Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

2022 İçin 12 mi̇lyar 770 Mi̇lyon TL’li̇k bütçe… 3 günlük bütçe maratonu tamamlandı

Published

on

 

 

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, 2022 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı’nı görüşmeyi, geç saatlere sarkan toplantısıyla tamamladı. 12 milyar 770 milyon TL’lik bütçe, oy çokluğuyla onaylandı.

Hızlandırılmış programla Pazartesi günü başlayan bütçe görüşmeleri üç günde tamamlandı. Çarşamba günü saat 13.30’da başlayan toplantı, 01.50’de tamamlandı.

Meclis Genel Kurulu’nda son sırada Maliye Bakanlığı ve Gelirler bütçelerinin onaylanmasının ardından 23 Ocak 2022’de erken genel seçim yapılmasına ilişkin karar da kabul edildi.

“Cumhuriyet Meclisi Seçimlerinin Yenilenmesine İlişkin Karar Önerisi” Meclis’ten oy birliğiyle geçti. Böylece erken seçim takvimi ve seçim yasakları Cuma günü başlayacak.

MALİYE BAKANLIĞI BÜTÇESİNE DE OY ÇOKLUĞU

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda bu gece son olarak Maliye Bakanlığı ve Gelirler bütçeleri görüşüldü.

Maliye Bakanlığı bütçesi 5 milyar 946 milyon 686 bin 500 TL olarak onaylandı.

ATAKAN

Maliye Bakanlığı bütçesiyle ilgili ilk konuşmayı yapan HP Milletvekili Tolga Atakan, Meclis kürsüsünden konuşan milletvekili ve bakanların bütçenin yetersizliğinden bahsettiğine işaret etti.

Denk bütçe hedefine ulaşacak adımların atılamadığını, bunun üzerine Türk Lirası’nın değer kaybının yaşandığını ifade eden Atakan, sağlıklı bir gelir gider dengesi, vergi sistemi oluşturulamadığı sürece bu sorunların devam edeceğini kaydetti.

Atakan, “egemenliğin” gerçekten hayata geçmesi için mali disiplin ve maliye yapısı olmazsa olmaz olduğunu ifade etti.

ULUÇAY

CTP Milletvekili Teberrüken Uluçay da, Dışişleri Bakanı ile görüşlerinin örtüşmediğini, ancak hellim konusundaki bakanlık ile Cumhurbaşkanlığı arasındaki anlaşmazlığın da vahim olduğunu ifade etti.

Uluçay, Kıbrıs Türk halkının hellim konusunda buralara kolay gelmediğini, bu yüzden AB’de daha fazla mücadele edilmesi gerektiğini çünkü bunun Kıbrıs Türk halkının üreticilerin geleceği olduğunu vurguladı.

Maliye Bakanlığı’nın pandemi sürecinde gerekli adımları atmakta geç kaldığını, ülke ekonomisine daha fazla yararı olacak bazı yerlerde vardiya sistemine geçilmesinde başarılı olunamadığını ifade eden Uluçay, kamuda hayat pahalılığının ödenmesi gerektiğini, özel sektörün de ekonomik olarak rahatlatılması gerektiğini söyledi.

Uluçay, dövizdeki yükselişin enflasyonu da artırdığını, bu çerçevede enflasyon oranının geçen yılın iki katı olduğuna dikkat çekti, eşel mobil sisteminin 6 ay yerine 3 aya çekilmesi gerektiğini ifade etti.

 

Bunun hem hane halkına destek olacağını, hem de esnafa olumlu yansıyacağına işaret eden Uluçay, geçmiş hükümetin bunu yapmak yerine hayat pahalılığı ödeneğini durdurmak için adım attığını ve bu kararın mahkemeden döndüğünü anımsattı.

Vergide otomasyon sistemi, yerel yönetimlere katkılar, döviz kurlarının sabitlenmesiyle ilgili bazı kararların alınmasının kaçınılmaz olduğunu ifade eden Uluçay, ekonomiye yönelik etkin adımların atılmasını istedi.

AMCAOĞLU

Maliye Bakanı Vekili, Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Olgun Amcaoğlu, yüzde 61’e ulaşan kur farkından sonra bütçe üzerine çok fazla bir şey söylenemeyeceğini ifade ederek, görüşleriyle bütçeye katkı koyan herkese teşekkür etti.

Daha sonra Gelirler bütçesi ve cetveller oylandı ve oy çokluğuyla kabul edildi.

2022 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarı’nın bütünü için yapılan açık oylamada 25 kabul ve 11 ret oyu kullanıldı, 13 milletvekili ise oylamaya katılmadı.

Meclis Başkanı Önder Sennaroğlu, oylama sonucunu açıkladıktan sonra yeni bütçenin hayırlı olmasını diledi.

Meclis’te daha sonra Taşınmaz Malların Tazmini Takası ve İadesi Yasası uyarınca Taşınmaz Mal Komisyonu’na 21 Aralık’ta dolacak başvuru süresinin iki yıl daha uzatılmasını içeren tasarıya oy birliğiyle komitede ivedilik kararı alındı.

Matrah dilimlerinin yeniden düzenlenmesini içeren Gelir Vergisi (Değişiklik) Yasa Tasarısı için de ivedilik talep edilen Başbakanlık tezkeresi okunduğu sırada söz alan Başbakan Faiz Sucuoğlu, tasarıyı yeniden görüşülmek üzere komiteye geri çektiklerini açıkladı.

Toplantıda son olarak “Cumhuriyet Meclisi Seçimlerinin Yenilenmesine İlişkin Karar Önerisi” görüşüldü. 23 Ocak 2022’de erken genel seçim yapılmasını içeren öneri, oy birliğiyle kabul edildi.

Meclis Genel Kurulu çalışmalarını 01.50’de tamamladı.

Meclis bir sonraki toplantısını 9 Aralık Perşembe günü saat 10.00’da yapacak.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

İran ile Avrupa, İstanbul’daki müzakere sonrası görüşmelerin sürdürülmesi konusunda anlaştı

Published

on

By

İran ile 2015’teki nükleer anlaşmanın tarafları İngiltere, Fransa ve Almanya arasında İstanbul’da yapılan görüşme sona ererken tarafların meselenin çözümü için yeniden bir araya gelinmesi konusunda mutabakata vardığı bildirildi.

İran ile E3 olarak adlandırılan nükleer anlaşmanın Avrupalı tarafları arasında İstanbul’daki nükleer görüşmede İran’ı temsil eden Dışişleri Bakan Yardımcısı Kazım Garibabadi, görüşmenin sonucuna ilişkin X hesabından açıklama yaptı.

İstanbul’da Avrupalı temsilcilerle ciddi, açık ve detaylı görüşme gerçekleştirdiklerini aktaran Garibabadi, “Yaptırımların kaldırılması ve nükleer meseleyle ilgili son gelişmeler ele alındı ve incelendi.” ifadelerini kullandı.

Garibabadi, bazı Avrupa ülkelerinin İsrail’in İran’a saldırılarında Tel Aviv’i destekleyen tutumlarını da görüşmede gündeme getirdiklerini ve bu tutumu eleştirdiklerini belirtti.

Garibabadi, şunları kaydetti:

“Sözde snapback mekanizması dahil olmak üzere ilkesel duruşlarımızı açıkladık. Her iki taraf da toplantıya belirli fikirlerle geldi ve bu fikirlerin çeşitli yönleri incelendi. Bu konudaki istişarelerin devam etmesi konusunda mutabakata varıldı.”

İran nükleer dosyasına dair belirsizliklerin ve gerilimlerin giderek tırmandığı bir dönemde İran ile 2015’teki nükleer anlaşmanın tarafları İngiltere, Fransa ve Almanya arasında İstanbul’da nükleer konuda görüşme yapılmıştı.

– İsrail’in saldırıları sonrası müzakere süreci kesilmişti

İran ile ABD müzakere süreci devam ederken İsrail, 13 Haziran’da İran’a saldırı başlatmış ve hem ABD hem de Avrupa ile müzakere süreci kesilmişti.

İran, 2015’te imzalanan nükleer anlaşmayla kaldırılan Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarının geri getirilmesini sağlayabilecek “tetik mekanizması (snapback)” adı verilen maddenin, Avrupa ülkeleri tarafından işletilmesinden endişe ediyor. Söz konusu mekanizmanın süresi 18 Ekim’de sona eriyor. İran’ın nükleer programıyla ilgili çözüm üretilemezse Avrupa ülkelerinin bu tarihten önce mekanizmayı işletebileceği öngörülüyor.

– 2015’teki nükleer anlaşma ve “tetik mekanizması”

İran ile BM Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesi ve Almanya arasında 14 Temmuz 2015’te yaptırımların kaldırılması karşılığında İran’ın nükleer faaliyetlerinin sınırlandırıldığı bir anlaşma imzalanmıştı. ABD, 2018’de anlaşmadan tek taraflı çekilmiş ve İran’a yaptırımları geri getirmişti. İran, Avrupa ülkelerinden ABD’nin yaptırımlarını telafi edecek önlemler almasını istemiş ancak Avrupalılar, ABD’nin eylemine karşı çıksa da bu konuda adım atamamıştı.

İran, bunun üzerine bir yıl sonra anlaşmadaki taahhütlerini kademeli olarak durdurmaya başlamış ve daha sonraki süreçte yüksek düzeyli uranyum zenginleştirme faaliyetlerine yönelmişti.

İngiltere, Fransa ve Almanya ise ABD’nin tek taraflı çekilmesinden sonra uygulanmayan nükleer anlaşmada yer verilen ve “snapback” olarak adlandırılan, İran’a anlaşmayı ihlal ettiği gerekçesiyle BM yaptırımlarını yeniden getirme imkanına sahip maddeyi işletme tehdidinde bulunuyor.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi ise Avrupalı tarafların, “anlaşmanın temellerini ihlal ettikleri” ve “anlaşmadaki katılımcı rollerini kaybettikleri” için mekanizmayı harekete geçirebilecek hukuki dayanağa sahip olmadığını ifade etmişti.

Taraflar, daha sonra İstanbul’da 25 Temmuz’da nükleer konuyu görüşmek üzere bir araya geleceklerini bildirmişti.

Devamını Oku

Dünya

Limasol yangını… Logginos: “Bugün durum çok daha iyi”

Published

on

By

Limasol bölgesine bağlı köylerde çıkan yangının büyük ölçüde kontrol altına alındığı, sınırlandırıldığı belirtildi.

“Sigmalive” haber sitesine göre İtfaiye Birimi İtfaiye Şefi Nikos Logginos yaptığı açıklamada dün akşam yangına ilişkin bazı canlanmaların yaşandığını ancak bugün, durumun çok daha iyi olduğunu ifade etti.

Yangının, bugün tamamen kontrol altına alınması konusunda iyimser olup olmadığı şeklindeki soru üzerine Logginos, yangının sınırlandırıldığını, alanın ne olduğunu bildiklerini bununla birlikte teyakkuzda olmaları ayrıca ileriki günlerde de dinamiklerin bölgede olması gerektiğine dikkati çekti.

Yunanistan’dan gelen 26 “orman komandosu” ile ilgili soru üzerine Logginos, Yunanistan’dan gelen ekibin, yangınların canlanması olaylarına yardımcı olacaklarını, bu kişilerin özel eğitimli olduğunu söyledi.

-Yanan alan

“Sigmalive” bir başka haberinde ise ilgili bir merkezin uydu verilerini baz alarak yaptığı ilk analize göre, Limasol yangının geride yaklaşık 125 kilometre karelik yanmış alan bıraktığını belirtti.

-Köyler elektriksiz

“Sigmalive” haber sitesi aynı haberi içerisinde Rum Elektrik Kurumu’nun (AİK) dağlık yangın bölgelerindeki 7 köye elektrik sağlama çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti.

AİK Basın Sözcüsü Dimitris Nathanail, yangında zarar gören 58 elektrik direğinin tamir edildiğini bununla birlikte tam olarak hasarın tespiti için de sayımın devam ettiğini ifade etti.

Devamını Oku

Dünya

İran ile Avrupa ülkeleri, nükleer faaliyetlere ilişkin görüşmeler için yeniden İstanbul’da bir araya geldi

Published

on

By

İran ile İngiltere, Fransa ve Almanya arasındaki nükleer faaliyetlere ilişkin görüşmeler için heyetler, İran’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda ikinci kez bir araya geldi.

Heyetleri taşıyan araçlar, İran’ın İstanbul Başkonsolosluğu’na giriş yaptı.

Görüşmeler, basına kapalı gerçekleştiriliyor.

Dışişleri bakan yardımcıları düzeyindeki görüşmelere İran’ı temsilen dışişleri bakan yardımcıları Mecid Tahtrevançi ile Kazım Garibabadi katılıyor.

İran, 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmanın Avrupalı taraflarının talebi üzerine yeni tur görüşmelerini gerçekleştirmeyi kabul etmişti.

İran ile anlaşmanın Avrupa’daki tarafları olarak bilinen İngiltere, Fransa ve Almanya’dan oluşan E3 grubu, 16 Mayıs’ta İstanbul’da dışişleri bakan yardımcıları düzeyinde bir araya gelmişti. Taraflar, ABD ile İran arasında süren dolaylı müzakerelere paralel olarak temasların sürdürülmesi konusunda mutabık kalmıştı.

– İsrail’in saldırıları sonrası müzakere süreci kesilmişti

İran ile ABD müzakere süreci devam ederken İsrail, 13 Haziran’da İran’a saldırı başlatmış ve hem ABD hem de Avrupa ile müzakere süreci kesilmişti.

İran, 2015’te imzalanan nükleer anlaşmayla kaldırılan Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarının geri getirilmesini sağlayabilecek “tetik mekanizması (snapback)” adı verilen maddenin, Avrupa ülkeleri tarafından işletilmesinden endişe ediyor. Söz konusu mekanizmanın süresi 18 Ekim’de sona eriyor. İran’ın nükleer programıyla ilgili çözüm üretilemezse Avrupa ülkelerinin bu tarihten önce mekanizmayı işletebileceği öngörülüyor.

– 2015’teki nükleer anlaşma ve “tetik mekanizması”

İran ile BM Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesi ve Almanya arasında 14 Temmuz 2015’te yaptırımların kaldırılması karşılığında İran’ın nükleer faaliyetlerinin sınırlandırıldığı bir anlaşma imzalanmıştı. ABD, 2018’de anlaşmadan tek taraflı çekilmiş ve İran’a yaptırımları geri getirmişti. İran, Avrupa ülkelerinden ABD’nin yaptırımlarını telafi edecek önlemler almasını istemiş ancak Avrupalılar, ABD’nin eylemine karşı çıksa da bu konuda adım atamamıştı.

İran, bunun üzerine bir yıl sonra anlaşmadaki taahhütlerini kademeli olarak durdurmaya başlamış ve daha sonraki süreçte yüksek düzeyli uranyum zenginleştirme faaliyetlerine yönelmişti.

İngiltere, Fransa ve Almanya ise ABD’nin tek taraflı çekilmesinden sonra uygulanmayan nükleer anlaşmada yer verilen ve “snapback” olarak adlandırılan, İran’a anlaşmayı ihlal ettiği gerekçesiyle BM yaptırımlarını yeniden getirme imkanına sahip maddeyi işletme tehdidinde bulunuyor.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi ise Avrupalı tarafların, “anlaşmanın temellerini ihlal ettikleri” ve “anlaşmadaki katılımcı rollerini kaybettikleri” için mekanizmayı harekete geçirebilecek hukuki dayanağa sahip olmadığını ifade etmişti.

Devamını Oku

Trending

Reklam