Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

25 Haziran Ara Seçimlerine yönelik propaganda süreci bugün başladı

Published

on

25 Haziran Pazar günü yapılacak Milletvekilliği ve Yerel Kuruluş Organları Ara Seçimleri ile ilgili takvim işlemeye devam ediyor. Adayların dün kesinleşmesinin ardından propaganda süreci bugün başladı.

Milletvekilliği için 6’sı siyasi parti, 7’si bağımsız olmak üzere toplam 13 aday yarışıyor. YSK tarafından adaylığı reddedilen TDP’nin adayı Tacan Reynar’ın adı yasa gereği oy pusulasında yer alacak.

Adayların seçim sürecinde kullanacakları sıranın belirlenmesi için ad çekme bugün saat 14.00’te Anayasa Mahkemesi Salonu’nda yapılacak.

-YSK kesinleşen adayları açıkladı

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) dün kesinleşen adayları açıkladı. Sami Özuslu (CTP), Ali Başman (UBP), Serhan Aktunç (DP), Tacan Reynar (TDP), Figen Yaman Lesinger (YDP), Umut Ersoy (Bağımsızlık Yolu) ve bağımsızlar Çetin Sadeli, Mert Taşkın, Talip Sancar, Nazım Özsever, Meriç Erülkü, Alper Özsakınç ve Abdullah Korkmazhan’ın milletvekili adaylığı kesinleşti.

-Reynar’ın ismi oy pusulasında yer alacak, seçilmesi halinde seçilmiş sayılmayacak

TDP Milletvekili adayı Tacan Reynar’ın adaylığı ise, “son 3 yıl daimi ikametgahı KKTC olmadığı” gerekçesiyle YSK tarafından reddedildi. Ancak Reynar’ın ismi kesinleşen adaylar listesinde yer aldı.

5/76 sayılı Seçim ve Halk Oylaması Yasası’nın 63’üncü maddesine göre, Reynar’ın ismi oy pusulasında da yer alacak fakat seçilmesi halinde seçilmiş sayılmayacak.

Yasanın ilgili maddesi şu şekilde:

“Milletvekilliği, belediye meclisi ve ihtiyar heyeti üyeliği aday listelerinin Yüksek Seçim Kuruluna veya İlçe Seçim Kuruluna verilmesinden sonra adaylıktan çekilme veya adaylığa aykırılık, seçim sonuna kadar dikkate alınmaz ve o adayın bulunduğu listede değişiklik yapılmaz.

Ancak bu gibiler, seçim sonunda, seçilmiş bulunurlarsa, çekilmeleri veya adaylığa aykırılıkları hüküm ifade eder ve yerlerine, listede sıra itibarıyla kendilerinden sonra gelenler seçilmiş olur.”

-Muhtar adayları…

25 Haziran’da yapılacak yerel ara seçimde Lefkoşa Yenicami Mahallesi Muhtarlığı için Mehmet Yumuşak, Adnan Getirmez, Mehmet Çamır ve Selim Özdemir aday olurken, YSK, kesinleşen bazı adayların sayısı, seçilmesi gereken kişi veya kişilerin sayısına eşit veya daha az olduğundan başvuranların seçilmiş olduklarını açıkladı.

Buna göre, Lefkoşa Selimiye Mahallesi İhtiyar heyeti üyeliği adayı Hasan Akkuş, Yeniboğaziçi İhtiyar heyeti üyeliği adayı Şermin Kasap, Erenköy-Karpaz Derince İhtiyar heyeti üyeliği adayı Hasan Korkmaz, Erenköy-Karpaz / Polat Paşa Mahallesi İhtiyar heyeti üyeliği adayları Nezaket Çebi ve Murat Akgün, İskele – Boğaziçi ihtiyar heyeti üyeliği adayı Nagihan İlktaç ve Lefke – Bademliköy ihtiyar heyeti üyeliği adayı Tahir Alşan seçilmiş kabul edildi.

-Ad çekme bugün yapılacak

Ara Seçimler için ad çekme bugün saat 14.00’de Anayasa Mahkemesi Salonu’nda yapılacak.

Ad çekme ile siyasal partilerin ve bağımsız adayların oy pusulasında yazılış sırası ile Bayrak Radyo ve Televizyonu’nda yapacakları propaganda konuşmalarının yayın sırası, muhtarlık seçiminde de seçim çevresindeki adayların oy pusulasında yazılış sırası belirlenecek.

-Propaganda süreci

Bugün başlayan resmi propaganda sürecinde, seçime katılan siyasal partiler ile bağımsız adaylar, duvar ilanı asmakta, el ilanı ve her türlü matbua dağıtmakta serbest. Ancak oy verme gününden önceki gün saat 18.00’den sonra ilan, beyanname, genelge, açık mektup ve her çeşit propaganda niteliği taşıyan matbuanın dağıtılması, yapıştırılması, asılması ve satılması yasak.

Oy pusulası örnekleri ve Yüksek Seçim Kurulu tarafından hazırlanan broşür her zaman dağıtılabilecek.

Propaganda için kullanılan duvar ilanlarıyla el ilanları ve diğer her türlü matbua üzerinde, Türk Bayrağı, KKTC Bayrağı, dini ibareler, Arap harfleri ile yazılar bulundurulması yasak.

Siyasal parti ve bağımsız milletvekili adaylarının propaganda için duvar ilanları, şehir ve kasabalarda İlçe Seçim Kurullarınca, köylerde, köy ihtiyar heyetlerince gösterilecek yerlere asılabilecek. Talep eden siyasal partilere ve bağımsız milletvekili adaylarına aynı ölçüde saha verilecek.

Muhtar adaylarına, talep etmeleri halinde ilgili İlçe Seçim Kurulu tarafından duvar ilanı asmak üzere yer tespiti yapılacak. Muhtar adaylarının duvar ilanları, masraflarını kendilerinin karşılayacağı portatif (taşınabilir) panolar üzerinde teşhir edilebilecek.

Siyasal partiler ve bağımsız adaylar, özel araçlarına ve özel taşınmaz mallarının cam, pencere ve kapılarına iç taraftan olmak koşulu ile duvar ilanları asmakta serbest.

Gösterilen yerlerden başka herhangi bir yerde ilan asılması, yapıştırılması veya teşhiri yasak.

-Seçim takvimi

YSK’nın ara seçimler için açıkladığı takvime göre, siyasal partilerin BRT’de propaganda yapmak için Yüksek Seçim Kurulu’na dilekçe vermelerinin son günü yarın.

Seçimler ile ilgili kamuoyu yoklama ve araştırmalarının yayımlanmasının son günü ise 10 Haziran.

Sandık seçmen listeleri 13 Haziran’da tamamlanacak. Seçmen kartlarının dağıtılmasının son günü 22 Haziran.

Seçim propagandası 24 Haziran’da sona erecek. Seçmenler, 25 Haziran’da sandık başına gidecek.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Başbakan Üstel: Dünyadan adalet istiyoruz. Kıbrıs Türkü bu güne kadar adalet görmedi

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi’nde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin mülkiyet ve Taşınmaz Mal Komisyonu (AİHM) ile ilgili son kararı, Kıbrıs konusu ve yakın coğrafyadaki gelişmeler konuşuldu.

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda 62’nci madde tahtında söz aldı. AHİM kararı ve Taşınmaz Mal Komisyonu hakkında konuşan Erhürman’ı Başbakan Ünal Üstel yanıtladı.

İlk olarak bedelli askerlik konusuna değinen Tufan Erhürman, bununla ilgili yasa önerilerinin komitede olduğunu anımsatarak, Başbakan’la da bu konuda görüştüğünü, Meclis çalışmalarına ara vermeden bu önerinin yasallaşması gerektiğini, aksi takdirde birçok gencin daha sıkıntı yaşayacağını belirtti.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin mülkiyet ve Taşınmaz Mal Komisyonu ile ilgili son kararıyla ilgili de konuşan Erhürman, 2010 yılından bu yana AİHM tarafından “etkili iç hukuk yolu” olarak kabul edilen Taşınmaz Mal Komisyonu’nun bu niteliğine ilişkin kabulünün devam ettiğini ancak son kararda negatif sonuçlar olduğunu belirtti.

Bu kararı bir başarı öyküsü veya zafer olarak yorumlayanlar olduğunu, bu açıklamaları hayretle dinlediğini belirten Erhürman, AİHM’in kararını “Taşınmaz Mal Komisyonu’nun surlarında açılan gedik” diye yorumladı. Erhürman, kararda “pozitif hiçbir şey söylenmediğini” ifade etti.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın açıklamalarına da işaret eden Erhürman, “Bu mahkeme kararı uyarı niteliğindedir. Doğru okuma yapmazsak bu gidişat bizi neyle karşı karşıya bırakacak bunları kestirmek mümkün olmayacak” dedi.

Taşınmaz Mal Komisyonu’nun uluslararası alandaki en önemli başarılardan biri olduğunu da belirten Erhürman, “Kimse algı operasyonu yapmaya soyunmasın. Bu algı operasyonu değil, okunan anlaşılmıyorsa zaten bir felaketle karşı karşıyayız demektir” diye konuştu.

İran ile İsrail arasında yaşananlara da değinen Tufan Erhürman, Kıbrıs’ın coğrafi olarak risk altında bulunduğunu ancak riskin sadece coğrafyayla değil Rum liderin ittifaklarıyla da ilgili olduğunu söyledi.

Kıbrıs Türk ve Rum halkını bağlayacak kararları tek başına almaya yetkili olmayan Rum lider Hristodulidis’in ABD, İsrail ve Fransa ile bir takım anlaşmalar yaptığını söyleyen Erhürman, Kıbrıs Türk halkının bu işin neresinde olduğunu da sordu.

İki kurucu ortaktan biri olan Kıbrıs Türk halkının bu pozisyonda olmayı hak etmediğini söyleyen Erhürman, “Eşit egemenlik değil, egemen eşitlik istiyorum demenin sonucu egemenliği Rum liderin kucağına bırakmaktır” diye konuştu.

Yerinden söz alan UBP milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu’nu da yanıtlayan Erhürman, Kıbrıs Türk halkının yok sayılma noktasından iradesinin büsbütün yok olması noktasına gelindiğini söyledi.

Erhürman’dan sonra Genel Kurulda söz alan Başbakan Ünal Üstel, son günlerde yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.

İsrail-Gazze, Ukrayna-Rusya, İsrail-İran savaşına işaret ederek, dünyanın buna seyirci kaldığını söyleyen Üstel, 2 yıla yakın süredir bombalar yağan Gazze’ye insani yarım götüren ekiplere de müdahale edildiğini, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin ve diğerlerinin bunla ilgili de bir şey yapmadığını ifade etti.

“İki devletli çözümden yanayız çünkü egemenliğin, garantörlüğün ne kadar önemli olduğunu gördük” diyen Başbakan, bu olaylardan dersler çıkarılması gerektiğini de belirtti.

UBP’nin, Kıbrıs Türk tarafının egemen eşitliği ve eşit uluslararası statü kabul edilmeden müzakere masasına dönülmemesini savunduğunu anımsatan Üstel,  AHİM’in mülkiyet ve Taşınmaz Mal Komisyonu ile ilgili kararını da değerlendirdi.

Söz konusu kararla, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun etkinliğinin bir kez daha onaylandığını ifade eden Başbakan Ünal Üstel, 1974 Barış Harekatı sonrası kuzeyle güney arasında yapılan nüfus mübadelesine ve Rum tarafında kabul edilen Vasilik Yasası’na da işaret etti.

Rumların 1974 öncesi mallarının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin egemenliği altında olduğunu ancak Rum tarafının yine yasal bir düzenlemeyle tutuklamalar yaptığını söyleyen Başbakan Üstel, “Bana göre bu tutuklamalar gayri yasaldır” dedi.

Başbakan Üstel, 2013’ten 2023’e kadar gerekli kaynak ayrılmadığından dolayı Taşınmaz Mal Komisyonu’nun etkinliğinin istenilen düzeyde olmadığını ifade ederek, hükümete geldikleri günden beri oluşturdukları fonlarla ayrı bir kaynak yarattıklarını da söyledi.

Bu kapsamda, 2024’ten bu güne tazminatlar için 106 milyon 374 bin Sterlin ödeme yaptıklarını, 230 dosyayı sonuçlandırdıklarını belirten Üstel, inşaat sektörünün hareketlendirilmesiyle ülkedeki ekonomik değerlerin de arttığını ifade etti.

Güney Kıbrıs’ın bundan çok rahatsız olduğunu, Kıbrıslı Türkleri zora sokmanın, ekonomiyi çökertmenin yolunu kural tanımaz şekilde aradığını belirten Üstel, Güney Kıbrıs’ta yapılan yasal düzenlemeye ve bununla yaratılan tedirginliğe işaret etti.

Üstel, “Dünyadan adalet istiyoruz. Kıbrıs Türkü bu güne kadar bu adaleti görmedi” dedi.

Gazze’de de İran’da da adalet göremediklerini kaydeden Üstel, aynı soykırımları Kıbrıslı Türklerin de yaşadığını ifade ederek, “Temennimiz yeni dünyada adalet, barış, huzur içinde yaşamaktır. Türkiye’nin etkin ve fiili garantisiyle egemen devlet olursak halkımız bu huzura kavuşmuş olur” dedi.

Başbakandan sonra yeniden söz alan Tufan Erhürman, kavramların birbirine karıştığını, Ukrayna ve Rusya’nın iki egemen devlet olduğunu, aralarında egemen eşitlik bulunduğunu kaydederek, “Egemen devletler arasında da savaş olabilir” dedi.

Garantörlük konusuna da işaret eden Erhürman, Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörlüğünün bu adanın tamamında geçerli olduğunu söyledi.

Erhürman, “Siz ‘iki ayrı devlet’ dediğinizde KKTC üzerindeki garantörlükten bahsediyorsunuz ama bu Türkiye’nin garantörlük hakkını daraltmak demektir. ‘İki devletli çözümü ve garantilerin devamını istiyorum’ diyorsunuz ama bu ikisi birbirini tutmuyor” dedi.

Erhürman, 50 senede yaşananlardan ders çıkarılması gerektiğini ancak bunun yapılmadığını da söyledi.

Devamını Oku

Kıbrıs

DAÜ-SEN: “Barış için mücadele artık bir varoluş mücadelesine dönüşüyor”

Published

on

By

 Doğu Akdeniz Üniversitesi Akademik Personel Sendikası (DAÜ-SEN), yakın coğrafyada yaşananlara dikkati çekerek, barış için mücadelenin bir varoluş mücadelesine dönüştüğünü belirtti.

DAÜ-SEN’den yapılan açıklamada, Batı’da ve Doğu’da yaşananlara işaret edildi, “Şimdi ise İsrail ‘nükleer program’ şüphesiyle İran’ı bombalıyor, devlet yetkililerine suikast düzenliyor. İran ise İsrail şehirlerini bombalıyor. Savaş bize o kadar yaklaştı ki yüzümüzü göğe çevirmemiz artık yeterli oluyor.” denildi.

DAÜ’de İranlı mezunlar, öğrenciler ve akademik personel olduğunun belirtildiği açıklamada, İran’a düşen her bomba ile  öğrencilerin ve akademik personelin hissettiği kaygı ve acının paylaşıldığı belirtildi.

Yaşanan çatışmaların bir anlaşma ile son bulacağının ancak bu çatışmaların ağır ve derin yaralarının kalacağının kaydedildiği açıklamada, “Gelinen noktada, Ortadoğu’da ve/veya Doğu Akdeniz’de akıl dışı politikalarla, anlamsız hırslarla, dünya daha büyük, daha küresel savaşlara doğru sürüklenebilir. Yaşadığımız ada ve bölgemiz de bu savaşlardan çok daha derin etkilenebilir. Kin, nefret ve ayrılıkçı anlayışlara dayalı siyasi iktidarların her zaman kan ve gözyaşı getirdiğine bir kez daha tanık olduğumuz bu dönemde, diyalogla, adil paylaşım anlayışıyla sorunların çözümünün önemine vurgu yapmak istiyoruz. Barış için mücadele artık bir varoluş mücadelesine dönüşüyor. Bu çerçevede, çatışmalar sonucu yakınları yara alan, kayıplar yaşayan, tüm öğrencilerimize ve meslektaşlarımıza, geçmiş olsun diyoruz, kalpten taziyelerimizi iletiyoruz.” ifadeleri kullanıldı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Sivil Savunma ve Sağlık Bakanlığı, afet ve acil durum planlamalarını gözden geçirdi

Published

on

By

Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı ile Sağlık Bakanlığı tarafından ülkede yaşanması muhtemel afet ve acil durumlarda karşılaşılabilecek sorunlara karşı yapılan planlamalar, bugün gözden geçirildi.

Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Teşkilat Başkanlığında yer alan toplantıya, Sivil Savunma Teşkilatı Başkanı Atilla Karaca, Sivil Savunma Koordinatörü Cemal Betmezoğlu ve Hizmet ve Destek Şube Müdürü Barış Çavlan ile Sağlık Bakanlığı adına Bakanlık Müdürü Ergin Tertemiz ve Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Mustafa Kalfaoğlu katıldı.

İki kurum, afet ve acil durumlarda ihtiyaç duyulacak acil sağlık hizmetlerinin etkin ve kesintisiz bir şekilde yerine getirilebilmesi amacıyla hastane, sağlık ocağı ve sağlık hizmeti veren tüm birimleri kapsayan planlamaları yeniden gözden geçirerek, gerekli düzenlemeleri yaptı.

Bölgede son dönemde yaşanan gelişmeler doğrultusunda, sağlık kuruluşlarında yaşanması muhtemel aksaklıkların giderilmesi hedefiyle gerçekleştirilen toplantıda, olası ihtiyaçlar dikkate alınarak, tüm ilçeleri kapsayacak şekilde değerlendirmelerde bulunuldu.

Planlamalar kapsamında tüm ilçelerde bulunan kamu ve özel sağlık kuruluşlarında halkın ihtiyaç duyacağı sağlık hizmetlerinin kesintisiz olarak yerine getirilmesi, triaj ve değerlendirme sonucunda gerekli sevklerin yapılması, böylece hastane, sağlık ocağı ve ileri ilkyardım merkezlerinde yaşanacak yoğunluğun önlenmesi amaçlanıyor.

Toplantıda, tüm ilçelerde bulunan İlçe Kriz Yönetim Merkezleri tarafından önceden nüfus yoğunluğuna göre belirlenen ve her yıl ihtiyaca göre yeniden gözden geçirilen ileri ilkyardım merkezlerinin işleyişinde yapılan düzenleme ile bu merkezlerin daha etkin bir şekilde hizmet vermesi kararı alındı.

Devamını Oku

Trending

Reklam