışık Erbilen’in editörlüğünü yaptığı “Tarihin tanıklığında: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti” kitabının tanıtımı yapıldı.

Ardından, Mustafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı tarafından “Mavi Vatan doktrini ve KKTC” konulu konferans verildi.

Tatar: “Bu bizim müşterek ve birlikte yürüttüğümüz bir dava”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, burada yaptığı konuşmada, Kıbrıs meselesinin selamete götürülmesinde kilit sözün “egemenlik” olduğunu vurguladı.

İngiltere’nin adayı tek taraflı ilhakının ardından yaşanan süreçlere değinen ve bu süreç içerisinde İngiltere’nin Kıbrıs’ta “egemen üs” hakkı elde ettiğini kaydeden Tatar, İngiltere’nin bu üsleri seçerken Doğu Akdeniz’e açılabileceği bölgeleri seçtiğini, şimdi ise bu bölgeler üzerinden her türlü eylemde bulunabildiğine işaret etti.

Adanın esas sahibi olan Kıbrıslı Türklerin ise halen egemen olmadığını belirten Tatar, yabancıların nüfustan bahsettiğine işaret etti, İngiliz döneminde Rum-Yunan nüfusunun aktarılması ve Kıbrıslı Türklerin göç etmesiyle başlayan nüfus değişikliklerine dikkat çekerek, 1960’ta kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nde yer alan iki halkın varlığını vurguladı.

Rum-Yunan nüfusunun artmasıyla başlayan adanın Yunanistan’a bağlanma hayaliyle başlatılan eylemlere değinen Tatar, “Adayı terk edip Yunanlara bırakacağımızı zannettiler. Orada yanıldılar. Bizim arkamızda Türkiye Cumhuriyeti vardı.” dedi.

Kıbrıs Türk halkının tüm direniş sürecinde gözünün Toros’ta, kulağının Ankara’da olduğunu kaydeden Tatar, “Bu bizim müşterek ve birlikte yürüttüğümüz bir davadır. Türkiye anavatandır, garantördür, bölgenin en büyük devletidir. Mavi vatanı, hava sahasıyla Doğu Akdeniz’de olacaktır.” dedi.

– “Türkiye taraftır. Tabi ki Türkiye’nin sözü geçecektir”

Yunan Savunma Bakanı’nın geçen günlerde “Kıbrıs’ta barış istediklerini ancak bu anlaşma içerisinde Türkiye’nin yer almayacağını” söylediğini hatırlatan Tatar, bu ifadelere “Bunu söylemek senin haddine mi düştü? Türkiye taraftır. Tabi ki Türkiye’nin sözü geçecektir.” diyerek tepki gösterdi.

Tatar, şu anda yürütülen iki devletli siyasetin öneminin altını çizerek, “KKTC devleti, Kıbrıs Türkü’nün onurudur, hürriyetinin ifadesidir.” dedi; Kıbrıs Türk halkının özden gelen müktesep hakkı olan egemenliğinin kabulüyle müzakerelere devam edilebileceğini, iki devletin iş birliğiyle halkın yararına çok güzel çalışmalar yapılabileceğini kaydetti.

Türk askerinin adaya Kıbrıs Türkü’nün can ve mal güvenliğini korumak için geldiğini ancak şimdi mavi vatan ve gök sahasıyla KKTC’nin çok farklı bir yerde olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Tatar, en güneydeki Türk devleti olarak kabulüyle KKTC’nin Türk dünyasına büyük katkıları olabileceğini söyledi.

Tatar sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Zor bir mücadele içerisindeyiz. Yüreğimizle, inancımızla bu yolu beraber yürüyeceğiz. Biz, Kıbrıs Türk halkının menfaatlerini olduğu kadar Türkiye’nin de hakkını, hukukunu ve menfaatlerini koruyoruz. Mesele millet meselesidir. Bu yolu birlikte yürümenin bahtiyarlığının içerisindeyim.”

– Sibel Tatar: “Kıbrıs Türk tarihi genç kuşaklara anlatılmalı, eğitimde kapsamlı olarak yer almalı”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar da, organizasyonda emeği geçen herkese teşekkürlerini sunarak, tanıtımı yapılan “Tarihin tanıklığında: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti” kitabının önemine dikkat çekti; okuyucunun bol olmasını temenni etti.

Tarihin genç kuşaklara anlatılmasının önemine vurgu yapan Sibel Tatar, Kıbrıs Türk halkı gibi, uzun süre varlığı için mücadele etmiş bir toplumda, geçmişin silinerek sadece kutlamalarla bazı günlerin hatırlatılmasının gelecek için tehlike oluşturduğunu kaydetti.

Barış Harekatı’nın etkinliğin adında da yer aldığı gibi bir damga olduğunu söyleyen ve Harekat yapılmasaydı, Kıbrıs Türk halkının bir azınlık ve belki de kaybolmuş bir halk olacağına işaret eden Sibel Tatar, tüm bu sürecin daha iyi anlatılması için eğitime yerleştirilmesi ve çocukların kendi lisanında aktarılması gerektiğini belirtti.

Mücadelenin yanında Kıbrıs Türk kültürünün de öğretilmesinin eşit öneme sahip olduğunu vurgulayan Sibel Tatar, hükümet ve Eğitim Bakanlığı tarafından bu konunun kapsamlı bir şekilde ele alınması gerektiği görüşünü paylaştı.

Sibel Tatar, varoluş mücadelesinde yer alan, emek sarf eden herkesi sevgi ve saygıyla anarak konuşmasını sonlandırdı.

– Vali Yardımcısı Can

Vali Yardımcısı Hasan Hüseyin Can burada yaptığı konuşmada, Kıbrıs Türk halkının verdiği mücadele hakkında katılımcılara tarihsel bilgiler aktararak, Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye olunmasıyla yaşanan gelişmelere dikkat çekti, KKTC’nin Birleşmiş Milletler üyeliğinin de görüleceği günleri temenni etti.

Vali Yardımcısı Can, Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuz desteğiyle Kıbrıs Türklüğünün dünya Türklüğünün bir parçası olarak sonsuza kadar var olacağına inanç belirterek, varoluş mücadelesinde emeği geçen liderleri, gazi ve şehitleri şükranla aldı, Kıbrıs Türklüğünün damgası olan Barış Harekatı’nın 50. yılını kutladı.

– Rektör Prof. Dr. Alkin

İstanbul Topkapı Üniversite Rektörü Prof. Dr. Emre Alkin, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a seslenerek, az zamanda çok işler başardığını ve iki ülke arasında bağları güçlendirdiğini kaydetti; teşekkürlerini sundu.

Prof. Dr. Emre Alkin, 50 yılda neler olduğunu unutturmaya çalışanların olduğuna ve bunun getirebileceği tehlikelere işaret ederek, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Savaş zorunlu olmadıkça cinayettir.” sözünü hatırlattı; gençlere bu mücadelenin neden verildiğini anlatmaya devam edeceklerini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Tatar’ın kaleme aldığı, Kıbrıslı Türklerin mücadelesini anlatan ve Topkapı Üniversitesi yayınlarından çıkacak olan kitabın duyurusunu da yapan Prof. Dr. Alkin, “Sonuna kadar, sonsuza kadar beraberiz. Ne mutlu Türküm diyene.” dedi.

– TURKKAB Temsilcisi Erbilen

Türk Kadın Akademisyen Birliği KKTC Temsilcisi Süheyla Üçışık Erbilen ise, “tarihi yazdıran coğrafyadır.” diyerek, Kıbrıs’ın stratejik önemine dikkat çektiği konuşmasında, 1974 Barış Harekatı’nın Kıbrıs Türkü için bir son ve bir başlangıç olduğunu kaydetti.

Kıbrıs Türk halkının bugünlere gelinebilmesi için kadın erkek omuz omuza mücadele verdiğini belirten Erbilen, bir de özeleştiri yaparak, Kıbrıs Türk halkının tarihini kendi nesillere aktarmakta biraz eksik kaldığı düşüncesini paylaştı.

– Fahri doktora töreni

Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a İstanbul Topkapı Üniversitesi fahri doktorası takdim edildi. Cumhurbaşkanı Tatar’a fahri doktora belgesi Üniversite Mütevelli Heyeti Başkanı Nihat Kırmızı tarafından verilirken, cübbesi Üniversite Rektörü Prof. Dr. Emre Alkin tarafından giydirildi.

Tatar gün içinde adaya dönecek

Dün sabah gittiği İstanbul’daki temaslarını tamamlayanCumhurbaşkanı Tatar’ın bugün akşamüzeri adaya dönmesi bekleniyor.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Öztürkler’den başsağlığı mesajı

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, vefat eden Növber Özcan Atamert için başsağlığı mesajı yayımladı.

Öztürkler mesajında, şu ifadeleri kullandı:

“Türk Mukavemet Teşkilatı’nın kurucusu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün muhafız subayı ve Özel Harp Dairesi’nin ilk başkanı olan merhum General Daniş Karabelen’in kıymetli evladı, vatanseverliği ve asaletiyle tanınan Növber Özcan Atamert’in vefat haberini derin bir teessürle öğrenmiş bulunmaktayım.

Türk milletine hizmet etmiş köklü bir ailenin değerli ferdi olan Atamert’in hatırası, yüreğimizde daima yaşayacaktır. Kendisine Allah’tan rahmet, ailesine ve sevenlerine sabır ve başsağlığı diliyorum.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Gençlik Federasyonu’ndan “Askerlik (Değişiklik) Yasa Önerisi” konusunda eleştiri

Published

on

By

Gençlik Federasyonu, askerlik reformunun ele alınıp, gençliğin taleplerinin dinlenmesi ve çözüm odaklı bir süreç başlatılması çağrısında bulundu.

Federasyondan yapılan açıklamada, “Askerlik (Değişiklik) Yasa Önerisinin” Cumhuriyet Meclisi’nin yaz tatiline girmesiyle birlikte ertelendiği ve gençlerin “belirsizliğe mahkum edildiği” savunuldu.

Federasyondan yapılan açıklamada, Cumhuriyet Meclisi’nin tatile girmesinden önce gündeminde yer alan “Askerlik (Değişiklik) Yasa Önerisi” ve olası değişikliklerin, özellikle Başbakan Ünal Üstel’in yurt dışında yaptığı açıklamalarla birlikte askerlik sebebiyle ülkeye dönemeyen gençlere “umut kaynağı olduğu” belirtildi.

Gelinen aşamada gençliğin taleplerinin “ikinci plana atıldığı ve mağdur ediliği” savunulan açıklamada, “Gençlerin planlarıyla, hayatlarıyla, gelecekleriyle bu kadar kolay oynanması kabul edilebilir değildir” denildi.

Açıklamada, özetle şunlar kaydedildi:

“Bedelli askerlik ücretlerinin enflasyonla birlikte fahiş seviyelere ulaşması, çalışan gençler için mevcut şartların sürdürülemez olması ve diaspora gençlerinin ülkeye geri dönüşüne hâlâ net çözümler üretilmemesi, yalnızca bireysel mağduriyetler değil aynı zamanda derinleşen bir beyin göçü sorunu yaratıyor.

Gençlik, mevcut askerlik sisteminden memnun değildir. Zorunlu askerliğin kaldırılması, askerlik koşullarının iyileştirilmesi, vicdani ret hakkının tanınması ve profesyonel askerliğin teşvik edilmesi gibi çok boyutlu reformların masaya yatırılması kaçınılmazdır.

Askerlik reformunu yalnızca bedelli askerlik ücretine indirgenemez. Gençliğin taleplerini siyasi çekişmelerin kurbanı eden bu yaklaşım, yalnızca günü kurtarır, geleceği kaybettirir.”

Açıklamada, ülkenin askeri yapısının profesyonelleşme stratejisiyle sürdürülebilir hâle gelebileceğine de işaret edilerek, önerilerde bulunuldu ve “Askerlik reformunun ele alınıp, gençliğin taleplerinin dinlenmesi, çözüm odaklı bir süreç başlatılması” çağrısı yapıldı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Kutlu Adalı için yürüyüş düzenleniyor

Published

on

By

Yeni Kıbrıs Partisi, Devrimci Komünist Birlik ve Sol Hareket, gazeteci Kutlu Adalı için yarın yürüyüş düzenliyor.

Ortak açıklamaya göre, yürüyüş öncesi saat 19.00’da, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliği önünde basın açıklaması yapılacak. Örgütler ardından saat 19.30’da Kızılbaş kilisesinde buluşulup Kutlu Adalı’nın öldürüldüğü yere yürüyüş düzenleyecek, “Grup Üretim” kısa bir müzik dinletisi sunacak.

Ortak açıklamada, yürüyüşte, “6 Temmuz 1996’da evinin önünde planlı bir şekilde öldürülen Kutlu Adalı’nın, faillerinin bulunması, adalet ve hakikat talebi vurgulanacağı” belirtildi.

Devamını Oku

Trending

Reklam