Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

71’i yerel, 80 pozitif vakaya rastlandı

Son 24 saatte yapılan test sayısı 15.700 olup, 71’i yerel 80 pozitif vakaya rastlanmış, 123 kişi taburcu edilmiştir. 1 kişi yurt dışından gelmiştir. 8 kişi daha önce tespit edilen vakaların temaslılarıdır ve bu süre içinde gözetim altında bulunmakta

Published

on

71’i yerel, 80 pozitif vakaya rastlandı

Son 24 saatte yapılan test sayısı 15.700 olup, 71’i yerel 80 pozitif vakaya rastlanmış, 123 kişi taburcu edilmiştir.

1 kişi yurt dışından gelmiştir. 8 kişi daha önce tespit edilen vakaların temaslılarıdır ve bu süre içinde gözetim altında bulunmaktadırlar. 71 kişi ise yerel vakadır.

28 kişi Lefkoşa, 14 kişi Girne, 21 kişi Gazimağusa, 4 kişi Güzelyurt, 2 kişi İskele, 2 kişi Lefke Bölgesi’ndendir.

22 Eylül 2021 Covid-19 genel durumu şöyle;

Bugün Yapılan Test Sayısı: 15.700

Bugün Saptanan Pozitif Vaka Sayısı: 80

Ülke dışından gelen Vaka Sayısı : 1

Karantinada Pozitifleşen Temaslı Vaka Sayısı: 8

Yerel Vaka Sayısı: 71

İyileşip Bugün Taburcu Edilen Hasta Sayısı: 123

Bugün Kaybedilen Hasta:

Yapılan Toplam Test Sayısı: 2 .769.138

Toplam Vaka Sayısı: 18.967

İyileşip Toplam Taburcu Edilen Vaka Sayısı: 17.765

Tedavisi Devam Eden Vaka Sayısı: 1128

Pandemi Merkezindeki Hasta Sayısı: 61

Merkezi Karantinadaki Vaka Sayısı : 1058

Toplam Kaybedilen Hasta Sayısı: 76

Yoğun Bakımda Yatan Hasta Sayısı: 9

Ülke Genelinde Bugün Yapılan Aşı Miktarı : 4411

Güvende Kal uygulamasına bağlı güncel rakamlar

Son 24 Saat İçerisinde Takılan Bileklik Sayısı: 826
Son 24 Saat İçerisinde Takibi Sonlandırılan Bileklik Sayısı: 929

Güvende Kal Genel tablo

Takip Edilen Toplam Bileklik Sayısı: 6192

Takibi Sonlandırılan Toplam Bileklik Sayısı: 53.282

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Akansoy:Ekonomik, sosyal ve siyasal değişime ihtiyaç var

Published

on

By

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Sekreteri Asım Akansoy, Hükümetin 2025 için herhangi bir vizyonu bulunmadığını öne sürerek, ülkenin ekonomik olarak dağınık durumda bulunduğunu, insanların yaşam standardına doğrudan göz dikildiğini söyledi.

Akansoy, BRT’de Aziz Karaaziz’in programında açıklamalarda bulundu.

2025’in, 2024’ün devamı niteliğinde olacağını, ekonomik, sosyal ve siyasal gelişmelerin belirsizliğine dikkat çeken Akansoy, “Her an her şeyin olabileceği bir yıl yaşadık, bu 2025’e de sarkacak. Bölgedeki gelişmeler her şeyi etkileyecek. Nereye gideceği belli olmayan bir sürecin içerisindeyiz.” dedi.

-“Hükümetin 2025 için herhangi bir vizyonu yok”

CTP’den verilen bilgiye göre, ülkede yaşanan sıkıntıların devam ettiğini vurgulayan Akansoy, “Bütçe görüşmelerini yeni bitirdik, ancak 2025’e dair umut verici bir öngörü yok. Hükümetin 2025 için herhangi bir vizyonu bulunmuyor.” dedi.

Yeni açılımlara ve ekonomik, sosyal ve siyasal değişimlere ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Akansoy, “2027’ye kadar görevde kalma arzusu olan hükümetin 2025’e dönük herhangi bir politikası yok. Ancak değişim süreci hem dünyada hem de ülkemizde yaşanacaktır.” diye konuştu.

-“Kendi kendimizi yönetme kapasitesini kanıtlamak zorundayız”

Akansoy, 13 yıldır iktidarda kalan Esad’ın 13 günde nasıl devrildiğine dikkat çekerek, değişim ihtiyacının küresel bir gerçek olduğunu dile getirdi. Asım Akansoy, “Kıbrıslı Türklerin de payına düşeni alacağı bir süreçten geçiyoruz. Ülkeyi yönetemeyen bir hükümet var, ciddi bir yönetim zafiyeti var. Ne vizyon ne de bir program mevcut. Kıbrıslı Türklerin demokratik değerlerle şekillenmiş yeni bir döneme girmesi şarttır.” dedi.

Bir hükümetin yol haritası olmasının önemine işaret eden Akansoy, “İcra makamı olarak ne yapacağını bilmesi lazım. Kuzey Kıbrıs’ın acilen gerekli reformları yaparak kendi ayakları üzerinde durabileceği bir sisteme yönelmesi lazım. Kıbrıslı Türkler çözümsüzlük şartlarında kendi kendini yönetebileceğini kanıtlamak zorundadır. Ancak bunun için irade Kıbrıslı Türklerde olmalıdır.” ifadelerini kullandı.

-“Ekonomik ve sosyal reformlar şart”

Bütçenin yüzde 80’ini transfer giderlerinin oluşturduğunu belirten Akansoy, “Kurultay sürecinde 350 kişi geçici işçi olarak alındı, Kamu Hizmeti Komisyonu üzerinden ise öğretmenler hariç sadece 60 kişi işe alındı. Hem kamuda bir şişkinlik yaratılıyor hem de liyakat azalıyor. Bu durum korkunç bir verimsizlik üretiyor. Oysa kamu daha verimli olmalı.” dedi.

Akansoy, ekonomiyi büyütmenin öncelikli hedef olması gerektiğini ancak bunun plan ve program dahilinde yapılması ve hukuk ekseninden çıkmamasının şart olduğunu, kamu hizmetlerinde verimliliğin bugünkü yöntemlerle sağlanamayacağını, bu şartlarda mali disipline yönelerek hem tasarruf tedbirlerinin alınması hem de ekonomik büyümenin elzem olduğunu söyledi.

Hükümetin Türkiye Cumhuriyeti ile imzalanan protokoller dışında bir derdi olmadığını belirten Akansoy, oysa halkın yaşam standartlarının geliştirilmesine yönelik adımlar atılması gerektiğini vurguladı.

Asım Akansoy, “Bu halde insanlarımız geleceğini göremiyor. Halkın tepkisi, mutlaka seçimi getirir, ancak en büyük tehlike halkın siyasetten uzaklaşmasıdır. Siyaset kurumuna değil, yönetime tepki gösterilmeli. Beğenmiyorsanız değiştirirsiniz, mühür elinizdedir.” diye konuştu.

-“Alım gücünü korumak zorundayız”

CTP Genel Sekreteri Asım Akansoy, çalışanların hayat standardının korunmasının önemini vurgulayarak, maaşların hayat pahalılığı oranında artmasının bir hak olduğunu belirtti.

Akansoy, “Kamuya istihdamlar ihtiyaca göre alınmalı, partizanlıkla değil. Gelişi güzel alımlar ciddi sorunları beraberinde getiriyor. Alım gücünü ise korumak zorundayız. CTP olarak stabil para birimine endeksli muhasebe birimine geçişi savunuyoruz. Aksi halde sürekli enflasyon vergisi ödemek zorunda kalacağız.” dedi.

Kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınması gerektiğini ifade eden Akansoy, “Ekonomik olarak dağınık bir durumdayız. Sadece çalışanların hayat pahalılığı oranını düzenlemekle sorunlar çözülmez. İnsanların yaşam standardına doğrudan göz dikiliyor. Ekonomiyi büyütmek, kayıt dışı ekonomiyi kontrol altına almak ve refahı artırmak şarttır” diyerek konuşmasını tamamladı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Mevlevi Atış Alanı’nda 5 gün boyunca atış yapılacak… Güzelyurt Kaymakamlığı uyardı: “Bölgeye girilmesi yasak”

Published

on

By

Mevlevi Atış Alanı’nda bugünden itibaren 5 gün boyunca atış yapılacağı, bölgeye girilmesinin yasak olduğu duyuruldu.

Güzelyurt Kaymakamlığı’nın yazılı açıklamasında, 23-27 Aralık tarihleri arasında Mevlevi Atış Alanı’nda tanksavar atışların sabah 07.00 ile 21.00 saatleri arasında olacağı, serbest giriş duyurusuna kadar bölgeye girilemeyeceği bildirildi.

Kaymakamlığın açıklamasında, bölgede tüm aramalara rağmen yerleri tespit edilemeyen patlamamış mühimmatlar bulunması ihtimaline karşın böyle mühimmatların görüldüğü veya bulunduğu takdirde, yerin en kısa zamanda 2’nci Tabur Komutanlığı’na (Mevlevi) bildirilmesi gerektiği de kaydedildi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Dışişleri Bakanlığı, Fransa’nın hava sahası ihlalini kınadı

Published

on

By

Dışişleri Bakanlığı, Baf’ta konuşlanan Fransız savaş uçaklarının KKTC hava sahasını ihlal ederek, Lefke bölgesinde alçak uçuş yapmasını kınadı.

Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile Fransa arasında 2017 yılında imzalanan “Savunma Alanında İşbirliği Anlaşması” kapsamında Baf’ta konuşlanan Fransız savaş uçaklarının, insan hayatını tehlikeye atma pahasına 20 Aralık tarihinde ülke hava sahasını ihlal ettiği belirtildi.

Uçakların, Lefke bölgesinde alçak uçuş gerçekleştirmesinin halk arasında büyük endişeye yol açtığına işaret edilerek, Fransa’nın bu ihlali şiddetle kınandı.

Dışişleri Bakanlığı açıklaması şöyle:

“Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile Fransa arasında 2017 yılında imzalanan Savunma alanında İşbirliği Anlaşması kapsamında Baf’ta konuşlanan Fransız savaş uçakları, insan hayatını tehlikeye atma pahasına 20 Aralık 2024 tarihinde ülkemiz hava sahasını ihlal ederek Lefke bölgesinde alçak uçuş gerçekleştirmiştir. Halkımız arasında büyük endişeye yol açan Fransa’nın bu ihlalini şiddetle kınıyoruz. Kıbrıs Rum tarafı, adada “güvenlik tehdidi” altında olduğu yalanı ile uzun zamandan bu yana ikili askeri anlaşmalar yapmakta ve bölgedeki gerginliği artırmaktadır. Stratejik ortaklık kisvesi altında Güney Kıbrıs Rum yönetimine verilmekte olan bu desteğin ve askeri işbirliğinin Kıbrıs Türk halkının huzur ve güvenliğini tehdit etmesine asla müsaade etmeyeceğimizi vurgulamak isteriz. Bir kez daha, Fransa başta olmak üzere, Rum tarafını askeri alanda cesaretlendiren ilgili tüm tarafları, bölge güvenliğini tehlikeye atacak hareketlerden derhal vazgeçmeye ve sağduyu ile hareket etmeye davet ediyoruz”

Devamını Oku

Trending

Reklam