Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Saner: Hedef Eylül’de yüz yüze eğitim

Published

on

Başbakan Ersan Saner, yüz yüze eğitim başlaması için aşılamanın gerekliliğine işaret ederek, Türkiye’den gelecek “ciddi miktarda” aşı sayesinde, aşılamanın hızlanacağını ve Eylül ayında yüz yüze eğitimin başlamasının önünün açılacağını söyledi.

Saner, Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu (YÖDAK) Başkanı Turgay Avcı’yı kabul etti.

Başbakanlık Şeref Salonu’nda yer alan görüşmede, gelecek dönemde yükseköğrenimin durumu, yüz yüze eğitimin başlaması ve artan üniversite ve öğrenci sayısıyla birlikte YÖDAK’ın yapısının güçlendirilmesi görüşüldü.

SANER: “ÜNİVERSİTELERDE VERİLEN EĞİTİMİN ÖZGÜN, KALİTELİ VE DÜNYAYLA REKABET İÇİNDE OLABİLMESİ BİZİM İÇİN ÖNEM ARZ EDİYOR”

Saner, ülkedeki tüm üniversitelerin bağlı olduğu ve bu üniversitelerin denetim ve planlanmasını yapan tek kurum olarak YÖDAK’ın görev ve sorumluluklarının çok büyük olduğunu söyledi.

Saner, “Üniversitelerimizin verdiği eğitimin özgün, kaliteli ve dünyayla rekabet içerisinde olabilmesi bizim için önem arz etmektedir. Bu görev de sizin omuzlarınızdadır” dedi.

Saner, yüz yüze eğitimin başlamasına yönelik göreve geldikleri ilk günden itibaren çalışmaya başladıklarını, 16 Aralık’ta 6 bakanla toplanıp turizm ve yükseköğrenim sektöründe neler yapabilecekleri görüştüklerini, ardından da, rektörlerin önerilerini de dinleyerek, mezun olma aşamasındaki 13 bin 500 öğrenciyi pandemi sürecinde adaya getirdiklerini hatırlattı.

“ÜLKEDEKİ COVID-19 VAKA RAKAMLARI BU ŞEKİLDE GİDERSE, ‘YEŞİL’ ÜLKE OLACAĞIZ”

Hükümetin pandemi sürecini çok iyi yönettiğini ve salgına yakalanan ve salgından hayatını kaybeden insan sayısına bakıldığında KKTC’nin en iyi durumdaki ülkelerden biri olduğunu kaydeden Saner, “Dünyadaki ilk 10 ülke arasında bulunduğumuzu gururla söyleyebilirim. Hatta bu rakamlar bir süre daha devam ederse “yeşil ülke” kategorisinde olacağız ve bu bizi yükseköğrenimde avantajlı kılacak” dedi.

“ANAVATAN TÜRKİYE’DEN CİDDİ MİKTARDA AŞI GELECEK”

Saner, KKTC’ye gelen koronavirüs aşılarıyla ilgili de bilgi vererek, iki gün önce Türkiye Cumhuriyeti üzerinden, TC Cumhurbaşkanı’nın direktifleriyle 50 bin doz daha aşı geldiğini ve Türkiye’den gelen aşı miktarının 190 bin doza ulaştığını hatırlattı. Saner, bugün de AB’den 21 bin doz daha aşı geldiğini kaydetti.

Önümüzdeki günlerde AB’den 20 bin doz aşının daha gelmesinin beklendiğini ifade eden Saner, “Bundan da önemlisi, Anavatan ile sürdürdüğümüz istişareler sonucunda, çok ciddi bir miktar aşı daha gelecek. Bu aşılar sayesinde yüz yüze eğitimin başlamasının önünü açacağız” dedi.

Saner, gelecek dönem için rektörlerle toplantılarına şimdiden başladıklarını da söyleyerek, ülkenin hem “yeşil ülke” olarak, hem de öğrencilerin ülkeye geldikten sonra bulacağı avantajlar konusunda şimdiden bilgilendirilmesinin önemine vurgu yaptı.

AVCI: “YÖDAK’IN DA ÜNİVERSİTELERLE AYNI PARALELDE GELİŞMESİ GEREK”

YÖDAK Başkanı Avcı da konuşmasında, gelişen ve sayısı artan üniversitelerin daha verimli koordinasyon ve planlanmasının yapılabilmesi için YÖDAK’ın daha güçlü bir yapıya sahip olması gerektiğini belirterek, “YÖDAK kurulduğunda ülkede 2-3 üniversite, 10-15 bin öğrenci sayımız vardı. Bugün 85 bini aktif 100 bin öğrenci, 21’i aktif, 12 sırada bekleyen üniversite var” şeklinde konuştu.

“HEDEF EYLÜLDE YÜZ YÜZE EĞİTİM”

Başbakan Saner’in ülkenin en önemli ana arterlerinden biri olan yükseköğrenime olan hassasiyetini bildiğini ifade eden Avcı, YÖDAK’ın güçlendirilmesi için gerekli desteği alacaklarına inanç belirtti.

Yüz yüze eğitim öncesinde akademik kadro ve üniversite çalışanlarının aşılanması için çalışmaların yürütüldüğünü belirten Avcı “Ortak hedefimiz yüz yüze eğitim için eylül ayına hedef koyduk. İnşallah, bu çalışmalar sonuç verecektir” dedi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

KTAMS: “Hükümet greve katılmayan üyelerimizin maaşlarından da kesinti yaptı”

Published

on

By

Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS), hükümetin, sendika tarafından uygulanan grev günü izinli, hasta raporlu olan veya greve katılmayan üyelerin de maaşlarından kesinti yaptığını ileri sürdü.

KTAMS Başkanı Güven Bengihan, yazılı bir açıklama yaparak, “KKTC maliyesi kuruşa muhtaç mı kaldı?” diye sordu. Bütçe açığının her geçen gün büyüdüğünü ve maaş ödemeleri için Maliye’nin her ay borçlandığını söyleyen Bengihan, bunun “yönetim beceriksizliğinin en bariz göstergesi” olduğunu savundu.

Devletin en önemli gelir kaynağı olan vergilerin toplanmasında hükümetin adil davranmadığını, zenginlerden vergi toplamak yerine sabit gelirlilerin maaşlarında keserek ve en adaletsiz vergi türü olan dolaylı vergilerle halkı fakirliğe sürüklediğini öne süren Bengihan, “Hükümetin gelecek nesillere borçtan başka hiçbir şey bırakmayacakları aşikardır.” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

“Toplumlararası Kadınlar Yürüyor ve Görüşüyor” etkinliğinde “Mülkiyet” konuşuldu

Published

on

By

Eski Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik, Taşınma Mal Komisyonu’nun daha etkili olması için çaba harcanması gerektiğini belirtti.

Şefik, AİHM’in de TMK’nin, başvuranların taleplerini incelerken tutarlı, özenli ve zamanında hareket etmediği saptaması yaptığına işaret ederek, “Amacımız, TMK’yı etkisiz bir yöntem olarak kabul ettirip, kişileri çaresiz bırakmak olmamalıdır” dedi.

Kıbrıs Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği ve Severis Vakfı (CVAR) iş birliğinde Lefkoşa’da dün akşam düzenlenen “Toplumlarası Kadınlar Yürüyor ve Görüşür” etkinliğinde “Mülkiyet” konusu konuşuldu.

Eski Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik’in mülkiyet konusunda sunum yapıp, katılımcıların sorularını yanıtladığı gecenin açılışında KTÜKD Başkanı Gülden Plümer Küçük ve Severis Vakfı Direktörü Rita Severis de söz aldı.

Katılımcılar, toplantı öncesinde Ledra Palace’da buluşup, etkinliğin yapıldığı Derboyu’ndaki 4K Koop’a yürüyüş düzenledi.Toplantıya, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi, BM Misyon Şefi Colin Stewart, eski Güney Kıbrıs Dışişleri Bakanlarından Erato Kozaku Markullis ve dernek üyeleriyle yabancı misyonlarda çalışan kadınlar katıldı.

4K ev sahipliğinde yapılan etkinlikte yemek olarak fırın makarnası, patates köftesi, herse, çiçek dolması, hellim, çörek ve karpuz servis edildi. Alkollü alkolsüz yerli içeceklerin satıldığı etkinlikte kurulan stantta hazırlanan sıcak hellim böreği ikramı da yapıldı.

-“Kuzeyde TMK var… Güneyde benzer bir oluşum kurulmadı”

Narin Ferdi Şefik, mülkiyetin her zaman ciddi bir mesele olduğuna işaret ederek, yaşanan çalkantılar sırasında halkın mülklerini terk etmek durumunda kaldığı ülkede, Kıbrıslı Rumlar için, kapsamlı bir çözüm sağlanana kadar Taşınmaz Mal Komisyonu gibi bir imkan yaratılırken, Kıbrıslı Türklerin başvurabileceği benzer bir oluşum kurulmadığını belirtti.

Şefik, Güney Kıbrıs’ta bırakılan Türk mallarının “Türk Malları Vasiliği” tarafından yönetildiğine ancak bu düzenlemenin 1974 öncesinde mülklerinden edilen Kıbrıslı Türklere tazminat hakkı tanımadığına işaret etti.

-“TMK daha etkili olmalı”

Konuşmasında, TMK’nin oluşumu, başvuru süreçleri, yaşanan sorunlar ve AİHM kararlarına da değinen Şefik, kurulduğu 2005’ten Mayıs 2025’e kadar toplam 8 bin 160 başvuru yapılan komisyonun 2 bin 171 başvuruyu sonuçlandırdığını ve 1908 başvuruya toplam 38 milyon 50 bin 407 Sterlin ödendiğini belirtti.

Narin Ferdi Şefik, 5 bin 989 başvurunun ise hala askıda olduğuna işaret ederek, kapsamlı bir çözüm sağlanana kadar en azından Kıbrıslı Rumların başvurabilecekleri bir yol olan TMK’nın daha etkili olması gerektiğini kaydetti.

Şefik, AİHM’in KV Mediterranean Tours Ltd. v. Türkiye davası kararında da TMK’nin başvuranların taleplerini incelerken tutarlı, özenli ve zamanında hareket etmediği saptamasında bulunduğuna vurgu yaptı. Şefik, “AİHM, TMK önündeki yargılamaların hızlandırılması ve gecikmelere karşı etkili bir çözüm mekanizmasının oluşturulması amacıyla sürekli ve uzun vadeli çabaların devam etmesi gerektiğini belirtti.” şeklinde devam etti.

Şefik, “TMK’nin düzgün şekilde işlemesi için hepimiz çaba harcamalıyız. Amacımız, TMK’yı etkisiz bir yöntem olarak kabul ettirip, kişileri çaresiz bırakmak olmamalıdır.” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Tatar: “Temaslarımızı ve çalışmamızı diplomatik seferberlik anlamında sürdürmeye devam ediyoruz”

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, temas ve çalışmalarını, diplomatik seferberlik anlamında sürdürmeye devam edeceklerini belirtti.

Cumhurbaşkanı Tatar, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı toplantısına katılmak amacıyla bu akşam Azerbaycan’a gidiyor

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve BM Barış Gücü Misyon Şefi Colin Stewart ile yaklaşık bir saat süren görüşmesinin ardından basına açıklama yaptı.

-“Diyalog, temas ve yapıcı duruşumuzdan hiç vazgeçmedik.”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve BM Barış Gücü Misyon Şefi Colin Stewart ile görüşmesinde çeşitli konuları gündeme getirdiklerini aktardı.

16-17 Mart’ta Cenevre’de yapılan 5+1 toplantının devamında Temmuz ayında New York’ta 5+1 toplantı yapılacağını hatırlatan Tatar, tutuklamalara ilişkin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Hristodulidis ile bazı sorunlar yaşandığını belirtti.

Cenevre görüşmelerinde altı başlıkta ilerlemeler kaydedilmesi için BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin’in tekrar atandığını kaydeden Tatar, bugüne kadar istediği kadar ilerleme kaydedilmediğini söyledi.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e bir mektup gönderdiğini belirten Tatar, “Bu dönemde yaşadığımız hayal kırıklıklarını ifade ettim. Ama biz yine de diyalog, temas ve yapıcı duruşumuzdan hiç vazgeçmedik.” dedi.

-“3D çerçevesinde bir ilerleme olursa resmi müzakerelere de geçilebilir”

Yeni siyasetin gerekliliklerinden bahseden Tatar, eğer 3D (Direk temas, direk ticaret, direk temas) çerçevesinde bir ilerleme olursa resmi müzakerelere de geçilebileceğini söyledi.

Burada 12 farklı komite ile Rum tarafıyla diyalogların sürdüğünü anlatan Tatar, “Dört buçuk yılda ne yapıldı?” şeklindeki eleştirilere “Dört buçuk yılda çok şey yapıldı. Yeni bir vizyon ortaya kondu, uluslararası anlamda iki devletliliğin gerekçelerini ve Kıbrıs Türk halkının egemenliğinin çok önemli olduğunu, bir saygınlık kazandığımızı anlattık.” yanıtını verdi.

BM raporlarında ortak zeminin olmadığının raporlara geçtiğini belirten Tatar, bunun bir diplomatik kazanım olduğunu kaydetti. Diyaloğu sürdüreceklerini yineleyen Tatar, Türk tarafına yıllardır yapılan ambargoların, haksızlıkların artarak devam ettiğini de uluslararası toplumla paylaştıklarını söyledi.

Dik duruş, onurlu ve güçlü bir gelecek için Kıbrıs Türk tarafının ayrı bir halk olarak, ayrı bir devlet olarak, ayrı bir otorite olarak temaslarını sürdürebilmesinin önemine işaret eden Tatar, “16-17 Temmuz tarihinde New York’ta genişletilmiş 5+1 görüşme için orada hazır olacağımızı teyit ettik. Tabii Türkiye ile de istişare ettik. Bayan Holguin ile Londra’dayken bir telefon görüşmem oldu.” dedi.

-“Bizim böyle toplantılara katılmamız bizler için bir statü meselesidir”

İngiltere temaslarını da anlatan Tatar, “Stweart Doughty ile de görüştüm. Yani bu 5+1 görüşmede İngiltere’yi temsil eden AB Bakanı ile geçen cuma günü İngiltere’de görüşmem oldu ve kendisine bütün az önce sizlere aktardıklarımı anlattım, paylaştım.” ifadelerini kullandı.

Holguin’in Kıbrıs, Ankara, Atina, Brüksel ve Londra’da temaslarda bulunduğunu anlatan Tatar, “Dolayısıyla sürekli olarak uluslararası diyaloğumuzu sürdürmekteyiz.” dedi.

Bu akşam Azerbaycan’a gideceğini ve yarın orada temasları olacağını anlatan Tatar, şöyle devam etti:

“Hankendi’de Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın bir gözlemci üyesi olarak, KKTC olarak orada olacağız. Tabii bizim böyle toplantılara katılmamız bizler için bir statü meselesidir. Dolayısıyla ben bir kez daha Azerbaycan hükümetine ve Sayın Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e beni de bu toplantıya davet ettikleri için teşekkür etmek istiyorum.”

KKTC’nin Doğu Akdeniz’deki varlığını ve ekonomik potansiyelini sürdürmek için bütün bu devletlerle iş birliklerinin artırması gerektiğini anlatan Tatar, “Gerek ticaret, gerek turizm, gerek yükseköğrenim ve çeşitli farklı hizmetler sektöründe KKTC’nin bu ülkelerle diyalog ve temasını artırmak durumunda olduğunu da belirteceğim.” dedi.

Ambargolar, kısıtlamalar ve engellemelerin hafifletilmesini isteyen Tatar, Azerbaycan’da Hankendi şehrinde bunları diğer ülkelerle paylaşacağını kaydetti.

Tatar, KKTC olarak diplomatik temasları artıracaklarını belirterek, “Temaslarımızı ve çalışmamızı diplomatik seferberlik anlamında sürdürmeye devam ediyoruz.” dedi.

Devamını Oku

Trending

Reklam