Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları “Gençlik Meşalesi”nin yakılmasıyla başladı

Published

on

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkarak başlattığı kurtuluş mücadelesinin 105’inci yılında “19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı”, KKTC’de de tören ve etkinliklerle kutlanıyor. Kutlamalar bugün Lefkoşa’da “Gençlik Meşalesi”nin yakılmasıyla başladı.

Atatürk Anıtı’nda yapılan açılış törenine Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, bakanlık bürokratları, öğrenciler ve öğretmenler katıldı.

Törende, Milli Eğitim Bakanı Çavuşoğlu anıta çelenk koydu. Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı ile bayraklar göndere çekildi.

Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Bülent Ecevit Anadolu Lisesi öğrencisi İlknur Koçhan yaptı. Ardından halk dansları gösterileri yer aldı.

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu törende yaptığı konuşmada, Mustafa Kemal Paşa’nın, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ayak basmasının, tam bağımsızlık meşalesini tutuşturan ilk kıvılcım, vatanın kurtuluşuyla birlikte Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş istikametine atılan ilk adım olduğunu belirtti.

Çavuşoğlu, “Ve bu ilk adımla birlikte, Türk milletinin kaderi, 105 yıl önce Samsun kıyılarından Anadolu’ya dalga dalga uzanacak mücadele ruhuyla değişmiştir” dedi.

Mustafa Kemal Atatürk’ün azim ve kararlılığıyla, milletin bağımsızlık ve özgürlük tutkusunun, her zorluğun üstesinden geldiğini, Anadolu’nun her köşesine umut ve direniş ışığı taşındığını ifade eden Çavuşoğlu, bu mücadelenin, tarihin akışını değiştirdiğini, Türk milletinin yüreğine özgüven ve cesaret aşılayarak, çağdaş bir devletin temellerini attığını vurguladı.

Çavuşoğlu, Mustafa Kemal’in ve Türk milletinin var olma mücadelesi alelade bir mücadele veya bir direniş olmadığını, dünya tarihinde Anadolu’dan Türkleri silmeye çalışan emperyalizme karşı verilen ve kazanılan tek mücadele olduğunu vurguladı.

“Atatürk’ün Samsun’a çıkarak başlattığı milli mücadele, Türk milletinin iradesini ve azmini tüm dünyaya gösterirken, bu tarihi adım, karanlığın en koyu anında bile, parlak bir geleceğin hayalden gerçeğe dönüştürülebileceğini kanıtlayan bir örnektir” diyen Çavuşoğlu, Atatürk’ün liderliğindeki bu kutlu mücadelenin, sadece Türk milletine değil, Kurtuluş Savaşı’nın ardından Kıbrıs Türk halkına ve Batı’nın egemenliği altında acı çeken tüm mazlum milletlere de umut ışığı olduğunu söyledi.

Büyük Atatürk’ün, “Türk gençliğine terk edip bıraktığımız vicdanî emanet, yalnız ve daima galip olmaktır ve eminim daima galip olacaksınız” sözüyle gençliğe olan güvenini, “Bütün ümidim gençliktedir” sözüyle de beklentilerini dile getirdiğini hatırlatan Çavuşoğlu, konuşmasına şöyle devam etti.

“Bu güven ve beklentiler doğrultusunda, gençler olarak üzerinize düşen sorumluluğun farkında olmalı, Atatürk’ün size bıraktığı bu vicdani emaneti korumak ve geleceğe taşımak için azimle çalışmalı, bilgiye ve bilime olan inancınızla, ülkenizin çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşması için gayret göstermelisiniz.

Sizler; Mustafa Kemal’in izinden giden, milli değerlerimize bağlı, vatanını ve milletini seven bireyler olarak, ülkemizin kalkınmasına katkı sağlayacak, eğitimde, bilimde, sanatta sporda ve her alanda başarılar elde ederek, dünya sahnesinde hak ettiği yere taşıyacaksınız.

Sevgili gençler, unutmayın ki, gelecek sizin ellerinizde şekillenecek. Bu bilinçle, ülkenize ve insanlığa faydalı bireyler olarak yetişmek için durmaksızın çalışacak ve yarınlara yol göstereceksiniz.

Bu noktada, sizlerin, Atatürk’ün çizdiği rotada ilerleyeceğinize, Cumhuriyete sahip çıkacağınıza ve kendinizi her alanda geliştirerek daha sağlam temellere dayalı bir geleceği inşa edeceğinize olan inancımız tamdır.

Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi ‘Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.’ diyerek son verirken 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı münasebetiyle tüm gençlerimizi tebrik ediyor, 19 Mayıs 1919’un 105’inci yıl dönümünde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, kahramanları, aziz şehitlerimizi şükranla, minnetle ve rahmetle anıyor, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum”.

Konuşmaların ardından, Gençlik Meşalesi yakıldı ve Bülent Ecevit Anadolu Lisesi öğrencilerinin Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi ve gençliğin Ata’ya cevabını okumasının ardından tören sona erdi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

TAE, bağcılığın geliştirilebilmesi amacıyla 6’sı yeni 12 sofralık üzüm çeşidini denemeye aldı

Published

on

By

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü (TAE), bağcılığın geliştirilmesi amacıyla yeni üzüm çeşitleri ve teknikleri konusunda çalışmalar yapıyor. TAE, çalışmaları kapsamında 6’sı yeni olmak üzere 12 sofralık üzüm çeşidini denemeye aldı.

Çeşitler geleneksel talvar yerine, kademeli İtalyan talvarında denenecek. Yeni çeşit ve tekniklerden elde edilecek verim sonuçları ise eski çalışmalarla kıyaslanacak.

        2023’te bin 585 ton taze üzüm ithal edildi

TAE verilerine göre; 2023’te bağ ve talvar alanı 2 bin 200 dönüm, hasat ise 3 bin 132 ton olarak gerçekleşirken, Ticaret Dairesi’nin verilerine göre; 2023’te yıllık hasadın yaklaşık yarısına denk gelen bin 585 ton taze üzüm ithal edildi.

Çukurova Üniversitesi Bağcılık Öğretim Üyesi Profesör Doktor Semih Tangolar, Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca ve TAE bünyesinde 2002’den sonra bağcılıkla ilgili çalışmalar yürüten Ziraat Yüksek Mühendisi Doktor Yeşim Rehber Dikkaya yeni üzüm çeşitleri ve teknikler konusunda TAK muhabirinin sorularını yanıtlayarak, bilgiler verdi.

-Tangolar: “Kuraklığın artması nedeniyle bağcılığın yeni çeşitler ve yeni tekniklerle geliştirilmesi gerek”

Çukurova Üniversitesi Bağcılık Öğretim Üyesi Profesör Doktor Semih Tangolar, coğrafik konumuna bakıldığında Kıbrıs’ın bulunduğu kuşak açısından bağcılık için ideal yerlerden biri olduğunu söyledi.

Çeşitleri, kullanılan teknikler (Talvar), tüketim şekilleri nedeniyle üzümün Kıbrıs için önemli bir ürün olduğuna işaret eden Tangolar,  “Kıbrıs için bağcılığı tarımsal üretim yelpazesinden çıkaramazsın, bağcılığın daha da modernize edilmesi gerekiyor” dedi.

Asmanın tuzlu toprak ve kuraklığa en dayanıklı bitkilerden biri olduğunu, bu nedenle az suyla çok ürün elde edilebileceğini anlatan Tangolar, özellikle sofralık bağların baharda sulanması gerektiğini, şaraplık bağlarda sulamanın gerekli görülmediğine işaret etti.

Avrupa ülkelerinde dekar başına 700 kilo üzerinde verim elde edilen bağlardaki üzümlerin şaraplık olarak tercih edilmediğini ifade eden Tangolar, söz konusu bağlarda şeker ve asit dengesinin arzu edilen oranda çıkmadığını söyledi.

“Kuraklığın gün geçtikçe artması nedeniyle bağcılığın hem yeni çeşitler hem de yeni tekniklerle geliştirilmesi gerekiyor” diyen Tangolar, örtü altı topraksız kültür tekniğinin de (su ve gübrenin etkin kullanıldığı bir teknik) bağcılık için yeni olduğunu, İspanya ve İtalya’da bu uygulanmaya başladığını aktardı.

-1.5 ay erken hasat.. İtalyan talvarı iki kademeli, üzümlerin altta, sürgün ve yaprakların çoğunun üst katta

Bu yöntemle 1-1.5 ay erken verim alındığını kaydeden Tangolar, 32 litrelik saksılarda örtü altı yetiştirilen asmalardan 5 kilo ürün, yani dekar (1000 metre kare) başına 5-6 ton ürün alındığını anlattı.

Bu yöntemde hastalıkla mücadelenin de daha az olduğunu, bunun maliyeti düşürdüğünü kaydeden Tangolar, “Tuzluluk sorunu yok, kuraklıkla işin yok, toprak kökenli hastalık yok bu yenilikçi bir yaklaşım” dedi.

İtalyan talvarının da yeni bir teknik olacağını, çalışmaya dahil edilen çeşitlerin İtalyan talvarında (Tendon talvar) veriminin gözlemleneceğini ifade eden Tangolar, İtalyan talvarının Kıbrıs’taki talvara göre farkını anlattı. Tangolar, İtalyan talvarının iki kademeli olduğunu ve üzümlerin altta, sürgün ve yaprakların çoğunun üst katta geliştiğini kaydetti.

-Yüzde 25-30 daha fazla verim

Tangolar, İtalya’da yapılan denemelerde İtalyan talvarlarından yüzde 25-30 daha çok verim alındığına da işaret etti.

İtalyan talvarında ilaçlamanın ve hasadın çok daha kolay, ürün yanmasının daha az, kalite için salkım seyreltmenin de daha kolay olduğunu ifade eden Tangolar, denemeye alınan bazı çeşitlerin İtalyan talvarındaki verimine de bakacaklarını belirtti.

Tangolar ayrıca, yerli çeşitlerin kuraklığa dayanıklılarını tespiti için de yeni bir çalışma planladıklarını paylaştı.

-Karaca: “Aroma açısından bağcılıkta iklimimizin verdiği avantajlar var”

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca da, Kıbrıs Türk kültüründe olan üzüm üretiminin talepleri karşılanmada yetersiz kalması nedeniyle, bağcılık üzere çeşit deneme araştırması yapılması kararı alındığını anlattı.

Karaca, son zamanlarda tesis sahipleri tarafından üretilen şarapların tattırılmasıyla öne çıkan butik otelciliğin gelişmekte olmasının da bu kararı almada etken olduğunu ifade etti.

Ülkeye en uygun çeşitleri belirlemek adına, “Çeşit adaptasyon” çalışmasının ilkinin 2000’li yıllarda yapıldığını, bu denemelerde 15 şaraplık çeşit denendiğini anlatan Karaca, “Aroma açısından bağcılıkta iklimimizin verdiği avantajlar var. Burada üretilen şarap gerekse sucuk veya diğer ürünlerin aroma açısından kendine özgü bir karakteri var. Bağcılığa KKTC’de alternatif bir üretim değil asli üretim olarak bakıyoruz” dedi.

TAE bünyesinde 2002’den sonra bağcılıkla ilgili çalışmalar yürüten Ziraat Yüksek Mühendisi Doktor Yeşim Rehber Dikkaya da, çalışmaya eski çalışmada öne çıkan 6 çeşit ve 6 yeni çeşidi dahil ettiklerini, bunları İtalyan talvarında denemeye aldıklarını ifade etti.

Dikkaya, İtalyan talvarından elde edilecek verimleri, eski çalışmalardan elde ettikleri verilerle kıyaslayacaklarını belirterek, çalışmanın sonuçlarının 2 yıl sonra çıkmasını beklediklerini söyledi.

Dikkaya, çalışmaya var olan çeşitlerden verigonun da dahil edildiğini, yeni çeşitlerin de “İsa, Exalta, Early Swift, Michael Palyari, Red Clod” olduğunu anlattı.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Bayar: Denktaş ile ilgili çirkin saldırı asla affedilemez

Published

on

By

 

 

TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ile ilgili çirkin saldırının asla affedilemez olduğunu vurguladı.

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’la ilgili asılsız iddiaların yer aldığı kitabı ve yazarını sert çekilde eleştiren Bayar şu açıklamalarda bulundu:

“TMT’nin kurulmasında fedakarca büyük katkıları olan ve bugün Kıbrıs’ta Türklük TMT sayesinde varlığını korurken, TMT’nin kurucularından, KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a ‘Dümbük’ isimli ucube kitabıyla saldıran, ordudan atılmış eski GKK’lığı subaylarından İlker Özkunt’u kitabındaki seviyesiz, saygısız nankörce saldırılarından dolayı Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği olarak şiddetle kınıyoruz. Bizler Kıbrıslı Türkler olarak, Rauf Raif Denktaş’ın fikirlerinin taşıyıcısı ve bekçileriyiz. Bizim için böylesine değerli bir devlet adamımıza çirkince saldırı asla affedilemez ve bu şahsın devletimizin açacağı dava ile mutlaka cezalandırılması gerektiğine inanıyor ve devlet yetkililerinin bunu yapacağına yürekten inanıyoruz ve bekliyoruz.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Öztürkler, Denktaş ile ilgili asılsız iddialar içeren kitabı kınadı

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a yönelik,hiçbir somut temele dayanmayan çirkin iddiaların yer aldığı kitabı esefle kınadığını belirtti.

Öztürkler açıklamasında, “Bir milletin özgürlük ve egemenlik davasına adanmış bir ömrün sahibi olan, Kıbrıs Türk halkının tarihi mücadelesine önderlik eden  Sayın Denktaş’a yönelik kitapta yer alan iddialar, sadece şahsına değil; onun temsil ettiği  mücadeleyi ve halkımızın hafızasına da zarar vermektedir.” ifadelerini kullandı.

Kurucu Cumhurbaşkanı’nın sadece bir devlet adamı değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık ve onur mücadelesinin simgesi ve Türklük dünyasına da adını altın harflerle yazdıran bir lider olduğunu vurgulyaan Öztürkler, şu ifadeleri kullandı:

“Hayatını halkına, davasına ve devlete adamış bir liderin ardından, yıllar sonra böylesi ucuz ve seviyesiz iddialarla gündeme getirilmesi, hiçbir şekilde kabul edilemez. Halkımızı, milli değerlerimize ve tarihimize sahip çıkmaya, bu tür sorumsuz yaklaşımlara karşı daha da kenetlenmeye çağırıyorum.”

Devamını Oku

Trending

Reklam