Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Meclis Başkanı Töre, Kıbrıs gazilerini kabul etti

Published

on

Meclis Başkanı Zorlu Töre, Türkiye’den 20 Temmuz ve Özgürlük Bayramı’nın 50. yıl kutlamalarına katılmak için KKTC‘ye gelen Kıbrıs gazisi heyetini kabul etti.

Meclis Genel Kurul’da yapılan kabulde, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Meclis Başkanı Zorlu Töre, Türkiye Muharip Gaziler Derneği Genel Başkanı ve Kıbrıs gazisi Beyazıt Yumuk ve Türkiye Cumhuriyeti Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Şehit Yakınları ve Gaziler Genel Müdürü Muharrem Kurt konuşma yaptı.

Meclis Başkanı Zorlu Töre konuşmasında, “Kahraman Gaziler… Türk milletinin gazileri hoş geldiniz” dedi.

Vatan topraklarının aziz şehitlerin ve kahraman gazilerin hediyesi olduğunu vurgulayan Töre, 1974 Barış Harekâtı gerçekleşmeden önce Kıbrıs Türk halkının moralini bozmak ve Mücahitlerin direnişini kırmaya çalışmak amacıyla Rum radyosunun “Bekledim de gelmedin” şarkısını çaldığını anlattı.

Rumların hedeflerinin Kıbrıs’ı Girit adası yapmak olduğunu kaydeden Töre, Rumların Kıbrıs Türklerini işgal edemediğini ve esir alamadığını söyledi. Töre, “Biliyorduk. bir gün Mehmetçikler yeniden gelecek. Gittiler 1878’de biz onlara güle güle demedik. Onlar da bize allahaısmarladık demedi çünkü geri geleceklerdi.” ifadelerini kullandı.

Kıbrıs tarihinden bilgiler veren Töre, Rumların ve Yunanın Enosis faaliyetlerine devam ettiğini, Türklerin ve Mücahitlerin Rumlara asla boyun eğmeyerek Enosis’e engel olunduğunu vurguladı.

Göndere çekilen Türk bayraklarının asla inmeyeceğini söyleyen Töre, “Biz Türk ordusundan, Türk milletinden ve Türkiye’den asla vazgeçmeyiz.” dedi.

Türkiye Muharip Gaziler Derneği Genel Başkanı ve Kıbrıs Gazisi Beyazıt Yumuk da konuşmasında, yüzlerce yıl Türk yurdu olan ve ebediyen Türk yurdu kalacak Kıbrıs’ta, Türk varlığını yok sayanlara karşı kahramanca verilen mücadelenin 50’nci yılında KKTC’de olmaktan duyduğu gururu ve mutluluğu belirtti.

“Varlığı dosta güven, düşmana korku veren kahraman Mehmetler ve Leventler olarak Anavatan’dan sizlere selam ve sevgi getirdik” ifadelerini kullanan Yumuk, yarım asır önce Kıbrıs Türkü’nü yok etmek için türlü entrikalar çevirenlere karşı kahraman Mehmetçiğin, Mücahit ve Mücahidelerin balyoz gibi inen yumruklarıyla gereken cevabın verildiğini kaydetti.

Türk ordusunun 20 Temmuz 1974 sabahı denizden ve havadan Kıbrıs’a başarılı bir harekât icra ederek Kıbrıs Türkü’nün yok olmasını bertaraf ettiğini vurgulayan Yumuk, “Türk ordusu, soydaşlarımızın hasret duyduğu özgürlüğüne kavuşmasını sağlamış böylece Yunanistan’ın Enosis hayalleri de tarihe gömülmüştür.” şeklinde konuştu.
Yumuk sözlerini şöyle tamamladı:

“Kıbrıs Barış Harekatı’nın gerçekleşmesi için iradelerini ortaya koyan ve ebediyete irtihal eden devlet büyüklerimizi, Gazi Meclis’imizin üyelerini Türk Silahlı Kuvvetleri’mizin Kıbrıs Barış Harekatı’ndaki komuta kademesini Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ile Dr. Fazıl Küçük ve bağımsızlık mücadelesinde şehit olan TMT mensuplarını tüm şehitlerimizi ve aramızdan ayrılan gazilerimizi Türkiye Muharip Gaziler Derneği adına rahmet ve saygıyla anıyorum.”

Türkiye Cumhuriyeti Aile ve sosyal Hizmetler Bakanlığı, Şehit Yakınları ve Gaziler Genel Müdürü Muharrem Kurt da konuşmasında, Kıbrıs Harekatı’nın 50. yıl dönümünde, vatanın güzel yerinde bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti kaydetti.

“Sizler fedakârlık ve cesaret timsalleri büyüklerimizsiniz. Başımızın tacı, milletimizin medarı iftiharısınız. Şu an Kıbrıs’ta vatanımızın gözbebeğinde sizlerle olmak bizim için büyük bir şeref.” ifadelerini kullanan Kurt, “Sizlerin olduğu yer, ahlak ve cesaretin bir araya geldiği zarafet mekânlarıdır.” dedi.

Gazilerin, 50 yıl önce Kıbrıs’ta takılmak istenen zinciri paramparça ettiğini dile getiren Kurt, “Bu ruh Çanakkale ruhudur. Bu ruh Fahrettin Paşa’nın ruhudur. Bu ruhtur 15 Temmuz’da destan yazan. İman ve vatan sevgisiyle çarpan bu yüreğin karşında hiçbir güç duramaz. Bizler ekmeğimizi, suyumuzu aşımızı veririz. Soframız öyle büyük, gönlümüz öyle geniş. Ama vatanımızın tek bir taşını vermeyiz. Siz kıymetli büyüklerimiz bunu Kıbrıs’ta yedi düvele gösterdiniz.” şeklinde konuştu.

50 yıl önce Türkleri vatanlarından silmek isteyenlerin büyük bir duvara çarptığını dile getiren Kurt sözlerini şöyle tamamladı:

“Bu duvar, iman ve vatan sevdasıyla örülmüş birlik ve beraberliğimizin duvarıdır. Hiçbir güç bu duvarı yıkamayacaktır. Kıbrıs’ı canları pahasına koruyan tüm şehitlerimizi ve öte âleme irtihal eden gazilerimizi rahmetle, minnetle yâd ederken, kahraman gazilerimize şükranlarımı sunuyor, hayırlı güzel bir ömür diliyorum. Sözlerimi bu hislerle tamamlarken sizleri hürmet ve muhabbetle selamlıyorum.”

Konuşmaların ardından hediye teatisi yapıldı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Elektrik Müteahhitleri Birliği’nden havuz motor odalarıyla ilgili uyarı: “Yaz aylarında yangın ve çarpılma riski yükseliyor”

Published

on

By

Kıbrıs Türk Elektrik Müteahhitleri Birliği (KTEMB) yaz aylarında havuz motor odalarında elektrikle ilgili risklerin arttığına dikkat çekerek, önlemlerle ilgili hatırlatmada bulundu.

Kıbrıs Türk Elektrik Müteahhitleri Birliği’nin yazılı açıklamasında, havuz motor odalarında elektrikle ilgili risklerin özellikle yaz aylarında yüksek nem, yoğuşma, ısı ve korozyon gibi etkenlerle birleştiğinde ciddi yangın ve elektrik çarpması tehlikesi yarattığına dikkat çekildi.

Açıklamada, motor odasının elektrik odası olduğu hatırlatılırken, nemli ortamda çalışan tüm panoların IP koruma sınıfına uygun olması gerektiği vurgulandı.

Kaçak akım rölelerinin her yıl test edilmesi, pompaların çalışma sürelerinin izlenmesi, aşırı ısınmaya karşı termik korumanın devrede olması gerektiğinin belirtildiği açıklamada,  motor odasına yetkili kişiler dışında kimsenin girmemesi, ıslak elle pano kapağına dokunulmaması uyarısında bulunuldu.

Havuz motor odalarında elektrik kaynaklı risklere de işaret edilen açıklamada, yüksek nem ve yoğuşmanın elektrik panolarında yalıtım zafiyetine ve kısa devreye neden olabileceği, kablolarda ark oluşum riskini artırabileceği belirtildi.

Özellikle ıslak alanlarda topraklamanın kritik önemde olduğunun vurgulandığı açıklamada, koruma sistemleri yetersizse kaçak akımların ölümcül olabileceğine de dikkat çekildi.

Kabloların suya ve buhara dayanıklı olmamasının yangın veya çarpılma riskini artırdığının ifade edildiği Elektrik Müteahhitleri Birliği açıklamasında, aşırı çalışan pompaların motor sargılarında ısınma ve kontaktörlerde yapışmaya yol açabileceği de hatırlatıldı.

TAK/BRT

Devamını Oku

Kıbrıs

Çatalköy-Değirmenlik anayolundaki kazaların engellenmesinin ele alındığı “Dağ Yolu İnisiyatifi Toplantısı” düzenlendi

Published

on

By

Çatalköy-Esentepe Belediyesi, yıllardır ölümlü kazalarla gündemden düşmeyen Çatalköy Değirmenlik Anayoluyla ilgili sorunlar ve kazalara karşı çözüm yaratılması konusunda ülkede inisiyatif yaratmak amacıyla, ilgili kurum ve sivil toplum temsilcilerini bir araya getiren bir toplantı düzenledi.

Acapulco Resort Otel’de yer alan toplantıya, bazı milletvekilleri, belediye başkanlar, ilgili kurum ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri katıldı.

Çatalköy Esentepe Belediye Başkanı Ceyhun Kırok, amaçlarının kavga ederek bir iş yapmak değil, tam tersi Ulaştırma Bakanlığı, Karayolları Dairesi,  birlikler, oda başkanlarından destek alarak,  ciddi çalışan bir örgütlenme içinde yolun bir an önce sağlıklı bir ulaşım yolu olmasına katkı sağlamak olduğunu vurguladı.

Çatalköy Değirmenlik yolundaki sorunların vatandaşların yaşamlarını tehdit eden bir boyuta ulaştığını dile getiren Kırok,  9 yıldır göreve gelen tüm hükümetlerin, bahis konusu yolla ilgili sözler verdiğini kaydetti.  

Yalnızca son altı ayda, 1 Ocak-30 Haziran tarihleri arasında bölgede 23 trafik kazası yaşandığını belirten Kırok, “Ama maalesef hâlâ bu konuda bir arpa boyu yol kat edemedik. Hepimiz birbirimize sadece nedenler sunuyoruz” diyerek gelinen noktaya tepki gösterdi.

Geçmişte söz konusu güzergahla ilgili tünel projesi olduğunu, duble yol projesinin üç şeride düştüğünü, daha sonra da yolun mevcut 2 şeridinin genişletilerek iyileştirilmesinin gündeme geldiğini anımsatan Kırok, bugün mevcut yolun bile çökme aşamasına geldiğini anlattı. 

Yolun özellikle Arapköy mevkiinde altyapısının çöktüğünü, bazı bölgelerde yağmur suları nedeniyle zemin boşaldığını, bariyerlerin çökerek dere yataklarına düştüğünü kaydeden Kırok, adım atılmaması halinde daha ciddi kazaların yaşanacağını aktardı.

Toplantıya Ulaştırma Bakanı ve Karayolları Dairesi Müdürü’nü de davet ettiğini belirten Kırok, “Neden bu ihalesi yapılmış yol bir türlü yapılamadı? Engeller neler? İstimlak mı? Parasal sorunlar mı? Yoksa bu işi üstlenecek firma mı yok?” diye sordu.

Yaptığı çağrının ardından birçok kişi ve kurumdan destek mesajları aldığını, bazı firmaların iş araçlarını bile gönüllü olarak vermeye hazır olduklarını söyleyen Kırok, belediyenin sınırlı imkânlarına rağmen yol kenarındaki temizlik çalışmalarını kendilerinin üstlendiğini ifade etti.

Çatalköy Değirmenlik yolunun, yaşamları tehdit eden bir ölüm yoluna dönüştüğünü  ve artık bu soruna ivedilikle çözüm üretilmesi gerektiğini vurgulayan Kırok, buna öncülük etmek için adım attıklarını  ifade etti.

Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Genel Başkanı Seran Aysal da konuşmasında, vatandaşın trafik güvensizliği nedeniyle canına zarar gelmesinin kabul edilebilir bir konu olmadığını kaydetti. Merkezi yönetimin yollar konusunda adım atması gerektiğine dikkat çeken Aysal, yolun fiziki olarak bittiğini kaydetti.

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, Girne Değirmenlik yolunun yıllardır yapılmamasının nedeniyle ciddi sorunlar yaşandığını belirterek, sorunun hem sosyal hem ekonomik açıdan bütünlüklü olarak projelendirilerek çözülmesi gerektiğini kaydetti. 

Yol için gerekli kaynağın geleceği yerin belli olduğunu söyleyen Gürcafer, çalışmanın projelendirilmesi aşamasına,  KKTC’deki paydaşların çok boyutlu şekilde müdahil olarak, projenin rant amaçlı değil doğru amaca hizmet edecek bir projeye dönüşmesi sağlanması gerektiğini vurguladı.

Değirmenlik Akıncılar Belediye Başkanı Ali Karavezirler de, Dağyolu olarak bilinen  Girne Değirmenlik anayolunun yıllardır güvenli bir hale getirilemediğini belirterek, en  büyük sorunun istimlakler konusu olduğunu ifade etti.

Yıllardır göreve gelen hükümetlerin, bu konuda hiçbir adım atmadığını dile getiren Karavezirler, bugün toplantıyla oluşturulan inisiyatif ve hazırlanacak sonuç bildirgesinin itici güç yaratmasını diledi.

25 ton sınırlamasına rağmen, her gün yolu 40-45 tonluk araçların kullanmasının, yolda ciddi bir tahribata yol açtığını kaydeden Karavezirler, taş ocaklarının bulunduğu beldeler olan Değirmenlik Akıncılar ve Dikmen Belediyelerinin ilgili bakanlıkla çıktıkları kantar ihalesinin 2 ay içinde sonuçlanacağını anımsattı.

Girne Değirmenlik yolunun yapılmasıyla ilgili merkezi hükümetin artık somut adım atması gerektiğini vurgulayan Karavezirler, belediye olarak projede her türlü sorumluluğu almaya hazır olduklarını belirtti. 

Girne Belediye Başkanı Murat Şenkul da, Girne Değirmenlik anayolundaki sıkıntının, ülkedeki hızlı gelişime altyapının ayak uyduramamasından kaynaklanan sorunlardan biri olduğunu vurgulayarak, hayati boyuta ulaşan sorunun yıllar önce çözülmüş olması gerektiğini ifade etti.

Ülkede yapılan her şeyin popülizmle şekillendiğini, bugün yaratılan koşulların sebebinin de siyasal tercihler olduğunu ifade eden Şenkul, bu sebeple konuyu siyasi zeminden uzaklaştırarak çözüm aramanın tatmin edici bir sonuç vermeyeceğini söyledi.

Yolda yaşanan kazalarla ilgili sadece kamyoncular, taş ocakları, betoncuları günah keçisi ilan etmenin doğru bir yaklaşım olmadığını, suçlunun gerek siyasi tercihler gerekse farklı sebeplerle, ülkenin önceliği olan altyapıların planlamasını yapmayan toplumun geneli olduğunu kaydeden Şenkul,  ülkede bu zihniyetin değişmesi gerektiğini belirtti.

Kıbrıs Türk Otelciler Birliği Başkanı Dimağ Çağıner, Girne Değirmenlik Anayolundan kaynaklanan sorunların ticari kaygılar, turizm sektörüne yaratılan sıkıntıları aşarak,  vatandaşlar için hayati tehdit boyutuna ulaştığını kaydederek, bu sorunun çözümünün ülkenin önceliği olması gerektiğini dile getirdi.

2026 yılında bölgede 3 otelin daha hizmete gireceğini, bunun da bölgede trafik yoğunluğu ve kaza ihtimalini daha da arttıracağını söyleyen Çağıner, bunun engellenmesi gerektiğini söyledi.

Toplantıda merkezi yönetimden katılım olmamasını eleştiren Çağıner, “Amacımız  kaliteli  lüks yolarda  gitmek değil,   canımızı koruyarak  seyahat etmek” diyerek bu sorunun çözülebilmesi için merkezi, yerel yönetim ilgili kurum kuruluş ve sivil toplum örgütlerinin iş birliğinin büyük önem taşıdığını vurguladı.

CTP Milletvekili Sami Özuslu da konuşmasında, vizyon, kısa, orta ve uzun vadeli planlamaların olmadığı yerlerde atılacak adımların, günü birlik tedbirler olmaktan öteye gidemeyeceğini vurgulayarak, trafik kazaları konusunda ciddi mücadele vererek, ülkede, ölümleri minimuma çeken ülkelerin örnek alınması gerektiğini vurguladı.

Mevcut hükümetin, söz konusu yol için sırasıyla, duble yol, 3 şerit, sonra tünel projelerini ortaya attığını, ardından mevcut 2 şeridinin genişletilerek iyileştirilmesi için ihaleye çıkıldığını ancak bunun da yarım kaldığını dile getiren Özuslu, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı, Trafik Dairesi ve Karayolları dairesi temsilcilerinin toplantıya katılmamasını eleştirdi.

Dağ yolunun katliam gibi kazaların yaşandığı bir ölüm yoluna dönüştüğünü dile getiren Özuslu, hayat bulacak projelerin, ülke  hassasiyetleri ve ihtiyaçları doğrultusunda ,ülkedeki şehir plancıları , mühendisler ve yetkili merciler tarafından değil, Ankara’dan hazırlandığı sürece amaca hizmet edecek başarılı  altyapı projelerinin hayat bulmasının zor olduğunu söyledi.

Ülkede ciddi bir plansızlık yaşandığını, nüfusun son olarak asker ve öğrenciler hariç 590 bin  olarak kayıtlı araç sayısının da 450 bin olarak açıklandığını anımsatan  Özuslu, küçük yaşlarda ailesini bir trafik kazasında kaybeden ve  bunun acısını yaşayan bir birey olarak bu konuda bir an önce adım atılmasını istedi.

Kıbrıs Türk Makine Mühendisleri Odası Başkanı Ayer Yarkıner, son 2 yılda trafikte can kaybının iki buçuk katı arttığını anımsatarak, odanın 5 yılını güvenli trafik ve güvenli ulaşım konusuna konsantre olarak, 2019 ve 2025’yıllarında 2 çalıştay gerçekleştirdiğini kaydetti.

Trafiğin kan gölüne dönmesinin  sadece yollara bağlanamayacağını  dile getirerek, ülkede  yollar araçlar, yasalar, sürücülerin hiç birinin  güvenli trafik için yeterliliği olmadığını vurgulayan Yarkıner, odanın hazırladığı teknik raporla ilgili sunum gerçekleştirdi.

Yarkıner’in konuşmasının ardından, Çatalköy Esentepe Belediye Başkanı Ceyhun Kırok’un çağrısıyla gerçekleşen toplantıda,  oda temsilcileri, sivil toplum kuruluşları, birlikler, dernekler, bölge halkının katılımıyla gerçekleşen toplantıda, teknik çalışmaya geçildi.

Toplantının ardından hazırlanacak sonuç bildirgesi ise, daha sonraki günlerde Bayındırlık ve Ulaştırma bakanlığı ve kamuoyuyla paylaşılacak.

Devamını Oku

Kıbrıs

Hemşireler ve Ebeler Sendikası, pazartesi Dr. Burhan Nalbantoğlu ile Girne Akçiçek hastanelerinde bir günlük uyarı grevine gidiyor

Published

on

By

Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Sendikası, sağlıktaki talepleri yerine getirilmediği gerekçesiyle, pazartesi günü Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi ile Girne Akçiçek Hastanesi’nde bir günlük uyarı grevi yapacağını duyurdu.

Sendikadan yapılan yazılı açıklamaya göre, her iki hastanede yoğun bakım servisleri haricinde, poliklinik servisleri ile tüm birimlerde 07.00–14.00 saatleri arasında grevde olunacak.

Ek mesaiye kalmama eylemi ise üyelerin kendi kararına bağlı olarak Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Sendikası’nın üyelerinin bulunduğu tüm hastanelerde yapılacak.

Taleplerinin sadece sağlık çalışanları için değil nitelikli sağlık hizmetine erişim için elzem olduğunu kaydeden Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Sendikası, grev nedenlerini ise şöyle sıraladı:

“Kamu Sağlık Çalışanları Yasası uyarınca kişisel ödenek, özel tahsisat ve görev ödeneği alma haklarına ilişkin kurallar çerçevesinde Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Sendikası’nın hazırladığı yasa değişiklik önerisinin yürürlüğe girmesi için gerekli çalışmaların yapılmaması; hemşire lojmanlarının yıkılması ve yerine yenisinin yapılmayacağının açıklanması; Kamu Sağlık Çalışanları Yasası kapsamındaki sınav tüzüğünün Kamu Görevlileri Yasası’ndan ayrılarak yeniden düzenlenmemesi; nöbet devri sırasında kaybedilen zamanın çalışma saatlerine eklenmemesi; ameliyathanede çalışan hemşirelere radyasyon izni verilmemesi; ek mesailerin zamanında ödenmemesi; personel eksikliklerinin giderilmemesi, hemşire ile ebelerin iş yükünün sürekli artırılması; geçici personelin haklarını güvence altına alacak yasanın Meclis’ten geçirilmemesi; yönetim kadrolarının baskı uygulamaları ve geçmiş dönemde anlaşma sağlanan Uzlaşı Kurulu kararlarına uyulmaması..”

 

Devamını Oku

Trending

Reklam