Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

20 yıllık ABD işgali, hem Afganistan’a hem dünyaya pahalıya mal oldu

Afganistan’ı, 2001’deki 11 Eylül saldırılarının ardından işgal eden ABD, bölgedeki son askerlerini 31 Ağustos’ta çıkarmaya hazırlanırken 20 yıl süren savaş ülkeye çok sayıda ölüm, yerinden edilme ve ekonomik maliyet getirdi.

Published

on

Brown Üniversitesinin “Savaşın Maliyeti” (Costs of War) başlıklı projesi kapsamında yapılan araştırmalara göre, Afganistan’da birçok sivil çapraz ateş, el yapımı patlayıcılar, suikastlar ve bombalamalar sebebiyle yaşamını yitirdi.

Afganistan’da ve Pakistan’daki sınır ötesi operasyonlarda 2001’den bu yana savaşın doğrudan sonucu olarak 71 binden fazlası sivil yaklaşık 241 bin kişi hayatını kaybetti.

Dönemin ABD Başkanı George W. Bush’un 11 Eylül saldırılarından sonra teröre karşı yürüttüğü operasyonların parçası olarak 7 Ekim 2001’de ABD’nin Afganistan’daki müdahalesi başladı.

ABD ordusunun 2017’de Afganistan’daki hava saldırıları için angajman kurallarını gevşetmesiyle sivil kayıplarda büyük bir artış yaşandı. Eski ABD Başkanı Donald Trump yönetimi sırasında Afganistan’da ABD öncülüğündeki hava saldırılarında öldürülen sivillerin sayısı yüzde 330 arttı.

Afganistan’da 50 bini savaşın ilk üç yılında olmak üzere on binlerce kişi terör şüphelisi olarak gözaltına alındı.

ABD bölgedeki askeri operasyonlarına 2 trilyon dolar harcadı

ABD, savaş bölgesindeki 20 yıllık varlığı boyunca askeri operasyonlara tahmini 2 trilyon dolardan fazla harcadı. ABD’nin borçlanarak finanse ettiği Afganistan ve Irak savaşlarının maliyetinin yanı sıra 2050’ye kadar borçlanma faizinin 6,5 trilyon doları bulması bekleniyor.

ABD, 2002’den bu yana Afganistan’da yeniden yapılanma programlarını uygulamak için 145 milyar doları aşkın ödenek sağladı, geçen 20 yıl içinde Afgan güvenlik güçlerinin eğitim ve teçhizatına ise 83 milyar dolar harcadı.

ABD Sayıştayının 2017 raporuna göre, 2003-2016 yıllarında Afgan güçlerine, yaklaşık 76 bin araç, 600 bin silah, 163 bin telekomünikasyon teçhizatı, 208 hava aracı verildi.

ABD’den sonra Afganistan’da en fazla askere sahip olan İngiltere ve Almanya, savaş boyunca sırasıyla tahmini 30 milyar dolar ve 19 milyar dolar harcadı.

ABD ve NATO, neredeyse tüm birliklerini geri çekmesine rağmen, Afganistan’ın kendi güçlerini finanse etmesi için 2024’e kadar yılda toplam 4 milyar dolar sözü verdi.

NATO bu yıl şimdiye kadar Afganistan’a 72 milyon dolar değerinde malzeme ve teçhizat gönderdi.

ABD tarafından bugüne kadar 300 bin Afgan askeri personele eğitim verildi.

2001’den beri Afganistan’da 800 bin Amerikan askeri görev aldı ABD Başkanı Joe Biden’ın, 31 Ağustos 2021’de ABD’nin Afganistan’daki tüm faaliyetlerini sonlandırmış olacağını açıklamasının ardından 19 Ağustos’ta Pentagon’dan yapılan açıklamada göre, başkent Kabil’de bulunan ABD askeri birliklerinin sayısının 5 bin 200 olduğu belirtildi.

Ekim 2001’den itibaren Afganistan’da 800 bin ABD askeri görev aldı.

Bu sayısı 2009’da 50 bini geçti, 2010’da ise ilk kez 100 bine ulaştı.

Dönemin ABD Başkanı Barack Obama, 2011’de geri çekilme planını açıkladı ve bu kapsamda yıl sonuna kadar 10 bin askerin geri çekilmesini, güvenlik sorumluluklarını 2014’te Afganlara verene kadar istikrarlı bir hızda devam edilmesini söyledi.

Bu tarihten itibaren Afganistan’da düşüşe geçen ABD askeri sayısı 2013’te tekrar 50 binin altına indi.

Obama 2014’te, ikinci görev süresinin sona ereceği 2016 yılı sonuna kadar neredeyse tüm ABD askerlerini Afganistan’dan çekme planını açıkladı, 2015’te ise Afganistan’da durumun Amerikan ordusunun terk etmesi için çok kırılgan olduğunu söyledi.

Eski ABD Başkanı Donald Trump yönetimi, Şubat 2020’de, Taliban ile nihai geri çekilme için 1 Mayıs 2021’i kesin bir tarih olarak belirleyen bir geri çekilme anlaşması müzakere etti.

Başkanlık görevini Ocak 2021’de devralan Joe Biden, kendisine miras kalan 1 Mayıs tarihini 31 Ağustos’a erteledi.

Afganlar dünyadaki en büyük ikinci mülteci nüfusu oldu

ABD yönetimi, Afganistan’dan tahliye sürecinin başladığı 14 Ağustos’tan bu yana toplam 82 bin 300 kişiyi ülkeden çıkardı.

ABD’nin 2001-2021 yılları arasındaki Afganistan’a müdahalesi süresince ABD’ye George W. Bush, Barack Obama, Donald Trump ve Joe Biden başkanlık etti.

Süreç boyunca 2 bin 352 ABD askeri hayatını kaybederken, 20 binden fazlası yaralandı.

Washington Post’a göre, bölgede yaşananlar 2001’den bu yana, 66 bin Afgan ulusal ordusu üyesi ve polisinin, Afganistan’da görev yapan NATO ve diğer ülkelerden 1144 askerin, Taliban başta olmak üzere diğer gruplardan 51 bin 191 kişinin, 444 yardım görevlisinin ve 70’ten fazla gazetecinin yaşamına mal oldu.

Afganistan savaşında NATO ve ortak ülkeler de dahil olmak üzere yer alan ülke sayısı ise 51 olarak kayıtlara geçti.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) raporlarına göre, ülkeden kaçan kayıtlı Afgan mültecilerin mevcut sayısı 2 milyon 500 bini aştı. Gerçek rakamların çok daha fazla olabileceğine işaret eden BMMYK, Temmuz 2021 itibarıyla Afganların dünyadaki en büyük ikinci mülteci nüfusu olduğunu, İran ve Pakistan’ın yerinden edilmiş Afganların yaklaşık yüzde 90’ına ev sahipliği yaptığını bildirdi.

Afganistan’da 2021’in başından bu yana ülke içinde yerinden edilen, şiddet ve güvensizlik nedeniyle evlerini terk etmek ve kendi ülkelerinde yer değiştirmek zorunda kalan Afganların tahmini sayısı ise 270 bine ulaştı. BMMYK, ülke içinde yerinden edilenlerin toplamının 3,5 milyonu aştığını belirtiyor.

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonuna (UNICEF) göre, Afganistan’da okula gitmeyen 3 milyon 700 bin çocuğun yüzde 60’ını kız çocukları oluşturuyor.

Taliban’ın ülkeye hakim olma süreci

ABD ile Taliban arasında Şubat 2020’de varılan barış anlaşması çerçevesinde bu yıl uluslararası güçlerin Afganistan’dan geri çekilme süreci başladı.

Anlaşma, yabancı güçlere saldırılmamasını öngörürken Taliban’ın Afgan güvenlik güçlerine yönelik eylemlerine dair hüküm getirmedi.

Afgan hükümetiyle Doha’daki müzakereleri devam ettiren Taliban, eş zamanlı şekilde, hazirandan bu yana şiddetli saldırılarla Afganistan’da birçok ilçeye, son bir ayda da vilayet merkezlerine hızla hakim oldu.

Başkent Kabil’i kuşatan Taliban, 15 Ağustos’ta Cumhurbaşkanı Eşref Gani’nin ülkeyi terk etmesinin ardından kenti çatışmasız şekilde kontrolüne aldı.

TRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Irak’ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

Published

on

By

Irak’ın orta ve güney kesiminde elektrikler tamamen kesildi. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta kesimindeki kentler ile güneydeki şehirlerde aniden elektrik kesintisi yaşandı.

Elektrik kesintilerine ilişkin Elektrik Bakanlığından ya da diğer ilgili kurumlardan henüz bir açıklama yapılmaması dikkati çekti.

Irak’ta ulusal elektrik hizmeti günlük ancak ortalama 5 ila 8 saat verilebiliyor.

Ülkede yıllardır çözüm bulunamayan elektrik kesintileri sorununa karşı çevre kirliliğine neden olan ücretli mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam