Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

25. Geleneksel Büyükkonuk Eko Gün yapıldı

Published

on

“25. Geleneksel Büyükkonuk Eko Gün” bugün yapıldı.

Mehmetçik Büyükkonuk Belediyesi tarafından kültürel mirasın yaşatılması amacıyla düzenlenen Eko Gün’de  gün boyunca yerel kültür ve gelenekleri yansıtan etkinliklerin yanı sıra, yerli üreticilerin doğal ürünlerinin satışı yapıldı, çeşitli kültürel aktiviteler düzenlendi.

Büyükkonuk Eko Gün, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Başbakan Ünal Üstel, bazı bakan, milletvekilleri ve halkın katılımıyla  müzik dinletisi ve dans gösterileriyle başladı.

Açılışta Cumhurbaşkanı Tatar, Başbakan Üstel, Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu ve Mehmetçik Büyükkonuk Belediye Başkanı Fatma Çimen Tuğlu  konuşma yaptı.

 

Tatar: “Büyükkonuk doğal güzellikleri ve bölgeye inanan insanlarıyla KKTC’nin en değerli bölgelerinden biri”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, burada yaptığı konuşmada, bu yıl 25’incisi düzenlenen Büyükkonuk Eko Gün’de emeği geçenlere teşekkürlerini ileterek, bölgeye inanarak kalkınmasına katkı koyan, sahip çıkan, yatırım yapan insanları ve doğal güzellikleri sayesinde Büyükkonuk’un  KKTC’nin en değerli bölgelerinden biri olduğunu kaydetti.

Tatar, özellikle Bafra bölgesindeki yatırımların daha da artmasıyla bölgenin değerlendiğini ve marka değerinin oluştuğunu belirterek, bunun KKTC ekonomisine, turizmine ve kültür yapısına da büyük hizmetler verdiğine dikkat çekti.

KKTC’yi tanıtırken, devlet idaresini, sosyokültürel yapısını, yönetimini, Doğu Akdeniz’de bir Türk devleti olarak verdiği hizmetleri, geçmişini, tarihini ve zenginliklerini tanıttıklarını ifade eden Tatar, Eko Gün gibi etkinliklerin tanıtma yolunda kendilerine büyük bir güç verdiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Tatar, bu kapsamda, geçmişten bugüne kültürel yapının korunması ve genç nesillere aktarılmasına, vatan sevgisiyle toprağa ve üretime sahip çıkılmasına ve daha verimli bir yapı için gösterilen gayretlere verdiği önemin altını çizdi.

Mücadelesinin uluslararası alanda Kıbrıs Türk halkının haklı davasını savunmak olduğunu söyleyen Tatar, Kıbrıs’ta federal temelde bir anlaşmaya çok fırsat verildiğini ifade etti, Anavatan Türkiye’nin de desteğiyle yeni siyasetin Kıbrıs’ta egemenlik temelinde bir anlaşma yapılması olduğunu, bu sürecin başlayabilmesi için de Kıbrıs Türk halkına özden gelen haklarının teslim edilmesi gerektiğini vurguladı.

– “Bizlerin tarihi, kültürü, ekonomisi, hür iradesi vardır. Bunların hepsini burada görüyoruz”

“Bizlerin tarihi, kültürü, ekonomisi, hür iradesi vardır. Bunların hepsini burada görüyoruz.” diye konuşan Tatar, yarın yola çıkacağı New York ziyaretine işaret ederek, orada Kıbrıs Türk halkının haklı davasını savunmak için bir takım çalışmalar yürüteceğini kaydetti, bu süreçte bir takım haksız iddialarla elini zayıflatmak için yapılan açıklamaları samimi bulmadığını, bunun halk tarafından da tasvip edilmediğini dile getirdi.

Kıbrıs Türk halkına olan güvenini yineleyen Tatar, konuşmasına şöyle devam etti:

“Halkımızın geleceği için, halkımızın bu topraklarda, bu güzel ülkede, bu güzel adada varlığı ve mücadelesini sürdürmek için Anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti’nin tam desteğiyle egemenliğimizi talep ediyoruz.

Çünkü biz Kıbrıs’ta asli unsuruz. Kıbrıs Cumhuriyeti’nde Kıbrıs Türkü’nün kurucu bir ortak olarak egemenlik ve geleceğini tayin hakkı vardır. Dolayısıyla son yirmi yılda yaşananlara baktığımızda artık eski dönemin kapandığını, eğer ileriye bu işi götüreceksek mutlak surette egemenliğimizin kabul edilmesi gerektiğini söylüyoruz.”

Tatar, tüm bu kültürün bugünkü etkinlikte görüldüğünü kaydederek, açılışta yer alan performansların başarısına dikkat çekti, katılım gösteren ve destek veren tüm halka teşekkürleri sundu.

 

– Üstel: “Bizi hizmet yolundan hiç kimse durduramaz”

Başbakan Ünal Üstel de yaptığı konuşmada, cennetin bir parçası olan KKTC’nin güzelliklerinin yine bugün hep birlikte paylaşıldığını kaydederek, geçen sene olumsuz  hava şartları nedeniyle Eko Gün’ün etkilendiği hatırlattı, bu sene böyle  güzel günde açılışını yapmaktan duyduğu memnuniyeti ifade etti.

Üstel, gün boyunca stantlarda ülke kültürünü yansıtan çalışmalar ve ürünler olacağını belirterek, etkinliğe katılan halka “iyi alışverişler”, esnafa da “bol kazançlar” diledi.

Geçen süre içerisinde halka ne söz verdilerse hepsini birer birer yerine getirdiklerini, karşılarına ne tür engeller çıkarılsa da 2027 yılına kadar hizmet vermeye devam edeceklerini söyleyen Üstel, “Bizi hizmet yolundan hiç kimse durduramaz. Çünkü gayemiz KKTC’dir. Derdimiz halkımızdır.” dedi.

Türkiye Cumhuriyeti’yle en üst düzeyde ilişkileri devam ettirerek, dünyada yaşanan ekonomik sıkıntılara rağmen bu sıkıntıların ülke insanına büyük ölçüde yansımaması için her türlü tedbiri aldıklarını ifade eden Üstel, Doğu Akdeniz’de yaşanan gelişmelere, İsrail- Filistin Savaşı’na, GKRY’nin savaş gemilerinin, uçaklarının cirit attığı bir bölge haline gelmesine rağmen, bugün KKTC’de halkın özgürce dolaşabildiğini, böyle etkinlikler yapabildiğini vurguladı.

– “UBP, bu ülkenin en büyük ve en güçlü partisidir”

Ufak tefek sıkıntılarının aşılacağını ve yollarına koalisyon ortaklarıyla devam edeceklerini kaydeden Üstel, şöyle devam etti:

“Ulusal Birlik Partisi herkesin kabul ettiği gibi ülkenin en büyük ve en güçlü partisidir.

Hangi büyük projeye bakarsanız bakın, Ulusal Birlik Partisi’nin imzası var, mührü var. O yüzden ne yaparlarsa yapsınlar; bizi icraat yapmaktan, halkımıza hizmet etmekten, halkımızı rahatlamaktan, Anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti ile imzaladığımız protokollerle gerek altyapı, gerek okul, gerekse yol yapımından hiç kimse engellemeyecek.”

Üstel, kendilerini buluşturan Mehmetçik Büyükkonuk Belediye Başkanı’na ve Yönetim Kurulu üyelerine teşekkürlerini ileterek konuşmasını sonlandırdı.

– Ataoğlu: “Kültürümüzün yaşatılması ve geleceğe taşınmasıyla ilgili çalışmalarımıza devam edeceğiz”

Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu ise, etkinliğin yapılmasında emeği geçen tüm Belediye personeline teşekkürlerini ileterek başladığı konuşmasında, dün de Dipkarpaz Belediyesi’nin organize ettiği “Kültürlerin Buluşması” etkinliğinde birbirinden değerli etkinlikler yapıldığını hatırlattı.

Ataoğlu, yıllar içerisinde Eko Gün’ün ne kadar geliştiğine dikkat çekti, kültürün yaşatılması ve geleceğe taşınmasıyla ilgili çalışmalarına devam edeceklerini kaydetti.

Belediye’ye bağlı turizm bölgesi olan Bafra bölgesinde yürütülen projelere de değinen Ataoğlu, arıtmayla ilgili çalışmaların tamamlandığını,  bölgede artık bu konuda bir sorun yaşanmayacağını, kurulan arıtma tesisinin farklı bölgelere de hizmet verecek durumda olduğunu duyurdu.

– Tuğlu: “Kültürüne sahip çıkan ve onu yaşatan bir milletin kökleri sağlam kalır”

Mehmetçik Büyükkonuk Belediye Başkanı Fatma Çimen Tuğlu da, 25. Büyükkonuk Eko Gün’ü açıyor olmaktan duyduğu mutluluğu paylaşarak, kültüre sahip çıkma, koruma ve tanıtmanın bir sevda ve bir görev olduğunu, kültürüne sahip çıkan ve yaşatan bir milletin köklerinin sağlam kalacağını kaydetti.

Tuğlu, Büyükkonuk Eko Gün’ün 17 yıl önce bir hayal olarak, 21 satış standıyla yola çıktığını, bugün 100’ün üzerinde satış stantlarıyla, ülkenin dört bir yanından ziyaretçi toplayan,  markaya dönüşmüş bir etkinlik olduğunu belirtti.

Sıkıntılarla devraldıkları Belediye’yi önce ayağa kaldırdıklarını, şimdi ise emin adımlarla geleceğe doğru taşımaya başladıklarını söyleyen Tuğlu, şöyle konuştu:

“Belediyemiz, geçmiş dönem borçlarını yapılandırarak, pek çoğunu ödemiş, personellerimizin geriye dönük ödenmemiş haklarının tamamını ise ödeyerek iş huzurunu sağlamıştır.

Bugün itibariyle, mali olarak geçmişe göre çok daha güçlü bir noktadayız.  Belediyemiz, kendi öz kaynaklarıyla yatırım yapabilir hale gelmiş durumdadır.  Bu kaynaklarla vatandaşlarımızın yaşam kalitesini artırmaya yönelik yatırımlara başlamış bulunuyoruz.

Belediyemize bağlı tüm köylerde, belli bir program dahilinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Çevremizi, ana yollarımızı, belde meydanlarımızı, geleceği kucaklamaya hazırlanan, bir turizm kenti olmaya hazır hale getiriyoruz.”

“Her şey bölge halkımız için, her şey Mehmetçik Büyükkonuk belde halkımız için.” diyen Tuğlu,  etkinliğin gerçekleşmesinde büyük katkı sahibi olan Büyükkonuk Eko Turizm Derneği’ne, Belediye çalışanlarına, Belediye Meclis üyelerine, bölge muhtarına ve tüm katılımcılara teşekkür etti.

 

 

 

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Akgünler Denizcilik yeni hızlı deniz otobüsü “Grand Master” ile hizmet ağını genişletti

Published

on

By

Akgünler Denizcilik’in 25. kuruluş yıl dönümünde, yeni nesil, yüksek kapasiteli hızlı deniz otobüsü “Grand Master” ile hizmet ağını genişleterek, Girne-Taşucu arası seyahat süresini 2 saat 30 dakikaya indirdiği bildirildi.

Akgünler Denizcilik’ten verilen bilgiye göre, 24 Temmuz itibarıyla Girne-Taşucu-Girne hattında seferlerine başlayan gemi, 43 araç ve 430 yolcu kapasitesine sahip.

Akgünler Denizcilik Genel Müdürü İbrahim Baştuğ, “25. yılımızı kutlarken ailemize katılan Grand Master ile hizmet kalitemizi bir adım daha yukarıya taşıyoruz. Yolcularımıza hızlı, konforlu ve zaman kazandıran bir yolculuk deneyimi yaşatmayı amaçlıyoruz. KKTC ile Türkiye arasındaki ulaşımı daha da güçlendirecek bu yatırım, deniz taşımacılığında her zaman hizmet kalitesini artırma hedefinde olan lider firma olmamızın bir göstergesidir.” şeklinde konuştu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Başbakan Üstel: “Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir”

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, toplumun ortak değerlerine saldırı nitelikli her türlü yayının bir özgürlük kullanımı olmadığını belirterek, “Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir.” dedi.

Üstel, “düşünce özgürlüğünü bilmeyenler, düşünce özgürlüğünün düşmanıdır.” diyerek, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın tarihi kişiliğini hedef alan yayını, hukuk devletinin ağırlığına uygun olarak takip ettiklerini kaydetti.

Başbakanlık’tan yapılan açıklamaya göre Üstel, Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs adasını vatan yaparken, canı pahasına mücadele verdiğini anımsattı.

“EOKA’dan önce de Kıbrıs Türk halkı, ENOSİS idealini benimseyen Rumların, kilisenin hedefiydi. Kıbrıs Türkünün insan hakları ve insan haklarına bağlı olarak özgürlükleri, zayıflatılmadan öte yok edilmeye çalışıldı. Sivil, demokratik ve çok sesli bir yapı, ulusal var oluş mücadelemizin, hedeflerindendi.” diyen Üstel, Güvenlik Kuvvetleri kurulurken, TMT’nin askeri görevini üstlendiğini kaydetti.

-“İnsan hakları bütün hakların önünde”

UBP’nin TMT’nin siyasi anlamda bayrağını devraldığını ifade eden Üstel, “Bu bir süreçtir ve bizler, gerek UBP, gerekse var oluşunda etkin yer aldığımız hükümetlerde TMT’nin nitelikli demokrasi anlayışını ileriye götürüyoruz.” dedi.

KKTC’de basının özgür olduğunu, hatta gazeteci olmayanların bile, kendini gazeteci ilan ederek yayın yapmasını sabırla izlemeyi tercih ettiklerini belirten Üstel, insan haklarının bütün hakların önünde olduğunu ifade etti.

– “Düşünce özgürlüğünü bilmeyenler, düşünce özgürlüğünün düşmanıdır”

“Yalan özgürlüğü, düşünce özgürlüğü değildir. Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir.” ifadelerine yer veren Üstel, toplumun ortak değerlerine saldırı nitelikli her türlü yayının da bir özgürlük kullanımı olmadığını belirtti.

“Düşünce özgürlüğünü bilmeyenlerin düşünce özgürlüğünün düşmanı” olduğunu ifade eden Üstel, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın tarihi kişiliğini hedef alan yayını, hukuk devletinin ağırlığına uygun olarak takip ettiklerini de kaydetti.

-“Gerekenin yapılmasıyla ilgili kesin bir kararlılık içindeyiz”

“Hükümetimiz ve şahsım bu konuda gerekenin yapılmasıyla ilgili kesin bir kararlılık içindeyiz.” diyen Üstel, Rauf Denktaş’ın Kıbrıs Türk halkının lider vasıflı bir bireyi olarak tüm Türklük dünyasında yüksek itibar sahibi olduğunu vurguladı.

Üstel, “Aramızdan bedenen ayrılması, fikirleriyle sonsuza dek yaşamasına engel değildir. Bu düşüncelerimiz toplum liderimiz Dr. Fazıl Küçük ve var oluş mücadelemize hayatın her alanında katkı koyan isimlerimiz için de geçerlidir.” dedi.

Toplumsal barışı, yüksek bir duyarlılıkla korumak zorunda olduklarını ifade eden Üstel, düşünce özgürlüğüyle alakası olmayan yaklaşımlara gösterilecek her hoşgörünün, benzer yaklaşım içinde olanları cesaretlendirdiğini belirtti.

Üstel, düşünce özgürlüğüne değer veren herkesin, siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerinin, düşünce özgürlüğüne zarar veren yaklaşımlara karşı tavır koymaktan çekinmemesi gerektiğini dile getirdi.

Üstel, “Özgürlüğe zarar veren her türlü yayın, beyan ve yaklaşım, yılan gibidir. Gün gelir bugün seyredenleri de sokar. Kimse, ‘Beni sokmayan, yılan bin yaşasın’ diyemez.” ifadelerine yer verdi.Başbakan Ünal Üstel, toplumun ortak değerlerine saldırı nitelikli her türlü yayının bir özgürlük kullanımı olmadığını belirterek, “Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir.” dedi.

Üstel, “düşünce özgürlüğünü bilmeyenler, düşünce özgürlüğünün düşmanıdır.” diyerek, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın tarihi kişiliğini hedef alan yayını, hukuk devletinin ağırlığına uygun olarak takip ettiklerini kaydetti.

Başbakanlık’tan yapılan açıklamaya göre Üstel, Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs adasını vatan yaparken, canı pahasına mücadele verdiğini anımsattı.

“EOKA’dan önce de Kıbrıs Türk halkı, ENOSİS idealini benimseyen Rumların, kilisenin hedefiydi. Kıbrıs Türkünün insan hakları ve insan haklarına bağlı olarak özgürlükleri, zayıflatılmadan öte yok edilmeye çalışıldı. Sivil, demokratik ve çok sesli bir yapı, ulusal var oluş mücadelemizin, hedeflerindendi.” diyen Üstel, Güvenlik Kuvvetleri kurulurken, TMT’nin askeri görevini üstlendiğini kaydetti.

-“İnsan hakları bütün hakların önünde”

UBP’nin TMT’nin siyasi anlamda bayrağını devraldığını ifade eden Üstel, “Bu bir süreçtir ve bizler, gerek UBP, gerekse var oluşunda etkin yer aldığımız hükümetlerde TMT’nin nitelikli demokrasi anlayışını ileriye götürüyoruz.” dedi.

KKTC’de basının özgür olduğunu, hatta gazeteci olmayanların bile, kendini gazeteci ilan ederek yayın yapmasını sabırla izlemeyi tercih ettiklerini belirten Üstel, insan haklarının bütün hakların önünde olduğunu ifade etti.

– “Düşünce özgürlüğünü bilmeyenler, düşünce özgürlüğünün düşmanıdır”

“Yalan özgürlüğü, düşünce özgürlüğü değildir. Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir.” ifadelerine yer veren Üstel, toplumun ortak değerlerine saldırı nitelikli her türlü yayının da bir özgürlük kullanımı olmadığını belirtti.

“Düşünce özgürlüğünü bilmeyenlerin düşünce özgürlüğünün düşmanı” olduğunu ifade eden Üstel, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın tarihi kişiliğini hedef alan yayını, hukuk devletinin ağırlığına uygun olarak takip ettiklerini de kaydetti.

-“Gerekenin yapılmasıyla ilgili kesin bir kararlılık içindeyiz”

“Hükümetimiz ve şahsım bu konuda gerekenin yapılmasıyla ilgili kesin bir kararlılık içindeyiz.” diyen Üstel, Rauf Denktaş’ın Kıbrıs Türk halkının lider vasıflı bir bireyi olarak tüm Türklük dünyasında yüksek itibar sahibi olduğunu vurguladı.

Üstel, “Aramızdan bedenen ayrılması, fikirleriyle sonsuza dek yaşamasına engel değildir. Bu düşüncelerimiz toplum liderimiz Dr. Fazıl Küçük ve var oluş mücadelemize hayatın her alanında katkı koyan isimlerimiz için de geçerlidir.” dedi.

Toplumsal barışı, yüksek bir duyarlılıkla korumak zorunda olduklarını ifade eden Üstel, düşünce özgürlüğüyle alakası olmayan yaklaşımlara gösterilecek her hoşgörünün, benzer yaklaşım içinde olanları cesaretlendirdiğini belirtti.

Üstel, düşünce özgürlüğüne değer veren herkesin, siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerinin, düşünce özgürlüğüne zarar veren yaklaşımlara karşı tavır koymaktan çekinmemesi gerektiğini dile getirdi.

Üstel, “Özgürlüğe zarar veren her türlü yayın, beyan ve yaklaşım, yılan gibidir. Gün gelir bugün seyredenleri de sokar. Kimse, ‘Beni sokmayan, yılan bin yaşasın’ diyemez.” ifadelerine yer verdi.

Devamını Oku

Kıbrıs

GKRY, Kayıp Şahıslar Komitesi’ne 380 bin euro bağışladı

Published

on

By

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Kıbrıs’taki Kayıp Şahıslar Komitesi’ne (KŞK), 380 bin euro bağışladı.

Bu bağışla GKRY’nin 2005’ten bugüne KŞK’ye sağladığı mali yardım 4 milyon 392 bin 700 euroya yükseldi.

KŞK’den yapılan açıklamada, bağışın kazı çalışmalarının güçlendirilmesi ve kazı ekiplerinin artırılması da dahil olmak üzere KŞK’nin 2025’teki çalışmalarını destekleyeceği kaydedildi.

KŞK’ye yapılan bağışların, Komite’nin kayıp şahısların kalıntılarının tespit edilmesi ve ailelerine iade edilmesi amacına katkıda bulunduğu belirtilen açıklamada, Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum kayıplardan, şu ana kadar toplam 1055 kişinin kimliklendirilerek, usulüne uygun cenaze töreniyle ailelerine teslim edildiği hatırlatıldı.

Açıklamada, projenin devamı için Kayıp Şahıslar Komitesi’nin bağışçı desteklerine ihtiyaç duyduğu vurgulandı.

Devamını Oku

Trending

Reklam