Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı kapsamında Girne’de iki ayrı tören düzenlendi

Published

on

20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı kapsamında bugün Girne’de 2 ayrı tören düzenlendi.
Girne Atatürk Anıtı Önünde gerçekleşen ikinci tören, 10.30’da başladı.

Törene, Girne Kaymakamı revin Gürler, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı adına Topçu Albay Eyüp Şafak, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı adına Sahil Güvenlik komutanı Deniz Albay Soner özbal, Girne Belediye Başkanı Murat Şenkul, Girne Polis Müdürlüğü,Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı , siyasi parti, kurum, kuruluş , dernek , bölge okullarının temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
Tören, protokol sırasına göre anıta çelenklerin konması, Saygı marşı, saygı duruşu ve İstiklal Marşıyla Bayrakların göndere çekilmesiyle başladı.

Törende günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yapan ,Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Girne Merkez Şube Başkanı Erbil Aydınova, Kıbrıs Türklerinin 1950’lerden itibaren verdiği varoluş mücadelesine değinerek,20 Temmuz Barış Harekatına nasıl gelindiğini anlattı.

Kıbrıslı Türkler’in,51 yıl önce Barış Harekatıyla özgürlüğe ve barış ortamına kavuştuğunu vurgulayarak Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulis’e seslenen Aydınova, Hristodulis’in 51 yıllık zaman süresinin , Barış ortamına sağladığı faydaları çok iyi değerlendirmesi, dış güçlere Akdeniz’de imkan sağlama girişimlerinden ,zamana oynama oyunlarından vazgeçmesini istedi.
Akdeniz ülkelerinin o zaman huzura kavuşacağını söyleyen Aydınova,Kıbrıs Adasının münhasır ekonomik bölgesindeki , doğalgaz ve petrol yatakları, tüm hak sahiplerinin ortak kararları sonucu çözümlenmesi gerektiğini, Rum yönetiminin uygulamaya çalıştığı hukuki yönü eksik , tek taraflı çalışmaların ise barışı değil gerginliği doğuracağını vurguladı.

Birleşmiş Milletler Genel Sakratari Antonio Gutterres’in ,” yaşanmakta olan çözümsüzlük nedenlerini, “her iki tarafın yapıcı eşit , istişare prosedürüne katılımlarını öngören bir sınır içinde ve kararlılıkla ileri götürme çabasını göstermelidir” dediğini anımsatan Aydınova, Gutterresin kişisel temsilcisi Maria Angela Holguin’in Kıbrıs’ta ortak zemin arayışlarıyla ilgili iyi niyet misyonu raporunun gerek KKTC gerekse Güney Kıbrıs Rum Yönetiminde ve Akdeniz’deki tüm ülkelerde huzur ve güveni kazandırma yönünde olması gerektiğini vurguladı.

Akdeniz’deki komşu ülkeler, Avrupa Birliği Avrupa Parlamentosu ve garantör devletler hemfikir olup düşmanlık görüşünden uzaklaşarak ,dostluk adalet ve dürüstlük üzerine yasalar çerçevesinde bir araya gelerek çalışmalar yaratmalıdırlar diyen Aydınova, Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rumların, adada, iki ayrı cumhuriyet devleti olarak varlıklarını devam ettirmesi gerektiğini kaydetti.

Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı adına bir konuşma yapan, Sahil Güvenlik Komutanlığından Deniz Teğmen Oğuzhan Şengün, kurtuluş yıldönümlerinin ulusların en büyük bayramları olduğunu belirterek, 20 Temmuz 1974 tarihinin, Kıbrıs Adasına barışın gelmesinin ve Kıbrıs Türkü’nün uğradığı zulüm ve haksızlığın son bulması ve varoluş mücadelesinin dönüm noktası olduğunu belirtti.

İkinci Dünya Savaşının ardından Yunanistan’ın Kıbrıs adasında ENOSİS’i gerçekleştirmek için EOKA Örgütünü kurarak , Kıbrıslı Türklere sistematik saldırılar başlattığını anımsatan Deniz Teğmen Şengün, , 1963’ten 1974’e kadar adada yaşananlara değindi.

20 Temmuz Barış Harekatı’nı yapılmaması halinde, Kıbrıslı Türklerin katledilerek , adanın Yunanistan’a bağlanacağını anımsatan Şengün, 20 Temmuz’un, Kıbrıs Türk halkının , özgürce ve insanca yaşama hakkına sahip, onurlu bir halk olarak varlığının pekiştirildiği ve dünyaya ilan edildiği gün, Yunan Cuntasının darbesini ve Akritas planının durdurulduğu,Kıbrıs türk halkının imhasını önlemek amacıyla Anavatan Türkiye’nin yasal garantörlük hakkını kullandığı, Mehmetçiğin soydaşları uğruna canını feda ettiği, Hem Türk Hem Rum halkına özgürlük ve barışın getirildiği gün olduğunu vurguladı.

Deniz Teğmen Şengün, 20 Temmuz’un Kıbrıs Türkü’nün,1878’den itibaren Anavatanıyla birlikte yürüttüğü mücadelenin, egemen eşit iki devlet olarak geleceğini aydınlatan bir zafere dönüştüğü gün olduğunu da dile getirdi..
Girne 19 Mayıs Türk Maarif Koleji Öğrencisi Tanem Sağdıç’ın “KKTC Özgürlük şarkısı” şiiri okumasının ardından , Girne Atatürk Anıtı önündeki tören resmi geçitle sona erdi.
20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı kutlamaları kapsamında, 18.00’da da Solo Türk gösterisi yer alacakı.

20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı kapsamında bugün Girne’de 2 ayrı tören düzenlendi.
Girne Atatürk Anıtı önünde gerçekleşen ikinci tören, 10.30’da başladı.

Törene, Girne Kaymakamı Revin Gürler, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı adına Topçu Albay Eyüp Şafak, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı adına Sahil Güvenlik Komutanı Deniz Albay Soner özbal, Girne Belediye Başkanı Murat Şenkul, Girne Polis Müdürlüğü,Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı , siyasi parti, kurum, kuruluş , dernek , bölge okullarının temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

Tören, protokol sırasına göre anıta çelenklerin konması, Saygı marşı, saygı duruşu ve İstiklal Marşıyla Bayrakların göndere çekilmesiyle başladı.

Törende günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yapan ,Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Girne Merkez Şube Başkanı Erbil Aydınova, Kıbrıs Türklerinin 1950’lerden itibaren verdiği varoluş mücadelesine değinerek,20 Temmuz Barış Harekatına nasıl gelindiğini anlattı.

Kıbrıslı Türklerin,51 yıl önce Barış Harekatı’yla özgürlüğe ve barış ortamına kavuştuğunu vurgulayarak Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulis’e seslenen Aydınova, Hristodulis’in 51 yıllık zaman süresinin , Barış ortamına sağladığı faydaları çok iyi değerlendirmesi, dış güçlere Akdeniz’de imkan sağlama girişimlerinden ,zamana oynama oyunlarından vazgeçmesini istedi.

Akdeniz ülkelerinin o zaman huzura kavuşacağını söyleyen Aydınova,Kıbrıs adasının münhasır ekonomik bölgesindeki , doğalgaz ve petrol yatakları, tüm hak sahiplerinin ortak kararları sonucu çözümlenmesi gerektiğini, Rum yönetiminin uygulamaya çalıştığı hukuki yönü eksik , tek taraflı çalışmaların ise barışı değil gerginliği doğuracağını vurguladı.
Birleşmiş Milletler Genel Sakratari Antonio Gutterres’in ,” yaşanmakta olan çözümsüzlük nedenlerini, “her iki tarafın yapıcı eşit , istişare prosedürüne katılımlarını öngören bir sınır içinde ve kararlılıkla ileri götürme çabasını göstermelidir” dediğini anımsatan Aydınova, Gutterresin kişisel temsilcisi Maria Angela Holguin’in Kıbrıs’ta ortak zemin arayışlarıyla ilgili iyi niyet misyonu raporunun gerek KKTC gerekse Güney Kıbrıs Rum Yönetiminde ve Akdeniz’deki tüm ülkelerde huzur ve güveni kazandırma yönünde olması gerektiğini vurguladı..
Akdeniz’deki komşu ülkeler, Avrupa Birliği Avrupa Parlamentosu ve garantör devletler hemfikir olup düşmanlık görüşünden uzaklaşarak ,dostluk adalet ve dürüstlük üzerine yasalar çerçevesinde bir araya gelerek çalışmalar yaratmalıdırlar diyen Aydınova, Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rumların, adada, iki ayrı cumhuriyet devleti olarak varlıklarını devam ettirmesi gerektiğini kaydetti.

Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı adına bir konuşma yapan, Sahil Güvenlik Komutanlığından Deniz Teğmen Oğuzhan Şengün, kurtuluş yıldönümlerinin ulusların en büyük bayramları olduğunu belirterek, 20 Temmuz 1974 tarihinin, Kıbrıs Adasına barışın gelmesinin ve Kıbrıs Türkü’nün uğradığı zulüm ve haksızlığın son bulması ve varoluş mücadelesinin dönüm noktası olduğunu belirtti.

İkinci Dünya Savaşının ardından Yunanistan’ın Kıbrıs adasında ENOSİS’i gerçekleştirmek için EOKA örgütünü kurarak , Kıbrıslı Türklere sistematik saldırılar başlattığını anımsatan Deniz Teğmen Şengün, , 1963’ten 1974’e kadar adada yaşananlara değindi.

20 Temmuz Barış Harekatı’nı yapılmaması halinde, Kıbrıslı Türklerin katledilerek , adanın Yunanistan’a bağlanacağını anımsatan Şengün, 20 Temmuz’un, Kıbrıs Türk halkının , özgürce ve insanca yaşama hakkına sahip, onurlu bir halk olarak varlığının pekiştirildiği ve dünyaya ilan edildiği gün, Yunan Cuntasının darbesini ve Akritas Planı’nın durdurulduğu, Kıbrıs Türk halkının imhasını önlemek amacıyla Anavatan Türkiye’nin yasal garantörlük hakkını kullandığı, Mehmetçiğin soydaşları uğruna canını feda ettiği, Hem Türk Hem Rum halkına özgürlük ve barışın getirildiği gün olduğunu vurguladı.

Deniz Teğmen Şengün, 20 Temmuz’un Kıbrıs Türkü’nün,1878den itibaren Anavatanıyla birlikte yürüttüğü mücadelenin, egemen eşit iki devlet olarak geleceğini aydınlatan bir zafere dönüştüğü gün olduğunu da dile getirdi.

Girne 19 Mayıs Türk Maarif Koleji öğrencisi Tanem Sağdıç’ın “KKTC Özgürlük şarkısı” şiiri okumasının ardından , Girne Atatürk Anıtı önündeki tören resmi geçitle sona erdi.

20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı kutlamaları kapsamında, 18.00’da da Solo Türk gösterisi yer alacak.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Başbakan Üstel, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı. Üstel mesajında, “Kıbrıs Türk halkına karşı uygulanan insanlık dışı izolasyonları bir an önce kaldırıp varlığımızı tescil etmeye çağırıyoruz” vurgusu yaptı.

Başbakan Ünal Üstel, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı…

Başbakan Üstel’in mesajı şöyle; “20 Temmuz 1974, Kıbrıs Türk halkının yeniden doğduğu, tarihin seyrini değiştiren; adaya barışı, halkımıza ise özgürlüğü getiren gündür. Bu tarihi gün, bir askeri harekatın ötesinde; insanlık onurunun, özgürlük arayışının ve direniş ruhunun da zaferidir.1963 yılıyla birlikte başlayan ve 11 yıl boyunca Kıbrıslı Türklere karşı sistematik biçimde devam eden saldırılar, katliamlar, soykırımlar, köy baskınları, toplu mezarlar, göçler ve yok etme planları; 15 Temmuz 1974’teki faşist Yunan cuntasının gerçekleştirdiği darbe ile bambaşka bir noktaya ulaşmıştır. İşte tam da bu süreçte, varoluş mücadelesini zirveye taşıyan Kıbrıs Türk halkı; varlığının tehdit altında olduğu bu kanla dolu karanlık dönemde, Anavatan Türkiye’nin uluslararası hukuk ve garantörlük hakkı çerçevesinde gerçekleştirdiği Barış Harekatı ile özgürlüğüne ve güvenliğine kavuşmuştur.O gün, dönemin Türkiye Başbakanı merhum Bülent Ecevit’in ifade ettiği şu sözler, harekatın insani ve ahlaki boyutunu en güzel şekilde yansıtmaktadır:“Biz adaya sadece Türklere değil, Rumlara da barış götürmek için gidiyoruz.”Bu sözler, 20 Temmuz’un sadece Kıbrıs Türk halkı için değil; tüm ada halkı için bir barış kapısı araladığını ortaya koymuş ve gerçekten de adaya barışı getirmiştir.Şüphesiz ki bu mücadelenin temelleri daha 1950’li yıllarda atılmıştır. Toplum liderimiz Dr. Fazıl Küçük ve Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Raif Denktaş, ortaya koydukları liderlikle varoluş mücadelesinin meşalesini yanık tutmuş; halkımızın sesi olmuş, siyasal mücadelemize yön vermiş, halkımızı hem uluslararası platformda hem de Ada’da temsil etmişlerdir.Bugün özgürce yaşadığımız bu topraklar; şehitlerimizin fedakarlığı, mücahitlerimizin ve Mehmetçiklerimizin cesareti sayesinde bizlere vatan olmuştur. Hepsine minnettarız, hepsine borçluyuz. Kıbrıs Türk halkı, kendi devletini kurmuş ve egemenliğini dünyaya ilan etmiştir. Ne azınlık oluruz ne de başka bir iradeye tabi oluruz. Bu topraklarda eşit, egemen ve özgür biçimde yaşama hakkımız bizim için vazgeçilmezdir.Bu noktada Sayın Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile birlikte yürüttüğümüz iki devletli çözüm vizyonu, bu tarihsel gerçekliğin devamı ve siyasal yansımadır.Bu vizyon; hem adamızın hem de bölgemizin geleceği için en gerçekçi, en adil ve en sürdürülebilir yoldur.Uluslararası toplumu da artık adadaki gerçekleri görerek, yıllardır denenmiş ve bizi bir sonuca götürmeyen parametreleri gözden geçirmeye;

Kıbrıs Türk halkına karşı uygulanan insanlık dışı izolasyonları bir an önce kaldırıp varlığımızı tescil etmeye çağırıyoruz. Bu anlamlı günde bir kez daha tüm şehitlerimizi rahmetle; mücahitlerimizi, Mehmetçiklerimizi, gazilerimizi saygı, sevgi, minnet ve dualarla anıyor; halkımızın Barış ve Özgürlük Bayramı’nı yürekten kutluyorum.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan KKTC’de

Published

on

By

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı kutlamalarına katılmak üzere KKTC’ye geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan 16.00 sıralarında “TUR” uçağıyla Ercan Havalimanı’na iniş yaptı.

TC Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindeki heyet, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar tarafından resmi törenle karşılandı.

Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı karşılamada, Meclis Başkanı Ziya Öztürkler, Başbakan Ünal Üstel, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Sebahattin Kılınç, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral İlker Görgülü, ana muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, bakanlar, milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti bakanları, milletvekilleri ve diğer üst düzey yetkililer yer aldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ziyareti sırasında, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Nihat Zeybekci, Hüseyin Yayman, Halit Yerebakan, Kürşat Zorlu ve Belgin Uygur eşlik ediyor.

Barış ve Özgürlük Bayramı kutlamalarına katılmak üzere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gelen Erdoğan, Lefkoşa Atatürk Anıtı’ndaki tören ile Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’ndaki geçit törenine katılacak. Toplu açılış ve temel atma törenine de katılacak olan Erdoğan’ın gün içerisinde ülkeden ayrılması bekleniyor.

Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Türk Silahlı Kuvvetleri kuvvet komutanları da 20 Temmuz Barış ve Özgürlük kutlamaları için dün adaya gelmişti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, Anahtar Parti Heyetini kabul etti

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı nedeniyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gelen Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu ve beraberindeki Heyetini kabul etti.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar kabulde yaptığı konuşmada Anahtar Parti genel başkanı ve beraberindeki heyeti ülkede görmekten duyduğu memnuniyeti ifade etti.

Kıbrıs Barış Harekatı’nın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurulmasının önünü açtığını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle devletin yaşatıldığının söyledi.

Cumhurbaşkanı seçildikten sonra iki devletli çözüm siyasetini gündeme getirdiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, ortaklık olan federasyon çözüm modeli ile Türkler bir gelecek sunulmadığını vurguladı.

Annan Planı üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen halen daha bir takım kişilerin federasyonu savunduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, federasyon temelinde çözüm ile birlikte Avrupa Birliği’nde yer almayan Türkiye’nin garantörlük haklarının ortadan kalkacağını ve Türk Askerinin adadan çekileceğini kaydetti.

“Avrupa Birliği içinde insan hakları var deniyor bunlar masaldır. Dünyada yaşanan çatışmalarda bu gerçek ortadadır” diye konuşan Cumhurbaşkanı Tatar, geri dönüşü olmayan sahip olunan hakların kaybedilmesini tarihin affetmeyeceğini ifade etti.

5’nci kol faaliyetlerliyle Kıbrıs Türkü’nü yıldırmaya çalışacağına inanan zavallıların bulunduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınması, kalkınması ve gelişmesi için çalışmaların sürdüğünü ve uluslararası tanınmanın da geleceğini vurguladı.

Kıbrıs’ta 1963-1974 yılları arasında varlığını sürdürmesi için Kıbrıs Türkü’nün zor şartlarda büyük fedakarlık gösterdiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, zor günlerin geride kaldığını, uygulanan ambargolara karşı engellerin bir şekilde aşıldığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Tatar; Türk Devletler Teşkilatı, İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’ndaki faaliyetlere dikkat çekerek, Cumhurbaşkanı olarak katıldığı toplantılarda konuşma yaptığını ve KKTC bayrağının dalgalandığını ifade etti.

Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu da konuşmasında, “Referandumla vatan almadığımız için referandumla vatan vermeyiz” dedi.

Selanik’in Yunanistan’a kaybedilmesinin ardından Kıbrıs Barış Harekatı’nın ileri adım ve dünyaya verilen mesaj olduğunu anlatan Ağıralioğlu konuşmasının devamında şöyle konuştu:

“Harekatın ardından ambargolara maruz kaldık ancak savunma sanayimizde önemli kurumları kurduk. Dokunulmaz haklarımızı koruyacağız. Dünyada çatışmalar var maalesef uluslararası hukuk güçlülerin yanındadır. Devletler paylaşılıyor. Kendimizden tutunacak dalımız yok. Devletimiz ekonomimiz güçlü olacak çalışacağız. Türk toprağına gelip irademiz arkanızdadır demek, şehitlere gazilere, Dr Fazıl Küçük ve Rauf Raif Denktaş’a olan görevimizdir.

Devamını Oku

Trending

Reklam