Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Soylu: Kutlu Adalı için elbette adım atarız

Türkiye İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 1996 yılında evinin önünde faili meçhul cinayete kurban giden gazeteci Kutlu Adalı cinayetiyle ilgili, “Kim yaptıysa bedelini ödemekle mükelleftir. Kutlu Adalı için elbette adım atarız” dedi.

Published

on

Türkiye İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 1996 yılında evinin önünde faili meçhul cinayete kurban giden gazeteci Kutlu Adalı cinayetiyle ilgili, “Kim yaptıysa bedelini ödemekle mükelleftir. Kutlu Adalı için elbette adım atarız” dedi.

Habertürk’te Açık ve Net Özel’e konuk olan Türkiye İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kübra Par moderatörlüğünde; gazeteciler Merdan Yanardağ, İsmail Saymaz, Veyis Ateş ve Mehmet Akif Ersoy’un sorularını yanıtladı.

Soylu’ya, Türkiye’nin eski İçişleri Bakanı ve Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar’ın, Kutlu Adalı’yı öldürtmek adına Sedat Peker’den tetikçi talep ettiği, kendisinin de kardeşi Atilla Peker’i Kıbrıs’a gönderdiği ancak bir başka ekibin Adalı’yı öldürdüğü iddiaları ve Kutlu Adalı cinayeti ile ilgili adım atılıp atmayacağı soruldu.

Adalı talimatı

Peker’in kardeşinin ruhsatsız silah bulundurmaktan tutuklandığını belirten Soylu, “Kutlu Adalı sebebiyle alınmalıydı. Ama almadılar” diyerek, sırf bu yüzden KOM’a yazı yazdığını söyledi; “İçişleri Bakanı olarak benim görevim önleyicilik, olay sonu raporunu yazmak değil” dedi.

Soylu, “(Peker’in kardeşi) Ruhsatsız silah nedeniyle alındı, tam da Kutlu Adalı cinayeti nedeniyle alınmalı. Ben niye iddiaları ciddiye almayayım? Benim görevim önleyiciliktir. Meseleyi gördüğüm an meseleye müdahale etmektir görevim.” dedi.

Soylu konuyla ilgili gelen soruya verdiği yanıtla şunları söyledi:

“Kutlu Adalı cinayetinde en ufak bir şey açık duruyorsa bizim namus meselesidir. Kim yaptıysa bedelini ödemekle mükelleftir. Kutlu Adalı soruşturması için elbette adım atarız. AK Parti döneminde faili meçhul cinayet var mı? Bizim dönemimizde Necip Hablemitoğlu, ki o da FETÖ işidir, faili meçhul cinayet var mı? Biz terörle mücadele ediyoruz. 4,5 yıldır İçişleri Bakanlığı yapıyorum. İç güvenlikle ilgili terörle mücadele meselesi bizim uhdemizde. Boş kağıda imza atmaya hazırım. Terörle mücadelede bu başarının altında gayri hukuki, beyaz toros, insanlara işkence, faili meçhul cinayetler eğer varsa bana getirin boş kağıda imza atayım ve buradan çıkayım.”

Cinayete ilişkin iddia

Organize suç örgütü lideri olmak suçlamasıyla aranan Sedat Peker, eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ın, Kutlu Adalı’yı öldürtmek için kendisinden tetikçi talep ettiğini iddia etti. Peker, bu talep üzerine kardeşi Atilla Peker’i Kıbrıs’a gönderdiğini, ancak sonradan Korkut Eken ile görüştüğünde “başka bir ekibin Adalı’yı öldürdüğünün söylendiğini” aktardı.

Kıbrıs Postası

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

KITSAB yetkilileri, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) yönetimi ile görüştü

Published

on

By

Kıbrıs Türk Turizm ve Seyahat Acenteleri Birliği (KITSAB) yetkilileri, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) yönetimi ile görüştü.

Birlikten yapılan açıklamaya göre görüşme, İstanbul’daki TÜRSAB Genel Merkezinde gerçekleştirildi.

Kuzey Kıbrıs turizminin geliştirilmesi çerçevesinde daha önce yapılan toplantıların devamı niteliğinde yapılan görüşmede, TÜRSAB’a bağlı acentelerin KKTC’nin tanıtımına katkı sağlama amacıyla Kuzey Kıbrıs’a yapacakları gezi hazırlıkları ele alındı.

KITSAB Asbaşkanı Oğuz Akançay, toplantı hakkında yaptığı açıklamada, iki ülke arasındaki turizm hareketliliğini artırmaya yönelik görüş ve öneriler paylaşıldığını kaydederek, “TÜRSAB üyelerinin ülkemizi ziyaret etmesi daha önce aldığımız bir karardı. Şimdi bu kararın hayata geçmesiyle ilgili çalışmaları tamamlama aşamasındayız” dedi.

İki örgütün bir süredir karşılıklı iş birliğinin geliştirilmesi çerçevesinde çalışmalar yaptığını anımsatan Akançay, özellikle TÜRSAB üyelerinin KKTC’de konuk edilmesi ve Kuzey Kıbrıs’ın Türkiye’de hem daha çok tanıtılması hem de buradan KKTC’ye daha fazla turist gelmesi için çalıştıklarını vurguladı.

Akançay, TÜRSAB yönetimine teşekkür ederek, iki örgütün iş birliklerini güçlendirmek adına yürütülen çalışmalara devam edeceklerini vurguladı.

Toplantıda, KITSAB adına KITSAB Yönetim Kurulu Asbaşkanı Oğuz Akançay, Yönetim Kurulu Üyesi Fethi Özboğaç ve KKTC Turizm Tanıtma ve Pazarlama Şube Amiri Mustafa Köprülü ve KKTC Turizm Tanıtma ve Pazarlama Dairesi Eğitim Bölümü Sorumlusu İlden Kaya Kasap yer aldı. TÜRSAB adına ise TÜRSAB Başkan Yardımcısı Davut Günaydın beraberindeki TÜRSAB heyeti katılım sağladı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Sağlık Bakanlığı’ndan Dünya Sigarayı Bırakma Günü mesajı: Sevdiklerinize değil, tütün ve tütün ürünlerine veda edin

Published

on

By

Sağlık Bakanlığı, gerek dünyada gerekse ülkede en yaygın tüketilen bağımlılık yapıcı madde olan tütün ürünlerinin kanser, kalp damar hastalıkları, KOAH gibi önlenebilir hastalık ve erken ölüm sebepleri arasında “ilk sırada” yer aldığına işaret ederek, “Sevdiklerinize değil, tütün ve tütün ürünlerine veda edin” çağrısında bulundu.

Sağlık Bakanlığı, 9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü’nde yayınladığı mesajda, tütün ve tütün ürünlerinden kaynaklanan önlenebilir hastalıklara dikkat çekti. Açıklamada, Dünya Sağlık Örgütü’ne göre her gün dünyada 22 bin kişinin, her sene 8 milyondan fazla kişinin tütün ürünlerinin kullanımıyla oluşan hastalıklar nedeniyle yaşamını kaybettiğine, yaşanan bu ölümlerin 7 milyonundan fazlasının doğrudan tütün ürünleri kullanımının sonucunda, 1,2 milyondan fazla kişinin de tütün ürünü dumanına maruz kaldığı için hayatını kaybettiğine dikkat çekildi.

-“Toplumsal zehirlenme vakalarının en öldürücü olanı tütün ürünleri bağımlılığından kaynaklanıyor”

Toplumsal zehirlenme vakalarının “en öldürücü” olanı tütün ürünleri bağımlılığından kaynaklandığı ifade edilen açıklamada, tütün ürünleri içerisinde bulunan 4.000’den fazla kimyasal kanser yapıcının kanserin ortaya çıkmasını kolaylaştırıcı olduğu belirtildi.

Açıklamada, hafif sigara olarak da tabir edilen “light sigara” ya da “düşük tar” sigara içiminin “daha güvenli” olmadığı ve bunla birlikte pipo ve puro kullanımının da “güvenli” olmadığı vurgulandı. “Kullanım şeklinin farklılığına bağlı olarak ağız, yutak, gırtlak ve yemek borusu kanserleri normal sigara içici bireylere göre puro ve pipo içen kişilerde daha sık gözlemlenmektedir” denildi.

Elektronik sigara ve ısıtılmış tütün ürünlerinin de aslında birer tütün ürünü olduğu ve sağlığa zararları bulunduğu ifade edilen açıklamada, “Daha az zararlı olduğu ileri sürülen bu ürünlerin kısa süreli kullanım sonrasında bile ölümle sonuçlanabilen ciddi akciğer hasarı ve solunum yetmezliğine neden olabildiğinin kanıtladığına” dikkat çekildi.

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre; dünyadaki çocuk nüfusunun yarısının tütün dumanıyla kirlenmiş havada nefes aldığı ve her yıl 65 bin çocuğun pasif maruziyetin sebep olduğu hastalıklar nedeniyle hayatını kaybettiği belirtildi. Hamilelik sürecinde tütün ürünü kullanımın bebekler için de çeşitli sağlık sorunlarına yol açabileceği de kaydedildi.

-Tütün ürünleri pek çok önlenebilir hastalık ve erken ölüm sebepleri arasında ilk sırada

Açıklamada, devamla şunlar kaydedildi:

“Gerek dünyada gerekse ülkemizde en yaygın tüketilen bağımlılık yapıcı madde olan tütün ürünleri; kanser, kalp damar hastalıkları, KOAH gibi pek çok önlenebilir hastalık ve erken ölüm sebepleri arasında ilk sırada yer almaktadır. Tütün ürünü kullanımı, akciğer kanseri başta olmak üzere ağız ve gırtlak, soluk borusu, yemek borusu, mide, bağırsak, karaciğer, pankreas, böbrek, mesane, erkeklerde prostat, kadınlarda meme, rahim ağzı kanseri gibi vücudun pek çok yerinde pek çok kansere sebep olmaktadır.”

-Tütün ürünlerinin kullanımına son verilmesi halinde vücutta gerçekleşen olumlu değişimler

Bu riskler göz önüne alındığında, tütün ürünü kullanımını bırakmanın, sağlık açısından büyük önem taşıdığı ifade edilen açıklamada ayrıca tütün ürünlerinin kullanımına son verilmesi halinde vücutta gerçekleşen olumlu sağlık değişimlerine ilişkin şu bilgiler paylaşıldı:

“• Sigara bırakıldığı ilk gününden itibaren kalp atışı yüksek hızdan normale döner, kan basıncı düşer, kan dolaşımında bulunan karbon monoksit düzeyi normale döner, tat ve koku alma duyuları gelişir.

• 2-12 hafta içinde kan dolaşımı düzelir, kan akışkanlığı artar, vücudun uç kısımları (el-ayak gibi) daha iyi kanlanır, akciğer kapasitesinde artış yaşanır, nefes darlığı ve öksürük azalır, zamanla bağışıklık sistemi güçlenir.

• 1 yıl sonra, akciğerler daha sağlıklı hale gelir, sigara içen bir kişiye göre koroner kalp hastalığı riski %50 oranında azalır.

• 5 yıl sonra inme (felç) riski ve kalp krizi riski azalır; zaman içinde bu riskler azalmaya devam eder.

• 10 yıl sonra sigara içen birine göre akciğer kanseri riski %50 oranında azalır ve ağız, gırtlak, yemek borusu, mesane, serviks ve pankreas kanseri riski azalır.

• 15 yıl sonra, koroner kalp hastalığı riski sigara içmeyen birininki ile aynı seviyeye iner.”

Tütün ürünlerinden ve bağımlılıktan kurtularak; sağlık, sosyal, ekonomik ve çevresel pek çok kazanç sağlanacağı belirtilen açıklamada, “Tütün ürünü kullanımı ne kadar erken bırakılırsa, vücudun iyileşme ve kendini onarım süreci de o kadar hızlı olur” denildi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Savaşan, EMITT kapsamında düzenlenen “Destinasyon Liderleri ile Pozitif Turizmin Yolu” panelinde konuştu

Published

on

By

Kıbrıs Sağlık Turizmi Konseyi Başkanı, Milletvekili Ahmet Savaşan, Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı (EMITT) kapsamında düzenlenen “Destinasyon Liderleri ile Pozitif Turizmin Yolu” oturumuna katılarak sağlık turizminin önemine dikkat çekti.

Yaklaşık 80 ülkeden 579 firma ve 666 VIP tur operatörünün yer aldığı fuarda konuşan Savaşan, “KKTC’nin sağlık turizminde öne çıkan bir merkez olma yolunda hızla ilerlediğini” belirtti.

Pandeminin turizm sektöründe değişimlere neden olduğunu anlatan Savaşan, “KKTC’nin 6,8’lik (on binde) ölüm oranı ile dünyanın pandemiyi en iyi yöneten ve halkının sağlığını korumayı başaran ender ülkelerden biri olmayı başardığını ve bu başarının Kuzey Kıbrıs’ın sağlık turizmindeki cazibesini de yükselttiğini” söyledi.

KKTC’nin önemli bir “sağlık turizmi” destinasyon haline geldiğini belirten Savaşan, sağlığı koruma ve geliştirme kapsamında, detoks ve sağlıklı beslenme programları, yoga ve meditasyon kampları, fitness ve stres yönetimi programlarının başarıyla uygulandığını; sağlığı geri kazanma noktasında ise (medikal) fizik tedavi, rehabilitasyon, üreme tıbbı (tüp bebek tedavileri), estetik cerrahi, diş, kardiyoloji, onkoloji gibi alanlarda sağlık hizmetleri sunulduğunu aktardı. Savaşan ayrıca, Avrupa, Orta Doğu ve Afrika ülkelerine yönelik dijital reklam kampanyaları, sosyal medya ve influencer pazarlaması yaptığını da söyledi.

“KKTC’nin sağlık turizminde bölgesel liderler arasına girme hedefi olduğunu” belirten Savaşan, bu doğrultuda Başbakan Ünal Üstel ile Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu’nun desteği ile stratejik yatırımlara devam edildiğini ve devlet, özel sektör ile akademik çevrelerin iş birliğiyle sürdürülebilir stratejiler oluşturulduğunu ifade etti. Sağlık turizminin daha sistemli yönetilmesi için bir “Master Plan” çalışmasının sürdüğünü söyleyen Savaşan, KKTC’nin bu alanda uluslararası bir marka haline gelmesi için yoğun çaba harcandığını belirtti.

Devamını Oku

Trending

Reklam