Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

2025-2034 KKTC Turizm Master Planı kamuoyuna tanıtıldı

Published

on

Başbakan Ünal Üstel, artık ülkeyi planlı ve programlı bir anlayışla yönettiklerini; turizm, yükseköğretim ve kalkınma alanlarında hazırlanan kapsamlı planlarla KKTC’nin yol haritasını ortaya koyduklarını söyledi.

Başbakan Üstel, Rum Yönetimi’nin baskılarına ve ambargolara rağmen turizm sektörünün yılmadan çalıştığını kaydederek, “Tüm zorluklara rağmen büyük bir azimle çalışan turizmcilerimizi yürekten kutluyorum” dedi.

2025-2034 Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Turizm Master Planı, bugün düzenlenen tanıtım etkinliği ile kamuoyuna tanıtıldı.

Üstel, tanıtım etkinliğinde yaptığı konuşmada ülkenin turizm sektöründe önümüzdeki 10 yılı şekillendirecek yol haritasının, sadece turizmi değil, diğer ekonomik ve sosyal yapıları da destekleyecek bir temel oluşturduğuna dikkat çekti.

“Bugün önemli bir günde önemli bir adımı atıyoruz” diyen Üstel, bu heyecanı kendilerine yaşatanlara teşekkür etti.

– “Planlı kalkınma konusunda adım attık”

Geçmişte planlı kalkınma konusunda adım atılamadığını belirten Üstel, kendilerinin bu iradeyi gösterdiklerini ifade etti.

Geçtiğimiz aylarda Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın da katıldığı toplantıyı hatırlatan Üstel, o toplantıda 25 yıl aradan sonra bütün kesimlerin görüşlerini alarak beş yıllık kalkınma planını ortaya koyduklarını söyledi.

“Eleştiriler oldu ama biz yüreğimizi koyduk, halkımıza ne söz verdiysek hükümet ortaklarımızla yerine getirdik” diyen Üstel, planlı ve programlı kalkınma hedefi doğrultusunda önemli adımlar attıklarını söyledi.

– “Turizm bacasız sanayimizdir”

Başbakan Üstel, turizmin KKTC’nin lokomotifi olduğuna dikkat çekerek, “Otellerimiz, esnafımız, sanayicimiz, hayvancımız turizmle birlikte hareket ediyor. Turizm, bacasız sanayimizdir” ifadelerini kullandı.

2024 yılında başlanan ve bugün sunumu yapılan Turizm Master Planı’nın tamamlandığını ifade eden Üstel, aynı zamanda yükseköğrenim sektörüne yönelik düzenlemelerin de başarıyla hayata geçirildiğini vurguladı.

-“Yükseköğrenimde sistematik yapı sağlandı”

Yükseköğrenimde sistematik yapının da sağlandığını belirten Üstel, ülkeye gelen öğrencilerin hangi üniversiteye gideceği, nerede kalacağı gibi tüm süreçlerin kayıt altına alındığını söyledi.

Üstel, bu başarıda Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın büyük katkısı olduğunu ifade etti.

Üstel, turizm, yükseköğretim ve kalkınma planlarıyla ilgili şöyle konuştu:

“Üç tane sürükleyici sektörü kayıt altına alıyoruz. Bugün turizmin 10 yıllık master planını da açıkladık. Bu ülkede turizmin nasıl şekilleneceği, nasıl planlanacağı, nasıl iyileştirileceği ve kaliteyi nasıl artıracağımız, hepsi programlandı.”

– “Ambargolara rağmen yılmadan çalışan bir turizm sektörü var”

Konuşmasında Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin uyguladığı ambargoları ve baskıları da eleştiren Üstel, tüm zorluklara rağmen turizm sektöründe faaliyet gösteren işletmeleri ve örgüt temsilcilerini tebrik etti.

“İnsanımıza korku vermeye çalışıyorlar ama biz yılmadan, korkmadan çalışıyoruz” diyen Üstel, sektör temsilcilerinin gösterdiği direnci takdir ettiğini belirtti.

– “Ada Kıbrıs ile Türkiye’de yeni tanıtımlar yapılacak”

KKTC turizmini tanıtmak amacıyla Türkiye’nin büyük şehirlerinde yeni tanıtımlar yapılacağını da belirten Üstel, “Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle Ada Kıbrıs’ı tüm illerde yeniden tanıtacağız. Türkiye bizim için en büyük destekçimiz; ülkemizin güzelliklerini, tarihini ve kültürünü bir kez daha anlatacağız” dedi.

Başbakan Üstel, konuşmasının sonunda master planına katkı koyan herkese teşekkür ederek, “Bu plandan sonra ülkemizi turizmde çok daha ileriye taşıyacağız. Siyasi irade olarak biz her zaman sektörün yanında olacağız. Hayırlı, uğurlu olsun” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Hasipoğlu: Kıbrıslı Rumların başvuracağı tek makam TMK’dır

Published

on

By

Ulusal Birlik Partisi Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararını kararı BRT ekranlarında değerlendirdi.

Hasipoğlu, AİHM’in bu kararla bir kez daha Taşınmaz Mal Komisyonu’nun etkin bir iç hukuk yolu olduğunu teyit ettiğini söyledi.

Kararın, Güney Kıbrıs’ın TMK’yı etkisizleştirme çabalarına güçlü bir yanıt niteliğinde olduğunu belirten Hasipoğlu, TMK’nın varlığını sürdürebilmesi için yapılan ödemelerin ve hükümetin bu konudaki kararlılığının büyük önem taşıdığını vurguladı.

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu, Avrupa İnsan hakları Mahkemesi’nin Rum Mediterranean Tours şirketiyle ilgili Türkiye hakkında verdiği kararı değerlendirdi. Hasipoğlu, AİHM’in bir kez daha Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK) etkin bir iç hukuk yolu olduğunu tescillediğini belirtti.

BRT ekranlarında konuşan Hasipoğlu, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi 67/ 2005 sayılı yasa ile kurulan Taşınmaz Mal Komisyonu (TMK)’nun etkinliğini ortadan kaldırmak için elinden geleni yaptığını söyledi.

Güney Kıbrıs’ın daha öncede benzer bir davayı da AİHM’e götürdüğünü anımsatan Hasipoğlu “ AİHM, bir kez daha etkin iç hukuk yolu olarak TMK’yı gösterdi. Bu önemli bir karardır.” Dedi.

Davaya konu olan mülkün Kapalı Maraş bölgesinde bulunduğunu belirten Hasipoğlu, Rum tarafının bu meseleyi hızla AİHM’e taşıyarak, TMK’nın etkinliğini zayıflatmak ve aleyhte bir karar çıkması durumunda “haksız tutuklamaların” önünü açmayı hedeflediğini belirtti. Hasipoğlu, “Bu karar, AİHM’in Güney Kıbrıs’a tutuklamalar konusunda verdiği sert bir cevaptır. Kıbrıslı Rumların başvuracağı tek makam, yargı yolu TMK’dır. Bunun dışında alternatif yoktur.” Dedi.

Kararda, Vakıflar İdaresi’nin davada taraf olmasının adil yargılanma hakkının ihlali anlamına gelmediğinin de tespit edildiğini söyleyen Hasipoğlu, AİHM’in “mülkiyet hakkı ihlalinin giderilmesinde tek çözüm iade değildir, tazminatla da çözülebilir” vurgusunu önemli bulduklarını belirtti.

TMK’nın etkinliğinin büyük ölçüde yapılan ödemelere bağlı olduğunu vurgulayan Hasipoğlu, Ünal Üstel hükümeti döneminde bu konuda ciddi adımlar atıldığını ifade etti.
Hasipoğlu,” Biz bugün TMK’da bu ödemeleri yapmasaydık bizim lehimize olacak bir karar çıkmayacaktı. Bu zamana kadar Rum vatandaşlarına 350 milyon 850 bin sterlin ödeme yapılmıştır. Sadece 2024-2025 yılında Üstel hükümetinin yaratmış olduğu fonla 106 milyon 374 bin sterlinlik ödeme yapılmış ve 230 dava sonuçlandırılmıştır.” İfadelerini kullandı.

Geçtiğimiz hafta KKTC Meclis heyetiyle birlikte Strasbourg’da olduklarını belirten Hasipoğlu, Avrupa Konseyi’nde TMK’nın etkinliğiyle ilgili yapılması beklenen bir oylamanın, AİHM kararının açıklanması nedeniyle Aralık ayına ertelendiğini de bildirdi.

Hasipoğlu, Rum tarafının Kıbrıslı Türklerin mallarına vasilik sistemi kurduğunu belirterek “Bütün Kıbrıslı Türklerin mallarını adeta dondurmuş kamulaştırmış, bir kısmını ise hiç kamulaştırmadan GKRY vatandaşlarının tahsisine bırakmış, Kıbrıslı Türklerin mallarının üzerine evler, apartmanlar inşa etmiştir. Her şeyi çözümden sonraya endekslemiş. Biz ise çözümü beklemeden onlara bu ödemeleri yapıyoruz.” dedi.

Avrupa’nın tanımadığı bir devlet olarak Avrupa İnsan Hakları Konvansiyonu’nun içinde kaldıklarını ancak sözde tanınan bir devlet olan GKRY ise TMK’yı yok saymaya devam ettiğini kaydeden Hasipoğlu, Rum tarafının tek taraflı ve hukuka aykırı uygulamaları karşısında karşılıklılık ilkesi gereği ne gerekiyorsa yapılacağını vurguladı.

Devamını Oku

Kıbrıs

HP Genel Başkanı Özersay: “TMK hala etkili bir iç hukuk yoludur; gecikmeler acilen giderilmeli”

Published

on

By

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından KKTC’deki Kıbrıs Rum mallarına ilişkin bugün açıklanan kararı değerlendiren Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK) tüm olumsuzluklara rağmen AİHM tarafından hâlâ etkili bir iç hukuk yolu olarak kabul edildiğini belirterek, “AİHM kararını hafife almak yerine ciddiyetle dikkate almalıyız” ifadelerini kullandı.

Halkın Partisi’nden yapılan açıklamaya göre, AİHM kararında başvuru sürecindeki gecikmeler nedeniyle Türkiye aleyhine tazminata hükmedildiğini ancak TMK’nın işlevselliğinin ortadan kalkmadığını belirten Özersay, bu gecikmelerin giderilmesi için acilen önlem alınması gerektiğini savundu.

“Bu konunun şakası yoktur” diyen ve TMK’nın bu çerçevede etkin şekilde değerlendirilmesi gerektiği yönünde görüş bildiren Özersay, Rum tarafının tutuklamalarla Kıbrıs Türk tarafına uyguladığı baskının mantıksızlığının dünya kamuoyuna anlatılması açısından da bu durumun önemli olduğunu söyledi.

Değerlendirmesinde, AİHM’in Vakıflar İdaresi’nin TMK sürecine taraf olarak katılmasının adil yargılanma hakkını ihlal etmediğini, iadenin taşınmaz hakkı açısından tek çözüm yolu olarak görülmediğini ve Rum tarafının Yüksek İdare Mahkemesi yargıçlarının tarafsızlığına yönelik iddialarının da AİHM tarafından yerinde bulunmadığını ileri süren Özersay, TMK’nın geçerliliğinin bir kez daha teyit edildiğini vurguladı.

İdari gecikmelerin giderilmemesi halinde ileride daha ciddi sorunların yaşanabileceğini belirten Özersay, Komisyonun etkinliğinin artırılması için düzenli bir fon sistemi oluşturulması gerektiğini ifade etti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Dışişleri Bakanlığı’ndan AİHM kararına ilişkin açıklama: “TMK etkin bir iç hukuk yolu olarak teyit edildi”

Published

on

By

Dışişleri Bakanlığı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) bugünkü K.V. Mediterranean Tours Limited kararına ilişkin açıklama yaparak, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK) etkin bir iç hukuk yolu olarak teyit edildiğine vurgu yaptı.

Açıklamada, AİHM’in söz konusu kararında, Kapalı Maraş’taki bir taşınmaza ilişkin hak iddialarını içeren başvuruyu değerlendirirken, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK) Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki haklarını ileri sürmek isteyen Kıbrıslı Rumlar için etkin bir iç hukuk yolu olduğunu bir kez daha teyit ettiği belirtildi.

AİHM’in ayrıca, taşınmazın Kapalı Maraş’ta bulunması sebebiyle Kıbrıs Türk Vakıflar İdaresi’nin (Evkaf) TMK sürecine taraf edilmesinin adil yargılanma ilkesine aykırı olmadığına kanaat getirdiği ve Yüksek Mahkeme’nin tarafsızlığına yönelik iddiaları reddettiği vurgulandı.

Bakanlık açıklamanın devamında, “Gelinen aşamada, ülkemizdeki mülkiyet rejiminin güvencesi olarak gördüğümüz Taşınmaz Mal Komisyonu’nun çalışmalarını etkin bir şekilde sürdürmeye devam etmesi için gerekenin yapılması hususundaki kararlılığımızı bu vesileyle bir kez daha yineleriz” ifadelerine yer verdi.

Devamını Oku

Trending

Reklam