Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

4 hastane, PCR ücretleri hakkında ortak açıklama yaptı

Published

on

4 hastane, yurt dışından Euro cinsinden satın alınan test kitlerinin maliyetlerinin arttığına işaret ederek, Sağlık Bakanlığı ile Cuma günü yapılacak toplantıya kadar zarar etmeyi göze alarak geçici bir süre PCR testlerini 100 TL’ye yapma kararı aldıklarını açıkladı.

Elite Hastanesi, Erduran Laboratuvarı, Mağusa Tıp Merkezi ve Miracle Hastanesi, yaptıkları ortak açıklamada, Cuma günkü toplantının sonucuna göre PCR çalışmalarına devam edip etmeyeceklerine karar vereceklerini duyurdu.

Sağlık Bakanlığı tarafından dün yayınlanan PCR ücretleri konulu bildirge ve bakanın bugünkü açıklamasının takip edildiği belirtilen açıklamada, bakanlıktan Cuma günü için bu konuyu masaya yatırmak üzere kendilerine randevu verilmesine rağmen toplantı yapılmadan tek taraflı karar alındığı savunuldu.

Kararla ilgili açıklamada, 1 Eylül 2021 kararının referans gösterildiği ve bu karara uyma gerekliliği bildirildiği kaydedilen açıklamada, PCR testleri için alınan kitlerin yurt dışından Euro cinsinden satın alındığına dikkat çekildi.

1 Eylül 2021 tarihindeki Euro kuru 9.83 TL iken, şu anki Euro kurunun 15.50 seviyesinde olduğu ifade edilen açıklamada, maliyetlerin 1.5 katından fazla arttığı belirtildi.

Kitlerin maliyetlerinde ciddi bir artış söz konusu olduğu ifade edilen açıklamada, “Kurdaki dalgalanmalardan ötürü uzun bir müddet zarar ederek, hizmet vermiş olsak da artık bu maliyetlere test yapma şansımız kalmamıştır” denildi.

Kitler arasında da farklılıklar olduğuna işaret edilen açıklamada, şöyle devam edildi:
“Eğer amaç gerçekten hastalık tespiti yapabilmek ve gerçekten pozitif vakaları bulabilmek ise, sorgulanması gereken 150 TL’lik testler değil, 100 TL’lik testlerdir. 100 TL’ye yapılan testlerin ne kalitede kit kullandığı veya hangi yöntemlerle çalışıldığı soru işaretleri doğurmaktadır. Maliyetlerden kısarak ‘pooling’ gibi yöntemlerle çalışma yapılırsa, pozitif vakaların tespiti oldukça zorlaşacaktır. Bunu her gün yaşayarak görüyoruz. X hastanede negatif çıkan vakanın aynı gün Y hastanesinde pozitif çıkabilmesinin sebebi de budur.”

Ülkede baskın varyant hale gelen Omicron varyantından dolayı vaka sayılarında ciddi bir artışın aşikar olduğu ifade edilen açıklamada, “Her gün hastanelerimizde tespit ettiğimiz 100’e yakın hastanın PCR testini farklı bir kit ile doğrulama çalışması da bizlerin yükümlülüğünde olduğu için, bu da hastalarımıza yansımayan fakat laboratuvarlarımızın boynunda asılı duran bir yüktür” denildi.

Açıklamada, her gün 100’e yakın hasta için pozitif sonucu verebilmek adına çift kit kullanımı gerektiği, bunun da hasta başına maliyetinin 150 TL’nin de üzerinde olduğu kaydedildi.

Titiz ve zamanında PCR test sonucu verebilmenin sadece kit almakla mümkün olmadığı belirtilen açıklamada, laboratuvarlarda hem numune almak için hem de bu çalışmaları aralıksız yapmak için ciddi sayıda istihdam yapıldığına işaret edildi.

Açıklamada, “Bu istihdamların da maliyeti göz önüne alındığı zaman, olayın hastanelerin açgözlü davranışı şeklinde lanse edilmesi bizler için oldukça ağır bir ithamdır” ifadelerini kullanıldı.

“Yağdan ete, elektrikten tüp gaza sürekli zam gelirken ve devlet kendi eli ile birçok şeye zam yaparken, bizlerin hedef gösterilmesi ve hastaneler ile halkın karşı karşıya getirilmesini anlamlandırmakta zorluk çekiyoruz” denilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Sürecin en başından beri tüm riskleri alarak, titizlikle yapılan çalışmaların bu şekilde karalanması ve her türlü hastalık riskini göze alarak çalışan hastanelerin bu denli zan altında bırakılması üzücüdür. Olaylar hiçbir zaman tek taraflı değerlendirilmemeli, diyalogdan hiçbir zaman kaçınılmamalıdır.”

Özel hastanelerin ayakta kalmasının ancak giderlerini karşılayarak mümkün olduğu ifade edilen açıklamada, şunlar belirtildi:

“Her ne kadar da pandeminin başından beri özveri ile çalışmakta isek de, sırası geldiğinde devletin 45 gün içerisinde ödemeyi taahhüt ettiği rakamları bir yıla yakın zamandan beridir alamasak da, özveri ve titizlikten vazgeçmeden hizmet verdik. Gelinen bu durumda, bizler elimizi taşın altına yeterince koyduğumuzu düşünmekteyiz. Bununla birlikte, 100 TL’ye yapılacak olan çalışmalara güvenimiz olmayacağından ötürü, bunu yapmak yerine PCR çalışmamak en uygun seçenek gibi görünmektedir.

Cuma günkü toplantıya kadar geçici bir müddet 100 TL’ye çalışma kararı almış bulunmaktayız. Bu sürede zarar etmeyi göze alarak, Cuma günkü toplantının sonucuna göre PCR çalışmalarına devam edip etmeyeceğimize karar vereceğiz.”

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

İsrail’in Gazze’ye saldırılarında, yardım bekleyenlerin de bulunduğu 35 kişi hayatını kaybetti

Published

on

By

İsrail ordusunun, sabah saatlerinden bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda, aralarında yardım için bekleyenlerin de bulunduğu 35 Filistinli yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi yaralandı.

Sağlık kaynakları ve görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, İsrail güçleri Gazze Şeridi’nde konutların yanı sıra zorla yerinden edilmiş Filistinlilerin barındığı çadır ve sivillerin toplandığı alanları hedef almaya devam ediyor.

İsrail askerleri, Gazze kentinin güneyindeki Netzarim Koridoru yakınlarında yardım bekleyen sivillerin üzerine ateş açtı. Saldırıda 11 Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı. Yaralılardan bazılarının durumunun kritik olduğu kaydedildi.

Zeytun Mahallesi’nde Filistinli aileye ait evin bombalanması sonucu biri çocuk, 3 Filistinli yaşamını yitirdi, yaralananlar oldu.

Refah ketindeki ABD-İsrail yardım dağıtım merkezlerinin yakınında bekleyen ve açlıkla boğuşan yüzlerce kişinin üzerine ateş açıldı. Saldırıda 3 Filistinli hayatını kaybetti, 20 kişi yaralandı.

Gazze Şeridi’nin orta kesimindeki Megazi Mülteci Kampı’nda bombalı saldırı düzenlenen evde 10 Filistinli öldü, çok sayıda kişi yaralandı.

Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus’un Mevasi bölgesinde ise İsrail ordusu iki çadırı hedef aldı. Bombalı saldırıda aralarında çocukların da olduğu 8 kişi hayatını kaybetti.

İsrail, 27 Mayıs’tan bu yana Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası yardım kuruluşlarının denetimi dışında, ABD-İsrail güdümlü “Gazze İnsani Yardım Vakfı”nı devreye sokarak sözde yardım dağıtımı gerçekleştiriyor.

Ancak bu yapı, BM tarafından tanınmıyor ve Filistinli gruplarca reddediliyor. Hamas, bu sistemi “ölüm tuzakları” olarak nitelendiriyor.

İsrail, 2 Mart’tan bu yana Gazze Şeridi’ne giriş sağlayan tüm kara sınır kapılarını kapalı tutuyor. Yardım taşıyan yüzlerce kamyonun geçişi engellenirken, yalnızca sınırlı sayıda aracın Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı’ndan geçmesine izin veriliyor. Oysa Gazze’nin günlük en az 500 yardım kamyonuna ihtiyacı bulunuyor.

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023’ten bu yana saldırılarını sürdürdüğü Gazze’de, yoğun bombardıman, aç bırakma, zorla yerinden etme ve altyapının yıkımı sonucu büyük bir insani felaket yaşanıyor. Uluslararası kamuoyunun ve Uluslararası Adalet Divanı’nın ateşkes çağrılarına rağmen İsrail’in soykırım boyutuna varan saldırıları aralıksız sürüyor.

Devamını Oku

Dünya

İran Atom Enerjisi Kurumu: “Nükleer tesislerin durumu iyi”

Published

on

By

 İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami, “nükleer tesislerin durumunun iyi olduğunu ve çalışanlarının moralinin yüksek olduğunu” söyledi.

İran devlet televizyonuna konuşan İslami, ülkedeki nükleer tesislerin son durumuna ilişkin bilgi verdi.

İslami, “Nükleer tesislerin durumu iyi. Çalışanların morali yüksek.” ifadelerini kullandı.

İran Atom Enerjisi Kurumu Sözcüsü Behruz Kemalvendi, birkaç gün önce, İsrail’in Kum kentindeki Fordo Nükleer Tesisi’ne saldırı sonrasında tesiste küçük çapta hasar oluştuğunu fakat nükleer kirlilik meydana gelmediğini, İsfahan kentindeki Natanz Nükleer Tesisi’ne saldırı sonrasında ise tesis içerisinde nükleer kirlilik meydana geldiğini fakat bu kirliliğin tesisin dışına yayılmadığını söylemişti.

Devamını Oku

Dünya

İran, ABD’nin İsrail’in saldırılarında yer alması halinde yanıt vereceklerini bildirdi

Published

on

By

İran’ın Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi nezdinde Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ali Bahreini, “Herhangi bir noktada ABD’nin İran’a yönelik saldırılarda doğrudan yer aldığı sonucuna varırsak ABD’ye yanıt vermeye başlayacağız.” dedi.

Bahreini, BM Cenevre Ofisine Akredite Basın Mensupları Birliği (ACANU) üyesi gazetecilerle bir araya gelerek İsrail’in İran’a saldırılarıyla başlayan çatışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İsrail rejiminin 13 Haziran’dan bu yana İran’a saldırılar düzenlediğini hatırlatan Bahreini, “Bunlar sivil, kadın, çocuk, sivil altyapı hatta ülkemizdeki barışçıl nükleer tesislerini hedef alan İsrail saldırganlığıdır. Bu saldırılar sırasında çok sayıda çocuk ve kadın dahil, yüzlerce masum insan öldürüldü. Sadece İran’da değil, aynı zamanda bölgemizdeki insanların tehlikeli sızıntılara maruz kalması nedeniyle barışçıl nükleer tesislerimiz etrafında büyük bir tehlike var.” diye konuştu.

Bahreini, İsrail’in, ABD’nin yanı sıra birçok Batılı ülke tarafından finansal, lojistik ve askeri alanda desteklenmesini eleştirdi.

İsrail’in, İran’a sebepsiz yere saldırdığını belirten Bahreini, “İsrail bu saldırılar sırasında sivilleri hedef alarak ayrımcılık, orantılılık ve saldırılar hakkında halkın bilgilendirilmesi ilkesini ihlal etti. İsrail, uluslararası hukukun ve insan haklarının tüm normlarını ihlal etti. İran, İsrail saldırılarına karşılık verme konusunda kararlı. Halkımızı, güvenliğimizi ve topraklarımızı savunmada hiçbir şüphe, tereddüt göstermeyeceğiz. Çok ciddi ve güçlü bir şekilde karşılık vereceğiz. Şu anda yaptığımız da bu. Kendimizi savunmaktan başka bir şeye odaklanamayız.” ifadelerini kullandı.

Bahreini, ABD’nin, İsrail’in yaptıklarına ortak olduğuna işaret ederek “ABD olmadan İsrail hiçbir şey. İsrail ne yapıyorsa ABD’nin askeri ve istihbarat desteğiyle yapıyor. ABD’nin eylemlerini takip edeceğiz. Herhangi bir noktada ABD’nin İran’a yönelik saldırılarda doğrudan yer aldığı sonucuna varırsak ABD’ye yanıt vermeye başlayacağız.” diye konuştu.

BM Güvenlik Konseyinin yanı sıra diğer uluslararası örgütlerin bu süreçte İsrail’in işlediği suçları durdurma konusunda başarısız olduğuna dikkati çeken Bahreini, uluslararası kuruluşların varlık nedenlerini kaybettiklerini söyledi.

Bahreini, İran’ın nükleer programının barışçıl olduğunu vurguladı.

Devamını Oku

Trending

Reklam