Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Rus savaş uçaklarının İdlib’teki hava saldırısında 3 sivil yaralandı

Rusya’ya ait savaş uçakları Suriye’de İdlib’in güneyindeki köylere hava saldırısı düzenledi. Saldırılarda 3 sivil yaralandı.

Published

on

Suriye’nin Lazkiye kentinden 17.40’ta havalanan ve Rusya’ya ait olduğu bildirilen savaş uçakları İdlib’in güneyindeki Serce, Mantif ve Ruveyha köylerine toplam 12 hava saldırısı düzenledi.

Sivil savunma kaynaklarından alınan bilgiye göre Serce köyündeki hava saldırılarında 3 sivil yaralandı.

Muhabir aracıyla yaralı çocuğu taşıdı

Öte yandan olay yerine çekim için giden Anadolu Ajansı muhabiri, saldırılarda yaralanan bir çocuğu kendi aracıyla hastaneye ulaştırdı.

Rejim güçleri de sabah saatlerinde İdlib’in güneyindeki Keferlete, Beynin, Keferavid, Fileyfil, Sfohin, Deyir Sünbül, Merayen ve Mağara köylerini karadan karaya atış yapan silahlarla hedef alarak bir sivili öldürmüş, 10 sivili yaralamıştı.

İdlib’deki durum

Türkiye, Rusya ve İran arasında 4-5 Mayıs 2017’de gerçekleşen Astana toplantısında İdlib ve komşu illerin (Lazkiye, Hama ve Halep vilayetleri) bazı bölgeleri, Humus ilinin kuzeyi, başkent Şam’daki Doğu Guta ile ülkenin güney bölgeleri (Dera ve Kuneytra vilayetleri) olmak üzere 4 “gerginliği azaltma bölgesi” oluşturuldu.

Ancak rejim ve İran destekli teröristler, Rusya’nın hava desteğiyle 4 bölgeden 3’ünü ele geçirip İdlib’e yöneldi. Türkiye, Eylül 2018’de Rusya ile ateşkesi güçlendirmek için Soçi’de ek mutabakata vardı.

Rusya ve rejim güçleri, Mayıs 2019’da tüm bölgeyi ele geçirmek için operasyonlara başladı ve İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’ndeki birçok yerleşimi ele geçirdi.

Son olarak 5 Mart 2020’de Rusya’nın başkenti Moskova’da Türkiye ve Rusya arasında yeni bir mutabakat sağlandı.

Rejim güçlerinin zaman zaman ihlal ettiği ateşkes büyük ölçüde korunuyor. 2017-2020 döneminde yaklaşık 2 milyon sivil, Rusya ve rejim güçlerinin saldırılarında Türkiye sınırına yakın bölgelere göç etmek zorunda kaldı.

TRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Rum Orman Dairesi’ne özel amaçlı 25 yeni itfaiye aracı

Published

on

By

Rum Orman Dairesi’ne alınan 2 ton su taşıma kapasitesine sahip özel amaçlı ve her türlü arazide kullanılabilen 25 itfaiye aracının son partisinin dün teslim alındığı bildirildi.

Alithia’nın haberine göre Rum Tarım Bakanı Maria Panayotu Orman Dairesi’nin yangınlarla mücadele için gerekli bütün önlemleri aldığını, bu yılki yangınla mücadele döneminde kullanılmak üzere 1 Mayıs’tan itibaren en az 11 uçar imkanın (Ürdün’den kiralanan uçar imkanlar) kullanıma hazır olacağını söyledi.

Gazete dün son partisi teslim alınan özel amaçlı ve her türlü arazide kullanılabilecek 25 itfaiye aracı haricinde temmuz ayına kadar da 4 arazöz ve 12 ton su kapasiteli 6 tanker, 2026’da da 17 büyük itfaiye aracı ile üç yeni yangın söndürme uçağı alınacağını kaydetti.

Devamını Oku

Dünya

Hristodulidis: “Önümüzdeki saatlerde iki liderin görüşme tarihlerini içeren öneri sunacağız”

Published

on

By

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis, Kıbrıs Rum tarafının, önümüzdeki saatlerde, BM aracılığıyla, Cenevre’de üzerinde anlaşmaya varılan konuların özlü olarak tartışılmaya başlanması için iki toplum liderinin görüşme tarihleri konusunda öneriler sunacağını belirtti.

“Sigmalive” internet sayfasının haberine göre Hristodulidis, bugün katıldığı DİKO Tüzük Kurultayı çerçevesinde gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Kıbrıs Rum tarafının BM genel Sekreteri tarafından kişisel temsilci atanmasına onay verip vermediği şeklindeki soru üzerine Hristodulidis, Cenevre’de belirlenen yeni toplantı ışığında, özellikle müzakerelerin yeniden başlaması gidişatına yönelik ileriki adımlar için kendilerine yardımcı olacak BM Genel Sekreteri tarafından kişisel temsilci atanmasının kendi hedefleri olduğunu ifade etti

Hristodulidis, dün itibarıyla bu konuyla ilgili olarak BM ile görüştüklerini, zaman çerçevesi konusunda da bazı izahatlar talep ettiklerini, bugün öğleden sonra yeni bir telefon görüşmesinin olabileceğini ancak açıklamaları kendilerinin değil BM Genel Sekreteri’nin yapacağını söyledi.

BM Genel Sekreteri ile dün, Brüksel’de bir araya geldiğini ve Genel Sekreterin, Avrupa Konseyi toplantısında yer almasının da önemli olduğunu söyleyen Hristodulidis, Güven Yaratıcı Önlemler konusunda nasıl ilerleme kaydedileceği sorusu üzerine, bazı kategoriler üzerinde anlaştıklarını, önümüzdeki saatlerde, BM aracılığıyla, bir görüşme yapılması ve özlü bir tartışmanın yapılmasının başlaması amacıyla, görüşmenin gelecek hafta için iki, üç, veya dört seçenek sunacaklarını belirtti.

Kendilerinin hazır olduğunu belirten Hristodulidis, BM Genel Sekreteri’nin duyurduğu önerilerin, müzakerelerin yeniden başlaması gidişatına yardımcı olacağını düşündükleri, kendilerinin büyük ölçüde sundukları MOE önerileri olduğunu ifade etti.

BM Genel Sekreteri’nin kişisel temsilcisinin görev tanımının net olup olmadığı ayrıca Kıbrıs’ta sürekli bir varlık gösterip göstermeyeceği şeklindeki soru üzerine Hristodulidis, dün gerçekleştirdikleri görüşmede tüm bu konuları ele aldıklarını, Cenevre’de kişisel temsilci hakkında yeteri kadar tartışmanın yapıldığını belirtti.

GYÖ’lerle ilgili görüşmelerin liderler düzeyinde olup olmayacağı sorusu üzerine ise Hristodulidis, ilk görüşmenin, bu konuya ivme kazandırmak amacıyla, liderler düzeyinde olması gerektiğini düşündüğünü, daha sonra ise konuya bağlı olarak müzakereciler başkanlığında devam edilebileceğini ifade etti.

Hristodulidis, liderler olarak BM Genel Sekreteri’ne karşı bazı taahhütlerde bulunduklarını ve bu taahhütlerin yerine getirilmesi gerektiğini belirtti.

Temmuz ayına kadar gelişme olmaması durumunda BM Genel Sekreteri’nin nasıl ilerleyeceği konusundaki soru üzerine Hristodulidis, BM Genel Sekreteri’nin açıkladıklarının, Cenevre’deki görüşmelere katılan tüm taraflarca üzerinde anlaşmaya varılan hususlar olduğunu, sonuç elde edilmesi konusundaki sorumluluğun şimdi kendilerinde olduğunu, bununla birlikte Kıbrıs Rum tarafının da hazır olduğunu ifade etti.

Hristodulidis, sunulan önerilerin ve yapılan açıklamaların büyük ölçüde kendi önerileri olduğunu da savundu.

Devamını Oku

Dünya

Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Önal: Trump yönetimi ile etkileşimi artırmayı hedefliyoruz

Published

on

By

Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Sedat Önal, ABD Başkanı Donald Trump’ın yönetimi sırasında iki ülke arasında etkileşimi daha da arttırmayı hedeflediklerini belirtti.

Önal, Atlantik Konseyi tarafından başkentte düzenlenen “Yeni dönemde ABD-Türkiye ilişkileri” konulu konferansta konuştu.

İki ülke arasındaki ilişkilerin özellikle Soğuk Savaş döneminde NATO müttefikliği üzerinden önemli bir sınav verdiğini kaydeden Önal, ancak 11 Eylül saldırıları sonrası ve Arap Baharı denilen dönemde bazı zorluk ve ayrışmalar yaşandığını anımsattı.

Önal, yeni Trump yönetimi döneminde iki ülke arasında etkileşimi daha fazla artırmayı hedeflediklerini, bu bağlamda şu ana kadar Cumhurbaşkanı ve Dışişleri düzeyinde dostane ve yapıcı temas ve görüşmelerin gerçekleştiğini ifade etti.

Yakın gelecekte iki ülke arasında yeni üst düzey angajmanlar da planladıklarını bildiren Önal, “NATO müttefikleri olarak, savunma ve güvenlik iş birliği her zaman ikili ilişkimizin önemli bir boyutu olmuştur, özellikle mevcut koşullar altında, artırılmış koordinasyon ve dayanışma daha da önemli hale gelmiştir.” diye konuştu.

Önal, Türkiye için Ukrayna ve Gazze’deki savaşların sona erdirilmesi ve Suriye’de bölge için güvenli bir yönetim kurulması çabaları üzerine işbirliklerinin çok önemli olduğunu vurgulayarak, ABD’de yeni yönetimin Ukrayna’da diplomatik çözüm bulma arayışından dolayı memnun olduklarını söyledi.

Türkiye’nin Ukrayna’daki krizin sonlandırılmasına katkıda bulunabileceğine değinen Önal, Gazze konusunda da, “Türkiye, Gazze’de trajik insani kayıplara ve yıkıma son vermek için sürdürülebilir bir ateşkes sağlanmasında rol oynayabilir, iki devletli bir çözümün önünü açmak için bölgesel sahiplenme ilkesine uygun olarak sorumluluk almaya hazır.” ifadelerini kullandı.

Önal, “Türkiye, kendi coğrafyasında, Suriye’den Libya’ya, Ukrayna’dan Gazze’ye kadar çok sayıda istikrarsızlık çatışması kaynağıyla çevrili olması nedeniyle bölgesel istikrar söz konusu olduğunda bir mihenk taşı gibidir.” değerlendirmesinde bulundu.

Türk-Amerikan ilişkilerinde “stratejik işbirliği mekanizması” denilen düzenli istişareler için kurumsal bir çerçeveye sahip olduklarını ifade eden Önal, “2021’den bu yana bu mekanizma, terörizmle mücadele, savunma işbirliği, ticaret ve sanayi dahil olmak üzere çok çeşitli konularda verimli tartışmalar için etkili olmuştur.” dedi.

Önal, konuşmasının sonunda, iki ülkenin birbirlerinin hassasiyetlerini dikkate alarak her düzeyde açık yürekli bir diyalog içinde olmaları halinde ilişkilerinin büyük bir gelecek vaat edeceğinin altını çizdi.

Devamını Oku

Trending

Reklam