Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

2015-2024 dönemi ‘en sıcak 10 yıl’ oldu

Published

on

Dünya Meteoroloji Örgütü, 2015-2024 döneminde iklim değişikliğinin etkilerinin hızla arttığını ve bu sürecin kayıtlara “en sıcak 10 yıl” olarak geçtiğini açıkladı.

Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO), iklim değişikliğine ve bunun Dünya üzerindeki etkilerine ilişkin yeni bir rapor yayımladı.

Raporda, iklim değişikliği etkilerinin hızla arttığı 2015-2024 döneminin kayıtlara “en sıcak 10 yıl” olarak geçtiği belirtilerek 2024’te küresel sıcakların ilk kez 1850-1900 yıllarındaki sanayi öncesi döneme göre 1,5 santigrat dereceden fazla arttığı aktarıldı.

2024’te kaydedilen rekor sıcaklıkların başlıca nedeninin, sera gazı emisyonlarındaki artış olduğu belirtilen raporda, gezegeni serinleten La Nina hava olayının sıcaklık artışına neden olan El Nino’ya dönüşmesinin de bu yükselişi hızlandırdığına işaret edildi.

Güneş döngüsündeki değişikliklerin, büyük volkanik patlama ve soğutucu aerosollerdeki azalmanın da bu sıcaklık artışına katkıda bulunmuş olabileceği belirtilen raporda, iklim değişikliğiyle mücadelede hava, su ve iklim hizmetlerine yatırım yapmanın “her zamankinden daha önemli” hale geldiği vurgulandı.

“2024, son 65 yılın en sıcak okyanus yılı oldu”
Raporda, atmosferde kaydedilen karbondioksit, metan ve azot oksit seviyelerinin ise son 800 bin yılın en yüksek seviyesine ulaştığı bilgisine yer verilirken 2024’ün, son 65 yılın “en sıcak okyanus yılı” olduğu bildirildi.

Okyanuslardaki sıcaklık artışının deniz ekosistemlerinde bozulmaya ve biyolojik çeşitlilik kaybına yol açtığına değinilen raporda, bu durumun deniz seviyesinin yükselmesine katkıda bulunduğu ifade edildi.

Raporda, okyanus ısısındaki artışın 21’inci yüzyılın geri kalanında da devam etmesinin öngörüldüğü kaydedildi.

Antarktika’daki buzul alanının son 3 yıl içinde en düşük seviyeye indiği ve buzulların kütle kaybının bugüne kadar kaydedilen en yüksek seviyeye geldiği belirtilen raporda, deniz seviyesindeki yükselme oranının 1993’te ilk uydu kayıtlarının alınmaya başlamasından bu yana 2 katına çıkarak 2024’te en yüksek seviyeye ulaştığına dikkat çekildi.

Okyanuslardaki asitlenmenin giderek arttığının altı çizilen raporda, habitat alanı, biyolojik çeşitlilik ve ekosistemler üzerinde etkili olan bu durumun mercan resifleri gibi kabuklu deniz ürünleri yetiştiriciliği ve balıkçılıktan elde edilen gıda üretimini de olumsuz etkilediği aktarıldı.

Raporda, ayrıca, 2024’te iklim etkilerinin yol açtığı doğal felaketler sonucu yerlerinden edilen kişilerin sayısının son 16 yılda kaydedilen en yüksek sayı olduğu belirtildi.

“Aşırı hava olayları dünya genelinde yıkıcı sonuçlar doğurmaya devam ediyor”
Raporda görüşlerine yer verilen WMO Genel Sekreteri Celeste Saulo, “Tek bir yılda 1,5 santigrat derecenin üzerinde ısınma, Paris Anlaşması’nın uzun vadeli sıcaklık hedeflerinin ulaşılamaz hale geldiğini göstermez. Ancak bu, hayatlarımızı, ekonomilerimizi ve gezegenimizi artan risklere maruz bıraktığımıza yönelik bir uyarıdır.” ifadesini kullandı.

Dünya genelindeki ülkelerin sadece yarısında yeterli erken uyarı sistemleri olduğuna dikkati çeken ve bunun değişmesi gerektiğini vurgulayan Saulo, “2024 yılı verileri, okyanusların ısınmaya devam ettiğini ve deniz seviyelerinin yükseldiğini gösteriyor. Dünya’nın donmuş yüzeyi olan kriyosfer hızla eriyor, buzullar geri çekilmeye devam ediyor. Antarktika deniz buzu, tarihteki en düşük ikinci seviyeye ulaştı. Öte yandan, aşırı hava olayları dünya genelinde yıkıcı sonuçlar doğurmaya devam ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, rapora ilişkin şunları kaydetti:

“Gezegenimiz giderek daha fazla tehlike sinyali veriyor ancak bu rapor, küresel sıcaklık artışını uzun vadede 1,5 santigrat derece ile sınırlamanın hala mümkün olduğunu gösteriyor. Liderler harekete geçmeli, halkları ve ekonomileri için ucuz ve temiz yenilenebilir enerji fırsatlarını değerlendirmeli.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Limasol’daki yangının dumanları Lübnan kıyılarına kadar ulaştı… Kundaklama iddiaları var

Published

on

By

Limasol’un dağlık bölgelerinde çarşamba günü çıkan ve dün kontrol altına alınabilen orman yangınında, 125 kilometrekarelik alan kül oldu, 14 köy ciddi şekilde etkilendi. Uydu görüntülerinde, yangının sebep olduğu dumanların Lübnan sahillerine kadar ulaştığı görüldü. Basına, kundaklama iddiaları da yansımaya başladı.

-“İlk hasar tespiti…”

Fileleftheros’a göre yangının kontrol altına alınmasından sonra hasar tespitine başlandı. İlk belirlemelere göre 2 kişi yangından kaçmaya çalışırken araçları içerisinde yanarak can verdi. Vücutlarında yanıklar oluşan ya da dumandan etkilenen 7 kişi halen hastanede tedavi görüyor, 70 civarında kişi ise ayakta tedavi ve taburcu oldu. Yangında toplam 191 konut zarar gördü. 93 konut ve 120 araç tamamen yandı, 31 bina ağır hasar gördü. 28 köydeki bağ ve ekinler hasar gördü.

-“Kundaklama şüphesi…

Alithia’ya göre yangının Ay. Amvrosio’daki evinin avlusuna kadar ulaştığı bir kadın, çarşamba günü tarlalar içerisinde gizlenen siyah giyimli, yüzünü maskeyle gizleyen ve sırt çantası bulunan bir kişi görüldüğünü, söz konusu kişinin fark edildiğini anlayınca kaçtığını, kısa süre sonra da yangın çıktığını açıkladı. Bir yayın organına konuşan kadın bu durumun tesadüf olmadığını belirterek, çarşamba gecesi komşu bölgelerin alevlerle kaplandığını ve evlerin boşaltıldığını söyledi.

Yangının etkili olduğu bölgelerde, tahliye edilen evlerin yağmalandığı bilgisini de veren gazete, bu durum Adalet Bakanı Harçiotis’e sorulduğunda “polisin bilgisi var, araştırıyor” cevabı alındığını kaydetti.

Fileleftheros “Malia” (Bağlarbaşı) köyündeki köprünün altındaki çöp alanında iki noktada yangın çıktığının görüldüğünü, bunun kundaklama olup olmadığının henüz bilinmediğini ancak bölge sakinlerinin, son 15 gün içerisinde aynı noktada 3 yangın çıktığına dikkat çektiklerini yazdı.

-“Yardım kampanyaları yasa dışı…”

Haravgi ve Alithia Rum Gönüllülük Koordinasyon Konseyi’nin, bu günlerde kişi veya gruplar tarafından yangından zarar görenlere yardım amaçlı ilan edilen bütün bağış kampanyalarının yasa dışı olduğunu açıklayarak kişileri dikkatli olmaya çağırdığını yazdı.

Devamını Oku

Dünya

İngiltere Başbakanı Starmer, Gazzeli çocukları ülkede tedavi etmek istediklerini açıkladı

Published

on

By

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, acil tıbbi desteğe ihtiyacı olan Gazzeli çocukları bölgeden tahliye edip İngiltere’de tedavilerini yapmak için çabaları hızlandıracaklarını bildirdi.

Starmer, Gazze’deki duruma ilişkin açıklamasında, bölgeden gelen görüntülerin İngiltere’de halkı derinden etkilediğini, açlık ve çile görüntülerinin dehşet verici olduğunu söyledi.

“Bebekler ve çocuklar için gönderilen yardımların girişinin engellenmesi kabul edilemez.” diyen Starmer, esirlerin varlığının da kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Starmer, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yüzlerce sivil yardım ararken öldürüldü, çocuklar su doldururken öldürüldü. Bu bir insani felakettir ve sona ermelidir. Gazze’ye milyonlarca sterlinlik yardım yaptık. Bu yıl 40 milyon sterlinlik ekstra yardım açıkladık ancak bu yardımlar içeri (Gazze’ye) giremiyor. Şimdi Gazze’de acil tıbbi desteğe ihtiyaç duyan çocukları tahliye etmek ve tedavilerini İngiltere’de yapmak için çabalarımızı hızlandırıyoruz.”

İsrail’in başka ülkelerin Gazze’ye havadan yardım bırakmasına izin vereceği haberini değerlendiren Starmer, “Çok geç alınmış bir karar ancak bu yolla yardımları Gazze’ye sokabilmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız.” dedi.

Starmer, Ürdün makamlarıyla İngiliz yardımlarını Gazze’ye sokmak için çalıştıklarını dile getirdi.

Yakın müttefiklerle bölgede barışa giden bir yol için çalıştığının altını çizen Starmer, bu yolla ateşkesi kalıcı barışa dönüştürmenin somut adımlarının atılacağını ifade etti.

Starmer, Filistin devletini tanıma kararına değinerek, “Filistin devletinin tanınması bu adımlardan biri olmalı. Ancak bu, iki devletli bir çözümün ve Filistinliler ile İsrailliler için kalıcı bir güvenlikle sonuçlanacak daha geniş bir planın parçası olmalı.” dedi.

Tanımanın nihai hedef olduğunu vurgulayan Starmer, İngiltere’nin gerçek, anlamlı ve pratik çözümlerle uluslararası hareketleri arkasında topladığını belirtti.

Buna örnek olarak Ukrayna için Gönüllüler Koalisyonunun kurulmasını gösteren Starmer, “Orta Doğu’da da olması gereken, acıları şimdi ve uzun vadede sona erdirecek bir planın arkasında yeni bir uluslararası koalisyon kurmak.” diye konuştu.

Devamını Oku

Dünya

Trump, Fransa’nın Filistin’i tanıma kararını “önemi yok” diye yorumladı

Published

on

By

ABD Başkanı Donald Trump, Fransa’nın Filistin Devleti’ni tanıma kararını, “(Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron) Çok iyi bir adam, onu severim ama açıklamasının bir önemi yok.” ifadesiyle değerlendirdi.

ABD Başkanı Trump, İskoçya ziyareti için Beyaz Saray’dan ayrılırken basın mensuplarına gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Trump, bir soru üzerine, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Filistin’i tanıma kararına ilişkin, “Macron farklı bir adam. Fena biri değil. Takım oyuncusu sayılır. Ama açıklamasının hiçbir önemi yok. Çok iyi bir adam, onu severim ama açıklamasının bir önemi yok.” yorumunu yaptı.

Öte yandan ABD Başkanı Trump, resmi ziyaret için gittiği İskoçya’ya indikten sonra havalimanında basın mensuplarının konuyla ilgili sorusunu yanıtladı.

Trump, “Bu onun kararı, benim kararım değil. Ben ABD’nin tarafındayım, Fransa’nın değil.” ifadelerini kullandı.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, dün, ülkesinin Filistin Devleti’ni tanımasına karar verdiklerini ve eylülde resmi bir açıklama yapacağını bildirmişti.

İrlanda, Norveç ve İspanya da 28 Mayıs 2024’te Filistin’i resmen tanıdığını duyurmuştu.

-ABD’li senatörlerden Trump’a “Gazze’de ateşkes için Netanyahu’ya baskı yapması” çağrısı

Öte yandan ABD Senatosunun önde gelen 6 Demokrat ismi, Başkan Donald Trump’a, “Gazze’de ateşkes için İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya baskı yapması” çağrısında bulundu.

ABD Senatosunun farklı komitelerinde başkan yardımcısı veya kıdemli üye olarak görev yapan 6 Demokrat senatör, Trump’a Gazze konusunda bir mektup gönderdi.

Mektupta, Senato İstihbarat Komitesi Başkan Yardımcısı Mark Warner, Senato Silahlı Kuvvetler Komitesi Kıdemli Üyesi Jack Reed, Senato Yargı Komitesi Kıdemli Üyesi Dick Durbin, Senato Dış İlişkiler Komitesi Kıdemli Üyesi Jeanne Shaheen, Savunma Bütçesi Üst Düzey Üyesi Chris Coons ve Brian Schatz’ın imzası yer aldı.

Demokrat senatörler, mektupta, Trump yönetimine İsrail Başbakanı Netanyahu’ya “Gazze’deki savaşta derhal rota değişikliği yapması” için baskı yapması çağrısında bulundu.

Mektupta şu ifadelere yer verildi:

“Gazze’deki insani koşullar korkunç ve vicdansız bir noktadadır. Bu hafta, Mercy Corps, Sınır Tanımayan Doktorlar, Save the Children ve Oxfam dahil olmak üzere 100’den fazla STK, Gazze’de yayılan kitlesel açlık konusunda uyarıda bulundu. Başbakan Netanyahu’nun insani yardımı neredeyse 3 aydır engellemesinin ardından, nüfusun dörtte üçü acil veya felaket düzeyinde açlıkla karşı karşıya.”

İsrail’in saldırılarının bölgedeki sivilleri tehlikeye attığına dikkati çekilen mektupta, “Trump yönetiminden, sahip olduğu nüfuzunu kullanarak Başbakan Netanyahu’ya şu hususlarda baskı yapmasını talep ediyoruz: İsrail ile Hamas arasında, rehinelerin mümkün olan en kısa sürede serbest bırakılmasını öngören bir ateşkes anlaşması yapılması. Yeterli miktarda insani yardım ve etkili dağıtım için güvenilir mekanizmalar sağlayan insani yardımın artırılması.” ifadeleri kullanıldı.

Devamını Oku

Trending

Reklam