Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

12.Hisarköy Orkide Festivali başladı

Published

on

Lapta Alsancak Çamlıbel Belediyesi, Hisarköy Kültür ve Spor Derneği ve Hisarköy Muhtarlığı işbirliğinde bu yıl 12’incisi düzenlenen Hisarköy Orkide Festivali başladı.Açılışta konuşan Hisarköy Muhtarı Can Şemi Polat, hedeflerinin Hisarköy’ün kültürel ve doğal güzelliklerini yaşatmak olduğunu belirterek, festivalin gerçekleşmesine katlı koyan herkese teşekkür etti.
Lapta Alsancak Çamlıbel Belediye Başkanı Fırat Ataserde,beldede inşaat, emlak, hayvancılık,tarım, turizm sektörlerinin birlikte faaliyet sürdürdüğünü, bölgenin bu avantajlarını doğru kullanarak bir cazibe merkezi haline getirmek istediklerini söyledi.Marina Projesi’nin beldeye, bölge halkına, ülkeye ve turizme büyük katma değer katacak bir proje olduğuna da vurgu yapan Ataser, bu konuda yüksek mahkemenin vereceği karara saygılı olacaklarını söyledi.

Beldenin en önemli eksikliklerinden birinin de eğitim alanında olduğunu dile getiren Ataser, bu amaçla eğitim bakanlığının ayırdığı 400 milyon Türk liralık bütçeyle bölgeye yeni bir okul kazandırılacağını söyledi.Başbakan Ünal Üstelde, hükümete geldikleri gün halka verdikleri tüm sözleri yerine getirdiklerini dile getirerek, eksik kalan projelerin de 2025-2026 yılı içinde tamamlanacağını kaydetti.Önceliği yarım kalan projelere verdiklerini, ardından halkın ihtiyaç duyduğu yeni projelere teker teker hayat verdiklerini anımsatan Üstel,ekonomideki sıkıntıları aşmak için de çalıştıklarını söyledi.

Ekonomik sıkıntılara karşı halkın alım gücünü yükseltmek için çalışanlara hayat pahalılığı oranında artış verdiklerini, asgari ücretle çalışanlarına tarihinin en büyük artışını yaptıklarını dile getiren Üstel, asgari ücretin Güney Kıbrıs’la eşitlenmesiyle orada çalışan birçok Kıbrıslı Türk’ün yeniden Kuzeyi tercih etmeye başladığını kaydetti.Çalışanlar yanında, esnafa, sanayici ve turizmciye destek olduklarını, sosyal sigorta prim desteği verdiklerini de dile getiren Üstel, 15 Mart’a kadar yeni düzenleme yaparak bütün sektörlere aynı şekilde sosyal sigorta primdesteğini devam ettireceklerini, KKTC’deki tüm vatandaşlara sektör ayrımı yapmadan prim desteğini yükselteceklerini ifade etti.Yarım kalan projeleri tamamlamaya Güzelyurt -Lefke yoluyla başladıklarını, Lefke için yakında yeni projeler açıklayacaklarını,Güzelyurt Hastanesi’nin de 15 Kasım’dan önce hizmete açılacağını anlatan Başbakan Üstel, Güzelyurt’un uzun zamandır beklediği 15 bin tonluk soğuk hava deposunun da hayat bulacağını belirtti.

Narenciyede yaşanan sıkıntılara rağmen, üreticiyi mağdur etmediklerini dile getiren Üstel, dalında kalan narenciyeyi de ödediklerini söyledi.

Lapta bölgesinde uzun zamandır konuşulan Marina konusuna da değinen Başbakan Üstel, marina bölgeye hizmet edecek, katma değer katacaksa, bu projeye hep birlikte sahip çıkılacağınıifade etti.Marina turizminin, turizmin katma değeri yüksek bir versiyonu olduğuna ve Güney Kıbrıs’ta marinaların yaygınlığına dikkat çeken Üstel, “Onun için biz Sayın Başkan’a şunu söyledik.Eğer burada yasal düzenleme gerekirse muhalefetle de konuşup bu yasal düzenlemeyi Cumhuriyet Meclisi’nden geçirtip bu marinayı bölgemize yapmış olacağız”diye konuştu.Üstel, göreve geldikten sonra Girne’de yarım kalan yol projelerine Girne Batı yollarıyla başladıklarını,batı yolu projesinin 3’üncü etabı olan Lapta Oteller bölgesi ile Karşıyaka güzergahının 2026’da tamamlanacağını ardından da Kayalar-Sadrazamköy yolunun yapımına geçileceğini dile getirdi.Üstel, Girne Doğu Yolu projesine Girne ve Çatalköy Belediyeleri’yle işbirliği içinde başladıklarını, Dağyolu olarak bilinen Değirmenlik yolunun da en kısa sürede yapılacağını vurguladı.

Çocukların ve gençlerin daha iyi eğitim görmesi için yeni okullar yapacaklarını, Alsancak’ın ardından, Girne ve Güzelyurt’a yeni meslek liseleri kazandıracaklarını aktaran Üstel, amaçlarının mesleki teknik ara eleman ihtiyacını yerel kaynaklardan karşılamak olduğunu söyledi.Üstel konuşmasının sonunda Ramazan ayının hayırlı olmasını da diledi.Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da konuşmasında, bölgenin gelişmesinde sektörel, yapısal gelişmeler yanında, tarihi doku,çevre ve kültürel mirasın korunarak geleceğe aktarılmasının da büyük önem taşıdığına vurgu yaptı.Bölgede cazibenin artması için bunlar yapılırken, alt yapı yatırımları, gerektiğinde marina,yeni turistik tesisler gibi projelerin de ekonomiye ve ülkeye kazandırılması gerektiğini kaydeden Tatar, dünyadaki gelişmelere ülkenin de ayak uydurması gerektiğini ifade etti.Tatar, 60 yıldır verilen mücadelede 1963’ten sonra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti’nin giderek daha da kökleştiğini ve kurumsallaştığını anımsattı.Konuşmasında,50 bin kişinin öldüğü Filistin’deki savaşa ve ABD Başkanı Donald Trump ile Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelensky arasında yaşanan diyaloğa da değindi.Tatar, “İşte dünya böylesine acımasız bir dünyadır. Onun için biz ana vatanımızda, Türkiye Cumhuriyeti’mizle, Türk askerinin buradaki varlığıyla bütün bu barışı, huzuru, güvenliği ve bütün bu refahı hiç kolay bulmadık.Dolayısıyla bunun değerini daha bilmemiz gerekmektedir. Onun için biz sonuna kadar hep birlikte Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne sahip çıkmak durumundayız”diye konuştu.

Amaçlarının KKTC devletine sahip çıkmak ve mümkünatı olursa bir anlaşmaya da imza atmak olduğunu dile getiren Tatar, “O anlaşma elbette bu saatten sonra iki devletli bir anlaşma olacaktır.Çünkü Kıbrıs’ta zaten

61 yıldır iki devlet vardır.Bizim devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’dir”dedi.

Cenevre öncesi ziyaret ve değerlendirmelerde, iki devletin iş birliğiyle enerji, ekonomik konular ve kültürel miras gibi iki halkın da faydasına olacak konularda bazı açılımlar yapılmasından Kıbrıs Türk tarafının memnuniyet duyacağını ifade ettiklerini de anımsatan Tatar, Türkiye’den kabloyla elektrik gelmesi, tüm Avrupa Birliği’ne enterkonnekte bağlanması ve hem Güney Kıbrıs’ın hem Kuzey Kıbrıs’ın enerji meselesinin kökten çözülmesine yönelik bu büyük projeyi önermeye devam edeceklerini kaydetti.

Ülkede bu gelişmeler yaşanırken, tüm bu süreçlerin en iyi şekilde yönetilmesi ve KKTC’nin kurumsal yapısının güçlendirilmesi gerektiğini dile getiren Tatar, KKTC Devletinin gelecekte bağımsız bir Cumhuriyet olarak Türk Dünyası ve dünya tarafından tanınacağına inanç belirtti.

Kültürel altyapı ve mirasın,Kıbrıs Türk halkının zenginliği ve siyasi mücadelenin bir dayanağı olduğunu da vurgulayan Tatar, festivalin gerçekleşmesine kaktı koyan herkesi kutladı.

Konuşmaların ardından, festival etkinliklerine geçildi.Festival hafta sonu boyunca ziyarete açık olacak.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Akgünler Denizcilik yeni hızlı deniz otobüsü “Grand Master” ile hizmet ağını genişletti

Published

on

By

Akgünler Denizcilik’in 25. kuruluş yıl dönümünde, yeni nesil, yüksek kapasiteli hızlı deniz otobüsü “Grand Master” ile hizmet ağını genişleterek, Girne-Taşucu arası seyahat süresini 2 saat 30 dakikaya indirdiği bildirildi.

Akgünler Denizcilik’ten verilen bilgiye göre, 24 Temmuz itibarıyla Girne-Taşucu-Girne hattında seferlerine başlayan gemi, 43 araç ve 430 yolcu kapasitesine sahip.

Akgünler Denizcilik Genel Müdürü İbrahim Baştuğ, “25. yılımızı kutlarken ailemize katılan Grand Master ile hizmet kalitemizi bir adım daha yukarıya taşıyoruz. Yolcularımıza hızlı, konforlu ve zaman kazandıran bir yolculuk deneyimi yaşatmayı amaçlıyoruz. KKTC ile Türkiye arasındaki ulaşımı daha da güçlendirecek bu yatırım, deniz taşımacılığında her zaman hizmet kalitesini artırma hedefinde olan lider firma olmamızın bir göstergesidir.” şeklinde konuştu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Başbakan Üstel: “Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir”

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, toplumun ortak değerlerine saldırı nitelikli her türlü yayının bir özgürlük kullanımı olmadığını belirterek, “Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir.” dedi.

Üstel, “düşünce özgürlüğünü bilmeyenler, düşünce özgürlüğünün düşmanıdır.” diyerek, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın tarihi kişiliğini hedef alan yayını, hukuk devletinin ağırlığına uygun olarak takip ettiklerini kaydetti.

Başbakanlık’tan yapılan açıklamaya göre Üstel, Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs adasını vatan yaparken, canı pahasına mücadele verdiğini anımsattı.

“EOKA’dan önce de Kıbrıs Türk halkı, ENOSİS idealini benimseyen Rumların, kilisenin hedefiydi. Kıbrıs Türkünün insan hakları ve insan haklarına bağlı olarak özgürlükleri, zayıflatılmadan öte yok edilmeye çalışıldı. Sivil, demokratik ve çok sesli bir yapı, ulusal var oluş mücadelemizin, hedeflerindendi.” diyen Üstel, Güvenlik Kuvvetleri kurulurken, TMT’nin askeri görevini üstlendiğini kaydetti.

-“İnsan hakları bütün hakların önünde”

UBP’nin TMT’nin siyasi anlamda bayrağını devraldığını ifade eden Üstel, “Bu bir süreçtir ve bizler, gerek UBP, gerekse var oluşunda etkin yer aldığımız hükümetlerde TMT’nin nitelikli demokrasi anlayışını ileriye götürüyoruz.” dedi.

KKTC’de basının özgür olduğunu, hatta gazeteci olmayanların bile, kendini gazeteci ilan ederek yayın yapmasını sabırla izlemeyi tercih ettiklerini belirten Üstel, insan haklarının bütün hakların önünde olduğunu ifade etti.

– “Düşünce özgürlüğünü bilmeyenler, düşünce özgürlüğünün düşmanıdır”

“Yalan özgürlüğü, düşünce özgürlüğü değildir. Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir.” ifadelerine yer veren Üstel, toplumun ortak değerlerine saldırı nitelikli her türlü yayının da bir özgürlük kullanımı olmadığını belirtti.

“Düşünce özgürlüğünü bilmeyenlerin düşünce özgürlüğünün düşmanı” olduğunu ifade eden Üstel, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın tarihi kişiliğini hedef alan yayını, hukuk devletinin ağırlığına uygun olarak takip ettiklerini de kaydetti.

-“Gerekenin yapılmasıyla ilgili kesin bir kararlılık içindeyiz”

“Hükümetimiz ve şahsım bu konuda gerekenin yapılmasıyla ilgili kesin bir kararlılık içindeyiz.” diyen Üstel, Rauf Denktaş’ın Kıbrıs Türk halkının lider vasıflı bir bireyi olarak tüm Türklük dünyasında yüksek itibar sahibi olduğunu vurguladı.

Üstel, “Aramızdan bedenen ayrılması, fikirleriyle sonsuza dek yaşamasına engel değildir. Bu düşüncelerimiz toplum liderimiz Dr. Fazıl Küçük ve var oluş mücadelemize hayatın her alanında katkı koyan isimlerimiz için de geçerlidir.” dedi.

Toplumsal barışı, yüksek bir duyarlılıkla korumak zorunda olduklarını ifade eden Üstel, düşünce özgürlüğüyle alakası olmayan yaklaşımlara gösterilecek her hoşgörünün, benzer yaklaşım içinde olanları cesaretlendirdiğini belirtti.

Üstel, düşünce özgürlüğüne değer veren herkesin, siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerinin, düşünce özgürlüğüne zarar veren yaklaşımlara karşı tavır koymaktan çekinmemesi gerektiğini dile getirdi.

Üstel, “Özgürlüğe zarar veren her türlü yayın, beyan ve yaklaşım, yılan gibidir. Gün gelir bugün seyredenleri de sokar. Kimse, ‘Beni sokmayan, yılan bin yaşasın’ diyemez.” ifadelerine yer verdi.Başbakan Ünal Üstel, toplumun ortak değerlerine saldırı nitelikli her türlü yayının bir özgürlük kullanımı olmadığını belirterek, “Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir.” dedi.

Üstel, “düşünce özgürlüğünü bilmeyenler, düşünce özgürlüğünün düşmanıdır.” diyerek, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın tarihi kişiliğini hedef alan yayını, hukuk devletinin ağırlığına uygun olarak takip ettiklerini kaydetti.

Başbakanlık’tan yapılan açıklamaya göre Üstel, Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs adasını vatan yaparken, canı pahasına mücadele verdiğini anımsattı.

“EOKA’dan önce de Kıbrıs Türk halkı, ENOSİS idealini benimseyen Rumların, kilisenin hedefiydi. Kıbrıs Türkünün insan hakları ve insan haklarına bağlı olarak özgürlükleri, zayıflatılmadan öte yok edilmeye çalışıldı. Sivil, demokratik ve çok sesli bir yapı, ulusal var oluş mücadelemizin, hedeflerindendi.” diyen Üstel, Güvenlik Kuvvetleri kurulurken, TMT’nin askeri görevini üstlendiğini kaydetti.

-“İnsan hakları bütün hakların önünde”

UBP’nin TMT’nin siyasi anlamda bayrağını devraldığını ifade eden Üstel, “Bu bir süreçtir ve bizler, gerek UBP, gerekse var oluşunda etkin yer aldığımız hükümetlerde TMT’nin nitelikli demokrasi anlayışını ileriye götürüyoruz.” dedi.

KKTC’de basının özgür olduğunu, hatta gazeteci olmayanların bile, kendini gazeteci ilan ederek yayın yapmasını sabırla izlemeyi tercih ettiklerini belirten Üstel, insan haklarının bütün hakların önünde olduğunu ifade etti.

– “Düşünce özgürlüğünü bilmeyenler, düşünce özgürlüğünün düşmanıdır”

“Yalan özgürlüğü, düşünce özgürlüğü değildir. Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir.” ifadelerine yer veren Üstel, toplumun ortak değerlerine saldırı nitelikli her türlü yayının da bir özgürlük kullanımı olmadığını belirtti.

“Düşünce özgürlüğünü bilmeyenlerin düşünce özgürlüğünün düşmanı” olduğunu ifade eden Üstel, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın tarihi kişiliğini hedef alan yayını, hukuk devletinin ağırlığına uygun olarak takip ettiklerini de kaydetti.

-“Gerekenin yapılmasıyla ilgili kesin bir kararlılık içindeyiz”

“Hükümetimiz ve şahsım bu konuda gerekenin yapılmasıyla ilgili kesin bir kararlılık içindeyiz.” diyen Üstel, Rauf Denktaş’ın Kıbrıs Türk halkının lider vasıflı bir bireyi olarak tüm Türklük dünyasında yüksek itibar sahibi olduğunu vurguladı.

Üstel, “Aramızdan bedenen ayrılması, fikirleriyle sonsuza dek yaşamasına engel değildir. Bu düşüncelerimiz toplum liderimiz Dr. Fazıl Küçük ve var oluş mücadelemize hayatın her alanında katkı koyan isimlerimiz için de geçerlidir.” dedi.

Toplumsal barışı, yüksek bir duyarlılıkla korumak zorunda olduklarını ifade eden Üstel, düşünce özgürlüğüyle alakası olmayan yaklaşımlara gösterilecek her hoşgörünün, benzer yaklaşım içinde olanları cesaretlendirdiğini belirtti.

Üstel, düşünce özgürlüğüne değer veren herkesin, siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerinin, düşünce özgürlüğüne zarar veren yaklaşımlara karşı tavır koymaktan çekinmemesi gerektiğini dile getirdi.

Üstel, “Özgürlüğe zarar veren her türlü yayın, beyan ve yaklaşım, yılan gibidir. Gün gelir bugün seyredenleri de sokar. Kimse, ‘Beni sokmayan, yılan bin yaşasın’ diyemez.” ifadelerine yer verdi.

Devamını Oku

Kıbrıs

GKRY, Kayıp Şahıslar Komitesi’ne 380 bin euro bağışladı

Published

on

By

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Kıbrıs’taki Kayıp Şahıslar Komitesi’ne (KŞK), 380 bin euro bağışladı.

Bu bağışla GKRY’nin 2005’ten bugüne KŞK’ye sağladığı mali yardım 4 milyon 392 bin 700 euroya yükseldi.

KŞK’den yapılan açıklamada, bağışın kazı çalışmalarının güçlendirilmesi ve kazı ekiplerinin artırılması da dahil olmak üzere KŞK’nin 2025’teki çalışmalarını destekleyeceği kaydedildi.

KŞK’ye yapılan bağışların, Komite’nin kayıp şahısların kalıntılarının tespit edilmesi ve ailelerine iade edilmesi amacına katkıda bulunduğu belirtilen açıklamada, Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum kayıplardan, şu ana kadar toplam 1055 kişinin kimliklendirilerek, usulüne uygun cenaze töreniyle ailelerine teslim edildiği hatırlatıldı.

Açıklamada, projenin devamı için Kayıp Şahıslar Komitesi’nin bağışçı desteklerine ihtiyaç duyduğu vurgulandı.

Devamını Oku

Trending

Reklam