Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

62 yıllık tiyatro sanatçısı Ayla Haşmetli, meslektaşları için güzel bir tiyatro binası istedi

Published

on

1950’lilerin sonunda gittiği Ankara Devlet Konservatuarı’ndan Kıbrıslı Türklerin ilk kadın tiyatro sanatçısı olarak mezun olan Ayla Haşmetli, meslektaşlarının bir an önce yeni tiyatro binasına kavuşmasını istedi.

Haşmetli, sevgiyle, tutkuyla başladığı meslek hayatını 40 yaşına gelmeden noktalasa da “Kıbrıs’ta sahneye çıkmak beni çok mutlu etti… Bu mesleği başka ülkede yapmak istemezdim” dedi.

Peki, adı sorulduğunda cevap vermeye dahi çekinirken nasıl oldu da tiyatroyu seçti?

Anlattığına göre, yeteneğini komşularının kızı sayesinde keşfetti. Önce radyoyla tanıştı, sonra da ona Ankara’nın yolu açıldı.

Babası Kıbrıs’tan hiç çıkmamış, okuma-yazma bilmeyen bir adamdı ama onu elinden tuttu, konservatuara götürdü.

Tiyatro eğitiminin bel kemiği sayılan diksiyon Ayla Haşmetli’yi zorladı ve bu dersten kaldı. Okuldan uzaklaştırılacakken Türkiye’nin Eğitim Bakanı’ndan randevu alarak görüşmeye gitti. “Burada değil, Kıbrıs’ta tiyatro yapacağım” dedi ve bu ders için bütünleme yapılmasını istedi.

Bu görüşme mi yoksa araya başkanlarının da girmesi mi, bilinmez ama talebine olumlu yanıt geldi ve eğitimine devam edebildi.

“Hem cefa, hem sefa gördüm… ” dediği 84 yıllık hayatını Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) anlatan Ayla Haşmetli, şubat ayında İstanbul’da Türk Dünyası’nın “En İyi Kadın Tiyatro Oyuncusu” ödülünü de aldı, hatırlanmanın değerli olduğunu söyledi.

Meslekte 62 yılı geride bırakan Ayla Haşmetli, “Hayatımda yaptığım en doğru şeyin bu olduğuna eminim” dedi.

– “Anlatsam da tasavvur edemezsiniz”

Ülfet-Haşmet çiftinin beş çocuğundan biri olarak 1942’de Köşklüçiftlik’te dünyaya gelen Ayla Haşmetli (Haşmet), doğup büyüdüğü mahallede yaşıyor hâlâ…

Köşklüçiftlik’in o yıllardaki halini gülümseyerek hatırlayan Haşmetli, “Buraları anlatsam da tasavvur edemezsiniz… Sayılı birkaç ev… Her yer tarla… Okula, boyumuz geçen ekinlerin arasından geçip giderdik…” dedi.

– Hayatını komşuları ve okuduğu o şiir değiştirdi

İçine kapanık, ismi sorulduğunda yüzü kızaran, sınıfta parmak kaldırmaya utanan Ayla Haşmetli’nin hayatını, komşuları ve o evde okuduğu bir şiir değiştirdi.

“Evimizin yanındaki konağa, Mağusa’dan yaşlı bir karı-koca taşındı. Alime Hanım Teyze ve Fadıl Bey Amca… Beni evlatları gibi gördüler. Sık sık onlara gitmeye başladım. Kızları Şule, tahsil için gittiği Londra’dan dönünce radyoda (Kıbrıs Radyo Yayın Korporasyonu) çocuk programı yapmaya başladı. Bir gün ona şiir okumamı istedi. O şiir bana radyonun kapılarını açtı, hayatım değişti.”

-“Başka bir Ayla…”

Henüz 5’inci sınıfa giderken (Selimiye İlkokulu) radyoda skeçler, piyesler, hikayeler okumaya başladı Ayla Haşmetli.

“Aydınlandım, yeniden doğdum. Bende olanı ben de bilmezdim, yeteneğimi fark ettim. Başka bir Ayla çıktı ortaya. Benden sonra radyoya başka çocuklar da gelmeye başladı. Okuldan çıkardık, Girne Kapısı’ndan otobüse binip radyoya giderdik. Para da kazanırdık. “

Ortaokula (Atatürk Ortaokulu) başladığında da radyodan kopmadı, radyonun yanı sıra o yıllarda kurulan televizyonda küçük skeçler canlandırdı Ayla Haşmetli, spikerlik de yaptı ve aslında ona Ankara’nın yolunu da bu açtı.

“Şule Abla, radyondan Hakkı Abi (Süha) ile evlendi. Hakkı Abi de Şule Abla gibi benimle çok ilgilenirdi. ‘Seni Ankara’ya gönderelim, ister misin?’ diye sordu. Babamla konuştu, mezun olup dönünce iyi bir maaşla radyoda işe başlayacağımı söyledi. Bu da babamın hoşuna gitti…”

-Kıbrıs’tan Ankara’ya…

Hakkı Süha, Ayla Haşmetli’ye Ankara’da ona yardım edebilecek Suat Taşer, Nüzhet Şenbay gibi isimler de verdi ve baba-kız öyle çıktı yola.

“Kıbrıs’tan ayrılmak benim için sürpriz oldu. Merak da vardı tabii, bakalım neler olacak? Adana’ya oradan da Ankara’ya geçtik. Babam Ankara’da etrafına bakındı ve ‘Seni burada mı bırakacağım Ayla?’ dedi…”

-İlk 11’e kaldı

Bir süre halasının kızının yanında kalan, Hakkı Süha’nın verdiği isimlerin yanına giderek dram ve komedi tiradı (tiyatrodaki uzun konuşma) ve bir şiirle konservatuar sınavına hazırlanan Ayla Haşmetli, Kıbrıs’a gelen filmler sayesinde tanıdığı Cüneyt Gökçer ve Yıldız Kenter gibi duayenlerin yer aldığı jürinin önüne çıktı.

100 kişiyle birlikte sınava giren, ilk 11’e kalarak Ankara Devlet Konservatuarı’nda eğitim almaya hak kazanan Ayla Haşmetli, aynı günlerde Kıbrıs’ta girdiği bir sınavın neticesiyle Bursa’da da lise okuma şansı kazandı.

“Bir seçim yapmak zorunda kaldım ve konservatuvarı seçtim. Sevdiğim işi yapacaktım ve ortam güzeldi. O dönemde konservatuarda benden başka Kıbrıs’tan sadece bir öğrenci vardı, o da operadaydı. Ankara’da yatılı kaldım…”

-Diksiyon dersinden geçemeyince Eğitim Bakanı’ndan yardım istedi… “Hem anlattım, hem ağladım”

Hülya Koçyiğit, Kartal Tibet gibi Yeşilçam’a damga vuran isimlerle de aynı konservatuarda eğitim gören Ayla Haşmetli, özellikle diksiyon dersinde zorlandı.

“Bu dersi geçemedim diye okula devam edemeyecektim. Mecbur Kıbrıs’a döneceğim… Çok üzüldüm. Yeğenim Jale’nin eşi, (Mustafa Renksizbulut) bürokrattı. Onun sayesinde dönemin Eğitim (Maarif) Bakanı’ndan randevu aldık. Hem anlattım, hem ağladım… ‘Ben Kıbrıs’ta tiyatro yapacağım, burada sahneye çıkmayacağım’ dedim… Ülkeye döndükten kısa süre sonra ‘bütünleme sınavı yapılacak’ diye bir haber geldi. Bilemiyorum, belki başkaları da uğraştı bu iş için… Ankara’ya gidip sınavı geçtim.”

-İşsiz kaldı… Öğretmenlik yaptı

Ayla Haşmetli, Ankara Devlet Konservatuarı’nın hazırlıkla birlikte 5 yıl olan eğitiminin 3 yılını tamamlayarak orta bölümden mezun oldu. Toplumlar arası olaylar çıkınca yüksek bölüme devam edemedi.

“Kıbrıs’a dönünce işsiz kaldım. Yatılı okuduğum için mecburi hizmet yapmam gerekirdi. Maarif Müdürü ile görüştüm, tiyatro diye bir kurum olmadığından öğretmen kadrosuna aldılar beni. Öğretmen Koleji’nde diksiyon dersi vermeye başladım… Olaylar çıktığında bir dönem de Yiğitler köyünde kaldım, burada ilkokul öğretmenliği yaptım…”

-“Zorluk çekmedim dersem yalan olur…”

1963 olayları başlayınca halka moral vermek üzere şimdiki Cumhurbaşkanlığı’nın avlusunda, büyük bir garajda radyo kuruldu. Ayla Haşmetli’nin arabası da dahil sokaklardaki tüm arabaların aküleri bunun için söküldü.

“Üner (Ulutuğ), Kemal (Tunç), ben… Halka moral vermek için radyoda şiirler okuduk… Bir süre sonra garajdan çıkıldı, Posta Dairesi’ne geçildi. Amatör tiyatrocularla konservatuvar mezunları bir araya geldi. Üner Ulutuğ ve Ahmet Tolgay gibi isimlerin yazdığı milli oyunları sahneledik. Tiyatroya hevesli bazı arkadaşlara kurslar açtık. Maarif Dairesi’ne bağlıydık o zaman. Salonumuz yok. Atatürk İlkokulu’nun salonunu tahsis ettiler bize. Orada oyunlar oynamaya başladık. Elçiliğin aracılığıyla Türkiye’den Tekin Akmansoy geldi, bize katkıda bulundu. Üç oyun çıkardık.

En beğenilen oyumuz da ‘Ocak’ olmuştu. Annemin kıyafetlerini giydim, battaniyeyi evden götürdüm bu oyun için. Kızıma 9 aylık hamileydim sahneye çıktığımda…

Provalar gece geç saatte biterdi diye gündüz evde olabilirdik. O vakitlerde de ezber yapardım. İki çocuğum vardı, onları annemle babama bırakırdım. Zorluk çekmedim dersem yalan olur ama sevdiğim işle uğraşıyordum. Disiplinli çalışmaktan da hiç ödün vermedim. Yokluk yılları… Her şeyi biz yaptık, dekoru, kostümü, makyajı… Halkın ilgisi güzeldi, bizi unutmadılar da…

‘Ocak’ oyununun üzerinden 30-40 yıl geçti, tanıştığım bir kadın oradaki rolümün taklidini yaptı bana. Çok şaşırdım…”

-“İşler yolunda gitmedi…”

Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları’nın kurulmasıyla Ayla Haşmetli burada kadrolu sanatçı oldu. Yeni oyuncuların da gelmesiyle ekip büyüdü, oyun sayısı arttı ama bazı anlaşmazlıklar ve huzursuzluklar yaşandı.

“İşler manevi açıdan da maddi açıdan da yolunda gitmeyince emekliliğimi istedim. Sahne önü de arkası da yorucuydu benim için. Kaprisler, birbirini çekemeyenler çoktu… Herkes tarafından sevildim, sayıldım, itibar gördüm. Bir dönem küskün hissetsem de kabuğuma çekilsem de Kıbrıs’ta sahneye çıkmak beni çok çok mutlu etti… Bu mesleği başka ülkede yapmak istemezdim…”

-“Eğitimsiz hiçbir iş başarılı olamaz”

Emekliliğinden sonra bir süre Mersin’de ve İstanbul’da yaşayan Ayla Haşmetli, Lefkoşa Belediye Tiyatrosu’ndaki meslektaşlarının ricasıyla 17 yıl sonra Aziz Nesin’in “Bişey Yap Met” oyunda da rol aldı.

“Kısa bir roldü. Sahnede sesim gitti. Doğaçlama yaparak ‘Grip oldum’ dedim, su içince biraz rahatladım.

83 yaşımı bitirdim. Hem cefa hem sefa gördüm. Bazı şeyleri unutuyorum artık ama her şeye rağmen neşeliyim, karşımdaki insanları mutlu etmek, onlara yardım etmek isterim. Çocuklarımın, torunlarımın, torun çocuklarımın sevgisi benim için bambaşkadır. Beni hayata bağlayan onlardır. Her sabah uyandığımda şükrederim, dua ederim…

Küçük yaşımda Kıbrıs’tan Ankara’ya gidip konservatuarda tiyatro eğitimi-öğretimi aldığım için de kendimi çok şanlı ve mutlu hissederim. Çünkü eğitimsiz hiçbir iş başarılı olamaz. Duruşu, sahnede sesi kullanmayı, duyguları yüze, vücuda aktarmayı, tiyatronun tarihini, doğu ve batı edebiyatını ve daha birçok yararlı bilgiyi değerli hocalarımdan öğrendiğim ve öğretebildiğim için çok şanslı ve mutlu olduğumu yinelemek isterim. Hayatımda yaptığım en doğru şeyin bu olduğuna eminim…”

Konuşmasının sonunda sanata önem verilmesini de isteyen Ayla Haşmetli, “Bütün arzum meslektaşlarımın güzel bir tiyatro salonunda mutlu şekilde sahneye çıkabilmesidir…” dedi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

AdaKıbrıs’ın lansmanı İstabul’da yapıldı

Published

on

By

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti turizminin Türkiye’de tanıtılması amacıyla hayata geçirilen “AdaKıbrıs” projesinin lansmanı İstanbul’da yapıldı.

Başbakan Yardımcılığı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı ile TC Kültür ve Turizm Bakanlığı iş birliğinde İstanbul CVK Park Bosphorus Otel’de düzenlenen lansmana Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Başbakan Ünal Üstel, Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile bazı milletvekilleri, turizm sektörü temsilcileri ve davetliler katıldı.

Etkinlikte, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Başbakan Ünal Üstel, Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu ve Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy birer konuşma yaptı.

-Tatar: “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, tüm engellere rağmen önemli başarılara imza attı”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, AdaKıbrıs lasmanında yaptığı konuşmada, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yıllar içinde büyük bir gelişim gösterdiğini, tüm izolasyonlara ve ambargolara rağmen önemli başarılara imza attığını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Tatar, gençlik yıllarında İngiltere’de Asil Nadir ile üst düzey yönetici olarak çalıştığı döneme değinerek, KKTC’de turizmin temellerinin atıldığı yılları anlattı.

O dönemde adada sadece birkaç otel olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Tatar, bugün gelinen noktada yatak kapasitesinin 35 binlere ulaştığını, turizmde büyük bir gelişme yaşandığını ifade etti.

“Kıbrıs Türk Hava Yolları’nın haftada birkaç sefer yaptığı dönemlerden, bugün ayda 600 seferin gerçekleştiği ve 500 bin yolcunun taşındığı bir noktaya geldik” diyen Tatar, ulaşımdaki bu ilerlemenin turizmi doğrudan etkilediğini belirtti.

Tatar ayrıca, “Kıbrıs, doğal güzellikleri, tarihi mirası ve kültürel değerleriyle büyük bir cazibe merkezi. Tüm bu zenginliklerin dünyaya daha etkin şekilde tanıtılması için hep birlikte çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

-“Teknofest ile büyük bir tanıtım başarısı elde ettik”

KKTC’de düzenlenen Teknofest etkinliğine de değinen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 225 bin kişinin ziyaret ettiği festivalin büyük ilgi gördüğünü hatırlattı.

Bu tür organizasyonların KKTC’nin tanıtımına önemli katkı sağladığını belirten Tatar, “Teknofest gibi uluslararası etkinlikler sayesinde sadece Türkiye’ye değil, tüm dünyaya sesimizi duyurma fırsatı bulduk” dedi.

-“Genç nesil KKTC’yi daha müreffeh yarınlara taşıyacak”

Genç kuşakların donanımlı bir şekilde yetiştiğini ve gelecekte KKTC’yi daha da ileriye taşıyacaklarına inandığını söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar, hizmet kalitesinin artırılmasının da turizm açısından kritik önemde olduğunu vurguladı. Yeni yatırımların doğayı koruyarak yapılması gerektiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, çevreye duyarlı politikaların önemine dikkat çekti.

-“İki devletli çözüm Kıbrıs Türkü’nün geleceği için vazgeçilmezdir”

Konuşmasında Kıbrıs sorununa da değinen ve Türkiye ile birlikte kararlılıkla sürdürülen iki devletli çözüm siyasetinin, Kıbrıs Türk halkının egemenliği ve güvenliği açısından vazgeçilmez olduğunu belirten Tatar, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, bu çözümün ayrılmaz bir parçasıdır. Türkiye’nin garantörlüğü, adadaki Türk askerinin varlığı bizim güvenliğimizin teminatıdır” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, Rum tarafının çözüme yanaşmayan tutumuna da işaret ederek, “Bizler birlik içinde, Türkiye ile uyum içinde yürüttüğümüz bu siyaseti sonuna kadar sürdürmek zorundayız.” ifadelerini kullandı.

-“Geçmişe göre çok daha güçlüyüz”

Konuşması sonunda KKTC’nin artık çok daha güçlü bir konumda olduğuna işaret eden Tatar, büyük uçakların adaya inebilmesini sağlayacak altyapının oluşturulmasıyla turizmde maliyetlerin de düşeceğini ve rekabet gücünün artacağını söyledi.

Cumhurbaşkanı Tatar, başta Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz olmak üzere, KKTC’ye destek veren tüm kişi ve kurumlara teşekkür ederek, “Geleceğe güvenle bakmak, yatırımları artırmak ve refah dolu yarınlar inşa etmek için hep birlikte çalışmaya devam edeceğiz,” dedi.

-Yılmaz: “KKTC ile Türkiye arasında tarihsel bağların ötesinde bir gönül ve kader birlikteliği bulunuyor”

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ise, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin turizm alanında planlı, verimli ve sürdürülebilir bir kalkınma sürecine girmesinin büyük memnuniyet verici olduğunu vurguladı.

KKTC ile Türkiye arasında tarihsel bağların ötesinde bir gönül ve kader birlikteliği bulunduğunu vurgulayan Yılmaz, KKTC’nin doğası, kültürü ve insanıyla eşsiz bir yapıya sahip olduğunu, bu kampanyalarla turizmde çok daha güçlü bir noktaya ulaşmasının ortak bir hedef olduğunu söyledi.

Türkiye’nin geçtiğimiz yıl 62 milyonun üzerinde turist ağırlayarak 61 milyar doların üzerinde turizm geliri elde ettiğini ve dünyanın dördüncü büyük turizm destinasyonu haline geldiğini anımsatan Yılmaz, “KKTC Turizm Master Planı ve Ada Kıbrıs kampanyası, bu yönde ortak vizyonumuzun somut göstergeleridir, adımlarıdır.” diye konuştu.

Kampanya kapsamında hazırlanan reklam filminde tarihi yapılar, eşsiz manzaralar ve geleneksel lezzetlerin sıcak ve samimi bir dille Türkiye kamuoyuna aktarıldığını kaydeden Yılmaz, “Girne Kalesi’nden Salamis Antik Kenti’ne, Büyük Han’dan Lefkoşa’nın dar sokaklarına, Gazi Mağusa Limanı’ndan narenciye bahçelerine kadar ada; tarih, doğa ve kültürü bir arada sunuyor” dedi.

Master Plan’ın yalnızca turizmde değil, kültürel mirasın korunması, sürdürülebilirlik ilkelerinin yerleşmesi ve genel istihdamın artırılması gibi birçok hedefe hizmet ettiğini belirten Yılmaz, Türkiye olarak bu sürece 2024 yılından itibaren 122 milyon liralık kaynakla destek verdiklerini vurguladı.

-“Somut projelerle yanındayız”

KKTC’de hayata geçirilen birçok projeye değinen Yılmaz, “Gazimağusa surlarının yenilenmesinden Salamis Antik Kenti’nin çevre düzenlemesine, Girne Kalesi’nin restorasyonundan müze ve ören yerlerinin geliştirilmesine kadar çok sayıda adım attık” dedi.

Vakıf eserlerinin tespiti, envanteri ve dijitalleştirilmesine yönelik çalışmaların sürdüğünü aktaran Yılmaz, geçmiş yıllarda yürütülen proje destekli turizm hibeleri sayesinde birçok yapının turizme kazandırıldığını, alternatif turizm türlerinin teşvik edildiğini ve bölgesel kalkınmaya katkı sağlandığını söyledi.

-“Teknofest ve Cumhuriyet Yerleşkesi önemli göstergelerdir”

KKTC’de 1-4 Mayıs’ta düzenlenen Teknofest’in de bilim ve teknoloji alanında önemli bir adım olduğunu belirten Yılmaz, “Dördüncü gününe ben de katıldım. Alana ulaşırken kilometrelerce kuyruk vardı. Bu, KKTC’nin bilim ve girişimcilik yüzyılına hazır olduğunu gösteriyor” dedi.

3 Mayıs’ta açılışı yapılan KKTC Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi hakkında da değerlendirmede bulunan Yılmaz, yapının yalnızca fiziki değil, siyasi anlamda da KKTC’nin egemenliğinin bir nişanesi olduğunu vurguladı.

Yılmaz, yerleşkenin hemen yanında inşaatı süren yüksek yargı binası ve millet bahçesiyle birlikte büyük bir bütün oluşturduğunu kaydederek, emeği geçenlere teşekkür etti.

-“İzolasyonlara rağmen KKTC hak ettiği yeri bulacaktır”

KKTC’ye uygulanan haksız ve gayriinsani ambargolara rağmen Türkiye’nin desteğini sürdürdüğünü ifade eden Yılmaz, “Bir kapı kapanırsa başka bir kapı açılır. KKTC’yi henüz görmemiş vatandaşlarımızı ister uçakla ister feribotla bu güzellikleri görmeye davet ediyorum” dedi.

Türk Hava Yolları’nın KKTC’ye ulaşımın daha kolay ve düşük maliyetli olması için hazırlık yaptığını da açıklayan Yılmaz, müjdenin yakında paylaşılacağını belirtti.

-“İki devletli çözüm en anlamlı yol”

Konuşmasının sonunda Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın ortaya koyduğu iki devletli çözüm vizyonunu Türkiye olarak sonuna kadar desteklediklerini söyleyen Yılmaz, “Gerçeklik ortada; iki toplum, iki devlet var. Yıllarca denenmiş ve sonuç vermemiş modellerin peşinden gitmek yerine, iki devletin iş birliği içinde bir çözüm oluşturması en anlamlı yoldur.” dedi.

Rum tarafını gerçek dışı kavramlarla dünya kamuoyunu oyalamamak konusunda uyaran Yılmaz, Türkiye’nin KKTC ile yürüttüğü ekonomik ve yapısal iş birliği anlaşmalarının aynı zamanda dayanışma ve ortak geleceği de ifade ettiğini söyledi.

Son olarak Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Başbakan Ünal Üstel, Başbakan Yardımcısı Fikri Ataoğlu ve Türkiye Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a teşekkür eden Yılmaz, “Ortak vizyonumuz doğrultusunda KKTC’nin refahı ve tanınırlığı için çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

-Üstel: “KKTC, izolasyonlara rağmen kararlılıkla yoluna devam ediyor”

Başbakan Ünal Üstel de konuşmasında, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin uluslararası alanda maruz kaldığı izolasyonlara rağmen kararlılıkla yoluna devam ettiğini belirtti. Üstel, bu yeni tanıtım hamlesiyle, ülkenin yüzeysel algılar yerine hakikatiyle tanıtılacağını söyledi.

Kampanyanın sadece bir tanıtım organizasyonu değil, KKTC’nin gerçek hikâyesini dünyaya anlatma yolunda yeni bir adım olduğunu söyleyen Üstel, “Türkiye’de bile ülkemizin potansiyelini gerektiği gibi anlatamadığımız dönemler oldu. Artık algılar değil, gerçekler öne çıkmalı” ifadelerini kullandı.

Konuşmasında sanatçı Hülya Avşar’ın son ziyaretindeki izlenimlerine de yer veren Üstel, “Avşar, yıllardır Kıbrıs’a geldiğini ama bu defa ilk kez gerçekten Kıbrıs’ı yaşadığını söyledi. Bu, yeni bakış açımızın en samimi ifadesidir.” dedi.

Üstel, KKTC’nin “gazino adası” gibi kısıtlayıcı imajlardan sıyrılarak, kültürel zenginliği, doğası, denizi ve tarihiyle keşfedilecek bir coğrafya olarak konumlanması gerektiğini belirtti. Üstel, “Yunan adaları nasıl dünyada tanınıyorsa, biz de gönül rahatlığıyla diyebiliriz ki, onlarda ne varsa bizde fazlası var” şeklinde konuştu.

Tanıtım kampanyası kapsamında hazırlanan filmlerin yüzeysel tanıtımların ötesine geçerek, aidiyet ve samimiyet duygusunu ön plana çıkardığını ifade eden Üstel, Türkiye ile yürütülen iktisadi ve mali iş birliği sayesinde bu sürecin mümkün olduğunu söyledi. Üstel, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’a, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a ve süreci KKTC adına yöneten Başbakan Yardımcısı Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu’na teşekkür etti.

Basına da çağrıda bulunan Üstel, KKTC hakkında olumsuz haberlerin azaltılmasını isteyerek, “Kıbrıs’ı bir sorun adası değil, huzurun ve tatilin yaşandığı bir yer olarak gösterin” dedi.

Konuşmasında, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin KKTC’ye uyguladığı baskı ve engellemeleri de dile getiren Başbakan Üstel, “Güney Kıbrıs, tur operatörlerine ve turistlere tehditler savuruyor, üçüncü ülke vatandaşlarını tutukluyor. Bu baskılara karşı tek çıkış yolumuz Türkiye’den gelen turistler, yatırımcılar ve iş insanlarıdır” diye konuştu.

Başbakan Üstel, konuşmasının sonunda, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve emeği geçen tüm kurumlara teşekkür ederek, KKTC’nin tanıtım mücadelesinde kararlılıkla ilerleyeceklerini vurguladı.

-Ataoğlu: “AdaKıbrıs ile ülkemizi Türkiye’nin dört bir yanına anlatacağız”

Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu da konuşmasında, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin turizm potansiyelini tanıtmak amacıyla başlatılan yeni tanıtım kampanyasının gururunu yaşadıklarını belirtti.

TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve emeği geçen tüm ekiplere teşekkür eden Ataoğlu, Türkiye ile birlikte yürütülen bu süreçte turizm sektörünün KKTC ekonomisine olan katkısının artacağına inandıklarını vurguladı.

“AdaKıbrıs” kampanyasının, Türkiye’nin en ücra köşelerinde yaşayan vatandaşlara bile ulaşmayı hedeflediğini belirten Ataoğlu, fenomen çocuklarla hazırlanan tanıtım filmlerinin Türkiye genelinde yayınlandığını ve bunun bir davet niteliği taşıdığını söyledi. Ataoğlu, kampanyanın yalnızca Türkiye ile sınırlı kalmayacağını, farklı ülkelerde de tanıtımların sürdürüleceğini ifade etti.

Tanıtım faaliyetlerinin yerel televizyonlar ve dijital mecralar aracılığıyla destekleneceğini dile getiren Ataoğlu, geçmişteki eksikliklerden ders çıkararak, daha etkili bir stratejiyle yola devam ettiklerini söyledi.

KKTC’nin sadece deniz, kum ve güneşten ibaret olmadığını; yaşam kültürü, doğası ve insanıyla zengin bir destinasyon olduğunu vurgulayan Ataoğlu, turizm master planı doğrultusunda yeni müjdelerin de yakında kamuoyuyla paylaşılacağını belirtti.

Ataoğlu, konuşmasının sonunda emeği geçen tüm ekip arkadaşlarına teşekkür ederken, etkinliğin ülkeye hayırlı ve uğurlu olması temennisinde bulundu.

-Ersoy: “AdaKıbrıs kampanyası, ortak kültür ve geleceğimizin güçlü bir temsilidir”

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ise Ada Kıbrıs kampanyanın yalnızca bir tanıtım faaliyeti değil, ortak vizyon ve kültürel bağların bir sembolü olduğunu vurgulayarak, 2025 yılı tanıtım bütçesinde Türkiye pazarın öncelik verildiğini belirtti.

Ersoy, geçen yıllarda uluslararası pazarlara odaklanan tanıtım faaliyetlerinin bu yıl KKTC’nin talebi doğrultusunda Türkiye pazarına yönlendirildiğini kaydetti. “AdaKıbrıs kampanyası yalnızca güneş ve deniz temalı bir anlatıdan öte, Kuzey Kıbrıs’ın tarihi, kültürel ve sosyal zenginliklerini merkezine alıyor” diyen Ersoy, kampanyanın ulusal televizyonlardan dijital platformlara, sinema salonlarından influencer iş birliklerine kadar geniş bir mecrada yürütüleceğini ifade etti.

Kampanyanın yurt dışında da devam edeceğini söyleyen Ersoy, İngiltere başta olmak üzere uluslararası pazarlarda Visit North Cyprus markası altında yürütülen çalışmalarla Kuzey Kıbrıs’ın küresel ölçekte tanıtımının sürdürüleceğini belirtti.

“Kuzey Kıbrıs yalnızca bir seyahat noktası değil, ortak tarihimize ve kültürümüze uzanan güçlü bir bağdır” diyen Ersoy, AdaKıbrıs Kampanyası’nın, KKTC’nin turizmdeki marka değerini katlayarak artıracağına olan inancını yineledi.

Konuşmaların ardından, Başbakan Yardımcılığı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı Müsteşarı Serhan Aktunç bir sunum yaptı.

Program kapsamında Alayköy Folklör Derneği tarafından geleneksel halk dansları gösterisi sunulurken, etkinlik süresince Kuzey Kıbrıs’a özgü seramik ve el sanatları sergisi ile Kıbrıs mutfağından lezzetler ziyaretçilerin beğenisine sunuldu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Yılmaz: KKTC’nin turizm alanında kalkınma sürecine girmesi memnuniyet verici

Published

on

By

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türkiye’deki vatandaşlara tanıtılması amacıyla, Başbakan Yardımcılığı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı ile T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı iş birliğinde hayata geçirilen “AdaKıbrıs” projesinin lansmanı İstanbul’da yapıldı.

İstanbul CVK Park Bosphorus Hotel Otel’de gerçekleştirilen tanıtımda, düzenlenecek kampanyalarla, ülkenin kültürel değerleri, gelenekleri, ada yaşamı, adaya özgü lezzetler, mekanlar, her mevsim farklılaşan otlar, adanın sunduğu deneyimlerle yeni bir turizm konumlandırılması hedefleniyor…

İnternet ünlüleri, sosyal medya mecraları ve dijital reklamların da kullanıldığı kampanyalarla turistlerin Kuzey Kıbrıs ziyaret motivasyonunun çeşitlendirilmesi, Türkiye’den Kuzey Kıbrıs’a olan turizm talebinin artırılması, yaratıcı, ilgi çekici ve özgün bir marka kimliği yaratılması, Kuzey Kıbrıs’ın eşsiz bir seyahat deneyimi sunan, kültürel öğeleri güçlü, sıcak ve konuksever insanların yaşadığı bir ada ülkesi olarak konumlandırılması amaçlanıyor.

Lansmanda konuşan Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin turizm alanında planlı, verimli ve sürdürülebilir bir kalkınma sürecine girmesinin büyük memnuniyet verici olduğunu vurguladı.

KKTC ile Türkiye arasında tarihsel bağların ötesinde bir gönül ve kader birlikteliği bulunduğunu vurgulayan Yılmaz, KKTC’nin doğası, kültürü ve insanıyla eşsiz bir yapıya sahip olduğunu anımsattı…

Kampanya kapsamında hazırlanan reklam filminde tarihi yapılar, eşsiz manzaralar ve geleneksel lezzetlerin sıcak ve samimi bir dille Türkiye kamuoyuna aktarıldığını kaydeden Yılmaz, “Girne Kalesi’nden Salamis Antik Kenti’ne, Büyük Han’dan Lefkoşa’nın dar sokaklarına, Gazi Mağusa Limanı’ndan narenciye bahçelerine kadar ada; tarih, doğa ve kültürü bir arada sunuyor” dedi.

Master Plan’ın yalnızca turizmde değil, kültürel mirasın korunması, sürdürülebilirlik ilkelerinin yerleşmesi ve genel istihdamın artırılması gibi birçok hedefe hizmet ettiğini belirten Yılmaz, Türkiye olarak bu sürece 2024 yılından itibaren 122 milyon liralık kaynakla destek verdiklerini vurguladı.

KKTC’de hayata geçirilen birçok projeye değinen Yılmaz, “Gazimağusa surlarının yenilenmesinden Salamis Antik Kenti’nin çevre düzenlemesine, Girne Kalesi’nin restorasyonundan müze ve ören yerlerinin geliştirilmesine kadar çok sayıda adım attık” dedi.
Vakıf eserlerinin tespiti, envanteri ve dijitalleştirilmesine yönelik çalışmaların sürdüğünü aktaran Yılmaz, geçmiş yıllarda yürütülen proje destekli turizm hibeleri sayesinde birçok yapının turizme kazandırıldığını, alternatif turizm türlerinin teşvik edildiğini ve bölgesel kalkınmaya katkı sağlandığını söyledi.

KKTC’de düzenlenen Teknofest’in bilim ve teknoloji alanında önemli bir adım olduğunu belirten Yılmaz, “Dördüncü gününe ben de katıldım. Alana ulaşırken kilometrelerce kuyruk vardı. Bu, KKTC’nin bilim ve girişimcilik yüzyılına hazır olduğunu gösteriyor” dedi.

KKTC’ye uygulanan haksız ve gayriinsani ambargolara rağmen Türkiye’nin desteğini sürdürdüğünü ifade eden Yılmaz, “Bir kapı kapanırsa başka bir kapı açılır. KKTC’yi henüz görmemiş vatandaşlarımızı ister uçakla ister feribotla bu güzellikleri görmeye davet ediyorum” dedi.
Türk Hava Yolları’nın KKTC’ye ulaşımın daha kolay ve düşük maliyetli olması için hazırlık yaptığını da açıklayan Yılmaz, müjdenin yakında paylaşılacağını belirtti.

Yılmaz Kıbrıs konusunda ise şöyle konuştu:
“Gerçeklik ortada; iki toplum, iki devlet var. Yıllarca denenmiş ve sonuç vermemiş modellerin peşinden gitmek yerine, iki devletin iş birliği içinde bir çözüm oluşturması en anlamlı yoldur” dedi.

Rum tarafını gerçek dışı kavramlarla dünya kamuoyunu oyalamamak konusunda uyaran Yılmaz, Türkiye’nin KKTC ile yürüttüğü ekonomik ve yapısal iş birliği anlaşmalarının aynı zamanda dayanışma ve ortak geleceği de ifade ettiğini söyledi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar:Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, tüm engellere rağmen önemli başarılara imza attı

Published

on

By

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti turizminin Türkiye’de tanıtılması amacıyla hayata geçirilen “AdaKıbrıs” projesinin lansmanı İstanbul’da yapıldı.

Başbakan Yardımcılığı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı ile TC Kültür ve Turizm Bakanlığı iş birliğinde İstanbul CVK Park Bosphorus Otel’de düzenlenen lansmana Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Başbakan Ünal Üstel, Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile bazı milletvekilleri, turizm sektörü temsilcileri ve davetliler katıldı.

Etkinlikte, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Başbakan Ünal Üstel, Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu ve Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy birer konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, AdaKıbrıs lasmanında yaptığı konuşmada, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yıllar içinde büyük bir gelişim gösterdiğini, tüm izolasyonlara ve ambargolara rağmen önemli başarılara imza attığını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Tatar, gençlik yıllarında İngiltere’de Asil Nadir ile üst düzey yönetici olarak çalıştığı döneme değinerek, KKTC’de turizmin temellerinin atıldığı yılları anlattı.

O dönemde adada sadece birkaç otel olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Tatar, bugün gelinen noktada yatak kapasitesinin 35 binlere ulaştığını, turizmde büyük bir gelişme yaşandığını ifade etti.

“Kıbrıs Türk Hava Yolları’nın haftada birkaç sefer yaptığı dönemlerden, bugün ayda 600 seferin gerçekleştiği ve 500 bin yolcunun taşındığı bir noktaya geldik” diyen Tatar, ulaşımdaki bu ilerlemenin turizmi doğrudan etkilediğini belirtti.

Tatar ayrıca, “Kıbrıs, doğal güzellikleri, tarihi mirası ve kültürel değerleriyle büyük bir cazibe merkezi. Tüm bu zenginliklerin dünyaya daha etkin şekilde tanıtılması için hep birlikte çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

-“Teknofest ile büyük bir tanıtım başarısı elde ettik”

KKTC’de düzenlenen Teknofest etkinliğine de değinen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 225 bin kişinin ziyaret ettiği festivalin büyük ilgi gördüğünü hatırlattı.

Bu tür organizasyonların KKTC’nin tanıtımına önemli katkı sağladığını belirten Tatar, “Teknofest gibi uluslararası etkinlikler sayesinde sadece Türkiye’ye değil, tüm dünyaya sesimizi duyurma fırsatı bulduk” dedi.

-“Genç nesil KKTC’yi daha müreffeh yarınlara taşıyacak”

Genç kuşakların donanımlı bir şekilde yetiştiğini ve gelecekte KKTC’yi daha da ileriye taşıyacaklarına inandığını söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar, hizmet kalitesinin artırılmasının da turizm açısından kritik önemde olduğunu vurguladı. Yeni yatırımların doğayı koruyarak yapılması gerektiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, çevreye duyarlı politikaların önemine dikkat çekti.

-“İki devletli çözüm Kıbrıs Türkü’nün geleceği için vazgeçilmezdir”

Konuşmasında Kıbrıs sorununa da değinen ve Türkiye ile birlikte kararlılıkla sürdürülen iki devletli çözüm siyasetinin, Kıbrıs Türk halkının egemenliği ve güvenliği açısından vazgeçilmez olduğunu belirten Tatar, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, bu çözümün ayrılmaz bir parçasıdır. Türkiye’nin garantörlüğü, adadaki Türk askerinin varlığı bizim güvenliğimizin teminatıdır” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, Rum tarafının çözüme yanaşmayan tutumuna da işaret ederek, “Bizler birlik içinde, Türkiye ile uyum içinde yürüttüğümüz bu siyaseti sonuna kadar sürdürmek zorundayız.” ifadelerini kullandı.

-“Geçmişe göre çok daha güçlüyüz”

Konuşması sonunda KKTC’nin artık çok daha güçlü bir konumda olduğuna işaret eden Tatar, büyük uçakların adaya inebilmesini sağlayacak altyapının oluşturulmasıyla turizmde maliyetlerin de düşeceğini ve rekabet gücünün artacağını söyledi.

Cumhurbaşkanı Tatar, başta Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz olmak üzere, KKTC’ye destek veren tüm kişi ve kurumlara teşekkür ederek, “Geleceğe güvenle bakmak, yatırımları artırmak ve refah dolu yarınlar inşa etmek için hep birlikte çalışmaya devam edeceğiz,” dedi.

Devamını Oku

Trending

Reklam