Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

4 Şubat Dünya Kanser Günü dolayısıyla farkındalık yürüyüşü düzenlendi

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar himayelerinde, Kanser Hastalarına Yardım Derneği (KHYD) iş birliğinde, 4 Şubat Dünya Kanser Günü dolayısıyla farkındalık yürüyüşü düzenlendi.

Bando eşliğinde yapılan yürüyüş Cumhurbaşkanlık önünde başlayarak Cumhuriyet Meclisi önüne gelindi.

Yürüyüşte, “adım adım kansersiz yaşama doğru hep birlikte el ele”, “meme kanseri çoğalan bir orduya benzer Amazonlar ise onu yener”, “erken tanı hayat kurtarır”, “Sağlıklı yaşam için çevremizi temiz tutmalıyız” yazılı pankartlar taşındı.

Etkinliğe, kanser hastalarının, vatandaşların yanı sıra Başbakan Faiz Sucuoğlu’nun eşi Ece Sucuoğlu da katıldı.

Cumhuriyet Meclisi önünde Cumhurbaşkanlığı Sağlık Komitesi Başkanı Prof. Dr. Füsun Yıldız ile KHYD Başkanı Raziye Kocaismail birer konuşma yaptı.

Konuşmaların ardından temaslı olduğu için etkinliğe katılamayan Cumhurbaşkanı eşi Sibel Tatar’ın mesajı, Cumhurbaşkanlığı çalışanı Cemaliye Üreten tarafından okundu.

Konuşmaların ardından başlangıç noktası olan Cumhurbaşkanlığı önünde geri dönüldü.

Cumhurbaşkanı Sağlık Komitesi Başkanı Prof. Dr. Füsun Yıldız konuşmasında, kanser hastalığına dikkat çekmek için yapılan etkinliğin anlamlı olduğunu vurguladı ve “erken teşhis hayat kurtarır” dedi.

Kanserin genetik faktörünün de önemine dikkat çeken Yıldız, kanserin genetik yapının çevresel faktörlerle birleşiminden ortaya çıktığını dile getirdi ve sağlıklı beslenmemin önemine vurgu yaptı.

Tüm tütün ürünlerinden uzak durulması ve sağlıklı beslenilmesi halinde kanser riskinin azaltılabileceğini dile getiren Yıldız, bağışıklık sistemi ve düzenli yaşamın da hastalığın engellenmesindeki rolünü anlattı.

Devletlerin de bireylere sağlıklı ortamlar yaratmasının görevi olduğuna dikkat çeken Yıldız, kişilerin kendi vücutlarındaki en ufak değişikliği fark ettikleri anda hemen bir hekime başvurmaları gerektiğini vurguladı.

KHYD Başkanı Raziye Kocaismail de konuşmasında, her yıl yaklaşık 700 kişinin kanser hastalığına yakalandığına dikkat çekerek, sağlık bütçesinin bu artışların dikkate alınarak hazırlanması gerektiğini vurguladı.

Kanser tedavisindeki eşitsizliğin kaldırılması gerektiğini dile getiren Kocaismail,  hastaların en önemi sorularında birinin de ilaca erişebilirlik olduğunu kaydetti.

1933 yılında Cenevre, İsviçre’de kurulan uluslararası kanser kontrol örgütü (UICC), örgütüne bağlı 172 ülkeden ve binlerce üyeden oluştuğunu belirten Kocaismail, 4 Şubat Dünya Kanser Günü’nün, Uluslararası Kanser Kontrol Örgütü (UICC) tarafından 2000 yılında resmileştiği ve küresel anlamda birleştirici bir girişim haline gelindiğini belirtti.

Dünya Kanser Günü kurucularının amacının dünya çapında farkındalığı artırmak, eğitimi geliştirmek ve kişisel, toplu ve hükümet eylemlerini hızlandırmak olduğunu dile getiren Kocaismail, milyonlarca ölümü önleyip hayat kurtaran kanser tedavisi ve bakımına erişimin herkes için eşit olduğu bir dünyayı yeniden yaşamak için birlikte çalışıldığını kaydetti.

Kocaismail, her yıl dünya çapında farkındalık yaratmak adına okullarda, işletmelerde, hastanelerde, pazar yerlerinde, parklarda, toplu alanlarda, ibadet yerlerinde toplulukları, kuruluşları ve bireyleri bir araya getirerek sokaklarda ve ayrıca online etkinlikler de düzenlendiğine dikkat çekti.

2022 YILI TEMASI “BAKIM UÇURUMUNU KAPATMAK”

2022 yılı temasının “Bakım Uçurumunu Kapatmak” olduğunu dile getiren Kocaismail, UICC’nin dünya kanser günü için yeni üç yıllık kampanya başlattığını, bu kampanyanın dünyanın dört bir yanındaki insanların ihtiyaç duydukları kanser tedavisine erişimin önündeki engelleri ortadan kaldırmak olduğunu vurguladı.

Kampanyasının ilk yılının dünya çapında oluşan kanser bakımındaki eşitsizlikleri anlamak ve tanımak olduğunu kaydeden Kocaismail, “Kanser tedavisindeki eşitsizlik hayatlarımıza mal oluyor, kanser tedavisi arayan insanlar her fırsatta engellerle karşılaşıyorlar, gelir, eğitim, konum ve etnik köken, cinsiyet, cinsel yönelim, yaş, engellilik ve yaşam tarzına dayalı ayrımcılık ve varsayımlar, bakımı olumsuz etkileyebilecek faktörlerden sadece birkaçıdır. Bu bakım açığı siz ve sevdikleriniz dahil herkesi etkiler. Bu engeller betondan yapılmamıştır. Değiştirilebilirler.” ifadelerini kullandı.

Bu yıl, kanserle yaşayan insanların ve içinde bulundukları toplumların bakış açılarını dinlemek ve bu yaşanmış deneyimlerin düşünce ve eylemlere yön vermesine izin vermek olduğuna dikkat çeken Kocaismail, bu şekilde gelecek hakkında daha adil bir vizyon oluşturmaya başlanabileceğini kaydetti ve “Nerede doğdukları, büyüdükleri, çalıştıkları, yaşadıkları ya da yaşları fark etmeksizin, insanların daha sağlıklı hayatlar sürdürdüğü, sağlık ve kanser hizmetlerine erişebilirliğin kolaylaştığı bir gelecek hayal edebiliriz.” dedi.

TATAR’IN MESAJI OKUNDU…

Konuşmaların ardından Sibel Tatar’ın mesajı, Cumhurbaşkanlığı çalışanı Cemaliye Üreten tarafından okundu.

Mesajında, çok önemsediği 4 Şubat Dünya Kanser Günü’nde hazırlığını birlikte yaptığı bu yürüyüşte birlikte pankart taşımayı çok arzu ettiğini dile getiren Tatar, yürüyüşe temaslı olması sebebiyle katılmadığı kaydedildi.

DEVLETİN VATANDAŞINI KORUMASI GEREKİR

Dünya Kanser Günü’nde amacına uygun şekilde kansere olan farkındalığı yükseltmek, kanserin erken tanı, erken tedavi ve engellenmesini teşvik etmek için önce bireysel tedbirlerin alınması gerektiğini vurgulayan Tatar, devletin de vatandaşını korumak, onların sağlıklı yaşam hakkını sağlamak adına kanserin en önemli faktörü olan hava, toprak ve gıda konusunda gerekli yasal düzenleme, denetim ve cezaları ivedi bir şekilde hayata geçirmesi gerektiğini belirtti.

Kanser ile mücadeleye sadece hastalığa yakalandıktan sonra değil hasta olmadan önce başlanması gerektiğine dikkat çeken Tatar, yaygın kanserin en az üçte birinin önlenebilir olduğunu ve halen mecliste olan “Hal Yasası’nda gıda güvenliğine önem verilmesine, gıda güvenliği ile ilgili yasal düzenlemenin denetim ve cezalar kısmının gerektiği gibi olmasına, kanser tedavisine erişimin sağlanmasına önem verilmesi” gerektiğini kaydetti.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan’dan ABD’nin İran’daki üç nükleer tesise saldırısına ilişkin açıklama

Published

on

By

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, ABD’nin nükleer tesislere yönelik saldırısının bu ülkenin İsrail saldırılarının arkasındaki temel faktör olduğunu ortaya koyduğunu söyledi.

Pezeşkiyan, başkent Tahran’da düzenlenen kabine toplantısında konuştu.

ABD’nin İran’da üç nükleer tesise saldırısını kınayan Pezeşkiyan, “ABD’nin nükleer tesislere saldırıları, bu ülkenin İsrail saldırılarının arkasındaki temel faktör olduğunu ortaya koydu. Başlangıçta rollerini gizlemeye çalışsalar da, ülkemizin silahlı kuvvetlerinin kararlı ve caydırıcı tepkisi ve Siyonist rejimin bariz yetersizliğini gözlemledikten sonra kaçınılmaz olarak öne çıktılar.” dedi.

Pezeşkiyan, “İran silahlı kuvvetlerinin bugün sabah işgal altındaki topraklara yönelik gerçekleştirdiği güçlü saldırılar, aslında Amerika’nın saldırgan politikalarına bir yanıt, çünkü esasen Siyonist rejim, İran’a tek başına saldıracak yetenek ve cesarete sahip olacak konumda veya büyüklükte değildir.” ifadelerini kullandı.

ABD Başkanı Donald Trump, İran’da Fordo, Natanz ve İsfahan olmak üzere üç nükleer tesise hava saldırısı düzenlediklerini duyurmuştu.

İran’ın en kritik nükleer tesisi Fordo’nun bulunduğu Kum kentinden bir Valilik yetkilisi, tesise saldırı düzenlendiğini AA’ya doğrulamıştı.

Ülke medyasına konuşan İsfahan Vali Yardımcısı Ekber Salihi de İsfahan ve Natanz nükleer merkezlerinin yakınında saldırılar olduğunu bildirmişti.

Salihi, detaylı bilgilerin daha sonra duyurulacağını belirtmişti.

Öte yandan, İran devlet televizyonu, saldırı haberlerini teyit etmeden tesislerin daha önceden boşaltıldığını ve nükleer malzemelerin başka bir yere taşındığını duyurmuştu.

Devamını Oku

Dünya

İran Dışişleri Bakanı Erakçi: Halkımız yüksek öz güvenle ve yüksek bir psikolojiyle kendini savunmaya hazır

Published

on

By

İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, ABD’nin İran’ın nükleer tesislerine saldırısının “dünya barışını tehdit ettiğini” belirterek, “Bu hem uluslararası sistemi çok ciddi çıkmaza sokmuştur hem bölgemizde ciddi sorunlar ve ıstıraplar yaratmıştır. Silahlı kuvvetlerimiz tam olarak hazır halde. Halkımız yüksek öz güvenle ve yüksek bir psikolojiyle kendini savunmaya hazır.” dedi.
Erakçi, İstanbul’da gerçekleştirilen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Dışişleri Bakanları Konseyi (DBK) 51. Oturumu kapsamında düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

İran’ın Rusya’yla olan ilişkilerinin sorulması üzerine Erakçi, Rusya’nın İran nükleer programının bir katılımcısı olduğunu ve her zaman nükleer müzakerelerin bir tarafı olduğunu belirtti.

Erakçi, son aylarda ABD ile müzakere ederken her zaman Rusya’ya son gelişmeleri aktardıklarını ve Rusya ile bilgi paylaştıklarını belirterek, bu ülkeyle çalışmaya devam edeceklerini dile getirdi.

Rusya’nın aynı zamanda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinin daimi üyesi olduğunu ve Çin ile Güvenlik Konseyi’ne bir karar taslağı hazırlığı yaptıklarını kaydeden Erakçi, Çin ve Rusya ile bunun nasıl ilerlemesi gerektiği ile ilgili bir görüşme yapacaklarını söyledi.

– “Bölgedeki bazı ülkeler (İsrail saldırılarını önlemek için) arabuluculuk yapmak istiyor”

Türkiye’nin İran-ABD arasında arabuluculuk rolü üstlenip üstlenemeyeceğinin sorulması üzerine Erakçi, dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile çok önemli ve verimli görüşmeler yaptıklarını belirtti.

Erakçi, öte yandan İstanbul’da bazı bölge ülkeleriyle de görüşmeler yaptıklarını belirterek, “Bölgedeki bazı ülkeler, Türkiye gibi, İsrail’in, siyonist rejimin İran’a saldırılarının önüne geçmek için arabuluculuk yapmak istiyorlar. Ve sanırım bugün ben, Amerika’nın bu düşmanlığını önlemek için tekrar faaliyetlere başlayacağım. Türkiye çok kesin bir şekilde İsrail’in saldırılarını kınadı.” ifadelerini kullandı.

Öte yandan İİT üye ülkelerin dışişleri bakanları çerçevesinde de İran özel oturumu yaptıklarını kaydeden Erakçi, “Türkiye zaten oturum başkanıydı. İsrail’i kınama adına çok güzel konuşması oldu ve bu saldırıların bir an önce bitmesini de istedi ve İran İslam Cumhuriyeti’nin de yanında olduğunu bildirdiler.” değerlendirmesini yaptı.

– “Birleşmiş Milletler aslında bu konuyu bir tehdit olarak görmeli”

Erakçi, ABD’nin İran’ın nükleer tesislerini hedef alan saldırısının yalnızca İran halkına yapılan bir saldırı olmadığını, aynı zamanda BM’nin de yasalarının ihlal edildiğini vurguladı.

Söz konusu saldırının Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’na (NPT) da zarar verdiğine dikkati çeken Erakçi, “ABD bu şekilde uluslararası güvenliğe ve barışa ciddi bir darbe indirmiş oldu. BM aslında bu konuyu bir tehdit olarak görmelidir. ABD’nin bu davranışı dünya barışını tehdit ediyor. Bu hem uluslararası sistemi çok ciddi çıkmaza sokmuştur hem bölgemizde ciddi sorunlar ve ıstıraplar yaratmıştır. Bu çok ciddi tehlike doğurmaktadır.” diye konuştu.

Erakçi, “ABD’nin dün geceki saldırısı bir kez daha gösterdi ki İsrail siyonist rejimi İran’daki amaçlarına ulaşamamıştır ve ağır darbeler almıştır. İran’ın kahramanca savunması karşısında bir krize girmiştir ve bu kriz karşısında da ABD’den destek almıştır. Ve ABD belki de özel olarak siyonist rejimin başbakanını kurtarma amacıyla böyle bir hareketi yaptı.” ifadelerine yer verdi.

Bu durumun ABD’nin, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun etkisi altında olduğunu gösterdiğini kaydeden Erakçi, bunun tüm ABD halkı için utanç verici olduğunu söyledi.

– “Hiçbir zaman Batı ülkelerine güvenmedik”

Erakçi, ülkelerini kahramanca savunmaya devam edeceklerini belirterek, “Silahlı kuvvetlerimiz tam olarak hazır halde. Halkımız yüksek öz güvenle ve yüksek bir psikolojiyle kendini savunmaya hazır. İranlıların aslında ulusal gururu zedelenmiştir. Ve bunu geri kazanmak için öz güvenle tam olarak kendilerini savunacaklar. Hiçbir zaman kendi hukukumuzdan, kendi şerefimizden, kendi toprağımızdan, kendi halkımızdan vazgeçmeyeceğiz.” ifadelerini kullandı.

ABD’nin saldırısının ardından İran’ın seçeneklerinin ne olduğu sorulan Erakçi, “Batı ülkeleriyle müzakere ettiğimizde hiçbir zaman onlara güvenmedik. Şimdi onlara hiç güvenmememiz için daha fazla sebep var.” dedi.

– “Biz şu anda nasıl bir diplomatik adım atmalıyız, bu konuda karar veremiyoruz”

Erakçi, diplomatik yöntemlerin her zaman kullanılması gerektiğini ve açık kapı bırakılması gerektiğini söyleyerek, “Biz şu anda nasıl bir diplomatik adım atmalıyız? Kiminle bu adımı atmalıyız? Bu konuda bir karar veremiyoruz. Dolayısıyla öncelikle bizim cevabımızı bekleyeceğiz. Ve bu saldırılar sona erdiğinde bu saldırgan tutum durduğunda o zaman diplomasiye tekrar nasıl başlayabiliriz, ona karar vereceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.

ABD Başkanı Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un ABD’nin saldırısından sonra kendilerini arayıp aramadığının sorulması üzerine Erakçi, Witkoff ile daha önce dolaylı görüşmeler yaptığını, görüşmeye Umman’ın aracılık yaptığını söyledi.

Erakçi, ABD’nin saldırılarının ardından görüşmelerin durduğunu ancak başta Umman olmak üzere farklı kanallar aracılığıyla ABD’den mesajlar almaya devam ettiklerini belirterek, “ABD’nin mesajlarını bize ileten, özellikle Umman ve diğer bazı taraflar da var ve eğer gerekirse o mesajlara bu aracılar vasıtasıyla cevap veriyoruz.” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Dünya

İran’dan İsrail’e yaklaşık 30 füzeyle düzenlenen misillemede bazı noktaların isabet aldığı bildirildi

Published

on

By

İran’dan İsrail’e yaklaşık 30 füzeyle düzenlenen misilleme saldırısında bazı noktaların isabet aldığı duyuruldu.

İsrail acil yardım servisi Kızıl Davut Yıldızı, doğrudan ve şarapnel parçası isabeti nedeniyle 10 ihbar aldıklarını açıkladı.

İran’ın İsrail’in merkezine ve kuzeyine yönelik başlattığı saldırı sebebiyle ülke genelindeki alarmların devreye girmesinin ardından fırlatılan yaklaşık 30 füzeden bir kısmının engellenemediği ve bazı noktalara isabet ettiği belirtildi.

Kızıl Davut Yıldızı, Hayfa kentindeki isabetin ardından bölgede ağır hasar oluştuğunu, ilk belirlemelere göre en az 11 kişinin yaralandığını ve isabet alan bölgelerdeki çalışmaların devam ettiğini duyurdu.

İsrail’in Yedioth Ahronoth gazetesi, füzelerden bazılarının açık alana düştüğünü, Hayfa’nın yanı sıra ülkenin orta kesimindeki Shephelah ve Tel Aviv çevresinde Dan Gush’da da hasar oluştuğunu bildirdi.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, sığınaklardan çıkılabileceği ve arama kurtarma ekiplerinin isabet alan noktalarda ülke genelinde faaliyet gösterdiği kaydedildi.

İsrail’de 07.30 sularında İran’dan ateşlenen füzelerin tespit edildiği açıklanmış ve alarmlar devreye girmişti.

Devamını Oku

Trending

Reklam